Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/851 E. 2021/647 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
(Görevsizlik Kararı)
ESAS NO : 2019/851 Esas
KARAR NO : 2021/647

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …(TC. …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 20/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili … ile davalı … arasında, davacıya ait bahçede bulunan şeftali ve nektarın meyvelerinin toplanması ve alım satımına ilişkin imzalanan sözleşme ile anlaşma yapıldığını, işbu anlaşmaya istinaden davalı 100.000 kg (100 ton) meyve toplandığını, sözleşme uyarınca 5.000-TL’yi sözleşme kurulurken ödediğini, 35.000 TL ise 2019 Temmuz ayı içerisinde ödemede bulunduğunu, sözleşme gereği ödemesi gereken tutar, 100 ton meyve kararlaştırılan kilogram fiyatı 2.5-TL’den hesaplandığında bulunan toplam bedelin 250.000-TL olduğunu, ayrılan meyve ile ödeme yapılan miktar düşüldüğünde davalının müvekkile toplam borcu, 200.000 TL olduğunu, işbu miktarlar üzerinden davalıya Bursa 20. Noterliği’nin 32028 yevmiye ve 22.08.2019 tarihli ihtarnamesi gönderildiği ve davalı tarafından Bursa 10. Noterliği’nin 03.09.2019 tarih ve 38430 yevmiye numarası ile cevap verildiğini, ayrıca davalının ürünleri zamanında toplamadığı için meyvelerde zarar meydana geldiğini, davalının itirazına karşılık olarak müvekkili tarafça davalı aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davamızın kabulü ile; davalının, haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, aksi halde davalının borçlu olduğu miktarın bilirkişi marifetiyle tespitiyle takip dosyasının bu miktar üzerinden devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekaleti ücretin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 20/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesi gereğince; iş bu davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gerekir, gerek müvekkili gerekse de davacının herhangi bir ticari işleme sahibi olmadığını, bu nedenle davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmasının mümkün olmadığını, HMK’na göre görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu nedenle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, davanın esası bakımından ise, söz konusu sözleşmede sadece çıkacak nektarin ve şeftalilerin boylarına göre kilogram başına bedelleri belirlendiğini, başkaca çıkacak ürünlerin kaç kg olduğuna ve ödenecek bedele ilişkin davacının iddiasını içerir herhangi bir sözleşme maddesi bulunmadığını, davacıya gönderilen ihtarname cevabında da davaya konu toplama işleminden 100.00-Kg meyve toplanmadığının belirtildiğini, farklı boylarda ve farklı niteliklerde toplamda 41.457-Kg nektarın ve şeftali müvekkili tarafından toplandığını, bu nedenle davacının 100.00-Kg ürün toplandığı soyut iddiasını ispat etmesi gerektiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. Maddesinde bahçelerin toplanana kadar tüm bakımının bahçe sahibine ait olduğunun belirtildiğini, davacının gerekli bakım ve özeni göstermediği için ürünlerde iç kurdu meydana geldiğini, müvekkili başvurusu ile zirai zarar ziyan tespit raporu tutulduğunu, bu doğrultuda ürünlerin %10’nun hastalıklı olduğu kanaatine varıldığını, anılan bu sebeplerle; davacı sözleşmeye aykırı bir şekilde talepte bulunmakta ve haksız kazanç elde etmeye çalıştığından bu davanın reddine, ayrıca davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; taraflar arasında imzalanan alım satım sözleşmesine istinaden, davalının eksik ödeme yapması nedeniyle, Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibe, davalı tarafça yapılan itiraza, itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı vekili tarafından 11/10/2019 tarihinde, sözleşmeden kaynaklanan toplam 200.000,00-TL alacak miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı vekilinin 21/10/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce BTSO’na müzekkere yazılarak, taraflara ait kayıtların celbi istendiği, BTSO’nun 07/01/2021 tarihli yazı cevabında ise; davacı … Cankanat ünvanlı firma veya ortak kaydına rastlanmadığı, davalı … ünvanlı firma veya ortak kaydına rastlanmadığı, ancak kişinin Merkezi Sicil Kayıt Sistemi’nden alınan bilgiye göre, Önde Tarım Taşımacılık Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin, Kumluca Ticaret Sicili Müdürlüğü’nde kayıtlı olduğu yönünde bilgi verildiği görülmüştür.
Mahkememizce 06/01/2021 tarihinde, Mudanya Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davacı … Cankanat’ın 2018-2020 yıllarına ilişkin vergi beyannamelerinin gönderilmesi istenildiği, ilgili dairenin 29/01/2021 tarihli yazı cevabı ile; ilgili şahsın 2018-2020 yılları arasında vermiş olduğu herhangi bir beyannamenin olmadığı yönünde bilgi verildiği görülmüştür.
Mahkememizce 06/01/2021 tarihinde davalının bağlı bulunduğu vergi dairesine müzekkere yazılarak, davalının 2018-2020 yıllarına ilişkin vergi beyannamelerinin gönderilmesi istenilmiş olup, Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 12/01/2021 tarihli yazı cevabında; davalı …’nın Hızırbey Vergi Dairesi Müdürlüğü’nde 27/09/1991-28/01/1993 tarihleri arasında “Minübüs ve dolmuş ile yapılan şehir içi ve banliyö taşımacılığı (belirlenmiş güzergahlarda) “faaliyeti nedeniyle mükellefiyet kaydının bulunduğu, 11/08/2020 tarihinden itibaren Yıldırım Vergi Dairesi Müdürlüğü’nde “Diğer taze meyve sebze toptan ticareti” faaliyetinden dolayı mükellefiyet kaydının devam ettiğinin tespit edildiği ve 2020 yılı Gelir Vergisi Beyannamesi henüz verilmediğinden mükellefin vermiş olduğu 08/09/10/11-2020 dönemlerine ait KDV Beyannameleri ve 09/10/11/-2020 dönemi Muhtasar Beyannamelerinin gönderildiğine ilişkin bilgi verildiği anlaşılmıştır.
04/05/2021 Tarihinde Bursa Osmangazi İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, davalı …’nın Aksungur Mah. 10095 Ada 59-60-61-64 nolu parselde bulunan şeftali nektarin bahçesindeki meyvelerde hastalık ve zarar nedeniyle yapılan başvuru sonucu düzenlenen 19/08/2019 tarihli rapor ve buna ilişkin tüm fotoğraf ve eklerinin mahkememize gönderilmesi istenildiği, İlçe Tarım Müdürlüğü’nün 06/05/2021 tarihli yazı cevabı ile; istenilen rapor ve fotoğrafların dijital klasör olarak yazı ekinde gönderildiği, anılan rapor sonucunda ise; şikayete konu meyve bahçesinde yapılan inceleme ve tespitler sonucu ağaçlar üzerinde bulunan veya toplanmış olan meyvelerin %10 gibi bir iç kurdu zararı olduğu yönünde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Davalı ve davacıya ait Gelir İdaresi Başkanlığı 2018-2020 yılı vergi beyannamelerine ilişkin bilgilerin dosyaya ibraz edildiği, davacının tacir olmadığı anlaşılmakla, davalının tacir olup olmadığı açısından ise, bu hususta 2007/12362 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 1/a maddesinde “Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkarlar odalarına kaydedilmeleri,” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, bu düzenleme gereği VUK 177 inci maddesindeki vergi beyannamesinin verildiği yılın yeniden değerleme oranına göre tahlil edilmesinin gerektiği, davalının alım satım işi dışındaki bir işte iştigal ettiği, bu sebeple VUK 177/2 inci maddesinin esas alınacağı, davacının 2020 yılına ait beyan ettiği dönem içinde elde edilen hasılat miktarının 00,00 TL olduğu, bu miktarın limitlerin çok altında kaldığı bu sebeple davalının tacir kabul edilmemesi gerektiği kanaatine ulaşılmış olup,
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir. Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b,c,d,e,f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır düzenlemesini getirmiştir.
Somut olayda davacı ve davalı taraflar tacir olmayıp, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava olmadığı gibi taraflar arasındaki ihtilafın Ticaret Mahkemeleri’nin görevini belirleyen TTK’nın 4. Maddesinde sayılan işlerden olmadığı, anlaşılmakla bu hususla ilgili yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
3-Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli BURSA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
4-Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine,
Dair tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 14/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır