Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/170 E. 2022/36 K. 12.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/170
KARAR NO : 2022/36

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. … -… UETS
DAVALILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. … -…. UETS
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 12/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı …’ın Balabancık köyü Kumtarla mevkii Mudanya/Bursa adresinde kurulu, ….adresinde bulunan kümeslerde broiler civciv yetiştiriciliği ile uğraşan, 766 065 6141 vergi numaralı, sahibi ve yetkilisi olduğu diğer davalı … Hayvancılık İnşaat Turizm Otelcilik Mobilya Tekstil Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti’nin toplam 10.000 adet olan şirket hissesinin 6.000 adetini, 150.000,00.-TL bedelle Bursa 18.Noterliğinin 13/06/2019 tarihli … yevmiye numarası ile müvekkiline satıldığını, tarafların… Ltd.Şti’nin mevcut borçlarını müvekkilinin alacaklılarına ödenmesi konusunda anlaştıklarını, ancak davalı …’ın şirket hissesinin satışı öncesinde verdiği sözleri, genel kurul onay kararı alma, pay defterine işleme ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilan hususlarını yerine getirmediğini, müvekkilinin şirketin gerçek pay sahibi olabilmesinin borçlu tarafından engellendiğini, hisse devrinin havada kaldığını, bu nedenle davalılara Bandırma Noterliğinin 02/08/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin devraldığı şirket hissesinden vazgeçerek ödediği 617.728,00.-TL’nin tahsili için davalılar hakkında Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2019… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/…D.İŞ sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, ancak davalıların icra takibine itiraz ederek takibi sekteye uğrattıklarını, ihtiyati haciz talebinin de kabul edilmediğini, ayrıca davalı … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçu sebebiyle Bursa C.Başsavcılığına şikayet dilekçesi verildiğini, hazırlık numarasının 2019/64919 olduğunu belirterek davalıların Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2019… esas sayılı takibe yaptıkları itirazların iptaline, takibin devamına, davalıların haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazları sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın gerek dava dilekçesinde gerekse Bursa 15.İcra Müdürlüğü’nün 2019… esas sayılı dosyasında şirketin 617.728,00.-TL borcunu ödediğini iddia ederek müvekkili …’dan 617.728,00.-TL talep ettiğini, davacının limited şirketin %60 hisse oranında pay sahibi olduğundan eğer ödemiş olduğu bir borç var ise bunu şirketten talep etmesi gerektiğini, bir sermaye şirketi olan Limited şirketin diğer hissedarı olan müvekkilinden doğrudan talepte bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, kaldı ki davacının ödemiş olduğu bir borç ta olmadığını, davacının icra takibine dayanak olarak bir defter sayfası üzerine el yazısı ile yazılmış, ” Giriş Halil Abinin Borçları ” başlıklı kağıda dayanmakta olduğunu, bu kağıdın müvekkili davalı … tarafından yazılmış veya düzenlenmiş olmadığını, bu kağıdın altında müvekkilinin imzasının da yer almadığını, müvekkili tarafından yazılmayan ve müvekkilinin imzasını içermeyen bir kağıdın müvekkilini hukuken bağlamasının ve borç altına sokmasının mümkün bulunmadığını, davacının ihtiyati tedbir konulmasını talep ettiği müvekkili … adına kayıtlı taşınmazların dava konusu dahi olmadığını, dava konusu olmayan taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasının hukuken de mümkün olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava; icra takip tarihi itibariyle davacı yanın var ise alacaklı olduğu tutar ve faizinin neden ibaret olacağı, yapmış olduğu ödemelerin öncelikle talep hakkının bulunup bulunmayacağı, var ise ne kadarını talep edebileceğine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce davalı şirkete ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinden bir SMM bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak davacı tarafça şirket adına yapıldığı bildirilen ve belgeleri dosya içerisine sunulan ödemelere ilişkin borçlandırıcı işlemlerin dayanağı olan faturaların ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığı, bu ödemelerin şirkete ilişkin giderler nedeni ile yapılıp yapılmadığı, bu konudaki ticari defter ve diğer envanter kayıtlarında yer alıp almadığı, diğer bir deyişle ödemeler karşılığı davalı şirkete mal ve hizmet alımı yapılıp yapılmadığı ve tutarının neden ibaret olduğu konularında ayrıca davacı tarafça yapılan harcama ve ödemelerin davalı şirket kayıtlarında davacı ortağa borçlar kısmında (Ortaklara borçlar) yer alıp almadığı, tapuda davalı … adına kayıtlı olduğu bildirilen … parsel sayılı taşınmazlar üzerinde kurulu bulunan tavuk çiftliklerinin diğer davalı şirketçe kullanılıp kullanılmadığı, bu yerlere ilişkin kira sözleşmesi bulunup bulunmadığı, içerisinde bulunan makine ve teçhizat demirbaşların şirket envanterine kayıtlı olup olmadığı, hali hazırda şirketin faal olup olmadığı, bahse konu tavuk çiftliklerinin bulunduğu taşınmazlar dışında başka bir yerde bulunan tavuk çiftliği tabir edilebilecek işletme ve faaliyet binasının bulunup bulunmadığı, gelir gider durumunun aktif pasif durumunun neden ibare olduğu, davacının limited şirket hisse devir sözleşmesi sonrası ortaklık kaydı için başvurusunun bulunup bulunmadığı, pay defterinde kaydının bulunup bulunmadığı, davacı tarafça çekilen ihtarname sonrasında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı konularında iddia ve savunmalar yönünden rapor tanzim edilmesi için SMM bilirkişi …’den 09/11/2021 tarihli rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi raporunda;
davacı mahkemeye vermiş olduğu dava dilekçesinde davalı şirketin % 60 hissesini davalı …’dan
devraldığını, devir alırken tavukhanelerin mülkünün şirkete ait olduğu konusunda bilgi sahibi
olduğunu, ancak davalının bu gayrimenkullerin şirketin değil kendisine ait olduğunu bildirdiğini, ortak
olduktan sonra şirketin bir kısım borçlarını ödediğini ve harcamalar yaptığını dolayısıyla yapmış
olduğu harcama ve ödemelere ait 617,728,00-TL için icra takibi başlattığını ancak davalıların haksız
yere itiraz ederek takibi durdurduklarını ifade ederek takibin devamı ve davanın kabulünü talep
ettiği, davalı tarafın verdikleri cevap dilekçelerinde iddiaları reddederek davanın reddini talap ettiği, davalının bilirkişi incelemesine 2020 yılına ait yevmiye kebir ve envanter defterlerini ibraz ettiği, ibraz edilen
defterlerin açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı yevmiye defterlerinden 2020 yılına ait
kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı defterlerin delil niteliği taşımadığı tespit edildiği, dosya mahkeme kaleminden alındıktan sonra taraflar ile irtibat kurulduğu, defterlerin davalı …
Vural da olduğu kendisinin İngiltere de yaşadığı yakında geleceği bilgisi verilmiş, kasım başında defterlerin ibraz edileceği ifade edilmiş olup defterler 09.11.2021 tarihinde ibraz edildiği, şirketin Ocak 2012 tarihinde 2 ortaklı limited şirket olarak 250.000.00-TL sermaye ile kurulmuş olup
249.975.00-TL … 25.00-TL 1 hisse … olarak tescil edildiği, 1 hisse sahibi … 20.05.2012 tarihinde vefat etmiş sahip olduğu bir hissesi 8 mirasçısına
kaldığı, bir hisse sekize bölünemeyeceği için mirasçılardan feragat yazıları toplanmaya başlandığı, ancak 3 kişiden feragat alındığı, 5 mirasçının ise feragat vermediği, 13.06.2019 tarihinde davacı … davalı …’ın sahip olduğu 10.000 hissenin 6.000
adedini … dan bursa 18. Noterliğinde düzenlenen … yevmiye nolu pay devri sözleşmesi
ile devir alıp şirkete ortak olduklarını, ancak bu devir ticaret sicilinde tescil edilmemiş işlem başlatılmadığını, neden olarak mirasçıların
feragat etmemesi nedeniyle işlem yapılamamasının gösterilmekte olduğunu, sonuç olarak davacı şirketin % 60 sermayesine denk gelen 6000 hissesini devir almış sözleşmeye göre
devir bedeli 150.000.00.-TL beyana göre 1.500.000-TL görünse de tescilde hala hisseleri
görülmemekte olduğu, hisse devrinin tescil edilemediği, davacının dosyaya ibraz ettiği makbuzların şirket harcamaları ile alakalı olup olmadığı 2019 yılı
defterleri ibraz edilemediği için incelenemediğini, bu haliyle elde yazılmış daha sonra bilgisayarda tablo haline getirilmiş harcama dökümlerinin delil
niteliği bulunmadığını, bu dökümlerin herhangi bir bilgisayarda bir dayanağı olmadan hazırlanabileceğini, davacı her ne kadar bazı borçların ödendiği ve bazı harcamaların yapıldığını gösteren dekont ve fişleri
dosyaya ibraz etmişse de defterler bulunup incelemeye sunulamadığı için gerçekliğine dair herhangi
bir tespit yapılamadığını, ayrıca bu ödeme ve harcamaların davalı ile alakalı olmayıp şirket için yapılan harcamalar olduğunu, borçlusu
şirket olduğunu, devir sözleşmesinde Davalı … “adı geçen şirketteki 6.000-ADET payımı şirket
resmi kayıtlarına işlenmemiş ve bilançolarında gözükmeyen borçlar haricinde devir var ise şirketin
aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte … isimli kişiye 150.000,00-TL
bedel karşılığında devir ettiğini, devir bedelini kendisinden nakden ve tamamen aldığını, devir konusu
payların çekişmesiz ve yasal maliki olduğumu, paylar üzerinde ve paylardan doğan hakların
kullanılmasını” kabul ediyorum derken davacının da “adı geçen şirketteki 6.000-adet payını bütün aktif ve pasifiyle, hukuki ve mali yükümlülükleriyle birlikte 150.000,00-TL bedel karşılığında devir aldığını, devir bedelini kendisine nakden ve tamamen ödediğini, devir aldığı şirket paylarını devredenin beyanı ve şirket sözleşmesini
inceleyerek sermaye paylarının devralınmasına ilişkin herhangi bir kısıtlama, izin, onaya tabi
olmadığının” bilgisine sahip olduğunu beyan ettiğini, şirketin 2020 yılına ait defterleri incelendiğinde yıllara yaygın inşaat ve onarım maliyetleri hesabında
1.652.234.38-TL tutarında bir harcama tutarının olduğunun görüldüğünü, bu hesabın açıklamasının şirket
mali müşaviri … den istendiği bu harcamaların kendisine de önceki senelerden devrettiği, bunun söz konusu tavukhane binalarına yapılan harcamalara ait olduğunu özetle davalıya ait
Bandırma’da ki arazi üzerine yapılan binanın şirket tarafından yapıldığını ifade ettiğini, mevzuat gereği kiralık bir arazi üzerine veya kiralanan bir gayrimenkule yapılan tüm harcamaların özel
maliyeti teşkil ettiğini, yapılan masrafların kira kontrat süreci boyunca amorti edileceğini, kira süresi belli
değilse amortisman süresinin beş yıl olduğunu, kısaca yapılan bu bina şirket tarafından yapılmış olsa da şirkete ait bir taşınmaz hüviyetine sahip
olmayıp kiralanan yere yapılan harcamaların takip edildiği özel maliyet hüviyetinde olduğunu, kira süreci bitince o günkü değeri kiracı tarafından yani bu dosyada davalı şirket tarafından davacı
…’a fatura edilmesi gerektiğini, rapor ekinde bulunan kira kontratına göre de… Hayvancılığın binayı …’dan kiraladığını, şirketin 2020 Ekim ayından bugüne gayri faal
durumda olduğunu, ortakların cari hesapları incelendiğinde 2020 yılı defter kayıtlarına göre önceki yıllardan devreden
382,520,61-TL’nin ortaklara borçlar bakiyesi bulunmakta olduğunu, bu tutarın hangi ortağa ait olduğuna dair bir ayrıntı defterlerde bulunmamakla birlikte 2020 yılı sonunda bu hesap davalı …’ın oğluna
ait Beytaş Hayvancılık şirketine ait hesapla virman edilerek kapatıldığı, tavukhane binasının bulunduğu arazinin davalı …‘a ait olup tavukhane binası
defter kayıtlarına göre şirket tarafından yaptırılmış 1.652.234.38-TL tutarında bir harcama yapıldığı, şirketin Ekim 2020 ayından beri gayri faal durumda olduğu, davacının noterden almış olduğu hisselerini
davalının babasının ölümü nedeniyle miras kalan hisselerinin paylaşımı veya feragatı
gerçekleşmediği için ticaret sicilinde tescilini gerçekleştiremediği, davacının yaptığı harcama ve
ödemelere ait inceleme 2019 yılı defterleri incelemeye ibraz edilemediği için gerçekleştirilemediği bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı vekilinin 12/01/2022 tarihli oturumundaki beyanında; alacak iddiasına ilişkin taleplerin tanık dinlenmesine uygun usuli sınırlar içerisinde olmadığını, bu nedenle tanık beyanlarına itibar olunamayacağı düşüncesinde olduklarını, kendi yok hükmünde olduğunu, öte yandan tanık beyanlarının da savunmaları destekler nitelikte olduğunu, şirkete ait ticari defterler yönünden ise müvekkilinin sürekli şekilde İngiltere’de ikamet ettiğinden şirkete ait ticari defterlerin de önceden beri İnegöl’de bulunan … dışındaki başka bir şirket muhasebecisi elinde olup sonrasında müvekkilinin ticari defterleri noterlik kanalı ile … isimli hali hazırdaki mali müşavire teslim edildiğini, müvekkilinin akrabalarının bu süreci gerçekleştirdiğini, defterlerin bir kısmının bulunamadığını, bulunabilenlerin de şirketin yeni muhasebecisine teslim edildiğini bu nedenle müvekkilinin bilgisi dahilinde ve müvekkilinin elinde başkaca ticari defter ve belge bulunmadığını, bu hali ile davanın önceki beyanları çerçevesinde reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça gösterilen tanıklar dinlenmiş, davacı vekili müvekkilinin davalı şirket hisselerini devralması sırasında tavuk çiftliklerinin gayrimenkul olarak davalı şirkete ait olduğu zannı ile satın aldığı ayrıca şirket Genel Kurulunun davacıyı ortak olarak kabul etmemesi halinde tüm zararı karşılayacağını Limited Şirket Hisse devir sözleşmesi ile kabul ettiği, bu haliyle davacı müvekkilinin kandırıldığı iddiasıyla iş bu davayı açmış ise de gereke dava tarihi itibariyle gerek ise sonrasında müvekkilinin ticarette deneyimsizlik nedeniyle tavuk çiftliklerinin davalı şirkete ait olduğu zannıyla kandırılşdığından bahisle Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesinin iptalini talep etmemiştir. O halde ortada tarafların kabulünde olan ve sahteliği iddia olunmayan hatta davacı tarafça şirket adına yapmış olduğu bir kısım ödemelerin dayanağını oluşturan geçerli bir Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesi bulunmakta olup Bursa 18. Noterliği’nin 13.06.2019 tarih ve … yevmiye numaralı Hisse Devir Sözleşmesi ile davacı davalıya ait diğer davalı şirketteki 6.000 adet payını 150.000,00 TL si bedelle satın aldığı ve devir bedelinin nakten ve peşin ödendiği de tarafların kabulündedir. Bu konuda taraflar arasında süren bir Savcılık soruşturması bulunmakta ise de inceleme konumuz taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlık ile ilgili olup davalıya ait Limited Şirket hisselerinin geçerli bir Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesi ile devredildiği taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davacı tarafça her ne kadar davalı şirketin mülkiyeti altında olduğunu sandığı tavuk çiftlikleri konusunda yanıltıldığı ve bu şekilde iradesinin fesata uğratıldığı iddiasında bulunulmuş ise de bugüne değin hisse devir sözleşmesinin iptali talep edilmediği gibi davalı şirkete pay defterine kayıt ve üyeliğinin tescil ve ilanı için bir müracaatta bulunulmamış, bu konudaki yasal prosedür başlatılıp gereği yoluna müracaat edilmemiştir.
Davacı davalı şirket nezdinde pay devir sözleşmesi sonrası ortaklığa kabul anlamında gerekli işlemlerin yapılması konusunda gereğine müracaat etmediği gibi, ( TTK.nun 597 ve devamı maddeleri uyarınca şirket tarafından müracaat tarihinden itibaren 3 aylık süre iç,inde kabul istemi hakkında işlem yapılmaması halinde kabul edilmiş sayılacağı hükmüne dayanarak pay defterine kayıt ve üyeliğinin tescil ve ilanı konusundaki tamamlayıcı işlemlerin yapılması konusunda mahkemeye de müracaat da etmediği ),bu haliyle üyeliğinin askıda kalması karşısında kendisinin de hareketsiz kaldığı anlaşılmış,bu konuda davalı şirketten resmi ve yasal prosedürler içinde ya da mahkemeye müracaatla üyeliğinin kayıt ve tescilini talep etmeyerek bu askıda kalma durumuna katkıda bulunduğu anlaşılmıştır.
Diğer bir taraftan da üyelik işlemlerinin bu şekilde askıda kalması halinde bu işlemlerin tamalanmasını talep etmediği gibi yukarıda ileri sürülen hata ,hile, ticarette deneyimsizlik ya da kandırılma hukuki sebeplerine dayalı olarak hisse devir işleminin iptalini de bu dava içerisinde dahi yada bağımsız bir dava ile talep etmeyerek askıda kalan üyelik durumuna dayalı aynı sözleşme hükmüne istinaden davalı şirketin kendisini üye olarak kabul etmediğinden bahisle davalı şirket adına yapmış olduğu ödemelerin davalıdan ve şirketten istirdatına karar verilmesi isteminde bulunmuş olup, davacı tarafça gösterilen tanıklar dinlenmiş, ve dinlenen bir kısım tanıklar davalı şirketin kendilerine olan bir kısım borçlarının davacı tarafından ödendiği beyanında bulunmuşlar ise de buna resmi bir belge bulunmadığı gibi şirket kayıtlarına da herhangi bir kayıt yer almamıştır..Davacı taraf hem üyelik hisse devir sözleşmesine dayanmakta hem de kandırıldığını iddia etmekte ancak hisse devir sözleşmesininin iptalini talep etmemektedir. Şirketten olan talebi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre de değerlendirilebilcek ise de ortraklığının gerçekleştiğinin kabul edilmesi halinde ise şirketin ortaklara borçları kapsamında değerlendirme yapılabilecek olup davacı askıda olan üyelik durumunu bugüne değin netleştirmemiş ve alacağını sözleşmeye dayandırmıştır.
Şirket müdürü olan davalı … şirketteki yüksek orandaki hisselerini tüm mali hak ve borçları ve hukuki yükümlükleri ile birlikte davacıya devretmiş, davacının Genel Kurulca şirkete kabulünün de diğer ortak …’ın ölümü ve mirasçılarının bir araya gelmemesi sebebiyle Genel Kurulun yapılamamasına bağlamış, davacının şirket ortaklığının gerçekleştiği, kendisinin şirket ortaklığından ayrıldığı,bundan sonraki işlemlerin davacı tarafından yapılması gerektiği, davacıyı tavuk çiftliklerinin mülkiyeti konusunda yanıltmadığı yönünde beyanda bulunmuş, esasen taraflar arasında geçerli bir Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesinin bulunduğu ve bu güne değin iptal edilmediği gibi iptalinin de talep edilmediği göz önüne alınığında davacının geçerli bir Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesine dayalı olarak davalının şirket hisselerini devraldığı, bundan sonraki tamamlayıcı ortaklar pay defterine kayıt ve Genel Kurulun onayı işlemleri konusunda ve gerekse açıklayıcı Ticaret Siciline tescil ve ilan işlemleri konusunda kendinin müracaatı gerekmekte olup şirket ortaklığını devreden davalının bir yükümlüğü bulunmadığı, bahse konu tavuk çiftliklerinin devredileceğine dair gerek Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesinde gerekse harici bir sözleşmede hüküm bulunmadığı gibi davacının kandırıldığı iddiasına dayalı Savcılık şikayeti bulunmakta ise de hisse devir sözleşmesinin iptali istenmediği, alacak iddiasını dayandırdığı sözleşmenin de aynı sözleşme olduğu,
Davacının gerek davalı şirkete ortaklığının gerçekleştiğinin kabul edilmesi gerekse kabul edilmemesi halinde alacak taleplerini aynı sözleşmeye dayandırdığı, bu sözleşme içeriğinde ortaklığının gerçekleşmemesi halinde uğrayacağı zararın davalı tarafça ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacının şirket ortaklığının gerçekleştiğinin kabul edilmesi halinde şirket için yapmış olduğu ödemelerin şirketin yaraına olup, ortaklığın devamı süresince ve ortaklık sona erdikten sonra da zamanaşımı süresi içinde şirketten talep edilebileciği, bu halde dava dışı ortaktan talep edilmesinde hukuki yararı bulunmadığı, askıda olan ortaklığın gerçekleşmediğinin kabul edilmesi halinde de bu alacağın gerek şirkete vekaletsiz iş görme ya da sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde yine diğer davalı bakımından da sözleşme hükümleri çerçevesinde talep edilebileceği kabul edilebilecek olup iş bu halde de yapılan ödemelrin ispat edilmesi gerekmektedir..sözleşmede bahsi geçen zarar davacının ortaklığının gerçekleşmeme hali için olup davacının ortaklığı yukarıda anlatılan şekilde her ne kadar askıda kalmış ise de ortada geçerli bir Limited Şirket Hisse Devir sözleşmesi söz konusu olup iptal edilmediği ya da iptali talep edilmediği sürece bu sözleşmeye dayalı olarak ortaklıktan her zaman bu mümkün olmadığı mahkemeye müracaatla pay defterine kayıt ve tescil ve ilan talep edilebilecektir. O halde sözleşmede yazılı olan ortaklığın kabul edilmemesi haline ilişkin şartın dava tarihi itibariyle ve sonrasında gerçekleştiğinden söz edilemeyecektir.
Davacı bu konuda tercihini yaparak ya Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesinin iptalini talep ederek buna dayalı olarak devreden ortağa zararları için müracaat edecek ya da ortaklığa ya da mahkemeye müracaatla ortaklığının tanınmasını talep ederek var ise ortaklığa yapmış olduğu katkıyı geri isteyebilecektir. Ortada geçerli bir hisse devir sözleşmesi var iken davacının ortaklık adına yaptığı ödemeleri sebepsiz zenginleşme ya da vekaletsiz iş görme hükümlerine göre şirketten talep etmesi halinde de yine en kötü ihtimalle bu alacağını şirkete karşı da ispat etmesi gerekmekte olup, şirket kayıtlarında bir kısım ortaklara borçlar yazılı ise de bunların hangi ortaklara borçlar olduğu belli değildir. Ortaklığa kayıt işlemlerinin tamamlanması ve yeni yönetimin seçilmesi , gerektiğinde diğer ortak paydaşları bakımından gerekli işlemlerin yapılması konusunda şirket hissesini devralan davacı ortağa basiretli tacir hükümleri gereği sorumluluklar düşmekte ve ancak bu işlemler yerine getirildikten sonra şirket kayıtlarına bakılarak şirket borçlarının ne şekilde ödendiği, kayıtların buna göre düzenlenmesi gerekirse Genel Kuruldan karar alınması mümkün olup bu mümkün bulunmadığı takdirde ise yine Mahkemeye müracaat imkanı bulunmaktadır.
O halde davacının açtığı dava ile gerek davalı Limited Şirket Hisselerini devreden ortak gerekse Şirkete açmış olduğu davanın erken açılmış dava olduğu ve yasal şartları taşımadığından söz edilebilecek olup davacı tarafça yukarıda sözü edilen prosedürler gerçekleştirilip gerekir ise bundan sonra dava yoluna müracaat edilebileceğinden dava tarihi itibariyle iş bu alacak davasının açılması için gerekli yasal koşulların doğmuş olduğundan henüz söz edilemeyeceğinden erken açılmış davanın bu nedenle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL maktu harcın peşin alınan 7.460,61.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.379,91.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.100,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzünde, diğer davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza