Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/283 E. 2021/773 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/283 Esas – 2021/773
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/283 Esas
KARAR NO : 2021/773
HAKİM : …
KATİP : ..
DAVACI : …(TC…)
VEKİLİ : Av…. UETS
DAVALI : …(TC…. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/02/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 12/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı … arasında ticari bir ilişki mevcut olduğunu, işbu ticari ilişkiden kaynaklı davalının müvekkile ödemesi gereken 29.089,25-TL’nin ödenmediğinden, davalı ile ve Oğlu … ile şifaen iletişime geçmiş olmasına karşılık bir ödeme yapılmadığını bu nedenle, müvekkili tarafça Kocaeli 6. Noterliği 29.05.2019 tarihli ihtarnameyi davalıya göndermiş olup; söz konusu ihtarnameye de borçlu tarafından hiçbir cevap verilmediğini, davalı aleyhine Bursa 4.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafça her ne kadar arabuluculuk yoluna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle; fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile, davalının Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosyasına davalı şirketin yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin işlemiş ve işleyecek faiz ve masraflarıyla birlikte devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 26/03/2020 tarihli cevap dilekçesini özetle; Bursa 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… icra takibine konu fatura ile teslim edilen temizlik Ürünlerinin ayıplı olduğunu, yine aynı faturaya konu … ürün kodu ile belirtilen 9.135,00 TL bedelle belirtilen karton bardakların teslim alınmadığını, davacıdan satın alınan temizlik ürünlerinin vücutta tahribat yaptığı, kullanılmaya uygun olmadığı, amaçlarına uygun sonuçlar vermedikleri müşterilerin ürünleri bu gerekçelerle iade etmesi sonucunda tespit edildiğini, ürünlerin müşterilerde geri dönüşü olmayacak zararlara neden olacağı anlaşıldığından satışına son verildiğini, bu husus davacıya defaten izah edilmiş ve mallarını geri alması istendiğini, kaldı ki bu hususunun davacıya ihbar edilmemiş olması da davacıyı mesuliyetten kurtarmayacağını, dava konusu faturada temizlik ürünleri dışında … ürün kodu ile belirtilen 9.135,00 TL tutarındaki karton bardaklar teslim alınmadığını, bu nedenle teslim alınmayan ürüne ilişkin olarak talep edilen alacak rakamının da kabulü mümkün olmadığını, satım sözleşmesi hükümleri gereğince davacı satıcının malın teslimini kanıtlaması gerektiğini, anılan bu sebeplerle; davanın reddine haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle davacının aleyhine %20 “den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminata hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davacı tarafından alacağının tahsili amacıyla, davalı aleyhine Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe, itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce Bursa 4. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, 11/07/2019 tarihinde 29.089,25-TL asıl alacak, 1.352,05-TL diğer faiz olmak üzere toplam 30.441,30-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalının 30/09/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, Osmangazi Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davalı …’a ait 2019 yılı BA/BS formlarının celbi istendiği, ilgili dairenin 23/03/2020 tarihli yazı cevabı ile istenilen formun gönderildiği görülmüştür.
Kocaeli Alemdar Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davacının 2019 yılı BA/BS formlarının celbi istendiği, 03/04/2020 tarihli yazı cevabı ile ilgili kayıtların gönderildiği görülmüştür.
Mahkememizce; dava dosyası ibraz edilen deliller ve taraflara ait ticari defter ve dayanağı kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, davacının var ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesi yönünden, 10/12/2020 tarihinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, her iki tarafın da ticari defter ve dayanağı kayıtları mahkememize ibraz ettiği, dosyanın tüm ekleri ile birlikte 10/12/2020 tarihinde, konusunda uzman Mali Müşavir Bilirkişi …’ya teslim edilmiştir.
12/01/2021 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle; davacı ve davalı tarafın 2019 yılına ait ticari defter ve belgeleri ile dava dosyası üzerinde yapılan inceleme ve tespitlere göre; tarafların ticari defterlerindeki kayıtlara göre aralarında ticari bir ilişkinin olduğu, davacı tarafın 2019 yılı cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, davaya konu olan faturanın bir adet toplamda 29.089,25 – TL olduğu, bu rakama karşılık davalı tarafından davacıya yapılan herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, 2019 yılı kapanış bakiyesinin 29.089,25- TL olduğunun görüldüğü, tüm bu kayıtların davacının Ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafın 2019 yılı cari hesap ve yevmiye defter kayıtları incelendiğinde, davaya konu olan faturanın bir adet ve toplamda 29.089,25- TL olduğu, bu rakama karşılık davalı tarafından davacıya yapılan herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, 2019 yılı kapanış bakiyesinin 29.089,25- TL olduğunun görüldüğü, tüm bu kayıtların davalının Ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafın davaya konu alacağı oluşturan faturaya ilişkin aylık 5.000,00-TL’yi (KDV Hariç) aşan tutara ait bildirimin yasal süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına BS Formu ile bildirildiğinin tespit edildiği, davalı tarafın davaya konu alacağı oluşturan faturaya ilişkin aylık 5.000,00-TL’yi (KDV Hariç) aşan tutara ait bildirimin yasal süresi içerisinde Gelir İdaresi Başkanlığına BA Formu ile bildirildiğinin tespit edildiğini, tarafların BA-BS bildirimlerinde bir farklılık görülmediği, TTK’ nın 21.maddesi hükümlerine göre davaya konu fatura ile ilgili herhangi bir iade-iptal ve kabul edilmediğine dair kayıtlara rastlanmadığı, davalı tarafa Kocaeli 6. Noterliğinin 29.05.2019 tarihli ihtarnamesi gönderilerek ödeme yapılması hususunun ihtar edildiği, davalının söz konusu ihtamameye cevap vermediğinin görüldüğü, davaya konu faturada Teslim Alan kısmında “…” (06 … 9656) isim ve imzasının mevcut olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 29.089,25 – TL Cari hesap karşılığı alacaklı olduğu, davacının ve davalının Ticari defterlerindeki muhasebe kayıtlarından görüldüğü, işlemiş faizi olan 1.352,05 TL ile birlikte davacının toplam alacağının 30.441,30 TL olduğu, İcra takibinin de bu tutar üzerinden başlatıldığının görüldüğü, davacı tarafın 2019 yılına ait tutmuş oldukları Ticari Defterlerin TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içinde Yevmiye defterlerinin noter kapanış onayının yapıldığı, Tek Düzen Hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, Kanunlara uygun olarak tutulan Ticari defterlerin bu davada delil olabileceği, davalı tarafın 2019 yılına ait tutmuş oldukları Ticari Defterlerin TTK’nın 64.cü maddesine göre yasal süresi içerisinde noter açılış onaylarının ve yine yasal süresi içinde Yevmiye defterlerinin noter kapanış onayının yapıldığı, Tek Düzen Hesap planına uygun olarak düzenli bir şekilde tutulduğu, Kanunlara uygun olarak tutulan Ticari defterlerin bu davada delil olabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 25/05/2021 tarihli 5 nolu celse ile; dava dosyası, ibraz edilen deliller kapsamında, davalının ayıp iddiası kapsamında satın alınan malları ayıplı olup olmadığı hususunun tespiti için 10/06/2021 günü keşif icrasına karar verildiği, Kimya Mühendisi Bilirkişi … refaketinde yapılan keşif sonrası dosya, rapor tanzim etmek için, bilirkişiye teslim edilmiştir.
13/01/2021 Tarihli Ayıp İddiasına İlişkin Alınan Bilirkişi Raporunda Özetle; dava konusu temizlik ürünlerinin bidonlar halinde bir kısmı satış yapılan işyerinde, diğer kısmının da davalı …’a ait işyeri deposunda olduğu gözlemlendiği, bidonlarda herhangi bir taşma, akma ve deformasyon görülmediğini, her çeşit temizlik maddesinden cam kavanozlara analizlere yetecek miktarda numune alındığını, temizlik ürünlerinin pH seviyesi; çevreye ve insana olan etkisini belirlemek için oldukça önemli olduğunu, pH ölçeği, pH:7 nötr olacak şekilde O ila 14 arasında değişkenlik gösterdiğini, pH-7 ile pH-14 arasında alkali (bazik), pH-7 ile pH-0 arasında asidik olduğu, pH:0 kuvvetli asit iken pH:14 kuvvetli baz olduğu, kuvvetli asit ve kuvvetli bazların aşındırıcı, yakıcı ve tahriş edici etkileri olduğu, koruyucu ekipman giyilerek kullanılması gerektiği, ayrıca klor içeren ürünlerin bulunduğu haznelerin şişmelerini önlemek için ara sıra havalandırılmaya ihtiyaçları olduğunu, dava konusu temizlik ürünlerden alınan numuneler üzerinde Ph testi yapıldığını, yapılan testler sonucu, raporda oluşturulan tablodan da anlaşılacağı üzere köpük sabun ve yumuşatıcı nötr olup cilde zararı olmadığını, diğer 5 adet temizlik ürünü kuvvetli asit ya da kuvvetli bazlardan oluşmakta olduğunu, bulaşık makinası parlatıcısı olması gerekenden daha asidik, elde yıkama bulaşık deterjanı da olması gerekenden daha bazik olduğu, elde yıkama bulaşık deterjanının daha bazik olması eldiven takılmaması halinde kullanıcının ellerinde tahrişe neden olabileceği, bulaşık makinası deterjanın daha asidik olması ile bulaşık makinasında arızalara neden olabilmekte olduğunu, bu nedenle yukarda bahsi geçen dava konusu temizlik ürünlerinden sadece ikisinin (Bulaşık makinası parlatıcısı ve elde yıkama bulaşık deterjanı) ayıplı ürün olabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın, taraflar arasında ticari alım satım ilişkisinden kaynaklı, davacı tarafından, davalı tarafa satılan temizlik ürünlerinin bedeli olarak 29.089,25-TL fatura kesildiği, fatura bedelinin davalı tarafça ödenmemesi nedeniyle, davalı aleyhine Kocaeli 6. Noterliği 29.05.2019 tarihli ihtarname ile; ” 29.089,25-TL fatura bedelinin ticari temerrüt faizi ile birlikte iş bu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde ödenmesi aksi halde bu doğacak zararın tanzimi için yargı yoluna başvuralacağının ihtaren bildirilir” şeklinde keşide edilerek, tebliğ edildiği, davalı tarafça ihtarnameye karşılık verilmediği, davalı tarafça ödenmeyen fatura bedelinin tahsili amacıyla, aleyhine Bursa 4.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyası ile, 29.089,25-TL fatura alacağı ve 1.352,05-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.441,30-TL miktar üzerinden başlatılan takibe, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu ve davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline ilişkin olduğu, davacı vekilinin dava dilekçesinde ticari defterlere dayandığı, ticari defterler incelendiğinde davacının ticari defterlerinin iddiasını doğrular nitelikte olduğu davalının defterlerinin de davacının iddiası ile örtüştüğü, HMK 222/3 maddesinde “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” hükmünün bulunduğu davacının ve davalının ticari defterlerinin 29.089,25-TL’ lik alacağı doğruladığı, bu miktarda mal ve hizmetin alındığının her iki tarafın ticari defterleri ile sabit olduğu, BA/BS formlarının bu yönde ibraz edildiği, davalının ödemeye yönelik belge sunmadığı, davacı firma tarafından, davalı şirkete borcun ödenmesi için Kocaeli 6. Noterliği 29.05.2019 tarihli ihtarnamesi keşide edildiği, bu nedenle davalının temerrüde düşürüldüğü görülmüştür.
Her ne kadar davalı cevap dilekçesinde dava konusu faturada belirtilen 9.135,00 TL’lik karton bardağı satın almadığını belirtmişse de, ticari defterlerine içinde bu kartonları da içeren ticari defterine işlediği, satın alınana malın deftere işlenmesinin defterine kayıt yapan aleyhine karine oluşturacağı, teslim alınmama olgusunda ispat külfetinin davalı tarafa ait olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 21/(2) maddesinde “Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” hükmü doğrultusunda davalının dava konusu faturaya 8 günlük süre içerisinde itiraz etmeyip ticari defterine kayıt ederek faturanın içeriğini kabul ettiği anlaşıldığından bu husustaki itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalının cevap dilekçesindeki diğer mallar açısında ayıp iddiası kapsamında itirazları açısından 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 23 üncü maddesinin “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmü gereğince davacının açık ayıplar açısından 2 gün diğer ayıplar için 8 gün içerisinde inceleme yapıp karşı tarafa ihbarda bulunmasının gerektiği, davalının 8 günlük süre içerisinde malları inceletip davacıya ihbarda bulunmadığı, daha sonra yapılan ayıp ihbarın da 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 18/3 maddesinin “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” hükmüne uygun şekilde yapılmadığı, göz önüne alındığında ayıp savunmasına itibar edilmemiş olup, her iki tarafında ticari defterlerine alacağın sabit olduğu kanaatiyle davanın kabulü ile, davalı tarafından, Bursa 4.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, icra takibinin 29.089,25-TL asıl alacak, ve 1.352,05-TL işlemiş faiz üzerinden devamına, ayrıca alacağın likit olduğu ve yasal şartları taşıdığı değerlendirilmekle dava konusu asıl alacak miktarı olan 29.089,25 TL’nin % 20 si oranında hesaplanan 5.817,85‬‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 4.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali ile 29.089,25 TL asıl alacak 1.352,05 TL faizi üzerinden takibin DEVAMINA,
2-Alacağın likit olduğu ve yasal şartları taşıdığı değerlendirilmekle dava konusu asıl alacak miktarı olan 29.089,25 TL’nin % 20 si oranında hesaplanan 5.817,85‬‬ TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1.987,08-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 496,78-TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 1.490,30-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 4.369,39-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 54,40-TL başvuru harcı, 496,78 -TL peşin harç, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti, 120,00-TL keşif araç ücreti ve 182,50-TL tebligat giderinden oluşan toplam 1.953,68-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından yatırılan keşif harç ücreti 419,90-TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
8-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim … ¸e-imzalıdır