Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/174 E. 2021/119 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/174 Esas
KARAR NO : 2021/119

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …(TC:…)
VEKİLLERİ : Av. …

Av. … … UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili 22/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin içinde bulunduğu durumun ilk olarak davalı firma sahibinin kardeşi …’ın düzenlediği sahte çekler karşılığında…isimli dava dışı şahıstan ev alması ve müvekkilin …a sattığı araba karşılığında …’in çeklerini devralması ile başladığını, dava dilekçe ekinde sunulduğu şekilde … ile…arasında satış sözleşmesi yapılmış ve karşılığında çek ile ödeme yapıldığını, daha sonra söz konusu çeklerin müvekkil tarafından bankaya ibraz edildiğinde keşidecinin imzasının çek hesabı sahibi ile aynı olmadığı anlaşılıp, kendisine ödeme yapılmadığını ve … hakkında müvekkil tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu, Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi 2018/… E. Sayılı dosyasında yapılan inceleme neticesinde davalının kardeşi dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından hüküm giydiğini, davalının kardeşi tarafından müvekkilin çeklerden doğan 495.000 TL zararı tazmin edilmediğini, müvekkilin, … ile görüştüğünde kendisinin satın almış olduğu evi müvekkile devredeceğini ancak önce …da kalmış olan kendisinin 80.000 TL’lik borcunu ve ev için fark ücret ödemesi gerektiğini belirttiğini, müvekkilin çaresizce …a 80.000 TL ödediğini ve kendisinin bu şahsa olan borcunu kapattığını, daha sonra davalının kardeşi tarafından 100.000 TL fark ücretinin İstanbul’da başka bir firmaya yatırılması ve davalıya ise 50.000 TL’lik çek vermesi istendiğini, müvekkilin bu duruma karşı çıkmışsa da borçlu olmamasına rağmen söylenilenleri yaptığını, daha sonra davalının söz konusu çeki icra takibine konu ederek müvekkilden hakkı olmayan bir alacağı talep ettiğini, muaccel bir alacak olmadan müvekkilin, davalı ve kardeşi tarafından sistemli olarak dolandırılıp ve aralarında herhangi bir satış sözleşmesi olmamasına ve davalının kardeşi … müvekkili dolandırmaktan hüküm giymiş olmasına rağmen müvekkilden borçlu olmadığı bir alacak tahsil edilmeye çalışılmakta olduğunu, tarafınca arabuluculuk bürosuna başvurulmuşsa da süreç uyuşmazlıkla sonuçlanmış ve bu sebeple huzurdaki davayı açma zarureti hasıl olduğunu belirterek öncelikle kötüniyetle açılan takibin durdurulması akabinde iptaline, Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. sayılı dosyasına dayanak teşkil eden çekten dolayı müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, kötü niyetle hareket ederek müvekkillerin ticari hayatlarına onarılmaz zararlar veren davalının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 19/02/2020 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil …’ın, sahibi ve yetkilisi olduğu …ni 30/12/2016 tarihinde tek yetkilisi olarak kurulduğunu, kuruluş tarihinden itibaren şirketin tek yetkilisi ve sahibi müvekkil … olduğunu, davacının dava dilekçesine dayanak delil olarak gösterdiği Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasında; müvekkil ve sahibi olduğu şirketin taraf olmadığını, bahse konu Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyası ile müvekkil ve müvekkilin yetkilisi olduğu şirketin hiçbir bağı bulunmamaktadır. Mahkemeniz tarafından bahse konu davanın dosyası incelendiğinde müvekkil ve müvekkilin yetkilisi olduğu şirket ile Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasının arasında herhangi bir bağ olmadığı, müvekkil ve müvekkilin yetkilisi olduğu şirketin davada taraf olmadığı, davada tanık dahi olmadığı anlaşılacağını, davacı (borçlu) hakkında Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyası ile 28/11/2018 tarihinde açılan icra takibi ile birlikte “karşılıksız çek keşide etmek” suçundan tarafınca davacı hakkında şikayette bulunulduğunu, Bursa 4. İcra Ceza Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyası ile hakkında ceza davası açıldığını, davacı, Bursa 4. İcra Ceza Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasının 27/06/2019 tarihli ilk duruşmasında, şikayete konu çekin Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasında kullanılan çek olduğunu iddia ettiğini, yargılamanın devamında müvekkil ve müvekkilin yetkilisi şirket ile bahse konu Ağır Ceza Mahkemesi dosyası arasında bir bağ bulunmadığı anlaşıldığını, davacı “menfi tespit” davasını 22/01/2020 tarihinde açtığını, taraflarınca icra takibinin Bursa 20. İcra Müdürlüğünün 2018/… E. Sayılı dosyası ile 28/11/2018 tarihinde açıldığını, davacı icra takibi yapıldıktan 14 ay sonra “menfi tespit” davası açtığını, davacının işbu davayı açmaktaki amacının borcun varlığı/ yokluğunun tespiti olmadığı, Bursa 4. İcra Ceza Mahkemesinin 2018/… E. Sayılı dosyasını uzatmak amacıyla açıldığı kanaatinde oldukları, hukukumuzdaki ispat kuralları gereği çek veya senetten ötürü borçlu bulunmadığının iddiasının kabul edilebilir olması için, öncelikle bu konudaki ispat yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerekmekte olduğunu, diğer bir deyişle, çek veya senetten ötürü borçlu olmadığını iddia eden kişi, açacağı menfi tespit davasında bu iddiasını yazılı delil ile ispat ile mükellef olduğunu, çek ve senedin aralarında bulunduğu kambiyo senetleri, “soyut borç ikrarını içeren senet” niteliğinde olduğunu, hukuk düzeninde soyut borç ikrarı kural olarak geçerli olup, soyut borç ikrarında bulunan borçlu karşısında alacaklının alacağın sebebini ispat etmesi kural olarak zorunluluk arz etmediğini, bu aşamada senet alacaklısı, senetten ötürü alacaklı olduğunu ispat bakımından ayrıca bir ispat vasıtasına gerek duymadığını, çek ve senet ile borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmek yükümlülüğü altına girdiğini, çek veya senedin bedelsiz olduğu iddia edilmesi sureti ile açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düştüğünü belirterek müvekkilimin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla açılmış işbu davanın tümden reddine, davacının davayı açmakta kötü niyetli olması sebebiyle davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve karşı vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 29/12/2020 tarihli davadan feragat dilekçesini özetle; açılan davadan feragat ettiklerini, bu yönde karar verilmesini talep ettiklerini görülmüştür.
GEREKÇE; 6100 sayılı HMK’nın 307. ve devamı maddeleri uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan, kayıtsız ve şartsız hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilen, kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuran ve davaya son veren tek taraflı bir taraf işlemidir.
Bu nedenlerle; mahkememizce vaki feragat nedeni ile davanın reddine, dosyada tedbir talebinin reddine karar verilerek takibin durdurulmamış olduğu, takip durmadığından kötü niyet tazminatının koşulları da oluşmadığı anlaşılmakla, davacı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Yasal koşulları oluşmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan, 85,39-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 26,09-TL bakiye harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 6/1 uyarınca belirlenen 7.300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra ve talep halinde, 6100 sayılı HMK’nın 333. Maddesi uyarınca yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf Yargı Yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır