Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/165 E. 2021/337 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/165 Esas
KARAR NO : 2021/337

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … … …
VEKİLİ : Av. … -….UETS
DAVALI : …

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/01/2020
KARAR TARİHİ : 13/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili 22/01/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari mal (uzatma prizi makine fişi v.s) satımına dayalı şifahen kurulmuş bir akdi/ticari münasebet söz konusu olduğunu, davalı şirketin cari hesaptan doğan bakiye 22.065,49-TL tutarlı borcunu ödememesi üzerine, davalı aleyhine Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı yana ödeme emri tebellüğ edildikten sonra Bursa 6. İcra Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu dilekçe ile yetkiye, borca ve borcun fer’ilerine itiraz ettiğini, bunun üzerine icra takibinin durdurulduğunu, davalı tarafın itiraz dilekçesinde borçlunun ikametgahının İstanbul İli Esenler İlçesi sınırları olduğundan bahisle, itiraza konu icra takibinde Bakırköy İcra Müdürlükleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğu yönünde yetki itirazında bulunduğunu, davalı yan ile müvekkili arasında para alacağını konu bir ilişki söz konusu olduğunu, davalı yanın taraflar arasında ticari ilişkinin mevcudiyetine yönelik açıkça bir itirazı bulunmaması sebebi ile somut olayda T.B.K’nın 89. Maddesinin uygulanacağını, ilgili madde uyarınca ortada bir para alacağı mevcut ise, borç alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa olunabileceğini, bu nedenle Bursa İcra Daireleri’nin yetkili olduğunu, ve davalının Bursa İcra Daireleri’nin yetkisine yönelik itirazını reddi gerektiğini, açıklanan bu nedenlerle; davalının Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyasına vaki yersiz ve yasal mesnetten yoksun yetkiye, borca, faize ve fer’ilerine ilişkin itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına, itirazlarında haksız olan davalının dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen, davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; davacı tarafından, davalı aleyhine ticari satımdan kaynaklı, 22.065,49-TL bedelli cari hesap alacağının tahsiline ilişkin Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takibe itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından 04/11/2019 tarihinde davalı aleyhine, 30/10/2019 tarihli, cari hesap ekstresi gereği 22.065,49-TL asıl alacak miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekili tarafından 13/11/2019 tarihli dilekçe ile, icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına, borca ve bilcümle feri’ilerine itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Faturaya konu malların davalıya teslim edildiğinde dair yazılı bir belge de yoktur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Yazılı bir belge bulunmaması sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmelidir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi haline ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı taraf inceleme gününde ticari defter ve dayanağı belgeleri mahkememize ibraz ettiği, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır.
Davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi yönünden SMMM bilirkişi … tarafından mahkememize ibraz edilen 07.10.2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı tarafa ait 2018-2019 yılları ticari e defter (yevmiye ve kebir) defterlerinin incelenmesi sonucu; … Ortaklığının;… Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’ne devrolunduğu, 02/09/2019 tarihinde Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne tescilinin olduğu, davacı taraf 2018-2019 yıları ticari (yevmiye ve kebir defterini) e-defter olarak tuttuğu, yevmiye ve kebir defterlerinin e-defter beratlarının ilk aylarının ve son aylarının kanuni sürelerde oluşturulduğu, (Elektronik defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayının beratının alınması açılış onayı, son ayının beratının alınması ise kapanış onayı yerine geçer.) davacı taraf ile davalı taraf arasında mal alım satımına ait yazılı bir sözleşme olmadığı, tarafların açık hesap çalıştıkları, taraflar arasında uzun süreli ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafın, davalı taraftan 01.01.2019 devir bakiye alacağının 500,00-TL, davacı tarafından, davalı tarafa 2019 yılında düzenlenen faturalar bedelleri bedelli toplamının (iki adet fatura) 21.565,49-TL olmak üzere davacı tarafın, davalı taraftan gözüken bakiye alacağının 22.065,49-TL alacaklı gözüktüğü, davacı ve davalı tarafın 2017-2018-2019 yılları BA-BS formlarının birbirini teyit ettiği, davacı şirketin ticari defterlerine göre takip tarihinde; davacı şirketin davalı şirketten 22.065,49-TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi yönünden Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucu; davalı tarafça ticari defter ve belgelerin, belirtilen inceleme gününde katılmaması ve defter ve belge ibraz etmemesi nedeniyle talimat gereğinin yerine getirilemediğinden dolayı talimat evrakının bila ikmal iade edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, delil olarak dayanılan taraf ticari defterlerinin incelenmesi sonucu HMK’nun 222.maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerinin birbirini doğrulayan hususlarda kesin delil oluşturacağı, davalı taraf defterlerini ibrazdan kaçındığından mahkememizce kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulayan davacı taraf ticari defterleri dikkate alınarak değerlendirme yapıldığı, takip ve dava konusu cari hesaba kayıtlı faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olup, davalı tarafından da BA formu ile alış olarak bildirildiği, akdi ilişkinin ve fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayılacağı, davalı tarafın ödemeye ilişkin belge de sunmadığı anlaşılmakla, bu sebeple mahkememizce davanın kabulü ile davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte devamına, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile Bursa 6.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 4.413,09- TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1.507,30-TL harçtan peşin alınan 376,83-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.130,47-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-13 madde uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davacı tarafça yapılan 439,03-TL harç ve 674,50-TL bilirkişi ücreti ve tebligat masrafından oluşan toplam 1.113,53-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı taraf yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır