Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/229 E. 2021/243 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/229
KARAR NO : 2021/243
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … -.. UETS
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … -..
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2020
KARAR TARİHİ : 18/03/2021
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde, Müvekkil şirketin bayrak baskı ve imalatı işi yapmakta olup; davalı/borçlu tarafa bayrak satışı yaptığını, davacı şirketin bu ticari alım satım nedeniyle davalı/ borçludan 03/06/2016 tarih ve 011491 nolu 51.354,00-TL irsaliyeli fatura gereği ve 01/08/2016 Tarih ve …Nolu 33.507,00-TL irsaliyeli fatura gereği takip öncesi faizlerle birlikte toplamda 95.946,90-TL alacağı bulunmakta olduğunu, davalı/borçlu iş bu borcunu ödemeyerek temerrüde düştüğünü, bu durum üzerine yasal takip başlatıldığı ve davalı/borçlu tarafça haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde takibe itiraz edildiği ve takip durduğunu, dava konusu alacak likit fatura alacağı olduğunu, bu likit alacağa haksız bir şekilde itiraz eden davalı/borçlu aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI :Davalı tarafın davaya cevap vermediği anlaşıldı.
DELİLLER VE GEREKÇE: Derdest dava davalı aleyhine Bursa 1.İcra Müdürlüğü’nün 2019/…esas sayılı dosyasında ticari satımdan kaynaklanan 84.861,00.-TL alacağa yönelik takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkide davalıya satılan malların fatura bedelleri olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak ispat yükü davacı taraf üzerindedir. Davacı faturalara konu malları teslim ettiğini ispatlamalıdır.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
Mahkememizce taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi kararı verilmiş ve davalı tarafın ticari kayıtlarının incelenmesi için Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiştir. Davacının kayıtlarının incelenmesi için verilen inceleme gününde bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesi talebinde bulunulmuş ve SMMM …, 02/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda, “….Davacı 2016 ve 2017 yılları Bs Formlarının İncelenmesi; 19.02.2020 tarihli E. 34750 sayı numaralı Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı Setbaşı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden talep edilen 2016 ve 2017 yıllarına ait Bs bildirimlerinin olduğu, dökümde Davacı tarafından 2016 döneminde düzenlendiği iddia edilen 3 adet satış faturaların davacı tarafından 2016 döneminde toplam 3 adet 123.375,00-TL bildirildiğinin görüldüğü, 2017 yılı bildirimlerinde ise davalıya ait herhangi bir bildirime rastlanmadığı, Davacı tarafından beyan edilen formların ticari defterlerde yer alan fatura adetleri ve tutarlarının birbirini doğruladığı, Davacı defterlerine göre Takip tarihi (14.03.2019) itibariyle davacının davalıdan 194.805,00-TL alacaklı görüldüğü, davacının talebinin 84.861,00-TL olduğu, bu tutarın davacı ticari defter kayıtlarında görülen son iki fatura toplamına eşit olduğu….,” şeklinde görüşlerini bildirmiştir.
Mahkememizce davalının ticari kayıt ve belgelerinin incelenerek rapor alınması için Şanlıurfa Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış ve talimat mahkemesinde SMMM …’dan alınan 31/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda ise; “….davalının ticari kayıtlarında davacı tarafından düzenlenen 03/06/2016 tarih … No’lu 51.534,00 TL ve 01/08/2016 tarihli 011633 No’lu 33.507,00 TL bedelli ihtilaf konusu 2 adet mal alışı faturalarına ilişkin toplam 84.861,00 TL tutarlı muhasebe hesap kayıtlarının mevcut olduğu, davalının kullanmakta olduğu ticari defterlerinde davacıya yapılan ödemeler ve var ise bu ödemeleri gösterir nitelikte cari hesap kayıtlarının yer almadığı, bu ödemelere ilişkin herhangi bir tespitin yapılamadığı, ihtilaf konusu faturalardan kaynaklı davalı tarafından davacıya ödeme yapılmış olması halinde bu ödemelere ilişkin banka dekontlarının elden nakdi ödeme tahsilat/tediye makbuzları vs. belgelerin dava dosyası kapsamında ayrıca ibraz edilmesi gerektiği….” bildirilmiştir.
Dosya kapsamı incelenmiş her iki tarafın ticari kayıtlarının incelenmesi ile alınan bilirkişi raporları da ayrı ayrı irdelendiğinde, davacının alacağı olduğunu iddia ettiği miktarın davalı kayıtları ile de doğrulandığı, davalının davacıya toplamda her iki tarafın kayıtlarına göre 84.861,00 TL borç kaydının bulunduğu, davalı tarafından ödemenin ispatlanamadığı, birbirini doğrulayan ticari defterlerin delil olarak kabul edilebileceği, davacının alacağın miktarını defterler vasıtası ile ispatladığı, yine davalının ilgili faturaları defterlerine işlemiş olması sebebiyle, faturalara da süresi içerisinde itiraz ettiğine dair belge de bulunmadığından fatura münderecatının kesinleştiği, ilgili faturalarda teslim alan kısmında imzaların bulunduğu, davalının bu yönde bir itirazının da dosyada mevcut olmadığı , teslimin davacı tarafça ispatlandığı gözetilerek dolayısıyla davalının davacıya 84.861,00 TL borçlu olduğu kanaatine varılmış, faiz talebine yönelik olarak davalının temerrüde düşürüldüğüne dair dosyada evrak mevcut olmadığından , faize hak kazanıldığı hususunun ispatlanamadığı gözetilerek bu kısım bakımından red kararı vermek gerekmiştir. davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Ayrıca takibin ana para üzerinden devamına denilmesine rağmen, kısa kararda davanın kabulüne şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür. Bu husus yalnızca anapara yönünden takibin devamına denilmesi karşısında açıkça anlaşılan bir maddi hata olup gerekçe yazım aşamasında farkedildiğinden gerekçeli kararda maddi hata düzeltilerek hüküm fıkrasında yer alan “DAVANIN KABULÜNE” ibaresi “DAVANIN KISMEN KABULÜNE” şeklinde tashih edilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Bursa 1.İcra Müdürlüğünün 2019/…Esas sayılı takibe yapılan itirazın İPTALİNE,
Takibin 84.861,00.-TL ana para üzerinden devamına,
Davaya takip konusu alacak likit olduğundan 84.861,00.-TL’nin %20’si oranında 16.972,20.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 5.796,85.-TL harçtan peşin alınan 1.158,81.-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.638,04-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacının yapmış olduğu 2.009,75.-TL yargılama giderinin kabul red oranına (%95kabul-%5red) göre hesaplanan 1.909,26 TL kısmı ile ve 1.158,81.-TL harç toplamı olan 3.068,07.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyenin davacı üzerine bırakılmasına,
4-Davacı vekili lehine takdir edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 11.831,93.-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
8- Devlet bütçesinden karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk masrafının tarafların haklılık oranı dikkate alınarak 1.254,00.-TL’lik kısmının davalıdan, 66,00.-TL’lik kısmının ise davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
9-Talimat dosyası eki olarak gönderilen davalı ticari defter talimat mahkemesine iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne davalı vekilinin yokluğunda açıkça okundu, anlatıldı. 18/03/2021

İş bu kararın gerekçesi 19/04/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı