Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/834 E. 2020/545 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/834 Esas – 2020/545
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/834 Esas
KARAR NO : 2020/545

HAKİM : ,….
KATİP : ….

DAVACI : … TAŞIMACILIĞI ANONİM ŞİRKETİ – ….
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI : … SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ -…

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/12/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında yurt içi-yurt dışı taşıma işi ve buna ilişkin faturalardan kaynaklanan ticari ilişkinin mevcut olduğunu, yapılan hizmet karşılığında tanzim edilmiş olun faturaların ödenmemiş olduğunu, müvekkili şirketin bu faturalardan kaynaklı, davalı şirketten alacaklı olduğunu, davalı şirketin müvekkili şirkete borcunu ödememesi nedeniyle, davalı şirket aleyhine, 19. İcra Müdürlüğü’nün 2019/…Esas sayılı icra dosyası ile 24.493,98-TL asıl alacak üzerinden, icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin haksız ve mesnetsiz itirazı ile icra takibinin durdurulduğunu, akabinde müvekkili şirketçe arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak olumsuz sonuçlandığını, anılan bu sebeplerle, davanın kabulü ile, davalının yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligata rağmen, süresi içerisinde cevap dilekçesi ibraz etmediği gibi delil de bildirmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 19. İcra Müd. 2019/…Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 22.03.2019 tarihinde, cari hesap ekstresi ve fatura alacağından kaynaklı, 24.483,98 TL alacak üzerinden takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Faturaya konu taşıma işleminin yerine getirildiğine dair yazılı bir belge de yoktur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Yazılı bir belge bulunmaması sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmelidir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafın ticari defter ve dayanağı kayıtların incelenmesi amacıyla Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, davacı taraf talimat mahkemesince belirlenen kesin süre içersinde defterlerini ibraz ettiği halde davalı tarafın ticari defter ve dayanağı kayıtlarının incelenmesi için mahkememizce verilen kesin süreye rağmen davalı taraf defterlerini ibrazdan kaçınmıştır, bu hususta davacı kayıtları dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce alınan 18/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın ticari defterlerinin sahibi lehline delil teşkil edebileceği ve davacının davalıdan ticari defter ve kayıtlarına göre 24.483,98 TL tutarında alacaklı olduğu, her ne kadar bilirkişi tarafından işlemiş faiz hesabı yapılmışsa da davacı tarafından takip tarihinden önce davalıyı ihtar çekerek temerrüte düşürmediği anlaşıldığından işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı, ayrıca davanın 24.493,98 TL harca esas değer üzerinden açıldığı anlaşılmakla, dava ve takip talebi dikkate alınarak mahkememizce davanın kısmen kabulü ile davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 24.483,98-TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte devamına, alacak likit olduğundan ayrıca icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile Bursa 19.İcra Müdürlüğü 2019/…Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, icra takibinin 24.483,98-TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki miktar ve koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 4.896,79 -TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 1.672,51-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 418,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.254,21-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 346,63-TL harç, 671,00- TL tebligat ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.017,63-TL yargılama giderinin ret kabul oranına göre 1.017,21-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 3.672,60-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinn yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2020

Katip ….
E-İmzalı

Hakim ….
E-İmzalı