Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/326 E. 2020/514 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/326
KARAR NO : 2020/514

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI-K. DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI-K. DAVACI : … -TC Kimlik no- … …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARŞI DAVA TARİHİ :25/02/2020
KARAR TARİHİ :14/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı/K.davalı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili …‘nin Suudi Arabistan ülkesinde yaşamakta olup ithalat ve ihracat ile ilgilenmekte olduğunu,davalı …’in ise Türkiye’de yerleşik olup ticaret işi ile iştigal ettiğini, müvekkili ile davalının davalının müvekkiline gösterdiği ve Bursa’da kain villa nitelikli bir taşınmazının davacı müvekkiline satışı konusunda anlaştıkları, taraflarca 400.000 USD olarak belirlenen bakiye satış bedelinin çeşitli vadelerde ödenebileceği hususunda anlaşma sağlanmış, müvekkilinin de iş bu anlaşma kapsamında davalıya farklı tarihlerde ve farklı miktarlarda USD karşılığı Suudi Arabistan Riyali ödediğini, her ne kadar taraflarca konuşulan miktar 400.000 USD ise de müvekkilince yapılan ödemelerin farklı tarihlerde ve SAR para birimi üzerinden olduğundan davalı tarafa ödenen paranın USD karşılığı ve ne de temerrüt tarihi itibariyle TL karşılığının kendilerince net olarak bilinemediği, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin bir kısmının bizzat davalı … tarafından bir kısmının ise davalı … vekili sıfatıyla … tarafından tahsil edildiğini, müvekkilinin ödemelerin 12.10.2016 tarihinde tamamlanması üzerine anlaşma konusu villanın kendi üzerine devrinin yapılmasını davalı taraftan istemiş müvekkili tarafından uzunca bir süre beklenmiş olmasına rağmen davalı tarafından tapu devri yapılmaması üzerine davalıya daha önce çıkartılarak teslim edilen TC.Cidde Başkonsolosluğu’nun 09.01.2014 tarih ve… yevmiye numaralı vekaletten TC.Cidde Başkonsolosluğu’nun 31.07.2017 tarih ve …yevmiye numaralı azilnamesi ile dönmüş ve davalıyı vekaletten azletmiş olduğunu ve 1 yıl kadar süre ile tapu devri yapılmasını bekleyen müvekkilinin davalıya önce Beyoğlu 39. Noterliği’nin 12.12.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamemsi gönderilerek para iadesi talep edilmiş herhangi bir iade olmaması üzerine ise davalı aleyhine İstanbul 28. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı icra takibi başlatılmış ve yapılan yetki itirazı üzerine dosyanın gönderildiği Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… esas numarasını almış ve bu dosyadan da ödeme emri tebliği üzerine davalı borçlunun herhangi bir borcu bulunmadığından bahisle itiraz etmiş olduğunu, müvekkilinin yapılan anlaşmanın USD para birimi üzerinden olsa da SAR para birimi üzerinden yapmış olduğu ödemelerin uzman bilirkişi aracılığı ile tespit edilerek sonrasında dava değerinin tam olarak belirlenmesi halinde müvekkili tarafından eksik harcın bilahare tamamlanacağı şimdilik bedel belirlendiği anda artırılmak üzere 1.000,00 TL nin davalının temerrüdü tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALI/K.DAVACI VEKİLİ KARŞI DAVA DİLEKÇESİ İLE, Taraflar arasında imzalanan ve ayrıntıları yukarıda belirtilen 31.12.2016 tarihli satış sözleşmesi ile davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalıya devredilen şirket ve alacaklarla ilgili olarak davacı-karşı davalı sözleşme gereğince davalı-karşı davacıya 8.288.971 SAR karşılığı 2.210.392 USD borçlanmış bulunduğu, davacı-karşı davalı sözleşmenin 1. Maddesinde öngörülen 1.000.000 USD borcundan toplamda 275.000 USD tutarındaki bölümünü değişik tarihlerde yapmış olduğu ödemelerle ödemiş olup kalan 725.000 USD tutarını halen karşı dava tarihi itibariyle ödememiş olduğunu, sözleşmenin 5.maddesi gereği öngörülen 1.210.392 USD borcu ithal edilen faturalı mal bedelleri olup ticari defter ve kayıtlarda mevcut bu borç dışında 2017 yılı içinde …Otomotiv ‘den 152.028 USD tutarında otomotiv yedek parçası ithal etmiş, yine ticari kayıtlarda mevcut fatura karşılığı 152.028 USD tutarındaki borcu ile birlikte 5. Maddede öngörülen 1.201.392 USD tutarındaki borcu ile birlikte toplam 1.362.420 USD tutarındaki borcunun 562.971 USD tutarındaki bölümünü çeşitli tarihlerde ödemiş olup davacı-karşı davalının karşı dava tarihi itibariyle sözleşmenin 5. Maddesinden kaynaklı ithal edilen mal bedelinden bakiye 799.449 USD borcu bulunmakta olduğu, , netice itibariyle davacı-karşı davalının şirket hisse devrinden kalan 725.000 USD ile ithal edilen mal bedeline ait 799.449 USD alacağın toplamı olan 1.524.449 USD alacağın karşı dava tarihinden itibaren fiili ödeme tarihindeki döviz alış kuru üzerinden USD alacak için işleyecek yıllık % 4,5 USD mevduata uygulanacak faiz oranı ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :DAVACI/K.DAVALI VEKİLİ KARŞI DAVAYA CEVAP DİLEKÇESİ İLE , Davalı/K.davacı davaya cevap ve karşı dava dilekçesi ile müvekkilinin Suudi Arabistan vatandaşı olamsı sebebiyle 5718 Sayılı MÖHUK’UN 48. Maddesi gereği teminat yatırması gerektiği, tarafların 31.12.2016 tarihinde bir araya gelerek düzenlediği “satış sözleşmesi” ve “feragatname” kapsamında davalı-K.davacı olarak müvekkiline herhangi bir borçları bulunmadığı, aksine kendisinin 1.524.449 USD tutarında alacaklı olduklarını beyan etmiş olup davalı-K.davacının beyanları ve davasının kabulü mümkün olmadığını, teminat yatırılması istemi bakımından davacının 5718 sayılı kanunun 48/1 maddesi uyarınca teminat yatırması isteminde bulunulmuş ise de 5718 sayılı kanunun 48/2 maddesi ile “…Mahkeme dava açanı, davaya katılanı veya icra takibi yapanı karşılıklılık esasına göre teminattan muaf tutar..” şeklinde olduğunu, Suudi Arabistan ülkesi ile Türkiye arasında 31.05.1930 tarih ve … sayılı resmi gazetede yayınlanan 1930 tarihli mevzuat gereği karşılıklılık esasının kabul edildiği, açıklanan nedenlerle davacının teminat yatırmaktan muafiyeti nedeniyle muaf tutulması gerektiği, davalı-K.davacı yanın 31.1.2.2016 tarihli “Satış Sözleşmesi “ ve “Feragatname” kapsamında davalı yandan alacaklı bulunmadığı iddiasının ise yerinde olmayıp öncelikle 31.12.2016 tarihli sözleşmenin müvekkili Mohammed N Alsaadi ile doğrudan ilişkili belgeler olmayıp belge altında yer alan ünvandan da anlaşılacağı üzere iş bu satış sözleşmesi ve feragatnamelerin …Ltd. isimli şirket tüzel kişiliğine ait belgeler olduğu, söz konusu belgelerin esasen davalı-K.davacı … ile de ilgili olmayıp …Otomotiv Dış Ticaret Ltd.Şti’ni ilgilendirdiği, her ne kadar sözleşmenin müvekkilini ilgilendirmiyor olsa da sözleşmenin 3. Maddesinde “ Satış sözleşmesi 2016 mali yılı sonundaki her iki şubede tespit edilen bütün varlıkları ,araçları ve her çeşit taşıtı ve menkul varlıklar ile sabit ve yedek parça stokunu kapsar” hükmünden de anlaşılacağı üzere davaya konu konut satışına ait bedellerin bu sözleşmenin konusu olmadığının açıkça anlaşıldığı, bu nedenle davalı-k.davacının sözleşme gereği var olduğunu iddia ettiği alacağını müvekkilinin konut satışı nedeniyle alacağından mahsup etmesinin olanaklı olmadığını, müvekkili tarafından davalı tarafa yapılan ödeme belgeleri ile yapılan ödemeler ve vekaletten azil belgesi gibi yazılı delil başlangıcı oluşturabilecek delilleri ile taraflar arasında villa alım satımına ilişkin bir anlaşmanın gerçekleşmiş bulunduğunun belli olduğu, karşı dava yönünden ise, 31.1.2.2016 tarihli sözleşme ve feragatnameler incelendiğinde bu belgelerin müvekkili … ile ilgili olmayıp …Ltd.Şirketi ile …Otomotiv Dış Ticaret Ltd.Şti arasında olduğu, esasen davalı- k.davacının her hangi bir alacağının belgelere konu olmadığı, şayet ortada sözleşmelere dayalı her hangi bir hak ve alacak var ise bunun ancak …Otomotiv Ltd.Şti tarafından talep edilebileceği, mezkur davanın bu nedenle öncelikle husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddine karar verilmemesi durumunda ise iddia ve taleplerin ticari oluşu dikkate alınarak görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olması nedeniyle karşı davaya ilişkin talepler yönünden davanın ayrılarak görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkeme’sine gönderilmesine karar verilmesini, davanın esası yönünden ise, davanın …LTD.şirketini ilgilendirdiğinden anılan şirkete ihbar edilmesini talep ve beyan etmiştir.
DAVALI VEKİLİ DAVAYA CEVAP VE KARŞI DAVA DİLEKÇESİ İLE, MÖHUK madde 48/1 madde gereği davacının SUUDİ Arabistan vatandaşı olup müvekkiline Türk Mahkemelerinde dava açmış olması nedeniyle 5718 Sayılı MÖHUK’un 48/1 maddesi gereğince teminat yatırma zorunluluğunun bulunduğu, aynı maddenin ikinci fıkrası ile mütekabiliyet esasının istisna olarak belirlenmiş ise de mütekabiliyet hakkı veren anlaşmalardan 1954 tarihli Lahey Sözleşmesinin tarafları arasında Suudi Arabistan ülkesinin yer almadığını, davacının önce noter ihtarnamesinde sonra icra takiplerinde talep ettiği miktarın 400.000 USD olup bu miktar üzerinden 5718 sayılı kanun gereği mahkemece belirlenecek teminatın davacı tarafından yatırılmasına karar verilmesi gerektiği, davanın esasına yönelik olarak ise davacı tarafça taşınmaz satımına yönelik bir anlaşma yapıldığı ileri sürülmüş ise de bu anlaşmanın yazılı olmadığı, davacı tarafça müvekkiline 09.01.2014 tarihinde vekaletname vermiş ve bilahare 31.07.2017 tarihinde azilname ile azlettirdiği, yine dava dilekçesindeki açıklamalar göre davalı … ve vekili sıfatıyla …’e bir kısım ödemeler yapıldığı, , ödemelerin 121.10.2016 tarihinde tamamlanması üzerine tapu devrinin talep edildiği ancak tapu devrinin yapılmadığı ileri sürülmüş ise de ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığı, davacının maliki olduğu SUUDİ Arabistan ülkesindek…i isimli şirketin …bölgelerindeki şubelerine davalının yetkilisi ve temsilcisi olduğu … Otomotiv şirketinin 2005 yılında % 50 pay ile ortak olduğu, bu ortaklık sonucu Türkiye’den …Otomotiv üzerinden Suudi Arabistan’da bulunan şirkete otomotiv yedek parçaları ve ürünleri ithalatı yapılmış ayrıca şirketin belirtilen şubelerinde …Otomotiv yetkilisi olarak davalı … ve Türkiye’den getirdiği yetkilisi …’ün de bulunduğu kişiler aracılığı ile fiilen satış ve pazarlama faaliyetinde bulunduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin …şirketinde ortaklık ve bu ortaklık üzerinden otomotiv yedek parça ithalatı ve ithal edilen malın Suudi Arabistan’da satış ve pazarlama faaliyeti olmak üzere bir çok ayağı olduğu, taraflar arasındaki tüm bu ticari ilişkinin 31.12.2016 tarihinde tarafların bir araya gelerek yatıkları görüşmelere sonucunda vardıkları anlaşma gereği 31.12.2016 tarihli “Satış Sözleşmesi “ ve aynı tarihli “feragatname” ile sona erdikleri 31.1.2.2016 tarihli sözleşmenin 1. Maddesinde “..davalının sahip olduğu % 50 hissesini Abdullah Saadi şirketini temsilen davacıya 3.750.000 SAR ( 1.000.000 USD ) bedel karşılığında devrettiği, devir bedelinin 28.02.2017 tarihinde 1.000.000 SAR (266.667 USD ), 28.03.2017 tarihinde 1.000.000 SAR (266.667 USD ) olarak ödeyecek kalan bakiye bedeli ise 28.04.2017 tarihinden itibaren aylık 300.000 SAR ( 80.000 USD ) olarak eşit taksitler halinde ödeyecektir…” Sözleşmenin 5. Maddesine göre ise “..Türkiye’den …Otomotiv’den ithal edilen ve şirketin şubeleri aracılığıyla 3. Kişilere satılmış mal bedeli 4.538.971 SAR ( 1.210.392 USD ) tutarındaki alacakların vadesi geldiğinde tahsil edilerek davalıya ödenmesi sağlanacaktır. Taraflar arasındaki işçi-işveren ve ticari ilişki ile de ilgili olarak aynı gün taraflar arasında mutabakat sağlanarak davacının 31.1.2.2016 tarihli feragatname ile, kendi ve şirketi adına davalıdan herhangi bir maddi alacağı bulunmadığını, kabul ederek ibra ettiğini beyan etmiştir. Dolayısıyla 31.12.2016 tarihli feragatname ve ibraname gereği davalıyı bütün hak ve alacakları bakımından ibra eden davacının bu beyanı nedeniyle davacının davalıdan 31.12.2016 tarihi itibariyle hiçbir hak ve alacağının bulunmadığı gibi satış sözleşmesi gereği borçlu bulunduğunun ikrar edildiği,
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Asıl dava yönünden, davacı …… Vekili davalı ile aralarındaki sözlü anlaşma gereği davalının Türkiye’de bulunan bir villasının 400.000 USD satışı konusunda anlaştıkları ve bunun karşılığında davalıya SAR karşılığı 400.000 USD tutarlı ödemelerde bulunduğu ancak davalı tarafça villa satış ve devrinin yapılmadığından bahisle davalı taraf ödenen 400.000 USD tutarın SAR karşılığı ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair alacak davası olup davacı vekili başlangıçta 1.000,00 TL dava değeri üzerinden belirsiz alacak davası olarak açmış olduğu davasını mahkemece verilen süre içinde dava değerinin belirlenebilir olması sebebiyle daha önce( İstanbul 28. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… esas sayılı )icra dosyası yetki itirazı ile Bursa 11. İcra Müdürlüğü’nün 2018/…esas sayılı icra dosyasına konu 400.000 USD karşılığı 1.504.000,00 TL üzerinden dilekçesini ibraz ettiği 25.03.2020 tarihi itibariyle değer göstererek 25.685,00 TL üzerinden harçlandırdığı anlaşılmıştır.
Karşı dava yönünden, karşı davacı … karşı dava dilekçesi ile, müvekkilinin ortağı ve yetkilisi olduğu Türkiye’de kurulu bulunan …Otomotiv LTD.Şti ile davacının yetkilisi olan Suudi Arabistan ülkesinde kurulu … ve Ortakları CO şirketi arasında SUUDİ Arabistan ülkesinde ELCAHARA ve ELŞALEMAN bölgesindeki şubelerine davalının yetkilisi olduğu …Otomotiv şirketinin % 50 hisse ile ortak olduğu, aralarında işçi işveren ve şirket yetkilisi sıfatıyla çok ayaklı ilişkileri bulunduğu, davalının yetkilisi bulunduğu …Otomotiv şirketi tarafından üretilen otomotiv yedek parça ve tedarik ürünleri parçalarının yurt dışına ithali ile davacının yetkilisi bulunduğu şirketin ilgili şubelerinde satışı ve satış tutarının şirketler arasında paylaşılması, davalı …’in yetkilisi olduğu şirket ve çalışanları aracılığıyla davacının yetkilisi olduğu şirketin yurt dışı şubelerinde aralarında dava fiilen satış ve pazarlama işinde görevlendirilmek üzere aralarında …’ün de bulunduğu kişilerce işçilik hizmet desteğinin ayrıca verildiği, işin davalının yetkilisi olduğu …Otomotiv tarafından ithal edilen otomotiv yedek parçalarının davacının yetkilisi olduğu şirket şubelerinde satışı ve pazarlaması işi olduğu, işin 31. 12.2016 tarihi itibariyle taraflar arasında düzenlenen tasfiye protokolü ve aynı tarihli feragatname ile sona erdirildiği, davacı yanın söz konusu feragatname ile davalı yandan her hangi bir alacağının kalmadığını kabul ettiği, başlangıçta taraflar arasında bir villa satışı konusunda pazarlıklar yapılmış ise de sonrasında bu satış işinden vazgeçildiği, para gönderilerinin 31.12.2016 tarihi öncesine ait olduğu, satış işinden vazgeçilince davacı tarafça ödenen tutarların da ortaklığın tasfiyesi hesabında dikkate alındığı, davacı şirket yetkilisinin bizzat 31.12.2016 tarihli protokolde davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığını beyan ettiği, davacı tarafça açılan davanın yerinde olmadığı ancak kendisinin fesih ve tasfiye protokolünden kaynaklı sözleşmenin 1. Maddesi gereği davalı yanın davacı yana 3.750.000 SAR karşılığı 1.000.000 USD tutar ile devrettiği şirket hisselerine karşılık alacağın 275.000 USD ‘si ödenmiş olup bakiye kalan 725.000 USD tutarlı alacağı ile,sözleşmenin 5. Maddesinden kaynaklı alacakları kapsamında Türkiye’^den …Otomotiv’den ithal edilen ve davacı şirketin şubeleri aracılığıyla satışı öngörülen ithal mal bedelinden kaynaklı 4.538.971 SAR ( 1.210.392 USD ) tutarındaki alacakların vadesi geldiğinde tahsil edilerek davalıya ödenmesi sağlanacaktır hükmü gereği yapılan satışlar ve ödemeler dikkate alındığında sözleşmenin 5. Maddesinden kaynaklı ithal edilen mal bedelinden bakiye 799.449 USD borcu bulunmakta olduğu, , netice itibariyle davacı-karşı davalının şirket hisse devrinden kalan 725.000 USD ile ithal edilen mal bedeline ait 799.449 USD alacağın toplamı olan 1.524.449 USD alacağın karşı dava tarihinden itibaren fiili ödeme tarihindeki döviz alış kuru üzerinden USD alacak için işleyecek yıllık % 4,5 USD mevduata uygulanacak faiz oranı ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava edilmiş olup davalı karşı davalı vekilince talep konusu yaptığı 1.524.449 USD karşılığı 5.945.351,00 TL üzerinden hesap edilen 101.531,73 TL peşin nisbi harcı 19.03.2020 tarihinde yatırdığı anlaşılmıştır.
Türkiye’de oturumu bulunmayan yabancı uyruklu davacı yabancı kişiden MÖHUK md 48 yönünden teminat alınması itirazı yönünden Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü ile gerekli yazışmalar yapılmış, Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü ‘nün 16.01.2019 tarihli yazısı içeriği de mahkememizce incelenmiş olup davacının tabiyetinde bulunduğu ülke ile ülkemiz arasında karşılıklılık ilkesine dayalı bir sözleşmenin olmadığı anlaşılmış ise de 03.08.2019 tarihli Kanun’un 3. Maddesi ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2014/19280 esas sayılı emsal kararı ve Suudi Arabistan ülkesinde görülen uyuşmazlıklarda herhangi bir harç ya da ücret alınmadığına dair 30.06.2003 tarihli Dış İşleri Bakanlığı’nın yazı içeriği dikkate alınarak mütekabiliyet yönünden karşılıklılık esasının iki ülke arasında bulunması gerektiği nedeniyle MÖHUK md 48/2 gereği teminat alınmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davalı karşı davacı …… ortağı ve yetkilisi olduğu şirket yapısını gösterir tüm kayıtlar DENİZLİ Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celbedilmekle dosyamız içerisine getirtilmiş, davacı vekili tarafından da davacının ortağı ve yetkilisi olduğu şirkete ait ticaret sicil kayıtları verilen ara karar gereği temin edilmekle dosyamız içerisine ibraz edilmiş, davacı tarafça ayrıca villa satışı karşılığı davalı taraf gönderimi yapılan banka havale eft tutarlarına ilişkine ve çekle ödemeler ilişkin tüm kayıt ve belgeler dosyamız içerisine sunulmuş,bu kayıtların ayrıca Suudi Arabistan ülkesinde bulunan bankalar aracılığı ile gönderimine ilişkin belge asıllarının celbi talep edilmiş ve görevsizlik kararı veren Asliye Hukuk Mahkemesince gerekli yazılar yazılarak tercüme ücretleri davacı tarafça yatırılarak iki ülke arasında doğrudan adli yardım mütekabiliyet anlaşmasının bulunmadığı anlaşılmakla yazışma yapılmasına karar verilmiş olmakla birlikte daha sonra görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yazıların gönderilmediği anlaşılmış olup bilahare mahkememizce yapılan incelemede de bu delil ve belge asıllarının dosya içerisine getirtilmesinin davanın çözümüne etkisinin bulunmadığı mahkememiz heyetince takdir edilmekle ve esasen davalı karşı davacı tarafça söz konusu bu para gönderilerinin kabul edilip para gönderiminin bilahare adi şirketin tasfiyesi hesabında dikkate alındığı bildirilmekle bu konudaki ara kararından dönülerek mevcut delillere göre hüküm oluşturulmuştur.
Davalı-K.davacı tarafından dosya içerisine sunulan 31.1.2.2016 tarihli Satış Sözleşmesi ve 31.1.2.2016 tarihli Feragatname içeriği incelendiğinde yurt dışı Suudi Arabistan ülkesinde kurulu bulunan… ve Ortakları Limited Şirketi ile Türkiye’de Denizli ilinde kurulu bulunan …Otomotiv Ltd.Şti arasında olup davalı karşı davacı …’in yetkilisi bulunduğu …Otomotiv Ltd Şti aracılığıyla üretilen otomotiv yedek parça ve ve yan sanayi ürünlerinin yurt dışına ithali ile yurt dışında kurulu bulunan davalının yetkilisi bulunduğu şirketin belirtilen şubelerinde bizzat davalı şirket yetkilisi ve çalışanlarının da katılacağı bir satış ve pazarlama faaliyeti içerisinde satışı işi bakımından % 50 ve % 50 hisse ile kurulu bulunan bir adi ortaklığın söz konusu olup söz konusu atılı belgenin de bu ortaklığın 31.1.2.2016 tarihinde tasfiyesi yolu ile sona erdirilmesine ilişkin olduğu, tasfiyenin ne şekilde gerçekleşeceği, tarafların yükümlüklerinin neden ibaret olacağı ve davalı karşı davacı …’in yetkilisi olduğu şirketin alacaklarının neden ibaret olduğu hususunun protokol ile hükme bağlandığı ve 31.1.2.2016 tarihli feragatname ile davacının yetkilisi bulunduğu şirketin davalının yetkilisi bulunduğu şirketten herhangi bir hak ve alacağı kalmadığına dair ayrıca beyanlarını içerir bir belgeyi de imza ettiği anlaşılmış söz konuş belgeler davacı karşı davacı tarafça inkar edilmemiş ancak davanın ortaklığın tasfiyesi nedeniyle açılmış bir dava olmayıp tamamen gerçek kişi davacı ve davalı yan arasında gerçekleşmesi gereken villa satışına ilişkin ödene tutarların satışın yapılmaması nedeniyle iadesi talepli olarak açılmış olup, davalı tarafın açmış olduğu karşı davanın bu davadan tefrikini talep etmiş, bilahare davaya bakan Asliye Hukuk Mahkemesince karşı davanın tarafların yetkilisi bulunduğu şirketlerin kurmuş bulunduğu ortaklığın tasfiyesine ilişkin olması nedeniyle davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizce de anılan tarihten sonrasında davaya kaldığı yerden bakılarak devam edilmiştir.
-Asıl dava yönünden yapılan inceleme ve değerlendirmede öncelikle davacı tarafça davalı tarafından kendisine Türkiye’de bulunan bir villanın satışı konusunda anlaştıkları yönünden dava açılmış ise de başlangıçta buna ilişkin herhangi bir yazılı sözleşme sunulamamış ancak davalı tarafa “villa satışı” başlıklı Suudi Arabistan ülkesinde bulunan bankalar aracılığı ile SAR para birimi üzerinden eft banka havalesi yolu ile ya da çek ile ödemelerde bulunulduğuna dair belgeler sunulmuş olup, davalı karşı davacı vekilince bilahare dilekçesinde ve duruşmada vermiş olduğu beyanında taraflar arasında daha önce villa satışının konuşulduğu, para gönderilerinin doğru olduğu hususunu doğrulayarak ancak sonrasında villa satışından vazgeçildiği nedeniyle satış işleminin gerçekleştirilmediği, satış bedeli olarak gönderilen paraların ise 31.12.2016 tarihli ortaklığın sona erdirilmesi ve satış protokolünde satış bedeli olarak dikkate alındığı ve satış bedelinin buna göre belirlendiği , ortaklığın tasfiye edildiği 31.12.2016 tarihi itibariyle davacı şirket yetkilisinin diğer ortak davalının yetkilisi bulunduğu …Otomotiv Ltd.Şti’den hiçbir hak ve alacağı kalmadığına dair feragatname verdiğinin beyanla davacının müvekkilinden gerek satış sözleşmesi nedeniyle gerekse dönülen villa satışı nedeniyle herhangi bir alacağı kalmadığını belirtmiş olup, dosyaya ibraz edilen ve tarafların kabulünde olan şirket hisse devir satış sözleşmesi ile feragatname belgeleri incelendiğinde davacı … ….ve Ortakları şirketi ile …Otomotiv Ltd.Şti arasında düzenlenmiş olduğu, sözleşme içeriğine göre taraflardan …Otomotiv Ltd Şti’nin Türkiye’deki tesisinde ürettiği otomotiv yedek parça ve tedarik malzemelerinin yurt dışına ithali ile ortaklardan …. şirketinin Elcahara ve Elşaleman bölgesindeki şubelerinde pazarlanması ve satışı işlemleri dahil olmak üzere malzeme tedariki ve satışı ile dava dışı …Otomotiv çalışanlarının davacının yetkilisi olduğu yurt dışı şirketinin şubelerinde çalışması şeklinde çok yönlü bir ticari birliktelik kurulduğu, sözleşme içeriğinden anlaşılacağı üzere her iki şirketin % 50 %50 hisse ile ortaklık kurulduğu ve bilahare ortaklığın sona erdirilmesi ve satış protokolü ile davalının yetkilisi bulunduğu …Otomotiv Ltd Şti.nin adi ortaklıktaki ortaklık hissesini sözleşmedeki şartlarla satışına dair düzenlemeler yapıldığı anlaşılmış olup tarafların kabulündedir..Davalı karşı davacı tarafça davacı taraf gönderilerinin villa satışının yapılmaması sonrasında ortaklığın tasfiyesi sırasında dikkat alındığı iddia edilmiş ise de satış ve tasfiye protokolünde buna dair ayırıcı bir hüküm bulunmadığı anlaşılmıştır.Davacı … …. tarafından davalı …’e karşı açılan davada villa satışı nedeniyle gönderilen paraların villa satışının yapılmaması nedeniyle iadesi talep olunmuş ve para gönderilerinin davalı karşı davacı tarafça inkar olmadığı görülmüş ise de gönderinin ortaklık tasfiyesi nedeniyle alacakların hesabında değerlendirildiği iddiasında bulunmuş, davacı tarafça bahsi geçen ve bu davaya dayanak yaptığı gönderi belgelerinin incelenmesinde 31 adet yurt dışında kurulu bulunan Abdullah ElSaadi ve Ortakları CO.şirketi tarafından gönderilerin yapıldığı görülmüş olup gönderilerin tümünün 31.12.2016 tarihi öncesine ait olduğu ve bir kısmının davalı …’e değil …’e yapıldığı anlaşılmıştır.Davalı karşı davalı tarafça bu paraların ortaklığın tasfiyesi sırasında dikkate alındığı iddia olunmuş, her ne kadar tasfiye protokolünde bu hususa yer verilmememiş ise de davacı tarafın bu aşamadan sonra büyük oranda yetkilisi olduğu … ve Ortakları CO. Şirketi adına gönderdiği paraların iadesini gerçek kişi olarak talep etmesi yürürlükte bulunan mevzuat ve TTK hükümleri kapsamında olanaklı görünmemektedir. Bu parayı villa satışının iptale edildiği nedenine dayalı olarak iddia,ispat ve talep edebilecek olan para gönderimini yapan…. co.ŞİRKETİDİR. Öyle ise davacının bu davada aktif husumet ehliyetinin bulunduğundan söz edilemeyecek olup açılan davanın öncelikle aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Karşı dava yönünden yapılan incelemede ise yukarıda detaylı olarak belirtildiği üzere taraflar arasında kurulu bulunan adi ortaklığın tasfiyesi hükümlerini içeren 31.12.2016 tarihli satış sözleşmesinden kaynaklı bir kısım alacaklarının davacı yandan tahsili isteminde bulunulmuş ise de adi ortaklığın …Otomotiv Ltd.Şti ile … CO. Şirketleri arasında kurulu olup adi ortaklığın tasfiyesi ve hisse devrine dair 31.12.2016 tarihli sözleşmenin de iki şirket arasında yapıldığı anlaşılmakla bu taleplerin iki şirket tarafından birbirlerine karşı ileri sürülebileceği anlaşıldığından davada aktif ve pasif husumetin bulunmadığı anlaşılmış, davacı karşı davalı tarafça dava dışı şirket tarafından müvekkilinin yetkilisi bulunduğu şirket aleyhine protokolden kaynaklı alacaklarının tahsili bakımından Suudi Arabistan ülkesinde açılmış bulunan bir dava bulunduğu yönünde itirazda bulunulmuş ise de bu aşamada bu hususun da ayrıca incelenmesine lüzum bulunmadığından açılan karşı davanın da aktif ve pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2- Karşı davanın REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
3-Alınması gereken 54,40.-TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 26.685,00.-TL peşin nispi harçtan mahsubu ile bakiye 26.630,60.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacı yana iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatlık Ücret Tarifesi 7/2 maddesi gereğince hesap ve takdir olunan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı …’e verilmesine ,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
6-Alınması gereken 54,40.-TL maktu karar ve ilam harcının başlangıçta alınan 101.531,73.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 101.477,33.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacı …’e iadesine,
4- Karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatlık Ücret Tarifesi 7/2 maddesi gereğince hesap ve takdir olunan 3.400,00.-TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınıp karşı davalı….’ye verilmesine ,
8- Karşı davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/10/2020

Başkan …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Üye …
✍e-imzalı
Katip …
✍e-imzalı