Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/933 E. 2021/651 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/933 Esas – 2021/651
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/933 Esas
KARAR NO : 2021/651

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1- …
2-
3-
4- … ÖZEL EĞİTİM TURİZM GIDA İNŞAAT SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. .
DAVALI : . …. BANKASI ANONİM ŞİRKETİ – .
VEKİLİ : Av.
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 27/12/2019 tarihli dava dilekçesini özetle; müvekkili … Özel Eğitim Turizm Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti’nin dershanelerin temel liseye dönüşmesi aşamasında maddi ihtiyaçlarını karşılamak için davalı bankadan 107.500,00 TL kredi çektiğini, davalı banka tarafından Bursa 1. İcra Müdürlüğü 2019/10220 E. sayılı dosyaya konu edilen bono kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilleri beyanına beyanına göre işbu kredi sözleşmesi ekinde müvekkillere imzalatılmış bir teminat senedi olabileceğini, Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2019/10220 Esas sayılı takibine konu edilen senet incelendiğinde ; senedin düzenlenme tarihi 15/10/2015 tarihi olduğunu, bono üzerindeki imza müvekkillere ait olduğunu fakat bononun sonradan doldurulduğunu, vade tarihi olan 15/08/2019 tarihinin, tutar olarak yazılan 50.000,00-TL’nin elle yazılan on beş ağustos iki bin on dokuz tarihinin, elli bin türk lirası olarak belirtilen bedel kısmının, Bursa Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirten kısmın sonradan doldurulduğu ve müvekkili eli ürünü olmadığı açık bir şekilde belli olduğunu, bedelsiz olan senet daha sonradan davalı banka tarafından doldurulduğunu, iş bu sebeple müvekkillerinin, davalı bankaya böyle bir borcu olmadığını, 28.02.2017 tarihinde yapılandırma talep ederek 107.500,00 TL kredi kullanan müvekkilleri işbu kredi tutarına istinaden 28.02.2017 tarihinden itibaren ödemeler yapmaya başladığını, 07.09.2017 tarihine kadar davalı bankaya yaklaşık kredi taksiti ödemelerinde bulunduklarını, bu ödemelerin ardından, müvekkilleri beyanlarına göre davalı banka ile görüşerek ne kadar borç kaldığını, ne kadar ödeme yapmaları halinde kredi borcunun biteceğini sorduklarını, Banka çalışanları ile görüşen ve 90.000,00 TL daha ödeme yapılması halinde kredi borcunun tamamen biteceğini öğrenen müvekkilleri, banka çalışanlarının beyanlarına güvenerek, davacı müvekkil … … evini satması sonrasında, 07.09.2017 tarihinde 90.000,00 TL’yi hesaba yatırarak, borcu kapattıklarını düşündüklerini, avalı banka tarafından müvekkilleri adına gönderilen Üsküdar 6.Noterliği’nin 44735 yevmiyeli numaralı ihtarnamesine göre 14.06.2017 tarihinde müvekkilleri kredilerine son verildiğini ve kredilerin kat edildiğini, müvekkilleri 14.06.2017 tarihinde gönderilen işbu ihtarnamede de müvekkilleri bu tarihe kadar ödeme yapmış olmasına rağmen, yapılan ödemeler anaparadan düşülmemiş ve anapara işbu ihtarnamede 107.500,00 TL olarak gösterildiğini, müvekkilleri hesabında 07.09.2017 tarihi itibariyle 90.000,00 TL para bulunmasına rağmen kredinin kapatılmamış olduğunu, davalı banka kredileri taksit taksit hesaptan çektiğini, kredi ödemelerini de zamanında çekmemiş kredi ödeme tarihlerinden sonra çekmiş ve devamlı gecikme faizi tahsil ettiğini, tüm bu nedenlerle davalı bankanın kötü niyetli olduğunu, davalı banka tarafından doldurularak takibe konu edilen 50.000,00-TL’lik borcu kabul etmenin mümkün olmadığını, anılan bu sebeplerle; Bursa 1. İcra müdürlüğü’nün 2019/10220 Esas sayılı dosyasından müvekkillere gönderilen ödeme emri ile davalı tarafa ödenmesi talep edilen 48.494,00-TL ilgili tahsilat işlemlerinin durdurulması amacı ile öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesine, icra takibine konu edilen imzası müvekkillere ait olmasına rağmen sonradan müvekkilleri bilgisi olmadan vade tarihi, bedeli ve diğer kısımları yazılarak düzenlenen senet nedeniyle müvekkilleri, davalı bankaya 48.494,00-TL borçlu olmadığının tespitine, alacaklı olduğunu iddia eden davalının müvekkillere kredi tutarlarını ödemiş olmasına rağmen ve hesabında kredi tutarı kadar davalı bankaya olan borcu kadar para olmasına rağmen gecikme masrafı ve faiz işleterek müvekkillere borçlandırmış olması nedeniyle kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak, davacılara ödenmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 10/02/2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın Bankaya 90.000 TL peşin kredi borcu ödemesi yaptığı iddiasının doğru olmadığını, müvekkili Banka, davacının kredi taksitlerini vadelerinde, bu taksitler muaccel oldukça, borçlu davacının hesabında bulunan paradan çektiğini, kredi borcunu taksit vadelerinden önce kapatmak isteyen kredi borçlusunun bunu yazılı ve açık olarak Bankaya bildirmesi gerektiğini, kredi taksitlerinin vadeleri gelmeden, taksit borçları muaccel olmadan, borçlunun hesabında bulunan nakit paranın Banka tarafından kredi ana parasına mahsuben para çekilmesi mümkün olmadığını, kredi taksitlerinin vadelerini beklemeksizin anapara borcu kapatması yapmak isteyen borçlunun bunu açık ve yazılı olarak Bankaya bildirmesi gerektiğini, aksi durumda, Banka, vadesi gelmemiş taksitlerin anaparalarını borçlunun hesabından çekemeyeceğini, böyle bir durumun Hukuka aykırı olduğunu, davacının; hesabında yeteri kadar para bulunmasına rağmen haksız ve hukuka aykırı şekilde faiz ve gecikme masrafı işletilerek borçlu duruma düşürülmeye çalışıldığı, kredi kapatılabilecekken kapatılmayarak faiz ve masraf tahsil edilmeye devam edildiğine ilişkin iddiaları gerçek dışı ve dayanaktan yoksun iddialar olduğunu, banka kayıtları incelendiğinde vadesiz hesaba yatırılan paraların krediyi kapatmaya yetmediği, borçlunun yazılı beyanı olmadığından müvekkil bankanın bunu kredi ödemesi olarak /erken ödeme olarak alamadığı, borçlunun ödemenin krediye sayılması yönünde bir yazılı beyanı olsa bile kredinin kalan tutarı için yeni bir taksitlendirme/yapılandırma gerektiği borçlununsa buna yanaşmadığı yazılı bir beyan vermediğinin anlaşılacağını, anılan bu sebeplerle; davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davalı Banka tarafından, davacılar aleyhine Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2019/10220 Esas sayılı dosyasına konu 15/10/2015 tanzim tarihli, 15/08/2019 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli bono nedeniyle, davacıların borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2019/10220 Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davalı Banka vekili tarafından 04/09/2019 tarihinde, davacılar aleyhine, 15/10/2015 tanzim tarihli, 15/08/2019 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli bono nedeniyle, 48.000,00-TL asıl alacak, 494,00-TL asıl alacağın vadelerden itibaren değişen oranlarda işlemiş avans faizi olmak üzere toplamda 48.494,00-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebi değerlendirildiği, İİK’nun 72 maddesi kapsamında icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile de olsa icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden, talebin reddine karar verildiği ancak, İİK’nun 72/3 maddesi kapsamında icra takibine konu edilen tutarın %25i oranında teminat karşılığında, icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbirin kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce davalı Bankaya müzekkere yazılarak Genel Kredi Sözleşmesi ve şube kayıtlarının mahkememiz dosyasına celbedildiği görülmüştür.
Mahkememizin 29/12/2020 tarihli 3 nolu celse 2 nolu ara kararı gereğince; dava dosyası, ibraz edilen deliller ve davacı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı tarafın iddiaları kapsamında icra takip tarihi itibariyle davalının alacağının bulunup bulunmadığı, alacağı bulunuyor ise alacaklı olduğu miktar ve faizinin belirlenmesi yönünden, dosyanın bankacı bilirkişiye tevdiine karar verildiği, 21/01/2021 tarihinde dosya tüm ekleri ile birlikte, konusunda uzman Bankacı Bilirkişi ….’a teslim edilmiştir.
26/01/2021 Tarihli Bankacı Bilirkişi Raporunda Özetle; asıl kredi borçlusu davacı … Özel Eğitim Turizm Gıda İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti’ne davalı Bankanın Karacabey Bursa tarafından davacı borçluların talebi üzerine, 28/02/2017 tarihinde 36 ay vadeli 107.500,00-TL tutarlı yapılandırma işletme kredisi kullandığını, uyuşmazlığa konu yapılandırma kredisi ile ilgili olarak sağlanan geri ödemeler,in, 90.000,00-TL para yatırma tarihi olan 06/09/2017 tarihine kadar küçük montanlı tutarların dışında herhangi bir ödeme yapılmadığını ve kredi hesabı 14/06/2017 tarihinde kat edildiğini, bu nedenle belirtilen ödemeler TBK’nın 100. Maddesi uyarınca önce faiz ve masraflardan düşümü sağlanarak 04/09/2019 icra takip tarihi itibariyle borç hesaplaması yapıldığını, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin temerrüt faizine ilişkin 2,8 maddesinde ” kredi borcunun muaccel hale gelmesi halinde,, muacceliyet tarihinden itibaren müşteriye gönderilecek hesap kat ihtarında belirtilen sürenin hitamına kadar sözleşme kapsamında kullandırılan kredilere en son uygulanan akdi faizin %25 fazlası oranından gecikme faizi uygulanır… Temerrüt tarihinden itibaren ise TCMB’na bildirilen en yüksek faiz oranının %50 fazlası oranında temerrüt faizi uygulanacaktır” hükmü yer aldığını, davacı bankanın davaya konu devredeki en yüksek faiz oranı %36 olup, temerrüt faiz oranı (36*1,50) %54’tür. Ancak temerrüdün takip tarihinde oluştuğunun kabul edilmesi nedeniyle kat tarihinden takip tarihine kadar akdi faiz oranından hesaplama yapıldığını, bu nedenle takip tarihi itibariyle kalan borç tutarının 56.053,34-TL, takip tarihi faizin (56.053,14-TL*222 gün*%17/360) 6.221,90-TL, Bsmv %5 311,10-TL olmak üzere 04/09/2019 takip tarihi itibariyle toplam borç tutarının 62.586,34-TL olduğunu, hesaplanan borç tutarı, tüm borç kalemleri itibariyle icra takibinde istenen tutarların üzerinde olduğunu, sonuç olarak davacı asıl borçlu … Ltd. Şti davalı müteselsil kefiller Şakir ÇOLAK, Cengiz DURMUŞ ve Nuh ÇELİK hakkındaki takibin “Taleple Bağlılık İlkesi” gereği icra takip talebinde istenen 48.000,00-TL asıl alacak, 494,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.494.,00-TL miktar üzerinden devamına, toplam alacak tutarının, icra harç ve masarfları, vekalet ücreti ve asıl alacak tutarına 04/09/2019 takip tarihinden ödeninceye kadar işletilecek değişen oranlarda evans faizi (19,50) ile birlikte, tahsilde tekerrür etmemek ve kısmi geri ödemelerin TBK’nun 100.maddesi uyarınca önce faiz ve masraflardan düşümü sağlanmak kaydı ile tahsilinin gerekeceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davalı T.Ekonomi Bankası Karacabey Şubesi tarafından, davacı borçlu … Özel Eğt. Turz. Gıda İnşaat San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin talebi üzerine 28/02/2017 tarihinde 36 ay vadeli 107.500,00-TL tutarlı Yapılandırma İşletme Kredisi kullandırıldığı, ödeme planında tüm davacı borçluların imzasının yer aldığı, kredinin açılış tarihinde yapılandırılan borcun tasfiye edildiği, ödeme planına dahil taksitlerin ödenmemesi üzerine kredi 14/06/2017 tarihinde kat edilerek borçlulara gönderildiği ve toplam 113.596,68-TL borcun ödenmesinin ihtar edildiği, 06/09/2017 tarihinde müteselsil kefil Şakir Çolak tarafından asıl borçlu şirket hesabına “krediye İstinaden” açıklaması ile 90.000,00-TL yatırıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın mahiyetinin ise; davacı borçlular tarafından yatırılan tutarın, yapılandırma kredisinin borcunu tasfiye amacı ile yatırıldığı, bu tutarın yatırıldığı tarihte borçtan düşülmediği, taksit vadeleri beklenerek borcun tasfiyesine çalışıldığı, hesapta para olmasına rağmen haksız uygulama nedeniyle haksız kazanç sağlanarak kendilerinin zarara uğratıldığının bu nedenle Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2019/10220 Esas sayılı dosyasına konu 15/10/2015 tanzim tarihli, 15/08/2019 vade tarihli, 50.000,00-TL bedelli bono nedeniyle, davalı bankaya borçlu olmadıklarının ileri sürüldüğü, davalı alacaklı banka ise davacı borçluların “Erken Ödeme” taleplerinin bulunmadığını, bu nedenle taksit vadelerinde hesaptan para çekilerek tasfiye cihetine gidildiğini, yapılan işlemlerin yasal olduğunu savunmakta olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, hesaplanan borç tutarı, tüm borç kalemleri itibariyle icra takibinde istenen tutarların üzerinde olduğu, davacı tarafından kredinin kapatılmasına ilişkin davalı bankaya yazılı talepte bulunduğuna ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığı, salt hesabına para yatırılmasının davalı bankanın erken kapama işlemini uygulaması yükümlülüğünü doğurmayacağı, davalı bankaca davacılar aleyhine Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2019/10220 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin yerinde olduğu kanaatine ulaşılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 828,16-TL peşin harçtan mahsubu ile arta kalan 768,86-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 7.104,22-TL vekalet ücretinin, davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı Bankaya VERİLMESİNE,
4-Davacılar tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL arabuluculuk masrafının davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 14/09/2021

Katip 221345
¸e-imzalıdır

Hakim 153211
¸e-imzalıdır