Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/952 E. 2021/233 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/… Esas
KARAR NO : 2021/233
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : …(TC: …) …
VEKİLİ : Av. …

DAVALILAR : 1- …
(TC. …)…
2- … (TC….) …
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 16/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/03/2021
Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas-2019/…Karar sayılı görevsizlik ile, mahkememize tevzii edilen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava; davacı vekilinin 27/12/2018 tarihli Bursa 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; müvekkilince Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/…sayılı icra dosyasında alacağın tahsili maksadıyla borçlular hakkında ilamsız icra yoluyla icra takibi yapıldığını, borçluların süresi içinde borca itiraz ederek takibi durdurduklarını, borçluların 20/05/2015 tarihli 3.000,00 TL’lik ve 20/06/2015 tarihli 3.000 TL’lik iki adet bono gereği toplam 6.000 TL ile masraf ve faizlerle birlikte toplam 7.876,68 TL sına ilişkin haksız ve kötü niyetli itirazları nedeniyle itirazın iptaliyle birlikte %40 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı tarafın sunmuş olduğu cevap dilekçesini özetle; kendisinin davacıya borcu olmadığını, alacak konusu senedin zaman aşımına uğradığını, senedin kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davacı vekili tarafından, davalı aleyhine Bursa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/…Esas sayılı icra takip dosyası ile başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Bursa 1.İcra Müdürlüğünün 2018/…Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlular …, … ve … aleyhine, 6.000 TL asıl alacak, 1.876,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.876,68 TL’lik icra takibi başlatıldığı, borç dayanağının 20/05/2015 tarihli 3.000 TL’lik ve 20/06/2015 tarihli 3.000 TL’lik olmak üzere toplam 6.000 TL’lik iki ayrı bono olduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçluların itirazı üzerine 20/12/2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava ilk olarak Bursa 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/… Esasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonucunda; Her ne kadar davacı vekilince mahkememiz nezdinde itirazın iptali davası açılmışsa da, dava dilekçesi ve tüm dosya kapsamından davanın Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görev alanına giren bir konuda (kira alacağı gibi) yapılan icra takibine itiraza ilişkin itirazın iptali davası niteliğinde olmadığı anlaşılmakla 2018/… Esas ve 2019/…Karar sayı ile görevsizlik kararı verilerek, dosyanın görevli Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş olup, dosya kesinleştirilerek, 22/04/2019 Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzii edilmiştir.
Dosya Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esasına kaydedilmiş, yapılan yargılama sonucunda; Bursa 1.İcra Müdürlüğünün 2018/…Esas sayılı icra dosyasında, takip dayanağının toplam 6.000,00- TL bedelli 2 adet bono olduğu, borçlular aleyhine bu bonolara istinaden takip başlatıldığı, 6102 sayılı TTK’nın 4/1-a maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava olduğunun ve TTK’nın 5.maddesinde ticari davaların ticaret mahkemelerinde görüleceğinin düzenlendiği, TTK’nın 5/3 maddesinde ticaret mahkemesiyle Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiği anlaşılmakla kambiyo senedinden kaynaklanan uyuşmazlığın mutlak ticari davalardan olduğu ve ticaret mahkemelerin görevli olduğu anlaşılmakla; mahkememizin görevsizliği sebebiyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilerek Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/… Esas- 2019/…Karar sayılı görevsizlik kararı doğrultusunda, dosya kesinleştirilerek 30/12/2019 tarihinde, mahkememize tevzii edilmiş, mahkememizde de 2019/… Esasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce 01/12/2020 tarihli duruşmada 1 nolu ara karar gereğince; davacı vekiline; itirazın iptali davasının niteliği gereği alacak davası olduğu, dava dilekçesi ve eklerinden davacı vekilinin hangi hukuki müesseseye dayandığının anlaşılamadığından dava dilekçesini açıklattırmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiştir.
Davacı vekilinin 10/12/2020 tarihli beyan dilekçesi ile; davacı müvekkilinin 20.05.2015 tarihli 3.000,00 TL. sı ve 20/06/2015 tarihli 3.000,00 TL ödeme tarihli toplamda 6.000,00 TL lık iki adet senet itibariyle borçlu davalılardan tahsil etmek amacıyla Bursa 1. İcra Müd. 2018/…Esas sayılı dosyası 30.11.2018 tarihinde takibe konulduğunu, davalı borçlulara tebligatın … a 11.12.2018 tarihinde tebliğ edildiğini ve yasal süresi içinde itiraz ettiğini, … da 17.12.2020 tarihinde itiraz ettiğini, icra takip örnek 7 ilamsız takiplerde ödeme emrine ilişkin olduğunu, alacağa konu ve takibe konu senetler 3 yılı aşkın süreden sonra yapıldığı için T.C.K. nun ilgili hükümleri gereğince kambiyo özelliği yönünden zaman aşımına uğradığını, bu nedenle süresinden sonra bir yıl içinde icra takibine geçildiği dosya kapsamı ile sabit olduğunu, Yargıtay 19 H.D. Başkanlığı 03.07.2017 tarih 10029 Esas 5507 Karar sayılı ilamında taraflar dava konusu senedin leh darı ve keşidecisi olup, aralarında temel ilişki bulunduğunun kabulü gerekir zaman aşımına uğramış bono taraflar arasında yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu değerlendirmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas 1997/19-761 Karar 1997/999 karar tarihi 26.11.1997 Konu İtirazın iptali davası, davanın süresinde açılması gereği, davayı ıslah istemi olmaksızın itirazın iptali davasının alacak davası olarak görülmemesi gereği İİK.nun 67. maddesine göre açılan itirazın iptali davası, açılış şekli ve süresi ile doğurduğu hukuki sonuçlar bakımından alacak ( tahsil ) davasından farklılıklar içermektedir. En önemlisi itirazın iptali davası İcra İflas Hukukunun kendine özgü kuralları içerisinde açılır, özellikle icra takip hukuku ile sıkısıkıya bağlantılıdır. O nedenle, İİK. nün 67. maddesine göre itirazın iptali davası açılabilmesi için; ilamsız takip yapılmış olması, borçlunun bu takibe itiraz etmesi, alacaklının, itirazın kaldırılması için İcra Tetkik Merciine başvurmaması, itirazın alacaklıya ( davacıya ) tebliğinden itibaren 1 yıl içinde mahkemeye başvurmuş olması şeklinde yasal koşulların gerçekleşmesi gerekir. Hemen belirtelim ki, bu süre hakim tarafından doğruca araştırılır. İtirazın iptali davası bu bir yıllık süre içinde açılmamış ise sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi zorunludur. Anılan bu sebeplerle; davanın kabulü ile, borçluların haksız ve kötü niyetli olarak vaki itirazlarının kaldırılmasına, Bursa 1. İcra Müd. 2018/…sayılı dosya alacağının 7.876,68 TL. sı alacağının %40 İcra İnkar tazminatına hükmedilmesine, ve sair delil sunma haklarının saklı kalmak kaydı ile, masraf ve avukat ücretinin de davalı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacı vekilinin 20/05/2015 tarihli 3.000 TL’lik ve 20/06/2015 tarihli 3.000 TL’lik olmak üzere toplam 6.000 TL’lik iki ayrı bono sebebiyle genel haciz yoluyla davalılar aleyhine Bursa 1. İcra Müd. 2018/…sayılı dosyasında genel haciz yoluyla takip yapıldığını belirterek bu takibe yapılan itirazın kaldırılmasını talep ettiği, her ne kadar davacı vekilinin talebinin itirazın kaldırılması olarak belirtilmişse de davayı icra hukuk mahkemesinde değil, genel mahkemelerde açtığı değerlendirilerek davası itirazın iptali davası olarak kabul edilmiş olup, dava konusu senetlerin takip tarihi itibariyle zaman aşımına uğradığı, davacının davasını TTK 732’inci maddesinde belirtilen sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayandırmadığı, genel hükümlere göre alacağın varlığını ispat yükünün davacıda bulunduğu, her ne kadar dava konusu bonolar yazılı delil başlangıcı niteliğinde bulunsa da davacının dava dilekçesinde icra dosyası ve her türlü kanıt dışında delil bildirmediği bu sebeple davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.i
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan102,47- TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 43,17-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana İADESİNE
3-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmediğinden, vekalet ücreti hususunda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır