Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/238 E. 2020/537 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : 2020/238
KARAR NO : 2020/537
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … …. UETS
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … ….UETS
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 22/10/2020
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı… Elektronik San. Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili arasında 01/01/2016 tarihinde yapılan sözleşme gereğince yüzey kaplama işinin işçilik kısmı, profil kaynatma, silikon çekme ve iskele kurma sökme işinin yapılması amacı ile anlaştığını, sözleşme gereğince yapılan işler ve bedelleri; Kompozit işçilik bedeli 600m2*40TL=24.000 TL, Profil kaynatma iş bedeli 80adet*24TL=1.920,00 TL, mevcut iskele söküm işi bedeli (iki iskele yevmiyesi) 2*500 TL=1.000,00 TL, yeniden iskele kurma sökme (binanın dört tarafı için) 4*1.000,00TL=4.000,00 TL, silikon çekme bedeli 1.500,00 TL olmak üzere iş bedeli toplamı 32.420,00 TL + %18 KDV ile toplamda 38.255,00 TL olup bu bedelin 7.125,00 TL sinin peşin alındığını 31.130,00 TL alacağının kaldığını, müvekkilinin işin bir kısmı için 239401 nolu fatura ile 01/02/2017 tarihinde davalının talebi doğrultusunda 14.000,00 TL + %18 KDV olmak üzere 16.250,00 TL’lik fatura kestiğini kalan kısım için iş bitiminde hesaplanıp fatura kesilmesi konusunda anlaştığını, ancak davalı tarafın müvekkilini oyaladığını, bu arada diğer işleri de bitirdiğini, 10 m2 kadar alan kaldığını davalının ödeme yapmamak için problem çıkardığını ve işin yapımını engellediğini, bu nedenle Bursa 14. İcra müdürlüğüne 2017…Esas sayısı ile icra takibi başlattığını, ancak itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu ve diğer işler için para almadan KDV çıkacağı için fatura kesemediğini, sonuç olarak davalıdan 31.130,00 TL alacaklı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL alacağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: 01/04/2019 tarihli anlaşma sağlanamayan arabuluculuk tutanağı dayanak alınarak açılmışsa da arabuluculuk tutanağı işçi ve işveren uyuşmazlıklarına ilişkin olarak düzenlendiğini, iş bu davanın ise ticaret mahkemesinde açıldığını ticari konulu arabuluculuk başvurusu yapılmaması nedeni ile davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca taraflar arasında kompozit yapımına ilişkin sözleşme bulunduğunu ve davacının sözleşmede belirtilen edimleri yerine getirmediğini, davacı ve davalı arasındaki 01/11/2016 tarihli sözleşmeye istinaden 05/11/2016 tarihinde işe başladığını ancak süre bitmesine rağmen işe düzenli gelmemesi vs sebeplerle işi bitiremediğini, buna rağmen müvekkilinin anlayış gösterdiğini, ancak davacının sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediği halde davalıya sanki işi bitirmiş gibi fatura kestiğini ve icra takibinde bulunduğunu, davacının edimlerini yerine getirmemesi nedeni ile zarara uğradığını işin sonradan yapılması nedeni ile uğranılan zararlar ve sonradan alınan malzemeler vinç bedeli, iskele kira bedeli ve işçilik bedelleri ile ilgili dava açma hakkının mahfuz olduğunu, binanın dış cephesinin kaplamasının bitmemesinden ötürü binada bulunan büroların da kiraya verilemediğini ve bu açıdan da gelir kaybı yaşadığından açılan bu davanın maddi ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
GEREKÇE;
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile ticari arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurmuş ise de, gelen bilgi ve yazı cevaplarından arabulucuğuluğun işçinin ücret alacağına ilişkin olarak yürütüldüğü, başvurunun da işçi işveren uyuşmazlığı olarak yapıldığı, yine davalı vekilinin duruşmadaki beyanında arabuluculuk faaliyetinin bu davanın konusu üzerinden değil de işçi işveren arabulucuğunu şeklinde yürütüldüğünün beyan edildiği, dolayısıyla usulüne uygun bir arabuluculuk faaliyeti yürütülmeden açılan bu davada , davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 54,40 TL maktu harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yatırılan gider avansının, kullanılmayan kısmının HMK 333.Md. Uyarınca, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafına iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA dair “2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, anlatıldı. 22/10/2020

İş bu kararın gerekçesi 22/10/2020 tarihinde yazılmıştır.
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza