Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/101 E. 2021/422 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/101 Esas
KARAR NO : 2021/422

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1-…(TC. …)
2- …(TC. …)
VEKİLİ : Av. …….UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …UETS
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2020
KARAR TARİHİ : 25/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 15/01/2020 tarihli dava dilekçesini özetle; müvekkili toplamda 10 adet olmak üzere davalı taraf olan … San. Ve Tic. Ltd. Şti’den paspasmatik adında otomobil içinde kullanılacak paspas veren makineler satın aldığını, müvekkili ile davalı firma 12/12/2016 tarihinde bayilik sözleşmesi imzaladığını, satım sözleşmesi yapılıp makineler müvekkile teslim edildikten sonra makinelerin arıza verdiğini, makinelerin yalnızca 1 TL ile çalışması gerekirken 1 TL veya aynı boyuttaki metal parçası ile de çalıştığını ve buna bağlı olarak müvekkilinin maddi zarara uğradığını, müvekkili davalı tarafla yapmış olduğu iletişim sonucunda defalarca makineler tamir edilmiş parça değiştirilmiş fakat sürekli bir çözüm bulunamadığını, müvekkili yanın zararını gidermesi için davalı tarafa ihtarname gönderdiğini, davalı yan ise buna rağmen hiçbir fiilde bulunmadığını, müvekkilinin davalı taraftan makine alma ana sebebi KOSGEB tarafından verilen desteği alarak ticari faaliyette bulunması olduğunu, müvekkilin davalı firma ile yapmış olduğu ilk görüşmede davalı tarafından satılan ürünlerle ilgili olarak KOSGEB desteğinin verildiği garanti edildiğini, müvekkili bir yönden dava konusu malların alınması noktasında aldatıldığını, zira KOSGEB başvurusunda müvekkile makinelerin farklı farklı adreslerde bulunduğu ve basit bir adresin bulunmadığı gerekçesiyle ret verildiğini, davalı firma müvekkili kasıtlı olarak aldattığını, KOSGEB desteğinin makinelere verildiği söylenerek satışın gerçekleştirildiğini, makineler gönderilip müvekkili tarafından kurulumu yapılarak anlaşmalı benzinliklere yerleştirildikten bir süre sonra arıza vermiş olduklarını daha sonra davalı tarafından servis gönderilmiş, müvekkilin ve aynı iş kolundaki diğer bölge sahibi olan …’ın bütün makinelerinin tamirini 2 gün içerisinde herhangi bir servis ücreti almadan tamamladıklarını, ancak müvekkile ait makineler için, sorunun sadece müvekkille ilgili olduğu söylenerek müvekkili geçiştirildiğini ve müvekkilinin maddi olarak zarara uğratıldığını, satın alım sürecinde de davalı şirketçe makinelerin küflenmez olduğu iddia edilmiş ayrıca makinelerin satış görüşmelerinde makinelerle ilgili alcı müvekkile herhangi bir ayıp bilgisi verilmemiş olduğunu, bunun sonucunda da müvekkile ayıplı mal satılarak mağdur edildiğini, dava konusu makinelerin iç haznesine yerleştirilen ve müvekkile kilogram ile satışı gerçekleştirilen kağıtlar üzerinde yazııl olan kilogramdan daha eksik bir şeklide müvekkile gönderildiğini adeta müvekkili kandırıldığını, müvekkile sözleşme sürecinde hiçbir eksiklik veya ayıp belirtilmemesine rağmen makinelerin kullanılması sürecinde makinelerin bir kısmı değil, 15 makinenin hepsinin birden ayıplı olduğunun anlaşıldığını, TBK’nın açıkça belirttiği üzere2 satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alacının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmamasında da sorumlu olur, satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur” bu nedenle dava açılmadan arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış ise de olumsuz olarak sonuçlandığını, anılan bu sebeplerle; fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkı saklı tutulmak kaydı ile, sözleşmenin feshedilerek müvekkilin ödemiş olduğu satış bedelinin ticari faizi ile birlikte geri ödenmesine, sözleşmenin feshi mümkün olmadığı takdirde ise müvekkilini makinelerin ayıplı çıkması sebebiyle uğramış olduğu menfi ve müspet zararlarının tazmini için şimdilik 1.000,00-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, dava masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 09/03/2020 tarihli cevap dilekçesini özetle; açılan dava hukuki dayanaktan yoksun tamamen haksız kazanç elde etmeye yönelik, iyi niyet kurallarına ve yasalara aykırı, temelsiz delillere dayandırılmış bir dava olup reddi gerekeceği, müvekkili şirket kanunlar çerçevesinde faaliyet gösteren ve tüm ticari ilişkilerini kanunlar çerçevesinde taraflar arasında düzenlenen prensipler çerçevesinde yürüten bir şirket olup, davacı ile de aynı çerçevede ticari faaliyette bulunduğunu, davacı taraf yapılan sözleşme doğrultusunda teslim aldığı ticari malı, kanunların öngördüğü süre ve şartlar dışında tamamen hukuka aykırı bir şekilde iade etmek suretiyle maddi menfaat temin etmeye çalıştığını, müvekkili şirketim teslim ettiği makineler anlaşmaya uygun ve çalışır olduğu halde dava dilekçesinde belirtilen ve tamamen asılsız iddialar ile dava açılması ticareti düzenleyen kanunlarla uyuşmadığını, yargılama aşamasında beyanda bulunma haklı saklı tutulmak kaydı ile açılan davayı ve dilekçe içeriğini kabul etmediklerini anılan bu sebeplerle; yersiz açılan davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; taraflar arasında imzalanan sözleşmeye istinaden, davalı taraftan alınan makinelerde ayıp iddiası ile uğranılan zararın tahsiline ilişkin alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak, tarafların BA/BS formları mahkememize dosyasına celbedilmiştir.
Mahkememizce 3 nolu celse 1 nolu ara karar gereğince; davacının davasını terditli olarak açtığı fesih nedeniyle ödemiş olduğu satış bedeli ile faizini istemesine karşın dava harcını sadece 1000 TL üzerinden yatırdığı, dava değerinin sözleşme bedeli olarak belirtildiği, bu miktar üzerinden eksik kalan harcın yatırılması için davacı vekiline gelecek celseye kadar süre verilmesine, bu süre içerisinde eksik kalan harcın yatırılmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılacağının ihtarına, Harçlar Kanunu 27/son maddesi uyarınca verilen sürede eksik kalan harç yatırılmasına karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından 05/11/2020 tarihinde 700,00-TL tamamlama harcı yatırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce 06/11/2020 tarihinde Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak, davalının satın aldığı makinelere ilişkin ayıp iddiaları yönünden dosya içerisine taraf vekillerince ibraz edilen tüm deliller, sözleşme ve yazışma örnekleri, beyanlar, ibraz dilen fotoğraf ve görüntü kayıtları dikkate alınarak inceleme yapılmak sureti ile, bir makine mühendisi ve bir elektrik elektronik mühendisi bilirkişi heyeti ile inceleme yapılarak dosya kapsamında uygun rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/…Talimat Sayılı Dosyası ile Alınan Bilirkişi Raporuna Göre; dosya muhteviyatında sunulan bilgiler çerçevesinde söz konusu makinaların tasarım/üretim kaynaklı ayıplı olduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, iddia edilen kağıt paspas ürünlerinde ayıplar olduğu fakat bu ayıpların (rulo hasarı, bant ile birleştirme, ağırlık/miktar) görülebilir ve kolaylıkla tespit edilebilir olması sebebi ile açık ayıp niteliğinde olduğu, makinelerdeki arıza ve duruşların miktarının tespiti mümkün olmadığı için hak ve kazanç kayıplarının tespitinin mümkün olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizin 4 nolu celse 1 nolu ara kararı gereğince; her ne kadar daha önceki celse makineler üzerinde inceleme yapılması için talimat yazılmış ise de; yazılan talimata makinelerin keşif ile birlikte yerinde incelenmesi hususunun mahkememizce belirtilmediği dosya kapsamında makineler üzerinde keşif yapılmasının zaruri olduğu kanaatine ulaşılmakla dosyanın bütün halinde Ankara Batı Adliyesi Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilerek makinelerin bulunduğu yerde bizzat mahkemece keşif yapılarak davalının satın aldığı makinelerine ilişkin ayıp iddiaları yönünden dosya içerisine taraf vekillerince ibraz edilen tüm deliller, sözleşeme ve yazışma örnekler, beyanlar, ibraz edilen fotoğraf ve görüntü kayıtları dikkate alınarak inceleme yapılmak sureti ile bilirkişi incelemesi yapılarak dosya kapsamına uygun rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilmiş olup, 22/02/2021 tarihinde Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır.
Ankara Batı Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/… Talimat Sayılı Dosyası ile Alınan 29/03/2021 Tarihli Bilirkişi Raporuna Göre; davaya konu paspasmatiklerin belirtilen adreslerle incelenmesi 25/03/2021 tarihinde için Mahkeme heyeti ile keşif incelemesi yapıldığını, adresleri verilen bazı makinelerin mahkemenin yargı çevresi dışında olduğundan makinelerden 7 tanesinin bulunduğu … 2/14 nolu adreste bulunan makinelerin incelenemediğini, verilen adreslere gidildiğini ve adresin bir daire olduğu, dairenin salın balkon bölümünde üç adet, dairenin başka bir odasında da 4 adet paspastamik makinesinin depolandığının görüldüğünü, balkon bölümünde bulunan 3 adet makinenin kullanılmış olduğu ve oldukça korozyona uğradığı, kaporta kısımlarının yoğun paslandığı ve etiket vb. Kısımların da soyulduğu tespit edildiği, oda içerisinde depolanmış 4 adet makine de incelendiğini, makinelerin hiç kullanılmadığı anlaşıldığını, fakat bu makinelerin içerisindeki parçaların, mekanik aksamların ve elektronik parçaların söküldüğü, makinelerin eksik olduğunun anlaşıldığını, evde bulunanların beyanlarında bu makinelerin istasyonlarda yerleştirilen makineler arıza verdiğinde parçalarının sökülerek arızalanmış makinelere takıldığı anlaşıldığı, diğer deyişle kullanılmamış makinelerin parçalarının kullanımdakiler için yedek parça olarak kullanıldığı anlaşıldığı, hiçbir makine tam olmadığı için bunların çalıştırılması mümkün olmadığını, tüm yapılan incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda; dosya muhteviyatında sunulan bilgiler çerçevesinde söz konusu makinaların kullanım, bakım ve onarımlarının olması gerektiği gibi yapılmadığı, makinelerin yoğun korozyona uğradığı, keşif incelemesinde çalışır bir makine görülmediği için ayıpların tasarım/imalat kaynaklı mı yoksa kullanım kaynaklı mı olup olmadığı net olarak tespit edilemediği, iddia edilen kağıt paspas ürünleri ile ilgili yukarıda detaylı açıklandığı şeklide ayıplar olduğu fakat bu ayıpların (rulo hasarı, bant ile birleştirme, ağırlık/miktar) görülebilir ve kolaylıkla tespit edilebilir olması sebebi ile açık ayıp niteliğinde olduğu, makinelerdeki arıza ve duruşların miktarının herhangi bir kaydı olmadığından hak ve kazanç kayıplarının tespitinin mümkün olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davanın, taraflar arasında imzalanmış sözleşme ile, davacı tarafın davalıdan satın almış olduğu 10 adet paspasmatiğin paspasmatiğin ve yan ürünlerin ayıplı olmasından bahisle sözleşmenin feshi ve ödenmiş olan bedellerin ödeme tarihlerinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline ilişkin alacak davası olduğu, dava konusu makinelerin üzerinde öncelikle dosya üzerinden bilirkişi raporu aldırılmış olup, raporun bizzat makineler üzerinde keşif yapılmadan düzenlenmesinin yeterli olmadığı kanaatiyle aynı bilirkişiler eşliğinde talimat mahkemesince keşif incelemesi sonucu yeniden bilirkişi raporu aldırılmış, üzerinde inceleme yapılan dava konusu makinelerinin kullanım bakım ve onarımlarının olması gerektiği gibi yapılmadığı, makinelerin yoğun korozyona uğradığı bu sebeple tasarımdan kaynaklı mı yoksa kullanımdan kaynaklı mı olduğunun net olarak tespit edilemediğinin belirtildiği, kağıt paspasların ayıplı olduğu ancak bu ayıbın açık ayıp olduğunun belirtildiği, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu Madde 23 üncü maddesinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” şeklinde ifade edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın satım sözleşmesinde kaynaklandığı, ayıp iddiasının davacı tarafında ileri sürüldüğü ve ispat külfetinin davacı tarafta bulunduğu, davacı tarafın makinelerin tamamının tam ve çalışır durumda bilirkişilerce incelenecek şekilde hazır etmediği, kendisine verilen sürede makinelerin yerinin bildirilmediği, yapılan incelemede makinelerin çalışır vaziyette olmadığı bu sebeple bilirkişilerce malların ayıplı olup olmadığının tespit edilemediği, davacı tarafça daha önce delil tespiti mahiyetinde de bir inceleme yapılmadığı değerlendirilmekle davacının makineler açısından ayıp iddiasını ispat edemediği, kağıt paspas yönünden ise süresinde ayıp bildiriminde bulunulmadığı anlaşılmakla, davacının davasında haksız olduğu kanaatine varılarak, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 754,40-TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 695,10-TL harcın, hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.581,59-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL arabuluculuk masrafının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı .25/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır