Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/116 Esas
KARAR NO : 2020/169
HAKİM : … …
KATİP : ….
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – … UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …….
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 16/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06.04.2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; Davalı ile müvekkil arasında 25.05.2016 Tarihinde davalıya ait iş yerinin müvekkile devri konusunda ön protokol imzalandığını, imzalanan ön protokol ile müvekkilin iş yerini devralmış ve 100.000,00 TL si peşin olmak üzere davalıya toplamda 250.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilin iş yerini devraldıktan sonra iş yerinin kendisine mühürlü olarak devredildiğini ve de davalının kiracı olduğu iş yerini devir yetkisinin bulunmadığını öğrendiğini, müvekkilin İş yerinin mühürlü ve işletilemez olduğu hususunda bilgilendirilmediğini ve aldatıldığını, davalının iş yerini devir yetkisi bulunmadığını, bu sebeplerle sözleşmenin iptali ve müvekkilin menfi zararlarının tazmini gerektiğini, müvekkil iş yerini devralırken davalıya 100.000 TL peşin ödeme yaptığını, daha sonra 37.500 TL den oluşan 4 taksit halinde kalan 150.000 TL yi de ödediğini, bu ödemelerin 1., 3. Ve 4. Taksitleri elden yapılmış iken 2. Taksit PTT kanalı ile davalıya gönderildiğini, 37.500 TL lik 2. Taksit ödemesinin açıklamasında aynen “BORCA İSTİNADEN YATAN 2. TAKSİT” ibaresi bulunmakta olduğunu, bu ibarenin yapılan ilk ödeme ve 3. Ve 4. ödemeler için de yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu değerlendirilerek, müvekkilin yaptığı diğer ödemelerin tanıkla ispat edilebilmesinin mümkün hale geleceği, davalı yanca, işletme müvekkile devredilmiş olmasına rağmen işe özgülenmiş taşınırlar da eski yahut kırık kullanılamaz halde bulunan taşınırlar ile değiştirildiğini, bu sebeple müvekkilin iş yerinde kullanılacak bir çok taşınırı tekrar satın almak zorunda kaldığını, devir tarihinden sonra da davalı yanca kendilerinde bulunan yedek anahtar yardımı ile iş yerinde kalan bir takım taşınırlar da götürüldüğünü, bu sebeple ve iş yerinin mühürlü olarak devredilmesi sebebiyle davalı hakkında Mudanya Cumhuriyet Başsavcılığına 05.08.2019 tarihinde dolandırıcılık, konut dokunulmazlığını ihlal ve hırsızlık suçlaması ile suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilin yaptığı ödemeler ve restoranın içine tekrar almak zorunda kaldığı taşınırlar için 5 bankadan toplamda 10 defa kredi çekmek zorunda kaldığını, …’ndan; 24.05.2016 ve 05.09.2016 tarihinde, …’tan; 24.05.2016 ve 29.09.2016 tarihinde, …’tan; 24.05.2016, 14.10.2016 ve 02.02.2017 tarihinde,… Bankası’ndan; 17.06.2016 ve 20.06.2016 tarihinde ven …Bankası’ndan; 28.10.2016 Tarihinde kredi çektiğini, müvekkilin iş yerinin mühürlü olması dolayısıyla iş yapamayarak kredi borçlarının da sebep olduğu ekonomik darlıktan kurtulamamış, sonuç olarak kira borçlarını ödeyememesi sebebi ile iş yerinden tahliye edilmiş ve …parsel de bulunan taşınmazını (…) değerinin çok altına elinden çıkararak ticari anlamda tamamen yok olmaktan ancak kurtulabildiğini, taşınmazın satış tarihinde taşıması gereken değer ile satış bedeli arasındaki farkın da müvekkilin menfi zararına dahil olacağını, müvekkilin yukarıda belirtilen bankalardan toplamda 205.559,38 TL kredi çektiğini ve çektiği kredilere 58.030,85 TL Faiz ödemesi yaptığını, müvekkilin daha önceki birikimleriyle, çektiği kredilerle ve sattığı taşınmazı ile davalıya 250.000 TL ödeme yaptığını, İş yerindeki taşınırların değiştirilmesi sebebi ile tekrar almak zorunda kaldığı taşınırlara ve çeşitli diğer giderlere 140.000 TL daha ödeme yaptığını, Toplamda müvekkilin 450.000 TL’nin üzerinde zararının bulunduğunu belirterek taraflar arasında imzalanan iş yeri devri konusundaki protokolün (sözleşmenin) iptaline, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik müvekkilin menfi zararının 10.000,00 TL lik kısmının protokol tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtilafın kökeninin kiracılık ilişkisinden kaynaklandığını bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, davacının basiretli bir tacirin göstermesi gereken özeni göstermediğini, davacının iyi niyet kurallarına aykırı hareket etmekte olduğunu, kiracılık ilişkisinin bizzat mülk sahibinin huzurunda ve onun izni ile devredildiğini, sözleşmenin özel şartlar bölümünde de yazdığı gibi her ne kadar müvekkilimin kiracılığı devir yetkisi yoksa da 5 numaralı bentde de belirttiğimiz gibi iş bu devre mülk sahiplerinin de rızası olup bir an için mülk sahiplerinin rızalarının olmadığı düşünülse dahi bu husus davacıya dava hakkı vermeyeceğini, zira bu hususun esasen müvekkil davalı ile mülk sahipleri arasında olan bir husus olduğunu, davacının bu hususta hiç bir sorun yaşamadığını, davacının müvekkiline iddia ettiği miktarda ödeme yapmadığını, elden yapıldığı söylenen ödemeler esasen yapılmamış olup buna ilişkin müvekkil alacağının tahsili için müvekkili ile davacı arasında görülmekte olan başka bir dava olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, lehimize vekalet ücreti taktirine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Mahkememize ait 2019/802 Esas sayılı dosyası ile iş bu dava dosyası incelenerek iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat olduğu anlaşıldığından birleştirme hususu incelenmiş ve mahkememizin iş bu dava dosyası ile yine mahkememizin 2019/…Esas sayılı dosyaları arasında tarafları ve konuları bakımından hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, davanın aynı hukuki ilişkiden kaynaklandığı ve dava dosyalarının birlikte görülmesinde usul ekonomisi yönünden de yarar görülmekle HMK.’nun 166 maddesi uyarınca, mahkememizin bu iki dosyasının birleştirilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememiz iş bu dava dosyası ile aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunan 2019/… Esas sayılı dava dosyasının HMK 166/1.maddesi uyarınca BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın birleşen dosya üzerinden yürütülerek bu dosyanın esasının böylece KAPATILMASINA,
Dair, TARAFLARIN yokluğunda bu aşamada kesin, esas hakkında hükümle birlikte İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06.04.2020
Katip …
E-imza
Hakim …
E-İmza