Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/852 E. 2021/283 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/852 Esas – 2021/283
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/852 Esas
KARAR NO : 2021/283
HAKİM : ..
KATİP :…
DAVACI : ..ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av…. UETS
DAVALI : .. LİMİTED ŞİRKETİ ..UETS
VEKİLİ : Av…UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 30/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 20/12/2019 tarihli dava dilekçesini özetle;… İnşaat Gıda Elektronik Dayanıklı Tüketim Malları Sanayi ve Ticaret A.Ş ile davalı arasında 07/08/2013 tarihli hizmet alım sözleşmesi akdedildiğini, ve… firması müvekkili olan … Hizmetleri A.Ş’ye devrolunmak sureti ile tüm hak ve borçları müvekkile geçtiğini, taraflar arasındaki hizmet alın sözleşmesi md. 4.2.19 uyarınca “firma tarafından sağlanan tüm personelin her türlü işçilik hak ve alacakları, tazminat talepleri… Hizmetleri Ltd. Şti tarafından dava konusu yapılmadan karşılanacaktır” ibaresinin yer aldığını ancak davalı şirketin sözleşme hilafına olacak şekilde işçilerin işçilik alacaklarını ödemediğini, bu kapsamda esasen davalı şirketin sigortalı çalışanı olan … tarafından iş mahkemesinde dava açıldığını, bu dava Bursa 7. İş Mahkemesi’nin 2014/…Esas numarası ile görüldüğünü, Bursa 7. İş Mahkemesi’nin 2014/…Esas 2015/…Karar numaralı ilamı ile, müvekkili şirkete karşı Bursa 6. İcra müdürlüğü’nün 2015/…Sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, müvekkili şirketin icra tehdidi altında 24/04/2019 tarihinde ödeme yapmak durumunda kaldığını, bu kapsamda davalıya karşı Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalının söz konusu borca tüm ferileri ile birlikte itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafça arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş ise de, davalı taraf ile herhangi bir anlaşmaya varılamadığını, anılan bu sebeplerle; davalının Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücreti karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 17/01/2021 tarihli cevap dilekçesini özetle; davacı ile müvekkil şirket arasında 07/08/2013 Tarihli hizmet sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme ile müvekkil şirket davacıya güvenlik personeli temini hususunda anlaşma yaptıklarını, ancak davacı sözleşmenin ödeme koşullarına uymamış, yükümlüğü olan ödemeleri yapmamış
ve neticesinde davacının rücü talebinin dayanağı tazminat davası ve başkaca tazminat davaları açılmış olduğunu, davacının kendi kusuru ile neden olduğu zararı müvekkilden talebi haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri davacı tarafından ihlal edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin “Ödeme” başlıklı 11.maddesi ” Düzenlenecek toplam hizmet bedeli faturasını , ertesi ayın 10. Günü akşamına kadar fatura karşılığı ödeyecektir.” şeklindedir. Ancak davacı sözleşmenin bu hükmüne uygun olarak ödeme yapmayarak sözleşmeyi ihlal ettiğini, son ödemesini 17/05/2016 tarihinde 87.307,74 TL olarak yaptığını, davacının 17/05/2016 ile 05/092016 tarihleri arasında borç bakiyesi 184.454,46 TL ile 235.521,84 TL aralığında olduğunu , bu 5 aylık süreç içerisinde düşük miktarlarda sadece 3 ödeme yaptığını (04.07.2016 da 97.710,47 TL, 12/08/2016 da 50.000,00 TL ve 02/092016 da 5….,97 TL). (Ek-2 Müvekkil şirket muavin defter kaydı) davacı ödemelerini yapmadığı halde ilk 2 ay müvekkil firma davacıya hizmet veren personelinin maaşlarını ödemiş ancak bu durumu daha fazla da taşıyamadığını bu nedenle ücretlerini alamayan personelin tazminat davaları açmaya başladığını, müvekkil şirket işçilerin tazminat davaları açmaları üzerine davacıdan alacağını alabilmek için davacı aleyhine Bursa 13.icra Müdürlüğü’nün 2016…Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapmış ve alacağını bu şekilde tahsil edebildiğini, bu davaların açılmasına sebebiyet veren müvekkil firmaya ödemelerini yapmayan davacının kendisi olduğunu, davacının müvekkile ödeme yapmadığı 17/05/2016 ile 05/092016 tarihleri arasında ve hemen akabinde ki dönemde davacı ve müvekkil aleyhine, -Bursa 2.İş Mahkemesi 2016… E. (31.08.2016 Tarihinde açılmış olup İstinafta ) , -Bursa 2.İş Mahkemesi 2016/… E. (31.08.2016 Tarihinde açılmış olup derdest) ,-Bursa 2.İş Mahkemesi 2016/…E. (31.08.2016 Tarihinde açılmış olup İstinafta) ,-Bursa 5.İş Mahkemesi 2016/… E.(16.08.2016 Tarihinde açılmış olup Sonuçlandı),-Bursa 5.İş Mahkemesi 2016/… E.(16.08.2016 Tarihinde açılmış olup Sonuçlandı),-Bursa5.İşMahkemesi 2016/… E.(16.08.2016 Tarihinde açılmış olup Sonuçlanndı),-Bursa 9.İş Mahkemesi 2016/…E. ( 09.11.2016 Tarihinde açılmış olup İstinafta ),-Bursa 3.İş Mahkemesi 2016/… E. (09.11.2016 Tarihinde açılmış olup İstinafta ) davacı yükümlülüğü olan ödemeleri yapmayınca aynı dönem içerisinde ücretlerini zamanında alamayan işçiler müvekkile ve davacıya birlikte dava açtıklarını, bu davaların açılmasındaki kusur tamamen davacının kusuru olduğunu, müvekkilin banka hesapları incelendiğinde görülecektir ki müvekkil davacı kendisine ödeme yaptığı gün hiç bir zaman geçirmeden işçi ücretlerini yatırdığını, diğer taraftan davacının ticari ünvanı… A.Ş. Olduğu dönemde ekonomisinin kötüye gittiği tüm Bursa kamuoyunun malumu olduğunu, bu dönemde davacı… A.Ş. … A.Ş’yi tüm hak ve borçları ile devraldığını, bu devirden sonra ise müvekkilin personelinin kıdem ve ihbar tazminatı yükünden kurtulmak için müvekkil ile olan sözleşmesini feshettiğini, davacının müvekkile rücu hakkı olmadığını, iş hukuku mevzuatı karşısında davacı söz konusu personele karşı işçilik hak ve alacakları bakımından tam sorumludur olup sorumluluğunun hukuken ortadan kalkası mümkün olmadığını, dolayısı ile bu kapsamında yaptığı ödemeyi kusurda kendisinde olduğu düşünülürse müvekkile rücu etmesi mümkün olmadığını, davacı hukuken sorumlu olmadığı ve fakat ödemek zorunda kaldığı bir ödemeyi değil zaten hukuken sorumlu olduğu bir ödemeyi yaptığını, davacı işin ruhuna aykırı olarak kendi sorumluluğunu yerine getirmediği için söz konusu işçiler ve bu davanın dayanağı tazminatı talep eden işçi maaşını alamadığı / düzensiz aldığı iddiası ile iş akdini sonlandırarak tazminat talepli davalar açıp kazandıklarını, bu davaların açılmasına sebep olan davacının yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davacının sebep olduğu maddi vakıa olup bu durum belgeler (Müvekkilin davacı aleyhine yaptığı icra takibi, davacının müvekkile yapması gereken ödemeleri yapmadığına ilişkin banka kayıtları) ile sabit iken davacının sözleşmenin ilgili maddesini kendi işine geldiği gibi yorumlayarak buradan bir haklılık üretme çabası hukuken korunmaması gerektiğini, Bursa 7. İş Mahkemesi 2014/…Esas sayılı dosyası, … tarafından açılmış olup; iş akdini haklı nedenle (maaşını zamanında almadığı iddiası ile) feshine dayalı kıdem tazminatı talebine ilişkin dava olduğunu, bu dava kapsamında da görüleceği üzere müvekkil işçinin ücret alacaklarını ödediğini ancak davacı, müvekkilden aldığı hizmetin karşılığını ödemediği için iş akdini sonlandırarak söz konusu kıdem tazminatı alacağı davasını açtığını, anılan bu sebeplerle; davanın reddine, davacı aleyhine alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine , yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; davacı ile davalı şirket arasında akdedilen hizmet sözleşmesine istinaden, davalı tarafça davalı şirketin sigortalı işçisi olan dava dışı …’e Bursa 7. İş Mahkemesi’nin 2014/…Esas-2015/…Karar sayılı ilamı ile, davacı şirket aleyhine Bursa 6. İcra müdürlüğü’nün 2015/…Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip sonucu ödemiş olduğu miktarın, davalı şirketten tahsili amacıyla, davalı aleyhine başlatılan Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyasına yapılan takibe itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Bursa 6. İcra Müdürlüğü’nün 2015/…Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; dava dışı … vekili tarafından 02/10/2015 tarihinde, Bursa 7. İş Mahkemesi 08/09/2015 Tarih, 2014/…Esas 2015/…Sayılı Karar ilamı ile, … Alışveriş Merkezleri İnş. Gıda Elek. Day. Tük. San. Ve Tic. A.Ş ve …. Hiz. Lt. Şti aleyhine 8.098,00-TL Kıdem Tazminat farkı, 1.648,00-TL Banka Mevduat Faizi, 560,55-TL yargılama gideri, 1.500,00-TL yargılama vekil ücreti, 12,19-TL vekalet ücreti harcı yasal faizi, olmak üzere toplamda; 11.818,74-TL üzerinden takip başlatıldığı, 22/04/2019 tarihinde takip borçlusu … Alışveriş Merkezleri İnş. Gıda Elek. Day. Tük. San. Ve Tic. A.Ş’nin 14.400,00-TL bedeli icra dosyasına yatırdığı anlaşılmıştır.
Bursa 20. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24/04/2019 tarihinde, Bursa 7. İş Mahkemesi 2014/…Esas 2015/…Karar sayılı ilamıyla Bursa 6. İcra Müdürlüğü 2015/…Esas sayılı dosyaya yapılan işçili tazminat ve alacaklarına ilişkin ödemeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla 14.000,00-TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin 02/05/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Bursa 7. İş Mahkemesi’nin 2014/…Esas-2015/…Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda; Somut olayda davacı iş akdini kesintisiz şekilde çalıştığı halde aylık ücretlerinin sürekli olarak gecikmeli ödendiğini, gerçek maaşının uzun süre SGK’ya eksik bildirildiğini, 2013 yılı Aralık ayı ücretinin ise iş akdini feshettiği tarih itibariyle ödenmediği gerekçesiyle iş akdini feshettiğini iddia etmiştir. Davalı taraf, maaş ödemelerinde gecikme olmadığını, davacının iş akdinin devamsızlık nedeniyle sonlandırıldığını savunmuştur. Davalı savunmasında, davacının 07/08/2011 tarihinden itibaren işe devamsızlığı nedeniyle iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunun 25/II maddesi gereğince işveren tarafından feshedildiğini belirtmişse de devamsızlığa konu tarihler iş akdinin davacı tarafından fesih bildiriminin yapıldığı 21/01/2014 tarihi olup dolayısıyla devamsızlıktan bahsedilmesinin söz konusu olmadığı sabittir. 4857 sayılı İş Kanun’un 24/II-e bendi işveren tarafından işçinin ücretinin kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmemesi veya ödenmemesini, işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih hali olarak düzenlenmektedir.Davacının son aylık ücretinin net 955 TL olmasına rağmen işveren tarafından asgari ücret olarak gösterilip buna göre sigorta bildiriminin yapılmış olması davacı açısından haklı fesih nedeni oluşturmakla, kıdem tazminatına hak kazandığı kanaatine varıldığının bildirildiği, davacı tarafından davalı aleyhine açılan işçi alacağı ve tazminat davasının kabulüne karar verilmesinin gerekeceği kanaatine ulaşılmakla,Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan işçi alacağı ve tazminat davasının KABULÜNE, 8.098 TL brüt kıdem tazminatının akdin feshi tarihi olan 21.01.2014 tarihinden itibaren işleyecek banka mevduatına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, dair hüküm kurulmuş olduğu görülmüştür. İş bu kararı davalıların temyizi üzerine, dosya Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 14/02/2019 tarih 2017/9327 Esas ve 2019/3640 Karar sayılı ilamı ile, davalıların yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile, usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce dosya tüm ekleri ile birlikte, aktüer bilirkişi …a tevdii edilmiş olup,
14/07/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığa İş Yasası Hükümlerinin değil, Borçlar Kanunu Hükümlerinin uygulanması gerektiğini, taraflar arasında imzalı sözleşme ve davalı… Hizmetleri Ltd. Şti ile dava dışı işçi arasında yapılan mutabakatname protokolde yapılan incelemelerde, davalı şirketin işçilerin kıdem tazminatından Tüm İşçilik Süresiyle sorumlu olduğu sonucuna ulaşıldığı, davacının 14.000,00-TL tutarındaki nakit ödemesinin rücusunun mümkün olduğunun düşünüldüğü, davacı ile davalı arasındaki akdin 07/08/2013 yılında sözleşme imzalamakla başladığı, 2016 yılında ise davacı tarafından feshine kadar devam ettiğinin görüldüğünü, davalı bu akit gereği, davacı … Hizmetleri A.Ş’nin güvenlik görevlisi hizmetli ihtiyacını karşıladığını, İş Mahkemesinini, hükmüne esas olan Yasaya aykırı eylem ve işlemlerin, taraflar arasında akdin ihtilafsız sürdüğü dönemde oluştuğu ve söz konusu hususların davalı… Hizmetleri Ltd. Şti yükümlülüğünde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı ile… İnşaat Gıda Elektronik Dayanıklı Tüketim Malları ve Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında 07/08/2013 tarihli sözleşme uyarınca güvenlik personeli istihdamına ilişkin sözleşme imzalandığı, bu sözleşmeden sonra işletmenin davacı şirkete devredildiği, … AŞ ile davacı arasında imzalanan ihtilaf bulunmayan sözleşmenin 4.2 maddesinin dördüncü bendi uyarınca “Firma tarafından istihdam edilecek personelin İş Kanunu, Sosyal Sigortalar Kanunu, Borçlar Kanunu ile diğer mevzuat hükümlerinden doğacak ücret, kıdem tazminatı ve prim borçları gibi tüm haklarının ödenmesi ve mevzuattan kaynaklanan personele ve resmi kurumlara karşı diğer diğer borç ve hükümlülüklerinin yerine getirilmesi kesinlikle firmaya aittir. Firma bu konuda işvereni gayrı kabıli rücu ibra eder.” şeklinde maddenin bulunduğu, Bursa 7. İş Mahkemesi’nin 2014/…Esas-2015/…Karar sayılı kararı uyarınca davacının dava dışı işçiye ödeme yaptığı, buna ilişkin takibin yerinde olduğu, davalının kendilerine sözleşme bedelinin ödenmediği iddiasına rağmen sözleşmenin davalı tarafından fesih edilmediği göz önüne alındığında davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan takibin yerinde olduğu anlaşılmakla, Bursa 20.İcra Dairesi’nin 2019/… esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali ile alacağın likit ve yasal şartları bulunduğu anlaşılmakla icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile Bursa 20.İcra Dairesi’nin 2019/… esas sayılı takibe yapılan itirazın iptali ile takibin 14.400,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Dava konusu asıl alacak miktarı olan 14.400,00 TL’nin %20 si oranında hesaplanan 2.880‬,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 983,66-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 245,92-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 737,74-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40-TL başvuru harcı, 245,92-TL peşin harç, 500,00-TL bilirkişi ücreti ve 73,00-TL tebligat gideri olamak üzere toplam 863,32-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-T zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/03/2021

Katip…
¸e-imzalıdır

Hakim ..
¸e-imzalıdır