Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/261 E. 2021/534 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :2020/261
KARAR NO :2021/534

BAŞKAN :… …
ÜYE :… …
ÜYE :… …
KATİP : … …

DAVACILAR :1- … –
:2-… – TC Kimlik no- …
3-… -TC Kimlik no- …
4-… – TC Kimlik no-…
5-… -TC Kimlik no-…
6-… -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 16/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil … tekstil sektöründe dokuma ve Muhatap … İplik Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi de tekstil sektöründe iplik satıcılığı faaliyeti yapmakta olduğunu, müvekkilinin yapmakta olduğu ticari faaliyet kapsamında … İplik Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden iplik alımı nedeniyle ticari ilişkiye başladıklarını, 2019 yılında ABD Dolarının Türk Lirası karşısında öngörülmeyecek şekilde değer kazandığını, 2019 yılı Ocak ayında bir Amerikan Dolarının TL karşılığı 3.777-TL iken, bu miktarın birden bire 6.300-TL civarlarına çıktığını, bu ekonomik olumsuzluk nedeniyle müvekkilinin borcunun bir gecede ikiye katlandığını, yurt genelinde meydana gelen bu olumsuzluk sonrası müvekkili …’ın ürettiği malları satamadığı için elinde olmayan nedenler ile maddi sıkıntıya düştüğünü ve borcun karşılığında davalı şirkete her biri 500.000,00-TL bedelli 8 adet vadeli çek verdiğini, müvekkilinin bu çeklerin 4 tanesini vadelerinde ödediği halde (çeklerin üçü teslim edilmiş ancak ödemesi yapılan bir çekin halen davalı şirket elindedir) piyasadaki olumsuzluk nedeniyle ürettiği kumaşları paraya dönüştürememesine bağlı olarak 30.09.2019, 15.10.2019, 31.10.2019 ve 30.11.2019 vade tarihli ve toplam 2.000.000,00-TL bedelli 4 adet çeki vadelerinde ödeyemediğini, müvekkil ile davalı şirket arasındaki ticari alış/verişin bu şekilde devam ederken şirket yetkilisi …’un müvekkiline müracaat ettiğini, borcun ödenemeyeceği hususundaki endişelerini bildirdiğini, alacağının teminatı olarak müvekkilinin deposunda bulunan bir miktar iplik ile üretilen ham kumaşları borcun teminatı olarak emaneten kendilerine teslim edilmesini istediğini, müvekkilinin elinde davalı şirket yetkilisine borcu karşılayacak miktarda iplik ile kumaş bulunduğunu, borcuna sadık olduğunu ve davalı şirket yetkilisi ….’a duyduğu güven nedeniyle fabrikanın deposunda olan 24.200 Kg iplik ve dokunmuş olup henüz yıkanmamış olan 62.500 metre ham kumaşı emaneten davalı şirkete emaneten gönderdiğini ve müvekkili … tarafından davalı şirkete gönderilen ürünlerin davalı şirketin SSK’lı elemanı olan Hüseyin Türkmen isimli kişiye imza karşılığı ve emanet olarak teslim edildiğini, bu şekilde müvekkilinin davalı şirketin alacağını emanet olarak teslim edilen 24.200 Kg iplik ve 62.500 metre ham kumaş ile teminat altına aldığını, müvekkilinin bu rahatlık ile ticari faaliyetine devam ederken 12.12.2019 tarihinde Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı icra dosyasından müvekkilinin işletmesine ihtiyati hacze gelindiğini ve müvekkilinin işyerinde bulunan iplik, ham kumaş ve işlem görmüş olan kumaşlar ile 12.12.2019 tarihli haciz tutanağında belirtilen diğer mallar ve dokuma makineleri ve dokuma tezgahları haczedildiğini, haciz tutanağı tutulduktan sonra haczedilen mallar ile makinaların muhafaza altına alınması işlemine başlandığını ve bu aşamada müvekkilinin hacizli malların kaldırılmamasını ve kendisine yediemin olarak teslim edilmesini talep ettiğini, müvekkilinin bu isteğinden sonra hacze gelen şirket vekili Av. M. … borcun ve ferilerinin 2.508.000,00-TL olduğunu, bu miktarın 100.000,00-TL’si nakit ödenmesi ve kalan 2.408.000,00-TL’lik kısmı için 30.12.2019 vade tarihli 2.408.000,00-TL bedelli ve müvekkillerinin tamamı tarafından imzalanacak yeni bir bono verilmesi ve verilecek bu bononun 100.000,00-TL’lik kısmı 30.12.2019 tarihinde, 245.000,00-TL’si 20.01.2020 tarihinde, 1.000,000,00-TL’si 21.01.2020 tarihinde ve 1.063.000,00-TL’si ise 25.02.2020 tarihinde ödenmesi koşuluyla haczedilen mahcuzların muhafaza altına alınmayacağını ve yediemin olarak teslim edilebileceğini ve bu şekilde müvekkilinin üretim yaparak borcunu ödeyebileceğini söylediğini, müvekkilinin, haciz, muhafaza baskısı altında ve içinde bulunduğu müzayaka hali ile davalı şirket vekilinin bu çözümünü kabul ettiğini, bu amaçla müvekkilleri ile davalı şirket vekili arasında ödeme koşullarını gösteren 12.12.2019 tarihli protokol-belge düzenlenerek imzalandığını ve bu protokol gereği, Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/94 D. İş dosyasında ihtiyati hacze konu edilen, 12.12.2019 tanzim, 30.12.2019 vade tarihli ve 2.408.000,00-TL meblağlı bono düzenlendiğini, müvekkilleri tarafından imzalanarak Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosya borcunun tasfiyesi amacıyla ve teminat olarak alacaklı vekili Av. M. Fatih ERATA’ya elden teslim edildiğini, müvekkilinin 12.12.2019 tarihli protokole göre taahhüt ettiği 100.000,00-TL nakit ödemenin bir kısmını aynı gün, bir kısmını ise ertesi gün ve 30.12.2019 tarihinde yapması gereken 100.000,00-TL’lik ödemeyi de aynı gün süresinde yaptığını ve düzenlenen 12.12.2019 tarihli protokol koşullarını yerine getirdiğini, fiili durum bu şekilde olduğu halde, davalı şirket vekillerinin 12.12.2019 tarihli protokole uymadığını, protokole göre 20.01.2020 tarihinde yapılacak olan 245.000,00-TL’lik taksit ödemesinin yapılmasını beklemeden ve müvekkilinin 12.12.2019 tarihli protokole göre temerrüdü oluşmadan, Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra dosyasına 20.01.2020 tarihinde haciz ve muhafaza talebinde bulunduğunu, aynı gün müvekkilinin işyerine hacze gelindiğini, muhafaza işlemine başlandığını ve 12.12.2019 tarihli tutanak ile haczedilerek dava konusu bonoda adı geçen müvekkillere yediemin olarak teslim edilen mahcuz mallar haczedilerek 20.01.2020 tarihinde muhafaza altına alındığını, davalı şirket ve vekillinin müvekkilinin 20.01.2019 tarihinde yapacağı 245.000,00-TL’lik taksit ödemesini beklemeden ve 12.12.2019 tarihli protokolü açıkça ihlal ederek 12.12.2019 tarihli haciz tutanağı ile haczedilen mahcuz malları muhafaza altına aldıklarını, bu şekilde borcun tasfiyesi ve teminatı amacıyla müvekkilleri ile davalı şirket vekilleri arasında düzenlenen; 12.12.2019 tarihli protokolün davalı ve vekilleri tarafından tek taraflı olarak feshedilerek geçersiz hale geldiğini ve davalı veya vekilleri tarafından tek taraflı olarak feshedilen 12.12.2019 tarihli protokole göre Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… E. sayılı dosya borcunun tasfiyesi amaçlı verilmiş olan 12.12.2019 tanzim, 30.12.2019 vade tarihli ve 2.408.000,00-TL meblağlı teminat bonosu geçerliğini yitirdiğini, bu bağlamda, Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosya borcunun tasfiyesi amaçlı olarak müvekkil ile davalı şirket vekilleri arasında düzenlenen 12.12.2019 tarihli protokol gereği dosya borcunun tasfiyesi amacıyla teminat olarak verilen ve yeni bir borç ikrarı mahiyetinde olmayan dava konusu 12.12.2019 tanzim, 30.12.2019 vade tarihli ve 2.408.000,00-TL meblağlı teminat bonosunun geçerliliğini yitirdiğini, nitelikleri yazılı bononun Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosya borcunun tasfiyesi amacıyla verilmiş olup yeni bir borç ikrarı mahiyetinde olmadığını, müvekkili … adına ve davalı şirket aleyhine Beyoğlu 16. Noterliğinden ihtar çekildiğini ve 12.12.2019 tarihli protokol koşullarına istinaden Bursa 10. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosya borcun tasfiyesi ve teminat olarak verilen davaya konu 12.12.2019 tanzim, 30.12.2019 vade tarihli ve 2.408.000,00-TL meblağlı teminat bonosu karşılıksız kaldığından, müvekkile iadesi istendiğini, müvekkilinin 12.12.2019 tarihli protokole bağlı kaldığını, kararlaştırılan ön ödemeleri sürelerinde yaparak edimini eksiksiz ifa ettiği halde, davalı şirket vekilleri bu protokole bağlı kalmadığını ve müvekkilinin protokole göre 20.01.2020 tarihinde yapacağı ödemenin yapılmasını beklemeksizin 12.12.2019 tarihli haciz tutanağı ile haczedilen mahcuz malları 20.01.2020 Pazartesi günü muhafaza altına alarak kendilerine edimler yükleyen 12.12.2019 tarihli protokole uymadıklarını, ayrıca bu protokol koşullarına göre borcun tasfiyesi amacıyla verilen Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyası ile takibe konulan dava konusu 12.12.2019 tanzim, 30.12.2019 vade ve 2.408.000,00-TL bedelli teminat bonosu geçersiz hale geldiğini, fiili ve yasal durum bu şekilde olduğu halde, davalı şirket vekillerinin Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından haciz yaparken ve muhafaza baskısı ile müvekkillerimizi baskı altına alarak ve yanıltarak aldıkları yeni bir borç doğurmayan 12.12.2019 tanzim, 30.12.2019 vade ve 2.408.000,00-TL bedelli teminat bonosu alacaklı veya vekilleri tarafından Bursa 1. Ticaret Mahkemesine ibraz edilmiş, mahkeme yanıltılmış ve bu şekilde mahkemeden 22.01.2020 tarih, 2020/94 D. İş Esas ve 2020/94 D. İş Karar sayılı hatalı ve hukuka aykırı ihtiyati haciz kararı alındığını, ihtiyati haciz kararına karşı Bursa 1. Ticaret Mahkemesinde itiraz edildiğini hatalı ve hukuka aykırı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiğini, mahkemenin itiraz üzerine dosyayı ele aldığını, itirazların değerlendirilip karara bağlanması için 19.02.2020 tarihine duruşma günü verildiğini, Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/94 D.İş sayılı dosyasından verilen 22.01.2020 tarihli ihtiyati haciz kararının davalı şirket vekilleri tarafından Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyası ile infaz edildiğini, ödeme emrinin müvekkillerine tebligat yapılmaksızın alınan ihtiyati haciz gereği İstanbul ve Bakırköy İcra Müdürlüğü Tevzi Bürolarına talimat yazıldığını ve İstanbul 21.İcra Müdürlüğünün 2020/16 Talimat sayılı ve Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün 2020/75 Talimat sayılı dosyalarından müvekkillerinin bir kısmına ait taşınır ve taşınmazların haczedildiğini, taşınır mahcuz mallar muhafaza altına alınarak satış işlemine başlandığını, geçersiz hale gelmiş ve müstakil bir borç içermeyen dava konusu bono nedeniyle yapılan icra takipleri sonucu haczedilerek muhafaza altına alınan mahcuz malların satılması halinde müvekkillerinin z telafisi mümkün olmayacak bir şekilde mağdur olacak ve bu hukuksuz takip nedeniyle ticari hayatlarının biteceğini, bu bakımdan müvekkillerinin mağdur olmaması bakımından öncelikli olarak teminat alınmaksızın Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. sayılı dosyasının ve bu dosyadan yazılan talimatlar gereği İstanbul 21. İcra Müdürlüğünün 2020/16 Talimat sayılı ve Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün 2020/75 Talimat sayılı dosyalarının tedbiren durdurulmalarına, yapılacak yargılama sonucunda davamız sabit olacağından davaya konu 12.12.2019 tanzim, 30.12.2019 vade ve 2.408.000,00-TL bedelli teminat bonosundan dolayı müvekkillerinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, davaya konu bononun iptaline, Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/… E. sayılı dosyasından ve bu dosyadan yazılan talimatlar gereği İstanbul 21. İcra Müdürlüğünün 2020/16 Talimat sayılı ve Bakırköy 6. İcra Müdürlüğünün 2020/75 Talimat sayılı icra dosyaları ile yapılan hacizlerin iptal edilmesine ve kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; somut uyuşmazlıkta, davanın kambiyo senedine dayalı açılan menfi tespit davası olduğu, kambiyo senetlerinin Ticaret Kanunu’nda düzenlendiği, bu tür davaların TTK’ nın 3 ve 4/1-a maddeleri uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu, ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edildiğinden tarafın arabulucuya başvurmamış olması nedeniyle dava şartı yokluğundan mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesinin içeriğinde yer alması gereken hususlar HMK Madde 119 da şu şekilde düzenlendiğini, davacı tarafça tanzim edilen dilekçede harca esas değerin ne olduğu açık bir şekilde belirtilmediği gibi dava açılırken ödenmesi gereken harç tutarıda eksik yatırıldığını, Menfi tespit davası “Borçlu Olunmadığını Tespiti” amacıyla açılan bir dava türü olduğunu, İcra İflas Kanunu Madde 72 gereğince “Borçlunun icra takibinden önce veya takip sonrasında ispat için menfi tespit davası açabileceği söylenmiş devamı hükümlerinde söz konusu davanın olumsuz tespit niteliğinde olduğunun belirtildiğini, davacının müvekkili aleyhine açmış olduğu davasını kısmı olarak açtığını, oysa Yargıtay içtihatlarında da “.Kısmi menfi tespit davası açılamayacağı, davacının alınan kredi miktarına göre icra takiplerinde daha fazla borç göründüğünü ileri sürerek açtığı kısmi davanın (menfi tespit davasının) usulden reddi gerektiğini, davanın menfi tespit davası olup kısmi dava şeklinde açıldığını, kısmi menfi tespit davası açılamayacağını, dairenin istikrarlı uygulamasının bu yönde olduğunu, bu durumda mahkemece davanın usulden reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı gerekçelerle ret kararı verilmesi doğru değilse de sonucu itibariyle doğru olan hükmün gerekçesi somut olaya uygun olmadığından 6100 sy. HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sy. HMK’un 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanması uygun görüldüğünü, davacı vekilinin dava dilekçesinde, müvekkili aleyhine girişilen icra dosyasında talep edilen 362.704,00 TL.’den borçlu bulunmadıklarını ancak şimdilik bunun 8.400,00 TL’lik kısmı yönünden menfi tespit istemi ile dava açtıklarını, bakiye kısım için menfi tespit davası açma haklarını saklı tuttuklarını bildirdiğini, dava dilekçesinde talep kısmi menfi tespit talebi olduğunu, menfi tespit davasının kısmi olarak açılamayacağını, davanın bu nedenle reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğini, müvekkilinin n alacağını tahsil edebilmek amacıyla Bursa 2 Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/2735E sayılı dosyadan İhtiyati Haciz kararı alınarak Bursa 10 İcra Dairesi 2019/… Esası ile icra işlemlerine başlanıldığını, taraflar arasında uzun yıllardan beri süre gelen bir ticari ilişki söz konusu olup bu ilişki neticesinde uyuşmazlık vuku bulduğunu, yapılan kambiyo senedi yoluyla icra takibine borçlular tarafından itiraz edilmediğini, takibin kesinleştiğini, geçen bu süre zarfında borçlular tarafından sürekli olarak borcun ödeneceği belirtilse de herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacaklının daha fazla mağdur olmaması adına İİK nun’ca verilen yetki gereğince takip işlemlerine devam edilip hacze gidildiğini, uzun süredir ticari hayatta faaliyet gösteren borçlular tarafından itibarlarının sarsılmaması adına haciz sırasında uzlaşma teklif edilmesi üzerine dosya borcuna binaen 12.12.2019 tarihinde protokol yapıldığını, taraflar arasında yapılan iş bu protokol gereğince Hakan Dinçtürk’e ait QNB Finansbank A.Ş Garajlar Şubesi hesabına Mustafa Oğuz Canal tarafından 40.000,00TL havale 60.000.00 TL ise nakit ödeme yapılmış, yine borca mahsuben borçluları davacılar olan bonolar tanzim edildiğini, düzenlenen bu protokolde; “Bursa 10.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı dosya borcuna binaen yapılmış olup Dosya borcunun tamamına ilişkin aşağıda dökümü yapılan 1 adet bono teslim alınmış olup iş bu bono aşağıda dökümü yapılan tarih ve miktarlar halinde ödeneceğin, iş bu bononun kayıtsız şartsız ödeme taahhüdü içeren bir kambiyo senedi olduğu ve bu protokolün bononun ödenmesini şarta bağlı kılmadığını, bu protokolün kayıtsız şartsız bono miktarınca borcun borçlu tarafça kabul edildiği, protokol içeriğindeki maddelerin bu bono ödeme kayıt ve şartlarını değil, ödeme şeklini oluşturan hükümler olduğu sözleşme serbestisi ilkesi doğrultusunda amaçlanan yegane husus olduğu ibareleri sarih bir şekilde protokolde belirtilmiş ve taraflarca kabul ve taahüt edilerek imzalandığını, kaldı ki Bursa 9. icra müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyasının takip talebinde de ; “taraflar arasında akdedilen 12/12/2019 tarihli protokol şartları geçerli olmak üzere bursa 10. icra müdürlüğü 2019/… e. sayılı dosyasıyla bağlantılı ve tahsilatta mükerrer olmamak kaydıyla tahsilinin yapılacağının ‘ayrıca belirtildiğini, dolayısıyla dosya borcunu kabul ederek yazılı protokoller yapan, borca mahsuben nakit ödeme yapıp kambiyo senetleri veren davacılarca borç miktarı kayıtsız şartsız kabul edildiği açıkken kendilerinden zorla ve tehditle senet alındığı şeklinde mahkemeyi yanıltıcı beyanlarda bulunarak bu davayı açmış olmalarında hiçbir hukuki mesnedi bulunmadığını, somut olayla birebir uyuşan başka bir kararında ise; “Alacaklı vekili tarafından taraflar arasındaki protokolün varlığı kabul edildiğini, ancak senedin teminat olarak değil protokolde belirtilen icra takip dosyası borcuna mahsuben alındığı ve vadesinde ödenmediğinden takibe konulduğu belirtilmiş ve borçlularca protokol dışında herhangi bir belge de sunulmamış olduğundan mahkemece, borçluların, teminat iddiasını yazılı bir belge ile ispat edemediği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi gerekeceğini, taraflar arası akdedilen protokol gereği teslim alınan bonolar bahsine ilişkin son olarak başka bir kararda; “Davaya konu senet üzerinde senedin 17. İcra Müdürlüğü’nün 2006/9204 nolu dosya borcuna karşılık verildiğinin yazılı olduğu, bu dosyanın borcunun ödenmediği, davaya konu bononun konu edildiği, Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2006/10458 nolu icra dosyasında da “tahsilde tekerrür olmamak” kaydı ile takip başlatıldığının belirtildiği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmesi gerekeceğini” ifade ettiklerini kaldı ki, somut olayda da protokolde senedin teminat senedi olduğuna ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığı gibi zaten var olan, mevcut bir borca karşılık verilmiş olduğuda ortada olduğunu, davacının dava konusu edilen protokolü ve yaptığı ödemeleri icra baskısı altında gerçekleştirmiş olduğundan bahsetmiş olsa da, uygulamalar gereğince haciz tarihi ile protokolün aynı tarihli olmasının haciz tehdidi olarak yorumlanamayacağı ifade edilmektedir. Bu konuya ilişkin haklılığımızı gösteren Yargıtay kararları da mevcut olduğunu belirterek öncelikle taraflar arasında protokol düzenlenmiş olması, düzenlenen protokolün taraflarca kabul edilerek imzalanması ve ihtirazi kayıtsız (yüz bin tl)nakit ödemenin olması, borca mahsuben kayıtsız ve şartsız kambiyo senetleri verilmesi ve borcun kabul edilmesi nedeni ile haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine, mevzuat gereğince takipten sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulması mümkün olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine, kötü niyetli davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davalı aleyhine Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/… Esas sayılı dosyasında 12.02.2019 tanzim 30.12.2019 vade tarihli, ve 2.408.000,00-TL meblağlı bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptali istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2019/14290esas sayılı dosyası mahkememize ait 2020/787 esas sayılı dosyası arasına gönderildiği anlaşıldığından celp edilmiş ve incelenmiştir.
Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2020/1040 esas sayılı dosyasına yazı yazılarak 29/12/2020 ödeme tarihi itibariyle ve 03/02/2020 dava tarihi itibariyle ayrı ayrı dosya kapak hesabının yapılarak, 29/12/2020 tarihi sonrasında icra dosyası içerisinde yapılan tüm icra takip işlemlerini gösterir tutanakların da birlikte çıkartılarak gönderilmesi istenmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Davacı vekilinin mahkememizin 03/03/2021 tarihli oturumunda Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı icra dosyasının satış sonrası 29/12/2020 tarihinde ödenerek infazen kapatıldığını, ayrıca icra müdürlüğünün borcu olmadığını, yazısını da ibraz ettiklerini, protokolün okunaklı bir örneğini sunduklarını, Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyası inceleme konusu yapılır ise iddialarının doğruluğunun anlaşılacağını, senedin mükerrer olarak tahsile konulduğunu, bedelsiz kalan bir senet olduğunu beyan etmiştir.
Aynı oturumda davalı vekilinin de borcun ödenmesinin senet takibe girildikten sonra yapıldığını, kambiyo senedi ile ilgili icra takibinin yapıldığı tarihte tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla icra takibi başlatıldığını, icra takibinde haklı olduklarını düşündüklerini, bu nedenle diğer borçlar yönünden takibin devam etmekte olduğunu, açılan davanın yerinde olmadığını, davanın reddini talep ettiklerini bildirmiştir.
Davacılar vekilinin 08/02/2021 tarihli dilekçesi ile Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından yapılan ihtiyati haciz anında davalı vekillerince muhafaza tehdidi ile müvekkillerimizi baskı altına aldıkları, mahçuz malları muhafaza altına almayacaklarını beyan ederek müvekkilleri yanıltıkları, müvekkillere güven aşıladıkları ve müvekkillerin içeriğini okumalarına fırsat vermeden ve hile ile 12.12.2019 tarihli protokolu düzenleyerek yeni bir borç doğurmayan ve tamamen teminat amaçlı olarak verilen 12.12.2019 tanzim, 30.12.2019 vade tarihli ve 2.408.000,00-TL meblağlı bonoyu imzalattıkları, davalı şirket müvekkillerimin temerrüdü oluşmadan ve 12.12.2019 tarihli protokol koşullarına muhalif hareket ederek Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasından haczedilerek yediemin olarak Müvekkillere teslim edilen malları 20.01.2020 tarihinde muhafaza altına alarak dava konusu senedi geçersiz hale getirdikleri halde dava konusu bono vekalet ücreti almak için Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne 21.01.2020 tarihinde ibraz edildiği ve 22.01.2020 tarih, 2020/94 D. İş Esas ve 2020/94 D. İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararı alarak Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile Müvekkiller hakkında takip başlatmış ve esas dosyasından yazılan talimat nedeniyle İstanbul 21. İcra Müdürlüğü’nün 2020/16 Talimat sayılı ve Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü’nün 2020/75 Talimat sayılı dosyalardan yapılan hacizler ile Müvekkillere ait malları haczedip muhafaza altına alarak satış talebinde bulunduğu, Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya borcu ferileri ile birlikte ödendiği ve davalı şirketin müvekkillerden bir alacağı kalmadığından; davalı ve vekilleri 12.12.2019 tarihli protokolü 20.01.2020 tarihinde ihlal ettikleri ve müvekkillerin temerrüdü oluşmadığı ve Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya borcu ferileri ile birlikte ödenmiş olması sonucu 12.12.2019 tarihli protokol koşullarına göre verilmiş olan davaya konu 12.12.2019 tanzim, 30.12.2019 vade tarihli ve 2.408.000,00-TL meblağlı teminat bonosu da geçersiz hale geldiği ve karşılıksız kaldığından, müvekkillerimin dava konusu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve davaya konu teminat bonosunun iptaline, davalı şirket 12.12.2019 tarihli protokole aykırı ve müvekkilin temerrüdü gerçekleşmeden davaya konu 12.12.2019 tanzim, 30.12.2019 vade tarihli ve 2.408.000,00-TL meblağlı bonoyu takibe koyduğu gibi Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya borcu tüm ferileri ile birlikte ödendiği ve davaya konu bono geçersiz konuma geldiği ve davaya konu bonoya istinaden açılmış olan dosyalar ferileri ile birlikte karşılıksız kaldığından; Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasından yapılan takibin, İstanbul 21. İcra Müdürlüğü’nün 2020/16 Talimat sayılı dosyasından yapılan takibin, Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü’nün 2020/75 Talimat sayılı icra dosyasından yapılan takibin iptaline, davalı şirket 12.12.2019 tarihli protokole aykırı ve müvekkilin temerrüdü gerçekleşmeden davaya konu 12.12.2019 tanzim, 30.12.2019 vade tarihli ve 2.408.000,00-TL meblağlı bonoyu takibe koyduğu gibi Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosya borcu tüm ferileri ile birlikte ödendiği ve davaya konu bono geçersiz konuma geldiği ve davaya konu bono karşılıksız kaldığından; Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasından konulan, İstanbul 21. İcra Müdürlüğü’nün 2020/16 Talimat sayılı dosyasından konulan ve Bakırköy 6. İcra Müdürlüğü’nün 2020/75 Talimat sayılı dosyalarından haczedilen mahcuz mallar üzerine konulmuş olan hacizlerin kaldırılmasına, mahcuz malların müvekkillere teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili de 12/04/2021 tarihli dilekçesi ile 07.04.2021 tarihli celsede bahsedilen davacı borçlu … ile ilgili olarak Bursa 10. İcra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı icra dosyası ile başlatılan takip 29.12.2020 tarihinde borçlu tarafından yapılan ödeme ile birlikte infaz edildiğini, bununla birlikte davacılar tarafından iddia olunan temerrüt hususları tamamen gerçeğe aykırı olduğunu, davacılar vekili tarafından sunulan 24.03.2021 tarihli beyan dilekçesinde : “…20.01.2020 tarihinde ödemeyi taahhüt ettiği 245.000,00 TL’lik ödemeyi tamamlayıp ödeme yapmaya çalışırken davalı vekilleri…vade dolmadan ve müvekkillerin temmerrüdü gerçekleşmeden…” tarafımızca işlemler yapıldığı iddia edilmiş ise de Bursa 10.icra Müdürlüğü 2019/… E. Sayılı dosyası incelendiğinde görülecektir ki, 20.01.2020 tarihinde gerçekleşmesi gereken 245.000,00 TL’lik ödemenin davacı-borçlu … ile yapılan görüşmeler sonucunda yapılamayacağı anlaşılarak saat 16.50’de hacze gidilmiş, borçlu ile ödeme konusunda konuşulmuş fakat davacı vekillerinin dediği gibi herhangi bir suretle ödeme yapma çalışması içinde olmadığı açıkça görüldüğünü, bu sebeple de taraflarınca borçlunun temerrüt halinin oluştuğu da dikkate alınarak haciz ve muhafaza işlemine geçildiğini, yine aynı şekilde 12.12.2019 tarihinde borçlu ile borcun tasfiyesine ilişkin olarak düzenlenen protokol ile alınan senedin “teminat senedi”(!) olduğuna ilişkin birkaç kelam etme gereği hasıl olduğu, taraflar arasında irade ve sözleşme serbestisi içerisinde imzalanan protokol ile birlikte “tahsilatta mükerrer olmamak kaydı ile” işbu borcun protokolde belirtilen ve yine bizzat borçlu tarafından belirlenen vadelerde ödenmemesi halinde icra takibine konu edileceği açık bir şekilde yazıldığını, kaldı ki; basiretli bir tacir olarak davranması gereken davacıların Anayasa Md. 45 ve Türk Borçlar Kanunu m.26 gereğince protokol ile alınan bono nisabınca borcu müzayaka altında kalınmaksızın ikrar ettiklerini, buna rağmen huzurdaki davayı açmaları davacıların tamamen kötü niyetli bir şekilde hareket ederek mahkemenizin iş yükün artırmaya yönelik hareketlerini açıkça göstermekte olduğunu, son olarak da davacılardan protokol ile alınan senet ile ilgili olarak başlatılan Bursa 9. İcra Müdürlüğü 2020/… E. Sayılı icra takibinin, protokolde belirlenen vade tarihinden 1 hafta sonra yani 27.01.2020 tarihinde açıldığı aşikardır. Yani tarafımızca yine davacılara karşı müsamaha gösterilerek, vadesinde ödenmeyen senet ertesi gün icra takibine koyulmamıştır, aksine 1 hafta daha beklenmiştir. Ancak tüm bu iyi niyetimize karşılık olarak davacılar tarafından herhangi bir şekilde ödeme yapılmaması dolayısıyla protokol ile alınan senet icra takibine konu edildiğini, .bu sebeple de mükerrer tahsilata imkan vermeyecek şekilde 30.12.2019 vade tarihli 2.408.000,00 TL bedelli bononun 27.01.2020 tarihinde takip konusu yapılmasında protokole aykırılık bulunmadığı ve senet bedelinin öngörülen ödeme tarihlerinde ödeme yapılmamış olması sebebiyle senet borçlularının aleyhine takip yapılmasına yine borçluların sebebiyet verdikleri ve dosya takip, harç ve giderleri ile avukatlık ücretinden sorumlu olacaklarının açık olduğunu belirterek öncelikle taraflar arasında protokol düzenlenmiş olması, düzenlenen protokolün taraflarca kabul edilerek imzalanması ve ihtirazi kayıtsız nakit ödemenin olması, borca mahsuben kayıtsız ve şartsız kambiyo senetleri verilmesi ve borcun kabul edilmesi nedeni ile haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirmede, eldeki davanın dayanağı olan Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı icra takibinin taraflar arasında düzenlenen 12.12.2019 tarihli protokol gereği alınan 12.12.2019 tanzim tarihli 30.12.2019 vade tarihli 2.408.000,00 TL bedelli bonoya dayalı olarak başlatılmış kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe ilişkin olup 2.169.946,00 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 2.194.059,17 TL alacak için başlatılmış olduğu ve icra takibinin daha önce başlatılan Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı icra takibi ile tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile başlatıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekilince her ne kadar iş bu icra takibine konu senedin taraflar arasındaki borç ilişkisi kapsamında davalı yana verilen toplam 2.000.000,00 TL bedelli 4 adet çekler nedeniyle daha önce başlatılan Bursa 10.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı icra dosyasından davacı işyerine gelen haciz esnasında haczedilen kumaş ve tekstil makinesi gibi malların muhafaza altına alınmasını önlemek ve işinin devamını sağlamak adına 12.12.2019 tarihli olarak düzenlenen protokol gereği borcun yenilenmesi anlamına gelmemek kaydıyla ve protkolde belirlenen vadelerde ödemeleri yapılmak koşulu ile ve Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosya borcun ödenmesini ve bu dosya borcu nedeniyle mal kaldırılmamasını temin amacıyla teminat olarak verildiği iddia ve beyan edilmiş ise de protokolün dosyamız içerisine getirtilip incelenmesinde ve gerekse iş bu davaya ve icra takibine konu senet aslının incelenmesinde asıl borç ilişkisinin teminatı olarak verildiğine dair bir ibarenin protokolde ve senet metninde yer almadığı bu nedenle teminat senedi olduğuna dair iddiaların yerinde olmayıp bağımsız olarak icra takibine konu edilebileceği, icra takibinin mükererr olduğu iddiaları yönünden ise, protokole göre alınan iş bu bononun borcun vadesinde ödenmediğinde icraya konu edilebileceğinin belirlenmiş olup, bononun niteliği gereği kayıtsız şartsız borç ikrarını içermekte olup, icraya konu edildiği 27.08.2020 tarihi itibariyle Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasından yapılmış herhangi bir ödeme bulunmayıp icra takibinin aynı zamanda Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla açıldığı,
Davacı yanın senedin protokolde yazılı ödeme vadelerinin gelmeden icraya konu edildiğinden alacağın henüz istenebilir yani muaccel olmadığı, müvekkilinin temerrüde düşürülmeden icra takibine konu edildiği itirazları yönünden ise senet metninde senedin gösterilen vadesinin 30.12.2019 tarihi olup, icra takibine konu Bursa 1 ATM.nin 2020/94 D.iş sayılı ihtiyati haciz kararının alındığı tarihin ise 22.01.2020 tarihi olduğu, protokole göre ilk ödeme tarihinin 245.000,00 TL lik ödeme ile aynı tarihin ödeme tarihi olduğu görülmüş ise de davacı tarafça aynı tarih itibariyle davalı yana herhangi bir ödeme girişiminde bulunduklarına dair bir iddialarının bulunmadığı gibi aynı senede dayalı ve Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla başlatılan Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı icra takibin başlatıldığı 27.08.2020 tarihi itibariyle de gerek iş bu icra dosyasına gerek Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı icra dosyasına gerekse alacaklı davalı taraf yapılmış herhangi bir ödeme olmadığı gibi bir ödeme iddiası da bulunmamaktadır.
Mahkememizce davacı yanın ödeme iddialarının araştırılması bakımından Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası tüm satış ve tahsilatları gösterir şekilde dosyamız içerisine getirtilmiş ve yapılan incelemesinde dosya borcunun davacı yanın da beyan ettiği gibi 29.12.2020 tarihinde tüm icra harç, masraf, vekalet ücreti gibi ferileriyle birlikte ödenerek kapatıldığı yani infaz edildiği anlaşılmış olup bu tarih de bono ile ilgili ihtiyati haciz kararının alındığı 22.01.2020 tarihi, bonoya dayalı Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı icra takibin başlatıldığı 27.08.2020 tarihi ve hatta iş bu menfi tespit davasının açıldığı 03.02.2020 tarihinden sonrasına tekabül etmektedir. Davanın haklılığı dava tarihine göre değerlendirilecek olup iş bu davanın açıldığı 03.02.2020 tarihi itibariyle gerek iş bu davaya konu Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/ … esas sayılı icra takibine konu kayıtsız ve şartsız borç ikrarı içeren bonodan gerekse tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla bağlantılı açılan Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı ilk icra dosyasından yapılmış olan bir ödeme bulunmamaktadır. O halde dava tarihi itibariyle yapılan değerlendirmede davacı yanın borçlu bulunmadığı bir tutar bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, açılan dava nedeni ile verilen bir ihtiyati tedbir kararı bulunmayıp, icra takibi durdurulmadığından yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatının da reddine karar vermek gerekmiş, bu kısım hüküm fıkrasında yazımı unutulduğundan HMK 305/A uyarınca gerekçeli karar eklenmiş, mahkemede oluşan vicdani kanı ile hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30.-TL maktu harcın peşin alınan 6.967,62.-TL harç ile 34.155,00.-TL tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 41.063,32.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 107.169,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacılar vekili ile davalı vekillerinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere Başkan’ın muhalefeti ile oy çokluğu ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza
(MUHALİF)

MUHALEFET GEREKÇESİ : Mahkemenin sayın çoğunluğunun yukarıda ayrıntılı olarak yazılı bulunan red gerekçesi yerinde olmakla birlikte davanın açıldığı 03.02.2020 tarihi sonrası Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosya borcuna mahsuben yapılan 29.12.2020 tarihli ödeme nedeniyle bağlantılı icra takipleri nedeniyle bonoya dayalı olarak tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla açılan iş bu Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı icra takibinden dolayı davalılar borçlu bulunmadığının tespiti istemli eldeki davanın da davaya ve icra takibine konu edilen asıl borç tutarı yönünden ( Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/ … esas sayılı icra dosyasına konu icra harç, masraf, işlemiş faiz gibi tüm ferileri düşüldükten sonra )bu davaya konu Bursa 9. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı icra dosyasındaki borcu da aynı oranda itfa etmiş sayılacağından eldeki iş bu davanın da dava tarihinden sonra yapılan iş bu ödeme nedeniyle yukarıda bahsi geçen şekilde tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla açılan her iki icra takibindeki icra harç ve masraflara ilişkin ferileri hariç tutularak asıl borç tutarı yönünden davayı konusuz bırakacağından infaz tarihi itibariyle her iki dosya borcunun karşılaştırılarak faiz ve ferileri ayrı tutularak ödenen asıl borç tutarı kadar iş bu davada konusuz kalmaya karar verilecek şekilde hesaplama yapılarak gerekçeli karar sonucunun buna göre tespit ile hüküm kurulması gerektiği düşüncesiyle yapılan işlem ve karr sonucu bakımından sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum..
Başkan …