Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/867 E. 2021/94 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/867
KARAR NO : 2021/94
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2021
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili … ile Davalı … arasında sözleşmeden ve karşılıklı güven ilişkisinden kaynaklı olarak verilen senetlerin iade edilmek yerine kötüniyetli ve haksız olarak icraya konulduğunu, davalı tarafın gayrimenkul vaadi sözleşmesine istinaden müvekkilden 300.000 TL bedelli 5 Adet senet aldığını, ancak bu senetleri fesih işlemine rağmen iade etmediğini ve Bursa 15. İcra dairsinin 2019/… esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, müvekkili …’nın davalı … ile Bursa …Noterliği aracılığı 26/12/2018 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesi imzaladığını, sözleşme ile beraber …’nın Bursa Bademli .. Mah. 755-756-757-758 Parsellerde kayıtlı 9/10/11/12/13no’lu kısımların tamamını …’ e 1.500.000,00 TL bedel karşılığında satmayı vaat ettiğini, daha sonra müvekkili Davacı Borçlu …; sözleşmenin fesih edildiğini, bu nedenle teminat olarak verilen senetlerin tarafına iade edilmesini talep ettiğini, buna rağmen, davalı tarafın ilgili senetleri kendisine iade edeceğini, sözleşmenin fesih edildiğini karşılıklı hak ve alacaklarının kalmadıklarım beyan ettiğini bildirdiğini, daha sonraki süreçte davalı tarafın senetleri iade etmediğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin söz konusu senedin borçlusu olmadığının tespitini, davalının kötüniyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesini, talep ve dava etmiştir,
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın güven ilişkisine dayanan senetlerin iade edilmek yerine kötü niyetli ve haksız olarak icraya konulduğu iddiasında bulunmuş olsa da bu iddiası somut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın bahsettiği gibi tarafların Bursa …Noterliği aracılığı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptığını, sözleşme konusu Mudanya .. Köyü 755756-757-758 numaralı parsellerinin 9-10-11-12-13 nolu bölümlerinin satış vaadi hususunda anlaşıldığını, müvekkili ..’ün , …’ya 1.500.000 TL ödeme yaptığını, fakat bu yerlerin tapularını müvekkiline, …’nın vermediğini, davacı …’ya bu yerlerin tapusunu kendisine verebileceğine inanmadığını, bu sebeple parasını iade edip aralarındaki ticari ilişkiyi sonlandırmak istediğini bildirdiğini, davacı …’nın müvekkiline yerleri başkasına satıp parasını ödeyeceğini, ama taşınmaz satış vaadi sözleşmesi varken ben bu yerleri satamayacağını bu sözleşmeyi iptal ederek kendisine ödemiş olduğu 1.500.000.00 TL alacağına karşılık senet vereceğini söylediğini, bunun üzerine 02/01/2019 tarihinde ilgili notere giderek ilgili satım vaadi sözleşmesinin iptal edildiğini, davacının müvekkiline 5 adet 300.000 TL lik senetler düzenleyip verdiğini, davacı tarafının iddia ettiği vakıaların hukuken geçersiz olduğunu, savunmalarına istinaden iddialarını kanıtlar nitelikteki delil ve emarelerin dosyaya sunulmadığını, bu nedenle davanın reddini, ve %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMSİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki bonoya istinaden Bursa 15. İcra müdürlüğünün 2019/… sayılı dosyasında başlatılan 300.00,00.-TL tutarlı takip nedeni ile borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Davacı ilgili senetlerin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden teminat maksadı ile verildiğini iddia etmekte ve ilgili gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin de feshedilmesi sebebiyle senetlerin iade edilmediğini iddia etmektedir. Kambiyo senetleri illetten mücerret senetler olup, bir sözleşmeye teminat amacıyla verilmesi durumunda bu hususun ispatı yazılı olarak yapılmalıdır. Davacı senetlerin teminat senedi olarak verildiği hususunu yazılı delil ile ispatlayamamıştır. Yine davacının fesihnamede yer alan ibra nedeniyle senetler kaynaklı borçlu olunmadığı iddiası da değerlendirilmiş, senetlerin mücerretliği ilkesi gereği, gayrimenkul satış vaadi sebebiyle tarafların birbirini ibra etmiş olmalarının, senetler yönünden de ibrayı kapsadığı sonucunun hukuki olarak çıkarılamayacağı açıktır. Davacı tarafça çekilen ihtarnamelerde teminat olarak verildiğinin yazması ispat için yeterli görülmemiştir. İhtarname tek taraflı düzenlenen bir belge niteliğinde olup içeriği davacı tarafça oluşturulduğundan bu hususu ispatlar bir belge niteliğinde değildir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.09.2020 tarih, 2017/12-279 Esas ve 2020/591 Karar sayılı kararında bu husus “…Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.03.2001 tarihli ve 2001/12-233 E., 2001/257 K.; 20.06.2001 tarihli ve 2001/12-496 E., 2001/534 K.; 24.02.2010 tarihli ve 2010/19-67 E., 2010/99 K.; 28.03.2018 tarihli ve 2017/12-1140 E., 2018/563 K. sayılı ile 11.02.2020 tarihli ve 2017/12-743 E., 2020/129 K. kararlarında da benimsendiği üzere bononun teminat amaçlı verildiğinin kabul edilebilmesi için, neyin teminatı olarak verildiğinin ya bononun önündeki veya arkasındaki yazılar veya ayrı bir belge (İİK’nın 169/a maddesinde öngörülen) ile teminat senedi olduğunun kanıtlanması gerekir… ” şeklinde ifade edilmiştir.
Somut olayda davalının iddiaları da değerlendirildiğinde, senetlerin ödenen paranın iadesi amacıyla sözleşmenin feshinden sonra verildiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur. Nitekim yazılı delil ile ispatlanamayan teminat iddiasının dinlenilir olmadığı da gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekliyle hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcı ile 7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin, 5.123,25.-TL peşin harçtan mahsubu ile, arta kalan 3.763,95.-TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı yana İADESİNE, düzenlenecek iade belgesinde 1.320,00 TL’nin arabuluculuk masrafı olarak düşüldüğünün açıkça belirtilmesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 29.450,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine Dair, “2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu” açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 04/02/2021

İş bu kararın gerekçesi 04/02/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı