Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/141 E. 2022/1090 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2020/141 Esas
KARAR NO : 2022/1090
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :… –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Davacı şirketin, tekstil şirketi olduğunu yurtdışında kendi markasının üreticisi olduğunu, borçlu ile davacı arasında ham kumaş satımına ilişkin ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu, 32.186,13 USD tutarındaki bedelin davalı tarafa yapılan tüm ikazlara rağmen ödenmediğini belirterek dava konusu 32.186,13-USD. Miktarındaki cari hesap alacağına ilişkin olarak davalı şirketin menkul ve gayri menkul malvarlığı ile banka hesapları üzerine teminatlı ya da teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, ticari ilişkiden doğan 32.186,13-USD. Alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işleyecek devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsilini ve yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekilleri Cevap Dilekçesinde Özetle; satın alınan kumaşların hatalı olduğunu, süresinde ve eksiksiz teslim edilmemiş olduğunu, bu sebeple …’in bu malları satmış olduğu 3. Kişi … Tekstil San. ve Dış Tic,A.Ş’den satmış olduğu, malları iade almak zorunda kaldığını, teslimatların bu sebeple daha da uzadığını, Davalı … aleyhine 3. Kişi tarafından ceza faturası (reklamasyon faturası) düzenlendiğini, davalının hatalı malları alış fiyatına kendi maliyetlerini de ilave ederek zararı tazmin için davacı tarafa fatura kestiğini , davacının salt kendi sattığı fiyattan malları geri almayı kabul ettiğini ancak davalının masraf ve sair masraflarını ödemeyi kabul etmediğini taraflar arasındaki uyuşmazlığın bundan kaynaklandığını, davalının burada ticari örf gereği ham kumaş boyandıktan sonra kumaşların kusurlu olduğunun anlaşılması halinde boyama maliyetinin de dahil edilerek zararın karışlanması gerektiği iddiasında bulunduğu, davacıya kendi alış fiyatına ilaveten zararlarını da ilave ederek 5.08.2019 tarihinde PAK2019 00001250 tarihli fatura kestiğini, bunu kendi defterlerine işlediğini ancak, davacının bu faturayı kendi defterlerine işlemediğini, davalı tüm bu vakıaları mal teslim irsaliyeleri, e posta yazışmaları, tanık anlatımlarıyla ispat edeceğini, ihtiyati tedbirin konusunu ihtilafa konu emtianın oluşturabileceğini belirterek ihtiyati tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde özetle; sipariş miktarının 21.000 mt den 20.200 mtye 29.3.2019 tarihinde düşürüldüğünü, … ın ilgili sipariş onay formunu 1.04.2019 tarihinde Davalı … e gönderdiğini, geç teslim iddialarını kabul etmediklerini, anlaşılan teslim süresi demek olan “TERMİN” tarihine kadar 31.351.9 m2 kumaş gönderildiğini, bunun talep edilen miktar olan 20.200 mt nin üzerinde olduğunu, davalının 3. Kişi olan kendi müşterisine karşı yükümlülüklerini ifada gecikmesinde müvekkil şirketin kusurunun olmadığını, davalının ayıplı olduğunu ifade ettiği malları işleme almadan, davacıdan aldığı şekilde iade etmesi gerektiğini, ayıbın davacının sattığı halde yani ham halde olan kusurdan mı yoksa davalının bu mala yaptığı boya, terbiye gibi işlemler sonucu mu olduğunun belirsiz olduğun, davalı, tekstildeki ticari örf gereği herhangi bir malda kusur var ise hiç işleme alınmadan iade edilmesi gerektiği, herhangi bir işleme tutulmuş maldaki hatayı kabul etmek zorunda olmadıklarını belirterek davalının savunmalarına itibar edilmemesi gerektiğini, bu iddialarına ilaveten iade edilen kumaşın AYNI KUMAŞ olmadığını, müvekkil şirketin davalıya dokuma kumaş sattığını acnak iade edilen kumaşın örme kumaş olduğunu iddiası bulunduğunu, kumaşlarda ayıp olduğunu kabul etmediğini , ayıp olsaydı davacı tarafından ayıbın iğer işlemlere başlanmadan önce fark edilmesi gerekeceğini, işlem görmüş kumaşların iadesini kabul etmediklerini, ayıbı kabul etmemekle beraber davacıya masraf olarak yansıtılan boyama maliyeti olarak belirtilen meblağın da fahiş olduğunu , 1 kg kumaşın 8,30 metre civarı kumaşa tekabül ettiği , bu hesaba göre kumaşın kg boyama maliyetinin kdv dahil 9,5 usd olduğunu, bunun ise rayiç fason boyama fiyatlarının çok üstünde olduğunu, mahkemeden emsal fiyal araştırması yapılması talep edildiğini, müvekkil şirket ayrıca ayıp ihbarının süresi içinde yapılmadığını, sürenin açık ayıpta 2 gün, ayıp açıkça belli değil ise 8 gün içinde yapılması gerektiğini ifade ettiğini, ayıbın tacirler arası ihbarın şekli şartlarına uygun yapılması gerektiğini, davalının borcunu ödememek için haksız , fahiş iade ve reklamasyon faturaları düzenlediği, mallarda ayıp olmadığı, ayıbın süresinde yapılmadığı iddialarında bulunmuştur. Davacı bu haksız faturaların kabul edilmediğini, e fatura iade işlemlerinin yapıldığı , Bursa 10. Noterliğinin 9.08.2019 tarihli 35572 yevmiye numaralı ihtarnamede davalının kestiği 5.08.2019 tarihli PAK2019000001250 nolu reklamasyon faturasına İTİRAZ ettiklerini, bu faturayı kabul etmediklerini , müvekkil şirketin aynı şekilde 26.08.2019 tarihli 37418 yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalı yanın 19.08.2019 tarih ve PAK2019000001258 nolu ve 21.08.2019 tarihli PAK2019000001266 numaralı faturalarına itiraz ettiklerini, dolayısıyla kendi defter kayıtlarına göre 32.186,13 USD ‘lik alacak bakiyeleri olduğunu belirterek davanın kabulüne , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmitir.
Davalı vekilleri 2.cevap dilekçesinde özetle; Davalı, 2. Cevap dilekçesinde eserin taahhüt edilen zamanda teslim edilemediğini ispat taraflar arasındaki e posta yazışmalarını ibraz ettiğini, davalı, davacı tarafça ibraz edilen sipariş onay formuna karşılık e posta yazışmaları ile terminlerde farklı tarihlerde anlaşıldığını, posta yazışmalarına göre davacının geciktiğini, ibraz edilen E posta yazışmalarında davacının termin olarak sipariş verilen ilk 20 000 Metrenin kısmi yüklemelerle en son 3.05.2019 tarihinde teslim edileceğini, ilave geçilen 8000 metrenin ise 16.05.2019 tarihinde teslim edilebileceğini teyit ettiği görülmektedir. Ancak 17.04 2019 tarihli e postada ilave siparişin 8000 mt değil 9000 mt olarak davacı tarafından tüm malın hep birlikte 16.05.2019 da tamamlanacağının bildirildiğini, mailin aksine arada bir telefon görüşmesi olduğu ve terminlerin sözlü görüşmeler ile birer hafta sarkacağının ifade edildiği, bu sebeple davalı şirketin ilave geçtiği 9000 mt siparişi iptal ettiği, müvekkil şirket ile aradaki ihtilafın kaynağının malların ayıbından değil, ayıpla birlikte müvekkil şirketin kendi ek maliyetlerini de yansıtması olduğunu, zira malların ham kumaş bedeli ile ilgili iade faturasının davacı tarafından kabul edildiğini bunun ayıbın fiili kabulü olduğu ancak boyama ve sair masrafların kabul edilmediğini, 19 Nisan 2019 tarihli müvekkil şirket tarafından davacıya gönderilen e postada 4504 mt malın hatalı iplikle üretildiği için reddedildiğinin bildirildiği, sunulan vazışmalarda kumaş hatası olarak tel yolu hatasının bildirildiği, bu iddianın doğru olması durumunda ise bu hatanın dokuma kaynaklı bir hata olduğunu, davacı kaynaklı bir hata olduğunu, müvekkil şirketin müşterisi ile yazışmalarını da alıntıladığı bu e postalarda: tel yolu olarak görülen hatanın aslında TARAK BOŞLUĞU olduğunun ifade edildiğini, fireli kesim yoluyla eksiklerin tamamlanmasını talep ettiklerini, Tarak Boşluğu hatası da yine dokuma kaynaklı bir hata olarak addedildiğini, müvekkil şirketin kendi müşterisiyle yazışmalarında hatalı kumaştan kaynaklı 2000 mt civarı ilave kumaşa ihtiyacı olabileceğinin ifade edildiğini belirterek dvacının hukuka aykırı davasının reddedilmesini talep etmiştirler
Bilirkişi 11/08/2021 Tarihli Raporunda Özetle; Davacının ayıplı ifada bulunmuş olmakla birlikte, bedelsiz mal vererek ve hatalı malları geri alarak hatasının önemli bir kısınını tarafların arasında mutabık kalınan sözleşmelere ve ticari örfe göre halihazırda telafi ettiğini, davacının, davalıdan son teslimat tarihinden 60 gün sonrası (29 temmuz 2019) itibarıyla 168.797,97 TL daha alacağı olduğudunu (aradaki anlaşmaya göre her bir fatura tarihinden itibaren tek tek fatura bazında 60 gün vadeye göre mali bilirkişice hesapyapılması ve kur belirlenmesi de mümkündür, ancak mevcut Taporda son yükleme tarihi itibarıyla vadesindeki kur baz alınarak hesaplama yapılmıştır). Bununla birlikte, dosyada iddia edilen ancak ispat edilip netleştirilmemiş olan salt bu kumaş kullanılarak üretilmiş ürünler ile ilgili olmak kaydıyla HIZLI TIR —- NORMAL TIR navlun fiyat farkını talep etmek davalının ticari örfe ve uygulamaya göre hakkı olduğunu, ancak bu masrafı yapan 3. Kişi olan …’in defter kayıtlarından tespit ve ispat edilebilecek bu meblağ, dosya muhteviyatına davalı tarafça net ve resmi belgeleriyle ibraz edilmediği için (ibraz edilen reklamasyon faturasında fark maliyet, ilgili maliyet faturaları ve faturaların bu malların taşınması ile ilgili olduğunu ispat eden evrak dosyada yoktur), bu zarar tam ve doğru tespit edilememiş ve bu sebeple de davacının alacağından düşülemediğini, dikilen ürünün birim sarf miktar bilgisi, taşıyan konteynırların aldığı adet belirlendikten sonra, bu ürünlerin taşındığını gösterir irsaliyeler, ilgili fatura ve konişmentolar ve sair evrak görülerek bu meblağ ancak tespit edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Bilirkişi 17/01/2022 Tarihli Raporunda Özetle;
Somut olayda dosya kapsamı ve keşifte yapılan tespitler dikkate alındığında her iki tarafın da ayıbı fark ettikten sonra sözleşmenin ifasına devam konusunda mutabık kaldıklarını, bu süreçte davalının davacıdan hatalı mal kadar kumaş dokunmasını talep ettiğini, bunun
dışında bir taleple ilgili bir mutabakat bulunmadığını, toplamda 31.351,9 mt kumaş yüklendiğini, bunun 19.745,02 metresinin davalı tarafça kalite olarak uygun bulunarak kabul edildiğini, aradaki 11.606,88 metre kumaşın davacı tarafından hatalı kumaşlardan oluşan zararın tazmini için bila bedel davalıya verilmiş olduğu tespit edildiğin, neticeten, teknik ve ticari örf olarak kök rapordaki ana tespitlerin doğru olduğunu, Mali İtirazlar açısından: davalı ticari defterleri 29.12.2021 tarihinde şirket merkezinde yerinde incelendiğini, e-defter kapsamında hazırlanan ticari defterlerin görüldüğünü, işbu dava kapsamında incelenen ticari defter kayıtlarının tek düzen hesap planına ve muhasebe uygulamalarına uygun olduğunu, davalı taraf ticari defterlerinde 31.12.2019 tarihi itibarı ile davacı tarafa borç/alacak bakiyesi bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
GEREKÇE;
Dava taraflar arasında gerçekleşen kumaş satışı sonrası davacı tarafça ödenmediği iddia olunan 31.186,13 USD alacak ve faiz talebinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Davacı vekili 25/10/2022 tarihli duruşma sırasında; karşı taraf ile davanın konusuz ihtilaf hakkında yargılama gideri ve vekalet ücretleri dahil olmak üzere sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, bu sebeple karar verilmesine yer olmadığına , kararı verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili 25/10/2022 tarihli duruşma sırasında; karşı taraf ile dava konusu ihtilaf hakkında yargılama gideri ve vekalet ücretleri dahil olmak üzere sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, bu sebeple karar verilmesine yer olmadığına , kararı verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Yargılamanın devamı sırasında taraf vekillerinin, karşılıklı olarak sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, bu nedenle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA;
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 3.221,00-TL harçtan mahsubu ile, arta kalan 3.140,30-TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davacı tarafın beyanı doğrultusunda, davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Davalı tarafça talep olunmadığından vekalet ücreti takdirine, YER OLMADIĞINA,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır