Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/312 E. 2021/511 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/312 Esas – 2021/511
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/312 Esas
KARAR NO : 2021/511
HAKİM :
KATİP :
DAVACI : ….. SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. .
.
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 20/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki nedeni ile 31/05/2018 tarihli 362888 nolu 11/06/2018 tarihli 362922 nolu ve 11/06/2018 tarihli 362923 nolu faturalardan belirtilen malları davalıya satıp teslim ettiğini, davalının kendisine gönderilen faturaların içeriğine herhangi bir itirazı olmadığı ancak fatura bedellerinin uzun süre ödenmemesi nedeniyle, davalı aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafın haksız itirazı üzerine icra takibin durdurulduğunu, dava şartı olan arabuluculuk yoluna başvurulmuş ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle; davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekillik ücretinin de davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 09/03/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işlem merkezi KÜTAHYA ili olduğu, eldeki iş bu davanın açıldığı mahkeme, ifa yeri veya müvekkil şirketin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olmadığı gibi HUMK.nun yetkiye ilişkin diğer hükümleri çerçevesinde de yetkili mahkeme olmadığını, iş bu davanın görülmesi gerekli yer KÜTAHYA mahkemeleri olduğu, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; davacının iddia etmiş olduğu tüm alacak kalemleri zamanaşımına uğradığını, davacının alacağını dayandırdığı faturanın içeriğinin ne müvekkile tebliğ edilen ödeme emri eklerinden ne de icra dosyasından tespitinin mümkün olmaması nedeniyle bir an için mal alımı yapılmışsa dahi alacağın muhasebesel kontrolünün yapılması, varsa yapılan ödemeler nedeniyle bir borç olup olmadığı ya da varsa net miktarının ne olduğuna ilişkin kontrolün kısa süre içerisinde yapılması mümkün olmadığını, müvekkil tarafından davacıya bir kısım ödemeler yapıldığı bilgisinin olduğunu, bu ödemelerin cari hesaptan düşülüp düşülmediği, takip dosyasına beyan edilip edilmediği, faturaların hangi tarihte ve kim imzasına teslim edildiği, faturaların içeriği ve fatura karşılığı yapıldığı iddia edilen mal veya hizmet tespitine ilişkin bilgi bulunmadığı ve bu doğrultuda net bir cari hesap bakiyesi ortaya konulamadığından takibe konu borca itiraz zarureti hasıl olduğunu, mahkemece öncelikle davacının yaptığı iş ve teslim ettiği malları ispatlaması yönünde daha sonra eğer var ise yapılan iş bedellerinin uzman bir bilirkişiye hesaplattırılarak bu doğrultuda alacak miktarının tespitine karar verilmesini talep ettiğini, belirtmek gerekir ki davacı tarafın iddiasının aksine fatura ve bunun karşı tarafa tebliğ edildiğine ilişkin beyan tek başına bir ticari ilişkinin kanıtı olmadığını, ayrıca; fatura konusu hizmetin/malın usule uygun şekilde karşı tarafın uhdesine geçirilmiş olması gerekmekte olduğunu, bu durum ise tüm ticari kayıtların ayrıntılı olarak incelenmesi ve konuya hakim taraf tanıklarının dinlenilmesi ile sübut bulacağını, anılan bu sebeplerle; davacı tarafından faturaya dayandırılan mal ve hizmetlerin verildiğinin davacı tarafından kanıtlanmasının ardından bilirkişi incelemesi ile varsa borç bakiyesinin belirlenmesine, neticeten haksız açılan davanın reddi ve itirazın kabulü ile takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davacı tarafından, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla, davalı aleyhine Bursa Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe, itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından 23/01/2019 tarihinde fatura alacağının tahsili amacıyla, davalı aleyhine 10.712,23-TL asıl alacak miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 04/02/2019 tarihli itiraz dilekçesi takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 28/02/2020 tarihinde Ankara Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davalı şirkete ait 2018-2019 yıllarına ilişkin BA-BS formlarının celbi istenmiş, ilgili dairenin 03/03/2020 tarihli yazı cevabı ile kayıtların dosyamıza gönderildiği anlaşılmıştır.
Bursa Nilüfer Vergi Dairesi’ne 28/02/2020 tarihinde müzekkere yazılarak, davacı şirketin 2018-2019 yıllarına ilişkin BA-BS formları istenmiş, ilgili dairenin 10/03/2020 tarihli yazı cevabı ile istenilen kayıtların dosyamıza gönderildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce 28/02/2020 tarihli tensip zaptı 11 nolu ara kararı ile, taraf defterleri üzerinde dava dosyası, ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi inclemesi yaptırılarak icra takip tarihi itibariyle davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesi yönünden, 02/04/2020 gününe bilirkişi inceleme günü verildiği ve dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman Mali Müşavir bilirkişi ….’ya teslim edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılabilmesi bakımından, mahkememize 16/07/2020 tarihinde Kütahya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazıldığı anlaşılmıştır.
25/08/2020 Tarihli Bilirkişi Raporuna Göre; davacı tarafın 2018 yılı ticari defter ve belgelerini sunması üzerine yapılan inceleme sonucunda; davacı tarafın ticari defterlerindeki kayıtlara göre taraflar aralarında ticari bir ilişkinin olduğu, icra inkar tazminatı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, davacının cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde 2018 yılında davaya konu alacağı oluşturan fatura kayıtlarının 3 adet ve toplamda 10.712,23-TL olduğu, bu rakama karşılık davalı tarafından davacıya herhangi bir ödemenin yapılmadığı, davacının davalıdan olan alacak bakiyesinin 10.712,23-TL olduğu, tüm bu kayıtların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, TTK’nın 21. Maddesi hükümlerine göre davaya konu faturalar ile ilgili herhangi bir iade-iptal ve kabul edilmediğinde dair kayıtlara rastlanmadığı, davacı ve davalı tarafın BA-BS formlarını yasal süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına bildirdiği, ancak davaya konu alacağı oluşturan faturaların Kdv hariç bedellerinin aylık 5.000,00-TL”lik yasal sınırın altında olması nedeniyle tarafların BA-BS formları içerisinde mevcut olmadığı, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 10.712,23-TL cari hesap karşılığı alacaklı olduğu, davacının ticari defterlerindeki muhasebe kayıtlarından görüldüğü, icra takibinin bu tutar üzerinden başlatıldığı, davacının işlemiş faiz talebinin bulunmadığı, asıl alacağa işleyecek değişen oralarda yasal faiz talebinin bulunduğu, 17.03.2020 tarihinde davacı vekili tarafından sunulan delil dilekçesi ekindeki 18/06/2018 tarihli kargo teslim tutanağında teslim eden kısmında Eti Gümüş adı ve imzasının bulunduğu, teslim alan kısmında Erol Yılmaz’ın adı ve imzasının bulunduğunun görüldüğü, davacı şirketin 2018 yılına ait tutmuş oldukları ticari defterlerin TTK’nın 64. Maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içinde yevmiye defterlerinin noter kapanış onayının yapıldığı, tek düzen hesap planına uygun olarak düzenli bir şeklide tutulduğu, kanunlara uygun olarak tutulan ticari defterlerin bu davada delil olabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Kütahya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/60 sayılı talimat ile alınan 25/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalının resmi defterleri usulüne uygun olarak tuttuğu, TTK’nun hükümlerine uygun olarak yasal süresi içinde noter onayı yapıldığı, yevmiye defteri ve defteri kebir yönünden E-Defter mükellefi olup, yasal süresinde mevzuata uygun şekilde E Beratlar oluşturulduğunu, davalı ile davacı aralarındaki ticari ilişkiyi gösteren tüm kayıt ve evrakların dökümü yapılıp incelendiğinde, davacının ilgili dönemde davalıya kestiği 31/05/2018 tarih, 6604 yevmiye no, 362888 fatura nolu, 5.294,85-TL, 11/06/2018 tarih, 7107 yevmiye no, 362922 fatura nolu, 5.371,36-TL, 11/06/2018 tarih, 7106 yevmiye no, 362923 fatura nolu, 46,02-TL bedelli olmak üzere toplamda 10.712,23-TL bedelli üç adet fatura olduğu, davalının davacıya ödeme yapmadığı, 2018 yılı bakiyesinin 10.712,23-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Her ne kadar davalı vekili yetkili mahkemenin Kütahya Mahkemeleri olduğunu bildirmişse de, Hukuk Genel Kurulu’nun 25.04.2018 Tarih, 2017/902 Esas ve 2018/973 Karar sayılı kararı uyarınca davalı vekilinin yetki itirazının reddine karar verrilmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı vekilinin dava dilekçesinde ticari defterlere dayandığı, ticari defterler incelendiğinde davacının ticari defterlerinin iddiasını doğrular nitelikte olduğu davalının defterlerinin de davacının iddiası ile örtüşmekle, HMK 222/3 maddesinde “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün bulunduğu davacının ve davalının ticari defterlerinin 10.712,23-TL’ lik alacağı doğruladığı, bu miktarda mal ve hizmetin alındığının her iki tarafın ticari defterleri ile sabit olduğu, BA/BS formlarının bu yönde ibraz edildiği, davalının ödemeye yönelik belge de sunmadığı, davacı firma tarafından, davalı şirkete borcun ödenmesi için gönderilmiş bir ihtarın olmadığı, dava esas değerinin 10.712,23-TL üzerinden açıldığı anlaşılmakla, davanın kabulü ile davalı tarafından Bursa 5.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, icra takibinin 10.712,23-TL asıl alacak üzerinden devamına, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 5.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali ile 10.712,23 TL asıl alacak üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Alacağın likit olduğu ve yasal şartları taşıdığı değerlendirilmekle dava konusu asıl alacak miktarı olan 10.712,23 TL’nin %20 si oranında hesaplanan 2.142,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 731,75 -TL karar ve ilam harcından peşin alınan 182,94-TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 548,81-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 182,94-TL peşin harç, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 125,50-TL tebligat giderinden oluşan toplam 1.362,84-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekillinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2021

Katip 221345
¸e-imzalıdır

Hakim 153211
¸e-imzalıdır