Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/248 E. 2022/41 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/248 Esas – 2022/41
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/248
KARAR NO : 2022/41

HAKİM : ….
KATİP :….

DAVACI : … SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. ..UETS
DAVALI :… – ….
VEKİLLERİ : Av. …. UETS
Av. ….
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde, Bursa’nın Yenişehir ilçesinde kurulu bulunan fabrikasında, atıştırmalık gıda sektöründe, bisküvi üreticisi olarak faaliyet göstermekte olup yurt içinde ve yurt dışında bulunan müşterilerine, ürün listesinde bulunan … markalı bisküvileri pazarlayıp sattığını, davalı…, müvekkil şirket … ile akdetmiş olduğu İş Sözleşmesi mucibince, 14.05.2018 tarihinde “Satış Pazarlama Direktörü” olarak … nezdinde çalışmaya başlamış ve çalışması devam etmekteyken …’e sunmuş olduğu 05.08.2019 tarihli dilekçe ile kişisel nedenleri gerekçe göstermek suretiyle istifa ettiğini ve iş akdini tek taraflı olarak sonlandırdığını, Davalı, iş akdini tek taraflı olarak feshetmek suretiyle ayrıldığı müvekkil şirkette Satış Pazarlama Direktörü olarak çalıştığı süre boyunca; ekli görev tanımında detaylı olarak belirtildiği üzere, …’ün eski ve yeni tüm müşterileri ile doğrudan iletişimde bulunmuş, … markalı ürünleri, tüm özelliklerine haiz olmak suretiye yurt içinde ve yurtdışında pazarlamış, … markalı ürünler ile ilgili yerli ve yabancı müşterilere teklifler sunmuş ve bunlardan talepleri doğrultusunda siparişler aldığını, müvekkil şirketten istifa etmek suretiyle ayrılmasının üzerinden 2 yıl geçmeden, müvekkil şirketin faaliyette bulunduğu Bursa İli sınırları içerisinde, müvekkil şirketle birebir aynı alanda faaliyet gösteren ve …’ün doğrudan rakibi olan… isimli şirkette çalışmaya başlayan davalı…’in, müvekkil şirket ile akdetmiş olduğu İş Sözleşmesi’nin 11.7. maddesinde yer alan rekabet etmeme yükümlülüğünü ihlal ettiğini belirterek davalının İş Sözleşmesi’nin 11.7. Maddesinde yer alan rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı eylemleri nedeni ile 224.117,70-TL tutarındaki cezai şartın, davalıdan, dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline; karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Vekil eden ile yapılan iş sözleşmesindeki 11.7. rekabet yasağı maddesi “İç Anadolu Bölgesi” ile sınırlı iken davacı yanca sırf bu davayı ikame edebilmek için “Marmara Bölgesi” olarak hukuka aykırı şekilde değiştirildiğini, ilgili sayfada vekil edenin imzasının olmadığından da bu husus kolaylıkla anlaşılabileceğini, bu sebeple davacının ile vekil eden arasında geçerli bir rekabet yasağı sözleşmesi olmadığını, Vekil eden 14.05.2018 tarihinde davacı yanında Satış Müdürü olarak çalışmaya başlamış olup, vekil eden ile davalı arasında 14.05.2018 tarihinde yapılan iş sözleşmesine binaen 14.05.2018 tarihinde SGK İşe Giriş Bildirgesi verildiğini, vekil eden ile davalı yanın 14.05.2018 tarihinde imzalandığı iş sözleşmesi Sayın Mahkemenize sunulan iş sözleşmesi olmadığını, davacının aynı dava konusu ve sebebiyle rekabet yasağına aykırılık istemi ile tazminat talebiyle … isimli çalışanına ikame ettiği Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020… Esas sayılı dosyada … tarafından işbu sözleşmenin bir örneği tarafımıza verildiğini bu sözleşmeyi davaya konu ederek sunduğunu, mevcut sözleşmede her sayfada vekil edenin imzası bulunmakta olup, rekabet yasağına ilişkin 3. Sayfa 11.7. madde “İç Anadolu Bölgesi” olarak düzenlenmiştir. Nitekim sınırlamanın “İç Anadolu Bölgesi” olması da bisküvi sektörünün büyük bir çoğunluğunun İç Anadolu Bölgesinde olduğununu görüldüğünü, vekil edeninin imza altına aldığı sözleşmeyi hukuka aykırı yollarla değiştirip kamu makamlarını yanıltan davacı yan kötü niyetli olduğunu, mahkemeye sunulan davacı yanca değiştirilmemiş hal olan ve vekil edenle akdedilen asıl sözleşme olan iş sözleşmesinde Rekabet Yasağının açıkça İç Anadolu Bölgesi ile sınırlandırıldığını aksi halde Bursa İlinde ikamet eden ve yaşamı ailesiyle birlikte Bursa ilinde sürdüren vekil edenimin “Marmara Bölgesi” ile sınırlandırılan rekabet yasağı maddesini içeren iş sözleşmesini 2 yıl yaşadığı yerde iş bulamama tehdidi içerdiğinden dolayı, ailesinin ve kendinin geçimini düşünmek üzere imza altına almayacağını belirterek haksız ve kötü niyetli davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava davacının iş sözleşmesi sona erdikten sonra , iş sözleşmesinde bulunduğu iddia olunan, benzer alanda faaliyet gösteren başkaca bir şirkette çalışmayı ve rekabet etmeyi yasaklayan, çalışılması halinde cezai şart ödenmesini öngören sözleşme hükmüne dayalı talep edilen cezai şart bedeline ilişkindir.
Davada öncelikle dava şartları hususunda değerlendirme yapmak gerekmiştir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK.nun 114.maddesindeki dava şartlarından biri de mahkemenin davada görevli olmasıdır.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden davacı ile davalı arasında işçi-işveren ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar Yargıtay uygulamasında iş sözleşmesinde öngörülen rekabet etmeme yasağının iş sözleşmesinin devamı sürecinde ve sona erdikten sonra şeklinde ikili ayrıma tabi tutulmakta ve görevli mahkeme bu ayrıma göre belirlenmekte ise de; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ni, 2021/3076 Esas, 2021/9789 Karar sayılı ilamı ile görüş değişikliğine gidilmiş ve bu husus ” ……..Dairemizin önceki kararlarında işçinin iş sözleşmesi sona erdikten sonrası dönem bakımından rekabet yasağına ilişkin olarak cezai şart ve tazminat davaları bakımından ticari dava olduğu belirtilmiş ise de; konunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmakla,yukarıda belirtilen açıklamalar uyarınca görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu belirlendiğinden bu karardan dönülmesi gerektiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı işveren ile davalı işçi arasında rekabet yasağına ilişkin düzenlenmiş olan sözleşme maddesi uyarınca tarafların talep edebilecekleri cezai şart ve tazminata ilişkin davaların görülme yeri iş mahkemeleri olduğundan davalı tarafın bu yöndeki temyiz itirazlarının yerinde değildir. Sonuç olarak, yazılı sebeplerden dolayı, kararın bozularak ortadan kaldırılmasına, karar verildiği görülmüştür.” şeklinde izah edilmiştir.
Yargıtay uygulamasındaki bu görüş değişikliği dikkate alınarak mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı anlaşılarak, görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın görev yönünden USULDEN REDDİNE,
HMK’nın 20.madesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili BURSA NÖBETÇİ İŞ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE;
Yargılama, harç ve giderlerinin 6100 sayılı HMK’nun 331/2. Maddesi uyarınca görevli mahkemece DİKKATE ALINMASINA,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 13/01/2022

İş bu kararın gerekçesi 02/02/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip ….
¸E-imzalıdır.

Hakim ….
¸E-imzalıdır.