Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/815 E. 2020/526 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/815 Esas
KARAR NO : 2020/526

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2019
KARAR TARİHİ : 22/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekilinin 17/12/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin, davacı müvekkiline 318027 seri sıra nolu kur farkı faturasından dolayı, toplam 44.267,34 TL bedelli borçlu olduğunu, dava konusu borcun ödenmemesinden dolayı, davalı yana Beşiktaş 12. Noterliği aracılığıyla … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, davalı yanın ihtarnameye rağmen borcu ödememesi üzerine, davalı şirket aleyhine Bursa 19. İcra Müdürlüğü 2019/…Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın 26/08/2019 tarihinde borca, faize, ve fer’ilerine itiraz ettiğinden dolayı, icra takibinin durdurulduğunu, anılan bu sebeplerle; davalının haksız itirazının iptaline ve takibin devamına, %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlu taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekilinin 07/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı taraf arasında 2018 yılında başlayan ticari bir ilişki mevcut olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davacı firmaya kumaş sattığını, satılan kumaşların bedeli müvekkilimiz şirkete davacı tarafından çeklerle ödendiğini, çek ile yapılan tüm ödemelerin müvekkilin ticari defterleri ve bağlı kayıtları incelendiğinde de açıkça ortaya çıkacağını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile çekle yapılan ödemeler neticesinde kur farkı talep edilemeyeceği, tüm bu nedenlerle davacı tarafından takibe ve davaya konu edilen faturayı bu faturanın içeriğini kabul etmelerinin mümkünolmadığını, nitekim işbu faturayı müvekkilinin ticari defterine işlemediğini ve yasal süresi içerinde davacıya iade ettiğini, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı taraf ve müvekkilinin 05.04.2019 tarihinde tüm ödemelere ilişkin olarak bir mutabakat sağlandığını ve taraflar arasındaki hesap bakiyelerinin sıfırlandığını, davacı tarafın 05.04.2019 tarihinde müvekkiline 7.500,00 TL ödeme yaptığını ve bu şekilde bakiyelerin sıfırlandığını, davacının müvekkiline 05.04.2019 tarihinde ödeme yaptıktan sonra 30.04.2019 tarihli kur farkı faturası düzenlemiş olmasının davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davacı tarafın müvekkili ile arasındaki mutabakata aykırı hareket ederek kesmiş olduğu kur farkı faturası ile haksız yere müvekkilini borçlandırmaya çalışmakta olduğunu, ayrıca Yargıtay’ın Yerleşmiş içtihatları gereğince de tarafların kur farkı talep edebilmesi için taraflar arasında imzalanan yazılı bir sözleşme olması, sözleşmede açık bir hüküm bulunması gerekmekte olduğu, taraflar arasında böyle bir sözleşmenin de bulunmadığını, davacı tarafın sadece bu nedenle bile kur farkı talep edemeyeceğini, davacının müvekkilimizden kur farkı alacağı olduğunu kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından talep edilen kur farkı bedelinin nasıl hesaplandığına dair bir bilginin dosyada mevcut olmadığını, davacı tarafın müvekkilinden satın almış olduğu kumaş bedellerinin bir kısmını müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin 234.075,31 TL’lik alacağı için davacı tarafa ihtarname gönderdiğini ve borcun 2 gün içerisinde ödenmesini davacıya ihtar edildiğini, iş bu ihtarname sonrasında peşin ödeme bekleyen müvekkilinin iyi niyetli bir şekilde davacının vadeli çeklerle yaptığı ödemeleri kabul ettiğini, davacı taraf ile mutabakat sağlayan müvekkilinin davacı ile hesaplarını sıfırladığını, cevap dilekçesi ekinde sunmuş olduğu Hesaplar Arası Muavin Dökümü belgesinden de anlaşılacağı üzere taraflar arasında alacak-borç kalmadığını, müvekkilinin tüm bu iyi niyetine karşılık davacının çeklerle yapmış olduğu ödemeler nedeniyle kur farkı talep etmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin davacıya borçlu olduğunu ve alacağa konu edilen kur farkı faturasını kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafın faiz talebi de müvekkilimizin temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacının icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek davacının usule, hukuka, hakkaniyete aykırı, hukuki mesnetten yoksun davasının reddine, davacı tarafın %20 den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine ve yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, kur farkı faturasından kaynaklanan alacağa yönelik takibe itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019/…Esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından kur farkı faturasına dayalı olarak 44.267,34 TL asıl alacak, 19,40 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.286,74 TL alacağın tahsili bakımından 06.08.2019 tarihinde başlatılmış ilamsız icra yolu ile takibe ilişkin olduğu, davalı borçlunun yapmış olduğu itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve tarafların ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mahkememizce resen bilirkişi olarak atanan SMMM bilirkişi …. tarafından düzenlenen 16/08/2020 tarihli bilirkişi raporu ve ekleri dosyamız içerisine ibraz edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda; Davalı şirket tarafından, davacı şirkete giysilik kumaş satışı olduğu, davacı şirketin, davalı şirkete ödemelerini fatura ve sipariş sözleşmesinde belirtilen tarihlerde yapmadığı, ödemelerinin tamamına yakınını uzun vadeli TL çeklerle yaptığı, USD kurunun çeklerin ödenme tarihlerinde düşmesi nedeniyle, davacı tarafından kur farkı faturası kesilerek icra takibi yapıldığı, davacı tarafından, davalı şirkete ödemelerin TL olduğu, davacı şirket tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan 44.267,34 TL bedelli kur farkı faturasının, davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı,
Davalı şirket tarafından, davacı şirkete gönderilen ve davacı şirket tarafından imzalanan 28.07.2018 tarih 16576 nolu sipariş sözleşmelerinde; ödeme şeklinin %30 avans -15 gün vadeli döviz ödemesi yazdığı, sipariş sözleşmesinin, sözleşme koşulları 11. Maddesinde, sipariş sözleşmesinde veya satış faturasında ödeme şekli belirtilmese bile dövizli satışlarda satılan para birimiyle ödenir veya TL çeki ile ödemelerde çekin vadesinde kur farkı hesaplanıp faturalandırır yazdığı,
Davalı şirket tarafından, davacı şirkete 09.08.2018-05.09.2018 tarihleri arasında 12 adet fatura düzenlendiği, faturaların USD bedellerinin toplamı 99.620,06 USD olduğu, faturaların TL bedellerinin toplamının 630.824,28 TL olduğu, davacı şirket tarafından, davalı şirkete 05.09.2018-17.10.2018 tarihleri arasında 3 adet iade faturası düzenlendiği, faturaların USD bedellerinin toplamı 37.491,11 USD olduğu, faturaların TL bedellerinin toplamı 236.671,38 TL olduğu, faturalar TL olarak düzenlendiği, ancak faturalarda Merkez Bankası USD Döviz Satış Kurunun kullanıldığı,
Davalı şirket vekili tarafından, Bursa 10.Noterliği 01.10.2018 tarih … yevmiye no ile Davacı şirkete İhtarname gönderildiği, günü geçmiş 234.075,31 TL bakiye borcun banka hesabına 2 gün içinde ödenmesi ve fiili ödeme gününe göre hesaplanacak kur farkı haklarının saklı kaldığı ihtar edildiği,
Davacı şirket tarafından, davalı şirkete ödemelerin sipariş Öncesi (39.500 TL) banka hesabına, mal teslimleri sonrası (344.093,00 TL vadeli çeklerle) ve mal teslimleri Sonrası (10.000 TL) banka hesabına olmak üzere 383.593,00 TL ödeme yapıldığı, davalı … davacı şirketin ticari defterlerine göre 28.03.2019 tarihinde, davalı şirketin, davacı şirketten 20.559,89 TL alacaklı gözüktüğü, davacı şirket tarafından, davalı şirket banka hesabına 28.03.2019 tarihinde 10.000,00 TL gönderildiği ve davalı şirketin kayıtlara göre 10.559,89 TL alacağının kaldığı, davacı şirket tarafından, davalı şirkete 29.03.2019 tarih 318015 nolu 10.559,91 TL bedelli kur farkı faturası düzenlendiği ve faturanın davacı … davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, fatura sonrası hesabın sıfırlandığı görülmüştür.
Davalı şirket tarafından, davacı şirkete gönderilen ve davacı şirket tarafından imzalanan 28.07.2018 tarih 16576 nolu sipariş sözleşmelerinde, ödeme şeklinin %30 Avans -15 gün vadeli döviz ödemesi yazdığı ve sipariş sözleşmesinin, sözleşme koşulları 11. Maddesinde, sipariş sözleşmesinde veya satış faturasında ödeme şekli belirtilmese bile dövizli satışlarda satılan para birimiyle ödenir veya TL çeki ile ödemelerde çekin vadesinde kur farkı hesaplanıp faturalandırılır yazılı olması sebebiyle davacı tarafın çekle yapılan ödemeler gereği davalı taraftan kur farkı faturası talebinde bulunabileceği, ancak davacı şirket tarafından, davalı şirkete verilen vadeli çeklerinin tamamına yakınının 29.03.2019 tarih 318015 nolu 10.559,91 TL bedelli kur farkı faturasının kesildiği zaman vadelerinde ödenmiş olduğu, ayrıca fatura üzerinde kur farkının neleri kapsadığının belli olmadığı, davalı şirkete düzenlenen 29.03.2019 tarih kur farkı faturasının hesap sıfırlamaya yönelik olduğu, fatura sonrası hesabın sıfırlandığı anlaşılmakla mahkememizce 29.03.2019 tarih 318015 nolu 10.559,91 TL bedelli kur farkı faturasının düzenlendiği tarihten önce ödenen çekleri kapsayacağı, davacı tarafından bu çekler bakımından kur farkı talep edilemeyeceği kanaatine varıldığı; ancak davacı tarafından kesilen 29.03.2019 tarihli kur farkı faturasından sonra vadeli olan çekler yönünden ise bilirkişi raporunda, (davacı şirket tarafından, davalı şirkete ödeme olarak verilen vadeli TL kendi firma çekleri ve ciro çeklerle iligili talep ettiği kur farkı ile ilgili) hesaplamalar tablosunda belirtilen kur farkı alacağı hesaplamaları doğrultusunda toplam 1.705,65 TL kur farkını davacının talep edebileceği anlaşılmakla, mahkememizce davanın kısmen kabulü ile davalının Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019/…Esas sayılı icra takibine itirazının kısmen iptaline, icra takibinin 1.705,65 TL asıl alacak tutarı üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında hesap edilen 341,13-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilerek hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019/…Esas sayılı icra takibine itirazının KISMEN İPTALİNE, icra takibinin1.705,65 TL asıl alacak tutarı üzerinden DEVAMINA, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında hesap edilen 341,13-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3- Alınması gereken 116,52-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 756,30-TL karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 639,78-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana İADESİNE,
4- 7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin kabul ret oranına göre 50,84-TL’sinin davalıdan; 1.269,16- TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 1.705,65-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davacı tarafça yapılan 807,10-TL harç, 552,00-TL bilirkişi ücreti ve tebligat masrafından oluşan toplam 1.359,10-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre 52,35-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 6.335,54-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kabul edilen kısım yönünden kesin olmak üzere, ret edilen kısım yönünden kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır