Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/142 E. 2020/492 K. 13.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/142
KARAR NO : 2020/492

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … …. UETS
DAVALI : … – … – …
VEKİLİ : Av. …….UETS
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 13/10/2020
Mahkememizde açılan itirazın iptali davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin 20/01/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, bu kapsamda müvekkilinin davalı şirketten 8.263,13 USD(Amerikan Doları) tutarında alacaklı olduğunu, 20/01/2020 tarihi itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının uyguladığı efektif satış kurunun 5,8758 TL’ye tekabül etmesi dolayısıyla alacağın Ülke parası karşılığı tutarının 48.552,49 TL mertebesinde bulunduğunu, söz konusu alacağa ilişkin teklif formları, faturalar, sevk irsaliyeleri ile satış işlemine ilişkin kur farkı nedeniyle davalı şirkete düzenlenmiş kur farkı faturası, Ba-Bs mutabakatı, mutabakat mektupları ve cari hesap ekstresinin dilekçe ekinde sunulduğunu, müvekkilinin davalı şirketten alacağını tüm taleplerine rağmen tahsil edememesi sonucu davalı taraf aleyhine Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalı vekilinin 21/10/2019 havale tarihli dilekçesiyle borcun ödendiğinden bahisle itiraz ettiğini ve bu itiraz sonucunda icra takibinin durdurulduğunu, akabinde arabuluculuğa başvurulduğunu fakat arabuluculuk sürecinin anlaşmama ile sonuçlandığını, izah edilen bu sebeplerden dolayı, faturaya dayalı alacağın likit, belirlenebilir olması sebebi ile davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalının Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, itirazlarında haksız olan davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalıya yükletilmesi ile davalı şirketin mal varlığı üzerinde uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati hacze karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı, bununla birlikte davalı vekilinin 05/03/2020 tarihli dilekçesinde özetle; Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası kapsamında yürütülen icra takibi kapsamında 11/02/2020 tarihinde davalı şirketçe davacı vekiline 62.600,00 TL tutarında elden ödeme yapıldığını, haricen tahsil dolayısıyla icra takip dosyasının kapatıldığını, açıklanan sebepler dâhilinde davayı kabul ettiğine ilişkin beyanda bulunduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine, cari hesaplı muhtelif fatura alacağından kaynaklı, 48.552,49 TL alacak üzerinden takip yapıldığı, davalının takibe 21.10.2019 tarihinde itiraz ettiği ve takibin itiraz üzerine durdurulduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari nitelikteki satış sözleşmesi ve cari hesaplı muhtelif faturalardan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar taraflar arasında yazılı olarak bir satış sözleşmesi bulunmasa dahi davacı şirketin davalı şirkete söz konusu faturalardan kaynaklı ödeme yapması ve davalı şirket vekilinin davayı kabulüne ilişkin beyanı tarafların arasında bu nev’iden bir ticari ilişki bulunduğunu ortaya koyduğundan, söz konusu hukuki ilişkinin varlığı ve ispatın konusunu oluşturmayacağı açıktır. Bununla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 74. maddesi gereğince, açılan davanın kabulü vekaletnamede bu hususta özel yetki bir yetkinin bulunmasını gerektirdiğinden, davalı vekilince dosyaya sunulan Bursa 17. Noterliğince tanzim edilen 24/11/2017 tarih ve… yevmiye numaralı vekaletnamesinin bu hususta özel yetki içerip içermediğinin incelenmesi gerekmiş ve davalı vekilince sunulan işbu vekaletnamede davayı kabul yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davanın kabul edilmesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 308. maddesi ve devamında yer alan kurallarla düzenlenmiş davaya son veren taraf işlemlerindendir. Kabul, dava dilekçesinde yer verilen talep sonucuna kısmen veya tamamen davalı tarafından muvafakat edilmesi anlamında gelmektedir. Davanın kabulü, ancak ve ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunabileceği hallerde sonuç doğurur. Davayı kabul mahkemeye yöneltilen tek taraflı, ulaşması gerekli, kayıtsız şartsız ve açık bir irade beyanı ile yapılır. Davayı kabulün kendisinden beklenen hüküm ve sonuçları doğurabilmesi için davacının rızasına veya mahkemenin onayına gerek yoktur. Davayı kabulün konusu davacı tarafından ileri sürülen talep sonucudur. Böylelikle eda davasında bir şeyin yapılması ya da yapılmaması, tespit davasında bir hukukî ilişkinin mevcut olduğu ya da inşaî bir davada ileri sürülen inşaî hakla ilgili dava kabul edilebilir. Ancak inşaî neticenin meydana gelmesi için mutlaka bir mahkeme kararının arandığı hâllerde, davayı kabul o inşaî neticeyi meydana getirmez. Bu tür davalarda kural olarak zaten tarafların dava konusu üzerinde serbestçe tasarruf etmesi de mümkün olmadığından, esasen kabul caiz değildir. Örneğin, boşanma davası ve iflâs davası bu vadide zikredilebilir(Pekcanıtez Usûl, s. 2025-2026). Ayrıca, davanın bir vekil vasıtasıyla takip edilmesi durumunda, vekilin davanın kabul edilmesi yönünde irade beyanında bulunabilmesi için 6100 sayılı Kanun’un 74. maddesi gereğince, vekaletnamesinde bu hususta özel yetki bulunması zorunludur. Açıklanan sebepler dâhilinde, davalı vekilinin davanın kabul edilmesi yolunda özel yetkisi bulunduğu da dikkate alınarak davanın kabulü ile Bursa 10. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin 48.552,49 TL üzerinden devamına, itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabul nedeniyle KABULÜNE,
Davalının Bursa 10. İcra müdürlüğünün 2019/… E. Sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline,
2-Alacak likit olmakla asıl alacak miktarı üzerinden %20’i oranında hesaplanan İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 3.316,02 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 829,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.487,46 TL harcın, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesinin de göz önünde tutulması suretiyle 829,15 TL tutarındaki kısmının davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-1.320 TL tutarındaki arabuluculuk masrafının davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,

5-Davacı tarafından davanın açılması sırasında yatırılan 973,16 TL’na karar ve ilam harcının mahsup edilmesinden sonra geriye kalan 144 TL harç ile 44,50 TL muhakeme masrafı olmak üzere toplam 188,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 7.111,82.-TL vekalet ücretinin, AAÜT 6. Maddesinin de göz önünde tutulması suretiyle 3.555,92.-TL tutarındaki kısmının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.13/10/2020

İş bu kararın gerekçesi 13/10/2020 tarihinde yazılmıştır..

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza