Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1033 E. 2021/914 K. 16.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/1033 Esas
KARAR NO : 2021/914
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … (TC. …)
VEKİLİ : Av. … – ….UETS
DAVALI : …(TC. …) …
VEKİLİ : Av. … – …. UETS
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/12/2021
Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 01/10/2020 tarihli, 2020/…Esas, 2020/…Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine, Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzii Bürosunca Mahkememize tevzii edilen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 29/09/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının sürekli olarak davacı …’a mal temin eden toptancı olduğunu, ticaret yaptıklarını, 18/11/2019 tarihinde davalı tarafın davacıya Range Rover marka 2004 model jeep’in satışını vadettiğini, müvekkilinin ilgili aracı vadeli bir şekilde 130.000,00 TL değerindeki çekle ödeyeceğini, davalı tarafın da ilgili aracın devrini vereceğini söylediğini, müvekkilinin bu arada davalıya belirli aralıklarla toplam 230.000,00 TL değerinde çek ve bono verdiğini, davalının aracı devretmediğini, yazdığı çekleri davacıya iade edeceğini söylediği ancak geri vermediğini, davalıya teslim edilen ve onun tarafından “vadesinde ödenmediği takdirde” protesto edilmek üzere bankaya tahsile verilen 30/09/2020 vade tarihli 20.000,00 TL’lik bono karşılıksız kaldığını, senedin iptalini ve protestonun bildirilmesinin önlenmesi ve ayrıca icra takibine konu yapılmamasını, dava masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalıya usulüne uygun tebligata rağmen, yasal süresi içerisinde, davaya cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
GEREKÇE;
Dava; davacı tarafça, davalı tarafa verilen 0/09/2020 vade tarihli 20.000,00 TL’lik bononun karşılıksız kalması nedeniyle, davacının bu nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Dava ilk olarak 29/09/2020 tarihinde, Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/…Esasına kaydedildiği, mahkemece yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde; 01/10/2020 tarihli, 2020/…Esas, 2020/…Karar sayılı gerekçeli kararı ile, 6102 Sayılı TTK 4 ve 5 maddesi uyarınca bu kanunda düzenlenen işlerden kaynaklanan hukuk davalarının ticari dava niteliğinde olduğunun kabulunun gerektiği, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkemece görevsizlik kararı verildiği, mahkemece verilen görevsizlik kararının 05/11/2021 tarihinde kesinleştirildiği, 02/12/2021 tarihinde kesinleştirmeye ilişkin tutanağın düzenlendiği, kesinleşmeye müteakip davacı vekilinin 21/12/2020 tarihli talep dilekçesi ile, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettiği, mahkemece de 28/12/2020 tarihli müzekkere ile, dosya Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzii Bürosuna gönderilerek, mahkememize tevzii edilmiş olup; tarafların istinaf etmemesi üzerine, 05/11/2020 kesinleştirilerek, 28/12/2020 tarihinde Bursa Hukuk Mahkemelerine gönderilerek, 29/12/2020 tarihinde mahkememize tevzii edildiği ve mahkememizin 2020/… Esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Bursa 4. Asliye Mahkemesi’nin 01/10/2020 tarihli, 2020/…Esas, 2020/…Karar sayılı görevsizlik kararının, taraflarca istinaf edilmemesi üzerine, mahkemece verilen kararın 05/11/2021 tarihinde kesinleştirildiği, 02/12/2021 tarihinde kesinleştirmeye ilişkin tutanağın düzenlendiği, kesinleşmeye müteakip davacı vekilinin 21/12/2020 tarihli talep dilekçesi ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettiği, mahkemece de 28/12/2020 tarihli müzekkere ile dosya Bursa Hukuk Mahkemeleri Tevzii Bürosuna gönderilerek, mahkememize tevzii edilmiş olup; Bursa 4. Asliye Mahkemesi’nce verilen ilgili hükmün 05/11/2020 tarihinde kesinleştiği ve davacı vekilinin dosyayı görevli mahkemeye gönderilmesine ilişkin talep tarihinin 21/12/2021 olduğu ve davacı vekilinin talebinin; 6100 Sayılı HMK’nun Madde 20- (1) Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” maddesi gereğince süresinde olmadığı, ayrıca;
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi’nin 18/01/2018 tarih, 2015/6075 Esas, 2018/442 Karar sayılı ilamı ile de; “Dava, el atmanın önlenmesi isteğiyle Sulh Hukuk Mahkemesine açılmış, mahkemece verilen görevsizlik kararının 19.06.2014 tarihinde kesinleşmesi üzerine dava dosyası kendiliğinden (resen) 24.06.2014 tarihinde görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Bilindiği üzere, görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re’sen) görevli mahkemeye gönderemez. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi hükmü gereğince; taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki; bu süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re’sen gözetilir. Somut olayda, Sulh Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının 19.06.2014 tarihinde kesinleştiği, 2 haftalık hak düşürücü süre içinde tarafların dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için herhangi bir müracaatta bulunmadıkları, dosyanın mahkemece kendiliğinden (resen) görevli mahkemeye gönderildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; 6100 sayılı HMK’nun 20. maddesi dikkate alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA” karar verildiği,
Yukarıda açıklandığı üzere görevsiz mahkemece 05/11/2021 tarihinde görevsizlik kararının kesinleştiğinin 02/12/2021 tarihli tutanak ile tespit edildiği, bu tutanağın düzenlendiği davacı vekilinin 21/12/2020 tarihli talep dilekçesi ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep ettiği, gerek kesinleşme tarihi, gerekse de kesinleşmenin tespit edildiği tarihten itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmadığından, davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş, dair aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın süresinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmadığından DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 59,30.-TL harcın peşin yatırılan 341,55-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 282,25-TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7/1 uyarınca belirlenen 2.040,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır