Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1021 E. 2021/106 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/1021 Esas – 2021/106

T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/1021 Esas
KARAR NO : 2021/106

HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : …. SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. ….
.
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ – .
VEKİLİ : Av.
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/12/2020
KARAR TARİHİ : 05/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 26/12/2020 tarihli dava dilekçesini özetle; müvekkili davacı şirket sigortalısı … Fabrikası A.Ş tarafından İtalya’da yerleşik FCA İTALY SPA isimli firmadan 09/04/2019 tarihinde ve 9002208328 numaralı fatura kapsamında (Satış Şekli: FCA İtalya) 72 Kap (18.277 Adet Net: 12.404,44 Kg. Brüt; 14.641,72 Kg) muhtelif otomotiv parçaları (alternatör, marş motoru, stepne sepeti) emtiası satın alındığını, İtalya’dan Türkiye’ye kadar denizyolu+karayolu nakliyesinin nakliyecesi …. Taşımacılık A.Ş sorumluluğunda ARK SAL0000019098 numaralı konşimento kapsamında, 1 adet ARKU839373-5 numaralı konteyner içerisinde Yığıtcana isimli gemi ile taşıma gerçekleştirildiğini, geminin Türkiye’ye varışı sonrasında 19/04/2019 tarihinde Gemlik Gümrük Müdürlüğü tarafından gümrük giriş işlemlerinin tamamlandığını, emtia sigortalısının Bursa’da yerleşik adresine sevk edildiğini, 19/04/2019 tarihinde sigortalı firmaya teslim edilmesi sonrasın da yapılan kontrollerde, konteyner muhteviyatı emtianın sağılmış, kırılmış ve hasarlanmış olduğunun tespit edildiğini, yapılan ekspertiz çalışmaları sırasında sigortalı kontrol mühendisleri ile yapılan görüşmelerde ürünlerin sıfır araç üzerinde kullanıldığını, elektrik akımını ve aracın güvenlik aksamlarını yöneten parçalar olduğunu, ürünlerin düşmüş ve bir darbeye maruz kalmış olması nedeniyle iç aksamında meydana gelen hasarların ön görülemeyeceği ve test edilemeyeceğini, ve parçaların sıfır araç üzerinde kullanılmasının mümkün olmadığını, söz konusu hasarın konteyner içi yükleme ve istiflemenin özenli yapılmaması, paletler arasında boşluklar bulunması ve bu boşlukların hava yastığı, spantez vb. Gibi istif sabitleme ekipmanları ile doldurulmaması nedeniyle nakliye sırasında meydana gelen olağan sarsıntılarda paletlerin öne-arkaya sağa-sola yana kayması ve devrilmesi neticesinde meydana geldiğinin tespit edildiğini, söz konusu hasar sebebiyle, müvekkili şirketin sigortalısına 34.899,06-Euro ödeme yapma zorunda kaldığını, hasarlı parçaların sovtaj bedelinin düşüldüğünde, 23.636,04-Euro, müvekkili şirketin alacağının kaldığını, anılan bu sebepleple; davalının kusuru nedeniyle müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığı 23.634,04-Euro’nun aynen ya da fiili ödeme günündeki TCMB efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığı olarak ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 25/01/2021 tarihli davaya cevap dilekçesini özetle; açılan iş bu davanın, deniz taşımasına ilişkin olup, taşıyanın müvekkil şirketin, dava konusu taşımayı üstlendiği konu Deniz Ticaret Hukuku’nu ilgilendirdiğinden, buna ilişkin sunulan konşimento ve belgeler Deniz Ticaret Hukuku’ndan doğan uyuşmazlıklara bakmakla görevli Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine girdiğinden, iş bu dosyasının görevsizlik nedeniyle Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, ayrıca davacı sigorta şirketi, aynı taşımaya ilişkin, icra takibi de başlatılmış olduğunu, takibe itiraz edildiğini, huzurdaki davanın ise alacak davası olduğunu, aynı konuya ilişkin iki ayrı yasal süreç bulunduğundan, derdestlik itirazında bulunduklarını, dava konusu edilen olaydaki taşıma, İtalya’nın Salerno Limanı’ndan Gemlik Limanı’na …. Konteyner Taşımacılık A.Ş’ye ait 15/04/2019 tarih ve ARKSAL0000019098B nolu konşimento kapsamında yapıldığını, dava konusu konşimento kapsamında konteynerlerin 18/04/2019 tarihinde tahliye edilmiş olup, yük teslim belgesinin ise 18/04/2019 tarihinde alındığını, huzurdaki dava ise 26/12/2020 tarihinde, yani tahliye tarihi ve yük teslim belgesinin davacının sigortalısı tarafından teslim alındıktan bir yılı geçtikten sonra ikame edildiğini, bu nedenle bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan bu davanın reddi gerektiğini, davacının sigortalısı tarafından müvekkili şirkete süresinde yapılmış bir hasar ihbarı bulunmadığı gibi müvekkili şirkete ekspertiz incelemesine de çağrılmadığını, TTK mad. 1185 hükmü gereğince, iddia edilen hasarın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten meydana geldiği konusunda taşıyan lehine sorumsuzluk karinesi gerçekleşmiş olduğunu, davanın bu nedenle esastan reddi gerektiğini, müvekkili şirketin dava konusu taşımanın yalnızca (Port-To-Port) limandan limana deniz taşımasını üstlendiğini, bu nedenle konteyner muhteviyatı emtiaların taşımanın hangi ayağında hasarlandığının belli olmadığını, müvekkili şirketin 15/04/2019 tarih ve ARKSAL0000019098B nolu konşimento kapsamında taşınan konteynerler muhteviyatı emtiaların İtalya Salerno Lima’ından Gemlik Limanı’na deniz taşımasını üstlenmiş olup, söz konusu konteyner 18/04/2019 tarihinde tam ve sağlam olarak limana tahliye edildiğini, dava konusu konteynerlerin muhteviyatı mallar, karayolu ile liman sahasından dava dışı alıcı firmanın adresine taşındığını, davacı sigorta şirketi hasarın, deniz taşıması sırasında olduğunu ispatlar herhangi bir belge ibraz etmediğini, söz konusu hasarın deniz taşıması sırasında meydana gelmiş olsa idi, gemide kaptan tarafından veya limanda yetkililerce buna istinaden hasar/kaza tutanağı tutulmuş olması gerektiğini, konteynerin firmanın deposunda hasarlanmış olmasının da mümkün olması sebebiyle davanın bu nenenle de reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketi tarafından davacının sigortalısı ve tahliye limanına survey davetiyesi gönderildiğini, dava dışı alıcının deposunda survey yapıldığını ve survey raporunun sonuç kısmında hasar sebebinin konteyner içerisine ürünlerin doğru bir şeklide bağlanmaması, istifleme ve ambalaj yetersizliğinden kaynaklandığının tespit edildiğini, bu kapsamda TTK madde 1182/1-g maddesinde yer alan ambalaj yetersizliği ve Lahey Visby Kurallarına göre davanın reddini talep ettiklerini, belirtilen bu beyanlara halel gelmemek kaydı ve şartı ile müvekkili şirketin katılımı olmaksızın tek taraflı olarak tanzim edilen ekspertiz raporunda belirtilen hasar miktarının kabulü, imha ve sovtaja dair herhangi bir evrak bulunmaması nedeniyle de mümkün olmadığını, anılan bu sebeplerle; davanın görev yönünden, derdestlik yönünden ve hak düşünücü süre nedeniyle usul yönünden reddine, esas yönünden incelemeye karar verilmesi halinde müvekkili şirketin söz konusu zarardan sorumlu olmaması nedeniyle esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde incelendiğinde, dava konusunun dava dışı Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş’ye ait otomotiv parçalarının İtalya’dan Türkiye’ye taşınması sırasında davalı tarafından düzenlenen konişmeto kapsamında deniz yoluyla taşınan ürünlerin zarar görmesi sonucu ödeme yapan davacı sigorta şirketinin zararın davalıdan rücen tahsiline ilişkindir.
Dava, deniz hukukundan kaynaklanan alacak davasıdır.
6102 sayılı Ticaret Kanunu’nun 5/2 maddesinde “Bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere asliye ticaret mahkemesinde bakılır. Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.” hükmünün bulunduğu,
Dava deniz taşımacılığından kaynaklanmakta olup; dava TTK’nın Deniz Ticareti başlıklı 5.kitabında düzenlendiği, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulunun 24/03/2005 tarih 188 Sayılı Kararına göre birden fazla ticaret mahkemesi bulunması halinde 1 numaralı Ticaret Mahkemesi’nin iş bölümü gereğince görevli olduğunun belirtildiği, her ne kadar mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak değerlendirilebilinecekse de bunun görev ilişkisi değil iş bölümüne ilişkin bir düzenleme olduğunun kabulünün gerekeceği, mevcut durumun görev ilişkisi olarak değerlendirilmesi durumunda mahkememizce verilecek görevsizlik kararına karşı 1 nolu mahkemece dava konusunun deniz alacağı olmadığı kanaatiyle mahkememizin görevli olduğuna ilişkin karar vermeyeceği, zira 1 nolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nin hem deniz hukukundan kaynaklı davalara hem de sair ticari davalara bakmakla görevli olduğu, karşı görevsizlik kararı verilebilmesi için karşı görevsizlik kararı veren mahkemenin görevsiz olmasının gerektiği, bu durumda mahkememizce verilen karar bir gönderme kararı olarak değerlendirilmesinin gerektiği, aksinin düşünülmesi durumunda gönderme kararı verilen mahkemenin de görevli olmasına rağmen görev yönünden yapılacak incelemenin yargılamayı sürüncemede bırakabileceği değerlendirilmekle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dosyasının, görevli BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, Esasın bu şekilde KAPATILMASINA,
2-Harç ve yargılama giderlerinin Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesince değerlendirilmesine,
3- A. A. Ü. T. 7/3. Md. gereğince davalı vekili yararına ücret takdirine YER OLMADIĞINA,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere karar verildi. 17/02/2021

Katip 221345
¸e-imzalıdır

Hakim 153211
¸e-imzalıdır