Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/171 E. 2020/354 K. 07.08.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/171 Esas
KARAR NO : 2020/354

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….UETS

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 07/08/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/08/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; 05/05/2018 tarihinde …Kaplıkaya mevkiinde… ait 16 … 07 plakalı 1993 model, Tofaş- Fiat markalı…’ın sevk ve idaresindeki araç, Orhaneli istikametine doğru seyir ederken, karşı şeritten gelen…sevk ve idaresindeki 34 …7419 plakalı çekici ve çekiciye bağlı 34 … 19 plakalı arka dorsesinin sol yan kısmı ile aracın sol ön kısmına şiddetli darbe ile çarpması sonucu otluk ve topraklık alana savrulduğunu, maddi hasarlı ve ölümlü/ yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, 10.05.2018 tarihli araştırma ve inceleme tutanağı uyarınca, olay saatinde sağ fan yanmayan çekici tır kamera görüntüleri uyarınca tespit edildiğini ve tırın sol yan arka kısmına yakın bölümünde siyahlaşmış sürüntü izi tespit edildiği, 10.05.2018 tarihli telefon görüşme tutanağında, 34 … 7419 plakalı çekicinin sahibi olan şirketin yetkilisi …. ile yapılan görüşmede bahse konu aracı gördüğünü ve aracın sol yan kısmının hasarlı olduğunu, hatta cam kırıklarının olduğunu, çalışanı araç sürücüsü…ile görüştüğünü, kazayı kendisinin yaptığını, ancak teslim olmayacağını ifade ettiğini, 10.05.2018 CD görüntüsü inceleme tutanağı ile kazaya karışan aracın çekici tır olduğu, 16.07.2018 tarihli bilirkişi raporu uyarınca, davalı araç sürücüsü %100 kusurlu bulunduğunu, dava konusu kaza sonucu, meydana gelen eylem suç teşkil ettiğinden, 4 kişinin ölmesi ve 2 kişinin yaralanması sebebiyle Orhaneli Cumhuriyet Başsavcılığı’ nın 2018/ … soruşturma numaralı dosyası açıldığı ve daha sonra Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın 2019/15701 soruşturma no, 2019/… Esas – 2019/… nolu iddianamesi ile şüphelinin cezalandırılması talep edildiğini, Yargılama Bursa 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ nin 2019/381 Esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, müvekkilininin 14.12.2018 tarihli Bursa İl Sağlık Müdürlüğü Bursa Devlet Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu Raporu uyarınca “Diabetes Mellitus Tip II %20, Arterial Hipertansiyon % 10” olmak üzere %28 maluliyet oranı verildiğini, sigorta şirketine başvurusu sonucu, sigorta şirketince gönderilen hesap tablosu dökümünde maluliyet oranı % 8 olarak hesaplandığı ve şirket tarafından 18.02.2019 tarihinde kusur oranı %100 kabul edilerek 41.222,16 TL tazminat ödemesi yapıldığını, kusur oranında taraflar arasında ihtilaf söz konusu olmayıp, sigorta şirketi tarafından yapılan tazminat ödemesi eksik olup, alınacak bilirkişi raporu ile bu husus ispatlanacağını, müvekkilinin maddi zarar görmesine neden olan davalı şirketin sigorta poliçesi limiti içerisinde eksik ödeme yapması nedeniyle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile kalıcı işgücü kaybı için 1000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline verilmesini, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin sigorta poliçesi limiti içerisinde eksik ödeme yapması nedeniyle kalıcı işgücü kaybı için şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ite birlikte tahsiline, Muhakeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekilinin, 30/06/2020 tarihli davaya cevap dilekçesini özetle; Hem malul kalan kişinin hem bakım ihtiyacını karşılayan kişinin; yaşı, evlilik durumu, sosyal ve ekonomik durumu, tazminat takdirinde dikkate alınmasını, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğunu, ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğunu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesi hükmü gereğince sona erdiğini, dolayısıyla, müvekkil şirketin Sağlık Gideri teminatı bulunmadığını, sigorta teminatına dahil olmayan rizikoları karşılama mükellefinin olmadığını, tedavi gideri, bakıcı gideri vs. taleplerin SGK’nın karşılayıp karşılamadığına bakılmaksızın müvekkilinin bakımından reddi gerektiğini, bakıcı gideri ödemesi yapılması talebinde bulunulduğunu; 6111 sayılı kanunla değişen mevzuat gereği, tedavi giderine ilişkin primler SGK’ya aktarıldığından sigorta şirketi nezdinde artık tedavi gideri kalemi şeklinde bir teminat kalmadığını, ayrıca SGK GSS Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Daire Başkanlığının 04.10.2013 gün 16318476 sayılı yazısı ile trafik kazalarından doğan tedavi giderlerinin; refakatçi gideri’, yol masrafı, ilaç masrafı, tıbbi malzeme masrafı gibi sair tüm masraflar dahil olmak üzere SGK tarafından karşılanacağı ifade edildiği, bu nedenle refakatçi gideri talebinin SGK’ya yöneltilmesi gerektiğini, ayrıca bakıcı ücreti talebine itirazlarının ileri sürdüğünü ve kaza sonucunda bakıcıya ihtiyaç duyulup duyulmadığının uzman bilirkişi marifetiyle tespitini talep ettiğini, geçici iş göremezlik zararı, kendiliğinden bakıcı gideri zararı oluşturmadığını, bakıcıya ihtiyaç duyulması, çalışamamazlık durumundan daha ağır ve ileri derecede yaralanmaların sonucunun olduğunu, kaldı ki davacı geçmiş döneme dair bakıcı gideri talep ettiğini, bakıcı tuttuğunun ve ilgili giderlerin yapıldığının ispatı gerektiğini, ilgili hususlar ispat edilemediğinden afaki bakıcı giderinin reddini, bu nedenlerden dolayı, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddini, davanın ihbarına, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 06/08/2020 tarihli davadan feragat dilekçesi ile; taraflar arasında yapılan sulh veçhile HMK 309 uyarınca açılan davadan feragat ettiklerini, iş bu nedenle davanın vaki sulh sebebiyle feragat nedeniyle reddine karar verilmesini, taraflar aleyhine karşı vekalet ücretine veya yargılama giderine hükmedilmemesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
6100 sayılı HMK’nın 307. ve devamı maddeleri uyarınca feragat; davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olup, mahkemenin muvafakatına bağlı olmayan, kayıtsız ve şartsız hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilen, kesin hükmün hukuki sonuçlarını doğuran ve davaya son veren tek taraflı bir taraf işlemi olduğundan mahkememizce vaki feragat nedeni ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiş,
HÜKÜM: Yukarıda ayrıntısı ve gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL maktu harcın, peşin alınmış olduğundan, yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3- Taraflar arasında 16/03/2020 tarihinde düzenlenen ibraname ve sulh anlaşmasına göre, taraflarca karşı vekalet yahut yargılama gideri talebi bulunmadığı anlaşılmakla, davalı yana vekalet ücreti verilmesine YER OLMADIĞINA,
4- Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulduğu anlaşılmakla, arabuluculuk masrafı olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
5-Davacı, tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra ve talep halinde, 6100 sayılı HMK’nın 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 07/08/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır