Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/128 E. 2022/1114 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/128 Esas – 2022/1114
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2020/128
KARAR NO : 2022/1114
HAKİM :
KATİP :

MAHKEMEMİZİN 2020/128 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVACI : … MAKİNA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : … MAKİNA VE YEDEK PARÇA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.

BİRLEŞEN 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2020/130 E. SAYILI DOSYASINDA
DAVACI : … MAKİNA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : Av.
Av.
DAVALI : … MAKİNA VE YEDEK PARÇA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 27/10/2022
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
ASIL DAVADA:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı … Mak. Ve Yed. Par. San. Tic. Ltd. Şti. Arasında dolar cinsinden yurt içi ticari satış ilişkisi kurulduğunu. Bu kapsamda davalıdan müvekkilinin 9,204,91 USD alacağının bulunduğunu. Davalı tarafın müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını. Borcun fatura tarihi itibariyle TCMB alış kurunun 5,2609-TL olduğunu. Bunun üzerine icra takibi başlatıldığını. Davalının itiraz takibi durdurduğunu. Davalı tarafın itirazının müvekkilinin alacağını geciktirmek maksadıyla yapıldığını. Uyuşmazlık nedene ile arabuluculuğa başvurdu yapıldığını ama sonuç alınamadığını. Bu nedene itirazın iptali ile takibin devamını, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile müvekkili arasında yapılan 28.12.2018 tarihli mutabakat göre o tarihteki cari hesap borcunun 16.703,72-TL olduğunu. İcra takibi tarihinde ise müvekkili şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunu. Davacı şirketin daha sonra mutabakata rağmen kötü niyetli olarak kur farkı faturası
düzenleyerek müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını. Taraflar arasında sık sık mutabakat yapıldığını ve mutabakatlarda iki tarafın da birbirinden kur farkı talep etmediğini. Tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak mal almadığını. Bu malların iki tarafça da EURO olarak sipariş edildiğini ve TL olarak ödendiğini. Tarafların satış faturalarının incelenmesinde malların döviz karşılığı satıldığı ve TL karşılığında gösterildiğini. Taraflar arasında karşılıklı bu konuda mutabakat bulunduğunu. Davacı tarafın kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını. Bu nedenle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2020/130 E. SAYILI DOSYASINDA
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip borçlusu davalıdan 31.12.2018 tarihli fatura ile dayanakları olan cari hesap
ekstresinde görüleceği üzere Euro cinsinden yurtiçi ticari satış ilişkisi kurulduğunu, bu kapsamda
davalı tarafa kur farkı faturası kesildiğini, müvekkil şirketin söz konusu ticari ilişkiden
kaynaklanan 17.866,58 Euro alacağı bulunduğunu, bahse konu hizmetlerden kaynaklanan, müvekkili şirketin alacağını gösterir fatura bedelinin
17.866,58 Euro olduğunu, takip borçlusu tarafından müvekkili şirkete her hangi bir ödeme
yapılmadığını, söz konusu borcun fatura tarihi itibariyle TCMB alış kurunun, kur faturasında da
anlaşılacağı üzere 6,0280.-TL olduğunu, takip tarihi itibariyle söz konusu kurun ise 6,3715.-TL olduğunu, müvekkillerince başlatılan icra takibine davalı-borçlu tarafça 04.11.2019 tarihinde itiraz
edildiğini, yapılan itiraz neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, itiraz dilekçesinde, müvekkili şirkete her hangi bir borcun olmadığı, aksine davalı tarafın
müvekkili şirketten alacağının bulunduğunu belirterek davanın kabulü ile davalıların Bursa 3.İcra Müdürlüğünün 2019/12592 esas sayılı
dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, müvekkilinin alacağını geciktirmek amacıyla Bursa
3.İcra Müdürlüğünün 2019/12592E sayılı dosyasına haksız, kötü niyetli ve mesnetsiz bir şekilde
itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet veren borçlu aleyhine Asıl Alacağın %20’den az
olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama tüm harç ve giderleri ile
avukatlık ücretinin de davalılara tahmiline karar verilmesini vekaleten arz ve talep ettiklerini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraf ile müvekkili arasında 28.12.2018 tarihli mail ekindeki mutabakattan anlaşılacağı üzere o tarihte cari hesap borcunun 16.703,72 TL olduğunu, icra takibi tarihinde ise müvekkili şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunu. Davacı şirketin mutabakata rağmen daha sonra kötü niyetli olarak kur farkı faturası tanzim ettiğini ve müvekkili aleyhine icra takibine başladığını. Taraflar arasında sık sık mutabakat yapıldığını anılan mutabakatlarda iki tarafın da birbirinden kur farkı talep etmediğini. Tarafların birbirlerinden karşılıklı mal aldığını. Bu malların iki tarafça da Euro olarak sipariş edildiğini ve TL olarak ödendiğini. İki taraf arasında kur farkı alacağını öngören sözleşme bulunmadığını, tarafların satış faturalarının incelenmesinde malların döviz karşılığı satıldığı ve TL karşılığında gösterildiğinin görüldüğünü. Bu nedenle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
Dava, makine yedek parça alım satımı nedeni ile yabancı para üzerinden kesilen faturaların geç ödendiği iddiası ile kur farkı oluştuğu bu nedenle başlatılan Bursa 3. İcra Müdürlüğünün 2019/12593 esas sayılı dosyasında başlatılan 64.424,60.-TL tutarlı takibe yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu tespit edildi.
Mahkememizce taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, dosyanın mali müşavir bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından 20/02/2021 tarihinde düzenlenen raporda özetle,” -Davacı … MAKİNA SAN.VE TİC.A.Ş’den Dava konusunda haklı görülmesi halinde; 31/12/2019 tarih itibari ile; (Dava dışı olan Euro hesaplamasıda dahil edilmiştir.) 120 alıcılar hesabı. : 54.676,04 TL (USD HESAPLI ) 18.234,05 Euro * 6,6506 (Euro kuru) : 121.267,37 TL Toplam : 175.943,41 TL (alacaklı bakiyeli)
320 satıcılar hesabı : 38.739,43 (DAVALIYA BORÇLU OLDUĞU HESAP)
SADECE DAVA KONUSU (USD YÖNÜNDEN ) 54.676.04 TL-38.739,43 TL : 15.936,61 TL alacaklı olması gerektiği; Dava dışı EVRO USD HESABI İLE BİRLEŞTİREREK HESAPLANDIĞINDA 175.943,41 TL-38.739,43 TL: 137.203,98 TL alacaklı olması gerektiği;
-Mahkemenizce aksi kanaate varılarak davalı … MAK.VE YED.PAR.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. itirazlarında haklı görülmesi halinde; 31/12/2019 tarih itibari ile; 120 alıcılar hesabı. : 38.739,43 TL (DAVACI TARAFTAN ALACAK HESABI) 320 satıcılar hesabı : 18.873,18 TL (DAVACI TARAFA BORÇ HESABI )
19.86625 TL DAVALI TARAFIN DAVACI TARAFTAN alacaklı olması gerektiği” yönünde kanaat ve görüş açıklanmıştır.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda dosya ek rapor aldırılmak üzere aynı bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişinin 16/02/2022 tarihli raporunda; “Yüce mahkemece 28/10/2021 tarihli 7 no’lu karar ile ek Bilirkişi raporu hazırlamamız için tevdi edilen ” 28/10/2021 tarihli 7 no’lu ara karara istinaden davalının çek ile yapmış olduğu ödemelerde dolayı herhangi bir kur farkı hesabı yapılmış ise bu hesapların yapılan kur farkı hesabından düşülmesi sureti ile yeni bir hesaplama yapılması yönünden değerlendirdiğinde; Davalı tarfından davacı tarafa yapılan ödemelerin büyük oranı (%95,04 ) oranında çek olarak ödendiği olarak TL olarak banka kanalı ile yapılan havalelerin davacı tarafından düzenlenen fatura içinde gönderildiği gözükmekte olup,
Davalı tarafın ödemelerinden olan (TL) ÇEK ÖDEMELERİ Davacı tarafından hesaplanan ve kayıtlara yansıtılan kur farkı hesabından çıkarılarak kur farkı hesabı yapıldığında;
HESAPLANACAK HERHANGİ BİR KUR FARKININ OLUŞMAYACAĞI, KUR FARKI BAKİYESİNİN YANSIMAYACAĞI” kanaat ve görüşü açıklanmıştır.
Bilirkişinin 17/08/2022 tarihli ek raporunda özetle; “Davacı ile davalı taraf arasında yapılan ticari alım-satım ilişkisi toplam fatura bedelinin 1.467.964,96 TL ödemelerin toplamda 1.465.046.26 TL” sini farklı tutarlarda çekler yapıldığı tespit edilmiştir, ” kanaat ve görüşü açıklanmıştır.
Dava kur farkına yönelik faturaların ödenmediği iddiası ile başlatılan takipte itirazın iptaline ilişkin olup, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında çek ile ödeme kabul edilmiş ise bu faturalar nedeniyle kur farkı talep edilemeyeceği kabul edilmiştir. Dolayısıyla davacının ödemelerin tamamına yakınını çek ile kabul ettiğinden artık bu alacak yönünden kur farkı talep edemeyeceğinin kabulü gerekmiş, asıl davanın bu sebeple reddine karar verilmiştir.
Davacının kötü niyetle takip yaptığı hususu ispatlanamadığından, aksi hakkaniyete uygun düşmeyeceğinden haksız takip tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
Dava, davacı tarafça kesilen kur farkı faturasının yerinde olup olmadığı, taraflar arasında bu yönde bir anlaşma bulunup bulunmadığı, davacının icra takip tarihi itibari ile alacaklı olduğu miktar ve faizinin neden ibaret olacağı uyuşmazlık konularını içeren , faturaya dayalı takipte itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkememizce taraflar arasındaki alacak borç ilişkinin açıklığa kavuşturulması yönünden, dosyanın mali müşavir bilirkişi tarafından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Dava dosyası mahkememiz dosyası ile birleştirilmeden önce iki adet bilirkişi raporu alınmış ise de, bu raporlar uyuşmazlığı çözmeye elverişli olmadıklarından, ödemelerin çek ile yapılıp yapılmadığını tespit etmediğinden, birleşme sonrası dikkate alınmamış, mahkememiz dosyasında tarafların defterleri yeniden incelettirilerek daha sağlıklı bir rapor düzenletilmiştir.
Bilirkişi tarafından asıl davaya yönelik gerekçe kısmında izah edildiği üzere taraflar arasındaki ticari ilişkide tüm ödemelerin çek ile yapıldığına yönelik tespitleri dikkate alınmış ve kur farkı istenemeyeceğine kanaat getirilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 05.12.2019 Tarih, 2018/965 Esas ve 2019/5447 Karar sayılı kararında bu husus ” ….Dava kur farkı alacağından kaynaklanmaktadır. Kur farkına esas olan faturalar incelendiğinde, satılan malların döviz karşılığının gösterildiği ve bu nedenle ödeme tarihlerine göre kur farkı istenebileceği anlaşılmaktadır. Ancak malın geri iadesi suretiyle yapılan ödemeler ile çek keşide edilmek suretiyle yapılan ödemelerde kur farkı istenemez. Bono ile yapılan ödemelerde ödeme tarihi, havale ve elden yapılan ödemelerde ise makbuz ve havale tarihi itibariyle kur farkı doğuyorsa bu fark istenebilir. Bu durumda mahkemece bu ilkeye göre yaptırılacak bir hesaba göre karar verilmesi gerekirken tüm ödemeler yönünden kur farkı doğacağına dair bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. ” şeklinde kabul edilmiştir. Benzer nitelikte çok fazla karar mevcut olup, Yargıtay’ın yerleşik içtihadı haline gelen bu durum mahkememizce gözetilmiş, hem asıl dosyada hem de birleşen dosyada çek ile yapılan ödemeleri kabul eden davacı yönünden kur farkı alacağı doğmayacağı kanaati ile, her iki davanın da reddine karar verilmiştir.
Davacının kötü niyetle takip yaptığı hususu ispatlanamadığından, aksi hakkaniyete uygun düşmeyeceğinden haksız takip tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
A)-Mahkememizin 2020/128 E. Sayılı dosyasında;
1-Davanın REDDİNE,
Haksız takip tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL karar ve ilam harcı ile Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00.-TL’nin toplamı olan 1.400,70.-TL’nin peşin alınan 1.100,22.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 300,48.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine.
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 10.307,94.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
B) Birleşen 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/130 E. Sayılı dosyasında;
1-Davanın REDDİNE,
Haksız takip tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70.-TL karar ve ilam harcı ile Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00.-TL’nin toplamı olan 1.400,70.-TL’nin peşin alınan 1.693,43.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 292,73.-TL’nin istemi halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 20.969,94.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde taraflarca yatıralan avansın kullanılmayan kısmının HMK 333.md.uyarınca yatıranlarına iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 27/10/2022

İş bu kararın gerekçesi 02/11/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip 256544
✍e-imzalı

Hakim 190236
✍e-imzalı