Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/806 E. 2022/717 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/806 Esas – 2022/717
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/806 Esas
KARAR NO : 2022/717

HAKİM :
KATİP : ….
DAVACI : … (TC. ….
VEKİLİ : Av. …..UETS
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ …
VEKİLLERİ : Av. ….ETS
DAVALILAR : 1- … (TC…..
2- … (MİRASÇILARI)
A) …
B) M…-(.
C)…-(TC:…
VEKİLLERİ : Av…..
DAVA İHBAR OLUNAN : … SİGORTA A.Ş -….
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/12/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; motorsikleti ile gazete dağıtım işi yapan müvekkilinin kullanmış olduğu 16…85 plakalı motorsiklet ile, davalı …yönetimindeki 16… 826 plakalı araç, ekte sunulan kaza tespit tutanağında detayları görülecek şekilde yaralamalı trafik kazası yaptığını, kazanın oluş şekli ve tutulan tutanağa göre, tek yön olan ve taşıt giremez tabelası bulunan yöne girmek suretiyle kazaya sebebiyet veren birden fazla kural ihlalinde bulunmak suretiyle tamamen kusurlu bulunan sürücü … ruhsat sahibi … ve 16 … 826 plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigorlasını yapan … Sigorta A.Ş hakkında iş bu davayı açma zaruriyetinin hasıl olduğunu, müvekkili kaza sebebiyle ciddi şekilde yaralandığını ve acile kaldırıldığını, müvekkili sol bacağında ciddi kemik kırıkları oluştuğunu ve birden fazla operasyon geçirmiş, bacağına platin takıldığını ve ameliyatlardan sonra fizik tedaviye başladığını, kazanın üzerinden 19 ay geçmesine rağmen hala dahi aksayarak yürüdüğünü, müvekkili kaza sebebiyle 6 ay evde tedavi edildiğini, yaklaşık bir sene de rapor verildiğini, kaza tarihinde 2200 TL maaşla gazete dağıtım elemanı olarak çalışan müvekkil tedavi olduğu ve rapoarlu olduğu için işe gidemediğini, hem maaşından hem de fazla mesai dahil tüm kalemlerden mahrum kalmış, gelir kaybına uğramış olduğunu, tedavisi devam eden müvekkilin eski sağlığına kavuşması mümkün olmayıp bu durüm gazete dağıtım elemanı olarak çalışan müvekkili çalışma koşullarını da etkileyeceğini, kazaya sobebiyet veren 16 … 826 plakah araç 51734292 sayılı poliçe ile … Sigorta A.Ş tarafından sigortalanmış olduğunu, tarafınca ilgili sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve hasar dosyası açıldığını ancak olumlu bir sonuç alınamadığını, sol bacak kemiğinde kırıklar olan müvekkilin, kendi ihtiyaçlarını karşılayamaması, kazanç kaybından kaynaklı kendi ile birlikte yaşayan eşi ve oğlu ile birlikte sıkıntılar ve geçirdiği kaza sebebiyle çektiği acı ve üzüntü sonucu psikolojisinin bozulduğunu, meydana gelen kaza sebebiyle müvekkili ve ailesinin mağduriyet yaşadığını, ekonomik ve psikolojik olarak yıprandıklarını, müvekkili mağduriyetinin giderilebilmesi için haksız fiili sebebiyle araç sürücüsüne sorumluluğu sebebiyle araç ruhsat sahibine ve aracı sigorta eden sigorta firmasına iş bu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, anılan bu sebeplerle; fazlaya ait hakların saklı kalmak kaydı ile; 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararlarının 6100 sayılı yasanın 107. Maddesine göre belirlenerek, davalı sigorta şirketi için sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren, diğer davalılar için olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, 10.000,00-TL’lik manevi tazminatın gerçek kişi olan davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalılar tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının devam eden kazaya ilişkin tazminat talepli tahkimde davası olduğunu, bu nedenle bu dava mükerrer olduğundan derdestlik nedeni ile davanın reddi gerektiği, Sigorta Tahkim Komisyonu 2019.E.41577 ve 2019.E.45358 sayılı iki adet dosyası olduğu, dava dilekçesine göre, davacı motosikleti ile gazete dağıtıcılığı yaptığı ve kaza anında iş yaparken kazaya karıştığından dava iş davası niteliğinde olduğu, görev yönünden davanın reddi gerektiği, davacının çalıştığı iş yerinin SGK kayıtlarının tespiti ile, iş yerine müzekkere gönderilmek sureti ile davacı ile iş yeri arasında dava olup olmadığı, çalışma dosyasının istenmesi, yapılan nakdi veya ayni ödeme yapılıp, yapılmadığı sorulmalı, iş yeri ile iş mahkemesinde davasının olup olmadığını uyap sisteminden yada çalıştığı iş yerinden öğrenilmesi halinde bu davanın iş davası ile birleştirilmesi yada bekletici mesele yapılması gerektiği, davanın zaman aşımına uğradığını, dava dilekçesinden anlaşılan davacı gazete dağıtım işinde çalıştığı, geçici/kalıcı iş göremezlik tazminatı ödemesi SGK tarafından yapıldığı, öncelikle SGK ya yazı yazılarak rücuya tabii geçici-kalıcı tazminat ödenip ödenemediği sorulmalı, davalı olarak mükerrer ödeme ile karşılaşma ihtimali söz konusu olduğu, davacının kusursuz olduğu iddiasını kabul etmediklerini, kusur miktarı keşif yapıldıktan sonra ATK Trafik ihtisas dairesinden rapor alınması gerektiği, karakol ifadelerine göre davacı duran sigortalı araca motosikletini durduramayarak vurduğu, tam kusurlu olduğu, davacının geçici-kalıcı maluliyeti olup olmadığı ATK Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması gerektiği, davacının aylık maaşının tespiti bakımından çalıştığı iş yerinden ve SGK dan resmi belgeleri istenmesi gerektiği, tek bir bordoya göre değil, kaza tarihinden önceki bir yıllık tüm bordolar incelenmesi gerektiği, davacı taraf talep ve sonuç kısmında tüm davalılardan manevi tazminat talep ettiği, Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel şartları A.6 bendi Teminat Dışında Kalan Haller kısmında “f) Manevi tazminat talepleri,” belirtilmiş olmasına rağmen davacı taraf … Sigorta A.Ş den manevi tazminat talep ettiği, bu talebin reddi gerektiği belirtilerek davanın reddi ile mahkeme masrafı ve vekil ücretinin davacıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; davalılar …ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkil …kontrolündeki 16 … 826 plakalı araç kaza tutanağında olduğu gibi ters yöne girmediğini, kaza sonrasında olay yerine gelen kişiler de buna şahit olduğu, aracın duruş şeklinden de belli olacağı üzere araç ters yönde olmadığı, olayda davalı aracını durduramayarak çarptığı, aynı zamanda kaza sonrasında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmiş olay yerinde beklemiş davalının polis ve ambulansı ısrarla istememesine rağmen olay yerine polis çağırmış ambulansı aradığı, sonrasında müvekkilin kendisi hastaneye gitmiş müvekkilin karakolda olduğu süreçte müvekkilin kardeşi hastaneye gitmiş ve aile ile görüşmüş herhangi bir ihtiyaçları olup olmadığını sormuş ilgilendiğini, aile ile görüşmelerde kaza geçiren …’ın eşi ve ailesi davacının kulaklarının duymadığı gözlerinin görmediğini ve sürekli bu tarz kazalar geçirdiğini beyan etmiş bu sebeple motor kullanmasına karşı olduklarını söylemiş ve herhangi bir dava ve talepte bulunmayacaklarını ifade ettiklerini, davalının durumunu da göz önünde bulundurarak davalının bir de araç masraflarının tahsili açısından maddi bir sıkıntının içine girmemesi düşüncesiyle kaza tespit tutanağına bir itirazda bulunmamış ve kendisinden herhangi bir talepte bulunmadığını, bu kazada maddi olarak zarar altına giren sadece davacı olmadığını, davalı da gerek araç masrafları gerek sigorta ve kasko poliçesinin artışı gerek aracın değer kaybı gerekse aracın tamir süresi düşünüldüğünde zarara uğramış ve davacının yaşadığı sağlık problemi sebebiyle bunlara gerek duymadığı, kazanın oluş biçimi incelendiğinde müvekkilin kullandığı aracın ters yöne girmiş olması durumunda aracındaki hasarın bu bölgeden olmayacağı aşikar olduğu, davalı aracını durduramayarak kazaya sebebiyet verdiği, kaza sonrası sigorta hasar dosyasında bulunan kaza fotoğrafları incelendiğinde açıklığa kavuşacağı, bu kazada öncelikle ehliyeti olmadığı için davalının trafiğe çıkışında bir kusuru olduğu, aynı zamanda ehliyeti olmayan davalının ailesinin söylediği gibi duyu kayıpları var iken ehliyet alması kanunen özel şart ve tedavilere bağlanmış olup bu şekilde trafiğe çıkması da aslen kazaların yaşanmasında kusurun tam kendisi olduğu, kulaklarında işitme kaybı olan ve gözlerinde görme bozukluğu olan bir kişinin trafiğe çıkması hem kendisinin hem kamu güvenliği ve sağlığını tehlikeye atmaktan başka bir şey olmadığı, gerek araç sahibi müvekkil … gerek araç sürücüsü müvekkil …açısından olayda herhangi bir kusur bulunmadığı, araç sahibi müvekkil aracının trafik sigortası , kasko ,egsoz ve sair muayenelerini yaptırarak aracını trafiğe çıkmaya hazır hale getirmiş , araç sürücüsü müvekkil açısından da kazanın oluşunda herhangi bir kural ihlali bulunmadığı, bu yönden herhangi bir kusuru kabul etmediklerini belirterek davanın reddi ile harç masraf ve vekalet ücretlerinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Kaza tespit tutanağı, … Sigorta A.Ş poliçe ve hasar dosyası, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… soruşturma sayılı dosyası,Sigorta Tahkim Komisyonunun 2019.E.41577 ve 2019.E.45358 sayılı dosyaları , SGK kayıtları, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi kayıtları, Sigorta Tahkim Komisyonu 2019.E.41577 ve 2019.E.45358 sayılı dosyaları, Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 10.07.2020 tarihli adli raporu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun 03.11.2020 -15981 sayılı geri çevirme yazısı, Bursa Uludağ Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı ve Nöroloji Anabilim Dalı Başkanlığı
raporu,Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun 15.10.2021-16519 sayılı adli raporu, tanık beyanları, keşif, 16.04.2021 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporu, 12.02.2022 tarihli aktüerya bilirkişi raporu, sosyal ve ekonomik durum araştırması ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 21.04.2018 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazası nedeniyle, geçici ve sürekli iş göremezlik ile ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/… soruşturma sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; 11.05.2018 tarihinde, Müşteki …’a yönelik taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma suçundan müşteki şüpheli …hakkında, müşteki-şüpheli …’ın hayati tehlike olmayacak şekilde yarandığı, …’ın şikayetçi olmadığından şüpheli hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce, Sigorta Tahkim Komisyonuna müzekkere yazılarak 2019.E.41577 ve 2019.E.45358 sayılı dosyaların celp ve incelenmesinde, 10.05.2019 tarihli 2019.E.41577 sayılı başvurunun müracaat yazısı ibraz edilmediğinden, 16.05.2019 tarihinde 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 13. Fıkrası uyarınca başvurunun komisyon tarafından değerlendirmeye alınmayacağına karar verildiği, 22.05.2019 tarihli 2019.E.45358 sayılı başvurunun ise başvurucu …’ın sağlık kurulu raporunu ibraz etmediğinden başvurunun 07.10.2019 tarihinde reddine karar verildiği görülmüştür.
Tarafların tanık deliline dayandığı anlaşılmakla, mahkememizce tanıkların dinlenmesine karar verilmiştir.
Davacı Tanığı …: ” Eşim olay günü motorsikletle işe gidiyordu. Ben kaza anını görmedim. Olay yerinde bulunan insanlar eşimin telefonundan beni aradılar. Bende hemen olay yerine gittim. Eşimin motorsiklet ehliyeti yoktur ancak karşı araç ters yöne girip eşime çarpmış. Kazadan sonra eşim altı ay yürüyemedi. Pansuman için birilerini çağırmıştık. Kazadan sonra bir sene işe gidemedi. Daha sonra işe gittiğinde ise ayakta fazla duramadığından işten çıkarıldı. Şuan eşimin ağrıları halen devam etmekte ve aksayarak yürümektedir. Şuan rahatsızlığı sebebiyle bir işte çalışamamaktadır. Eşim olay günü acısı nedeniyle kendisinde değildi. Karşı tarafın yakınları beni hiç rahat bırakmadı. Bende o gün onlardan şikayetçi olmadım. Daha sonra biz şahısları aradığımızda ise istediğiniz yere başvurabilirsiniz diye cevap verdiler… “şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı … :” Ben davacı ile aynı apartmanda oturuyorum, komşusuyum. Davacının eşine olay günü telefon gelmiş. Gece saat12 gibiydi davacının eşi bize geldi. Eşinin kaza geçirdiğini söyledi. Sonra birlikte davacının eşi ile kaza yerine gittik. Davacı yerde yatıyordu. Ambulans daha yeni gelmişti. Çarpan aracın yönü girilmez tarafa doğru dönüktü. Davacı da girilmez tarafa doğru savrulmuş yerde yatıyordu. Motorsiklet de yan tarafta duruyordu. Ambulans sedye ile davacıyı aldı bizde ambulansı takip ettik hastaneye gittik. davacı baya uzun bir süre raporlu kaldı. Ancak ne kadar rapor aldığını bilmiyorum. Ben kazadan yaklaşık 4 5 ay sonra taşındım. Ben oradayken davacı koltuk değnekleri ile yürüyebiliyordu ancak öncesinde hiç yürüyemiyordu çünkü bacağında platin vardı. Bir süre yatakta hastalığını geçirdi. Kazadan beri heralde işe hiç gitmemiştir. Davacı halen sekerek yürümektedir…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı Hakan Sultansu :” Olay günü biz diğer dinlenen tanıklar ile birlikte kafede oturuyorduk. Kazayı haber aldıktan sonra ben diğer arkadaşlarımdan biraz sonra kaza yerine gittim. Ben geldiğimde yaralı vs orada değildi. Ondan sonra biz hep birlikte hastaneye geçtik. Orada yaralının durumunu kontrol edip bir eksiklikleri ihtiyaçları olup olmadığını sorduk. Kazalının yanında eşi, çocuğu ve kim olduğunu bilmediğim bir erkek daha vardı. Biz su ve yemek gibi ihtiyaçlarını karşıladık. Kazalının eşi bize eşinin kulağının duymadığını, gözünün görmediğini söyleyerek eşinden yakındı. Kaç kere söyledim motora binmesin diye yakındı. Daha sonra biz orada yaklaşık 2-3 saat bekledik. İhtiyaçlarının kalmadığını söyledikleri için hastaneden ayrıldık. Geçen adliyeye geldiğimizde davalı şahıs bina içinde topallıyordu ancak çıkarken gayet sağlıklı bir şekilde yürüdüğünü gördüm. Ben kaza mahalline gittiğimde araç kenara çekilmiş vaziyetteydi.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı Hakan Reşadiyeli :” Olay günü abim olan davalı …kaza yaptıktan sonra yengem beni aradı. Olay yerine 5 dk mesafedeydim, olay yerine gittim. Olay yerine gittiğimde davacı …’ı hastaneye götürmüşlerdi. Polisler tutanak tutmaya çalışıyordu. Tutanakta sıkıntı var çünkü abimin aracının yönü aşağıya doğruydu ters yönde değildi. Ben böyle gördüm. Abim bana yaralanan davacıya gidip bakmamı, başına birşey gelmesin dedi. Ben hastaneye gittim. Hastanede davacını eşi, çocuğu ve kayınbiraderi oradaydı. Ben hastaneye arkadaşım Samet Keser ve Hakan Sultansu ile beraber gittim. Kaza geçiren amcayı ziyaret ettik. Ayağının kırıldığını öğrendik. Eşi ile çocuğunun yanına konuşmak için gittim. Geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Bunun bir kaza olduğunu, hazırlıksız olabileceklerini düşünerek birşeye ihtiyacınız varmı diye sordum. Saat gece 5 e kadar yanlarında durdum. Kazalının eşi olan hanfendi “yok oğlum, böyle işler hep başımıza geliyor, ilk kazası değil zaten bunun, kaç kere uyardım motora binme diye, ne kulakları duyuyor ne gözleri görüyor, ehliyeti de yok zaten, bir iş bulmuş kendine, o motorda başımıza bela olacak zaten, kazadır sizin yapacağınız birşey yok, Allah razı olsun “dedi. Sabaha karşı abim nezaretten çıktı. Kazalı amcayı ziyarete geldi. Oda geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra hastaneden ayrıldık…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı Samet Keser : ” Ben davalı …’nin kardeşinin arkadaşıyım. Olay günü kafede otururken telefon geldi. Kazanın olduğu yere gittik. Biz olay yerine vardığımızda karşı taraf hastaneye gitmişti. Tutanak işlemleri yapılıyordu. O süreçte biz orada durmadık hastaneye gittik. Biz dediğim kişiler …i, … ve bendik. Biz trafik tespit tutanağı tutulurken hastaneye gittik. Benim gördüğüm kadarıyla davalının aracı ters yönde değildi. Park halinde duruyordu. Araç geldiğimizde sağ tarafta idi yolun ortasında falan değildi. Hastaneye gittik. Bir sıkıntı varmı gidelim yardımcı olalım diye düşündük. Gittiğimizde karşı tarafın eşi ve çocuğu ile görüştük. Onlar da bize bir sıkıntı olmadığını söyledi. Eşinin zaten kulaklarının duymadığını, ayağında sıkıntı olduğunu beyan etti. Biz de sanırım saat 3 – 4 civarına kadar bir sıkıntı olmasın diye orada durduk. Ondan sonra bize siz gidebilirsiniz dediler. Biz de baktık bir sıkıntı yok. Hastaneden ayrıldık.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce, Dosyanın (tedavi evrakı ile birlikte) ve davacının Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına sevki sağlanarak davacıda dava konusu trafik kazası nedeni ile geçici veya sürekli iş görmezlik durumu hususunda rapor aldırılmasının istenilmesine, ayrıca davacının daha önceden duyu organları ile ilgili bir problemi olup olmadığı yönünde rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 10/07/2020 tarihli adli raporunda özetle; …’ın21.04.2018 tarihinde meydana gelen
trafik kazası sebebiyle oluşan sol femur alt uç kırığının opere edildiği, sol alt ekstremite hareket
açıklığında kısıtlama yapmadığı, kısalık ve atrofi meydana getirmediği tespit edilmiş olup;
11 Ekim 2008 Tarihinde yayınlanan 27021 sayılı Calışma Gücü vc Meslekte Kazanma Gücü
Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre değerlendirilmesinde; Femur kırığının
yönetmelikte karşılığı olmayıp tibia, fibulanın veya krurisin iyileşmiş, komplikasyonsuz kırıkları,
tek taraflı maddesi uyarınca kıyasen değerlendirme yapıldığında Anza Sıra No: 32 (XII. Liste, a),
Arıza Ağırlık Ölçüsü: l, Meslek Grup No: l . Sürekli İş Görmezlik Simgesi: A, Meslekte Kazanma
Gücü Kayıp Oranı (39 yaş için):5 olduğu, Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı (44 yaş için):
5,2 olduğu tespit edildiğine göre; …’ın meslekte kazanma gücünü %5,2 oranında kaybetmiş olduğu, ancak bu oran o% 60’ın altında olduğu için
sürekli maluliyet olarak değerlendirilemeyeceği,
Kişinin kırığının iyileşme süresinin 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
bakıcı ihtiyacının 3 (üç) ay olduğu,
30/03/20l3 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Ranorları Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirilmesinde; sürekli özür oranı tayinine mahal olmadığı,
davacının daha önceden duyu organlan ile ilgili bir problemi olup olmadığı yönünde
değerlendirilmenin yapılması istenmiş olup Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
bila tarih ve l0l372 rapor nolu Sağlık Kurulu Muayene Kağıdı fotokopisi okunabildiği kadarıyla;
Kulak Burun Boğaz değerlendirmesinde bilateral iletim tipi işitme kaybı olduğu, travma ile
illiyetinin bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce; dosyanın (tedavi evrakı ile birlikte) İstanbul Adli Tıp İhtisas Kurulu’na gönderilerek davacının mevcut trafik kazası nedeniyle uğradığı maluliyetinin tespiti amacıyla, davaya konu trafik kazası nedeniyle mevcut yaralanması dikkate alınarak (Tedavi giderleri, geçici ve kalıcı maluliyet ile bakıcı giderleri-Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne göre) davacının kaza sebebiyle bedensel iş gücünde kayıp bulunup bulunmadığı, varsa oranı, geçici ve kalıcı iş göremezlik ve varsa maluliyet oranı yönünden rapor düzenlenilmesine karar verilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 30/11/2021-15981 sayılı adli tıp raporunda özetle;Kişi hakkında mütalaa düzenlenebilmesi için; 1)Dava konusu olayla ilgili başvurduğu tüm sağlık kuruluşlarından, olay tarihi ve sonrasında kişiye çekilen tüm grafilerin (BT, MR, direkt grafi) asıllarının ya da CD halinde kopyasının (mümkünse DICOM formatında) gerektiğinde kişinin kendisinden de sorulmak suretiyle teminen gönderilmesi,
2)Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi ortopedi kliniğine sevki sağlanarak nötral sıfır metoduna göre yeni yaptırılacak bilateral ekstremite eklem hareket açıklıklarını dereceleri ile belirtir, sağ ve sol taraf uzunlukları da dahil mukayeseli yapılacak muayenesi sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesi,
3)Kişinin bir tıp fakültesi ya da eğitim araştırma hastanesi nöroloji kliniğine sevki sağlanarak yeni yaptırılacak ayrıntılı nörolojik muayenesi sonucu düzenlenecek raporun gönderilmesi,
4)Yeni çekilecek kırık/yaralanma alanını içine alan (eklemini gösterecek şekilde) 2 yönlü pelvis – diz eklemlerini içeren femur grafisi ile diz – ayakbileği eklemlerini içeren kruris grafisinin mümkün olduğu takdirde dijital ortamda DICOM formatında teminen gönderilmesi istenmiştir.
Mahkememizce, davacı vekiline, dava konusu olayla ilgili davacının Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi dışında başvurduğu başka sağlık kuruluşu olup olmadığına ilişkin beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilerek, ara karar yerine getirildiğinde; davacı vekili tarafından bildirilen sağlık kuruluşundan olay tarihi ve sonrasında davacıya ait çekilen tüm grafilerin (BT, MR, direkt grafi) asıllarının ya da CD halinde kopyasının (mümkünse DICOM formatında) gönderilmesinin istenmesine karar verilmiş, davacı vekilinin süresinde beyanda bulunmadığı, davacı vekilinin 29/09/2021 tarihli dilekçe ile müvekkilinin Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Ve Araştırma Hastanesinden başka sağlık kuruluşuna başvurmadığına ilişkin beyan dilekçesi ibraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 30/11/2021-15981 sayılı geri çevirme yazısı gereğince, Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakultesine müzekkere yazılarak davacının Bursa Uludağ Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı Başkanlığı ve Nöroloji Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan istenilen raporların dosyaya temin edilerek dosyanın (tedavi evrakı ile birlikte) İstanbul Adli Tıp 2.İhtisas Kurulu’na gönderilerek davacının mevcut trafik kazası nedeniyle uğradığı maluliyetinin tespiti amacıyla, davaya konu trafik kazası nedeniyle mevcut yaralanması dikkate alınarak AYM nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararı gözetilerek, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak davacının kaza sebebiyle bedensel iş gücünde kayıp bulunup bulunmadığı, varsa oranı, geçici ve kalıcı iş göremezlik ve varsa maluliyet oranı yönünden rapor düzenlenilmesine karar verilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 15/10/2021-16519 sayılı adli tıp raporunda özetle; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre; Ramazan oğlu 1974 doğumlu …’ın 21.04.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak: Gr1 XII (22İa……10)A%14, E cetveline göre: %15.0 (yüzdeonbeşnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre; ….. oğlu 1974 doğumlu …’ın 21.04.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre Kas İskelet Sistemi Alt Ekstremite Tablo 3.33.b’ye göre:%5 olup, Tablo 3.2’ye göre: Kişinin tüm vücut engellilik oranının %3(yüzdeüç) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu görülmüştür.
Mahkememizce, mahallinde Trafik Güvenliği Uzmanı Bilirkişi ile keşif yapılarak kusur durumlarının tespitine karar verildiği, 05/03/2021 tarihinde mahallinde bilirkişi Önder Taban refaketinde yapılan keşif sonrası dosya tüm ekleri ile birlikte bilirkişiye teslim edilmiştir.
16/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Maddi Hasarlı trafik kazasında,
16 … 826 plakalı araç sürücüsü … 2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanunu Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller başlıklı
KANUN MADDE 84- Araç sürücüleri trafik kazalarında… b) Taşıt giremez trafik işareti
bulunan karayoluna veya bölünmüş karayolunda karşı yönden gelen trafiğin kullandığı şerit,
rampa ve bağlantı yollarına girme, .. Hallerinde asli kusurlu sayılırlar……ihlal ettiği ve buna
sebep olarak ise aynı kanunun ilgili diğer 56.ncı maddesinin Şerit izleme, gelen trafikle
karşılaşma, araçlar arasındaki mesafe, yavaş sürme ve geçiş kolaylığı sağlama başlıklı
Kanun madde 56- Sürücüler aşağıdaki kurallara ve yasaklara uymak zorundadırlar. a) Şerit
izleme 1. Sürücülerin; geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında
şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları, … Yasaktır. Ve Kanunun Trafik
işaretlerine uyma başlıklı 47. maddesinin C-D bendinde Kanun madde 47- Karayollarından
faydalananlar aşağıdaki sıralamaya göre; ….c) Trafik işaret levhaları, cihazları
ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara, d) Trafik güvenliği ve düzeni
ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya
yükümlülüklere, (Tedbirsiz) Uymak zorundadırlar. altı çizilerek belirtilen kurallarına riayet
etmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda Asli Yönden ve %100 (yüzdeyüz) Oranında
Kusurlu olduğu;
16…85 plakalı motosiklet sürücüsü(Sürücü belgesiz) …, için kazanın
kaçınılmaz olarak gerçekleşmesi göz önüne alındığında, 2918 sayılı Karayolları Trafik
Kanununa aykırı bir fiili görülmediğinden ötürü, kazanın oluşumunda Kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın Aktüerya bilirkişiye tevdii ile; İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 19/10/2021 tarihli Adli Tıp Raporundaki kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik gereğince belirlenen maluliyet oranı yönünden davacının varsa talep edebileceği, tazminat tutarının belirlenmesinin istenilmesine yönelik rapor tanzimi için, dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda aktüer hesap bilirkişi Yıldırım Timur’a teslim edilmiştir.
12/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Zarar görenin ekonomik geleceği sarsılmasaydı elde edeceği kazanç ile ihlâl fiili
sonucunda gelecekte elde edeceği muhtemel kazanç karşılaştırılması yapılamadığından
hesaplama yapılamadığı, kazalının varsayımsal kazancının 1.526.411,47TL olacağı, ATK’nın
15/10/2021 tarihli 16519 sayılı raporunda; Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %3
(yüzdeüç) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz)
aya kadar uzayabileceği kabulü dikkate alındığında, davacının 21.04.2018-21.01.2019 tarihleri arasında %100 malul sayılması gerektiği,
takip eden dönemde ise Varsayımsal kazanca 3% maluliyet oranı uygulandığı, kazalıya SGK’nın yapmış olduğu geçici iş göremezlik gelirinin rücuya tabi kısmı tenzil
edildiğinde,
pasif dönemde gelir vergisi istisnası dikkate alınarak ve emeklilik gelirinin aylık 4.253,40TL
olacağı kabulüyle kazalının efor kaybı zararının; 43.294,12TL olacağı, bu
miktarın geçici iş göremezlik kısmının 15.572,72TL, sürekli iş göremezlik kısmının
27.721,39TL olacağı, pasif dönemde gelir vergisi istisnası dikkate alınarak ve emeklilik gelirinin aylık 3577,41TL
olacağı kabulüyle Kazalının bakiye efor kaybı zararının; 39.611,32TL olacağı, bu miktarın geçici iş göremezlik kısmının 15.572,72TL, sürekli iş göremezlik
kısmının 24.038,60TL olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekilinin 21/04/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle, dosyasına sunulan 12.02.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre taleplerimizi ıslah ettiklerini, 500 TL geçici iş görmezlik tazminatı talebini, 15.072,72-TL artırarak toplam 15.572,72-TL geçici iş görmezlik tazminatının sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden, davalılar yönünden dava tarihinden; 500 TL sürekli iş görmezlik tazminatı talebini, 27.221,39-TL artırarak toplam 27.721,39-TL sürekli iş görmezlik tazminatının sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden, davalılar yönünden dava tarihinden;100 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan tazminat talebini, 9.900 TL artırarak toplam 10.000 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan tazminatın sigorta şirketi yönünden başvuru tarihinden, davalılar yönünden dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, ayrıca 10.000,00-TL Manevi Tazminatın haksız fiilin meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek, mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 21.04.2018 tarihinde, 16 … 826 plakalı araç sürücüsü davalı Halil
İbrahim Reşadiyeli sevk ve
idaresindeki aracı ile Yunus Emre Bulvarı istikametinden gidiş geliş iki yönlü trafik akımının olduğu….istikametine seyir halinde olduğu esnada Millet caddesine dönüş yapmak için sol tarafa manevra yaptığı esnada, aracının sol ön köşe kısımları ile, karşı yönden gelip Yunus Emre Bulvarı istikametine seyir halinde bulunan sürücü …’ın sevk ve idaresindeki 16…85 plakalı motosikletin ön kısımları ile çarpması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği , meydana gelen kaza sonucu davacı …’ın, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 15/10/2021-16519 sayılı adli tıp raporuna göre, kaza tarihi itibari ile yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik gereğince, tüm vücut engellilik oranının %3(yüzdeüç) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, her ne kadar Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan rapor ile İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan rapor arasında, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik gereğince belirlenen maluliyet oranı arasında fark bulunsa da İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından alınan rapor öncesinde davacı asilin Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesinden ve Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesinden yeni alınan raporlar da irdelenerek maluliyetin tespit edilmiş olması sebebiyle mahkememizce İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’ndan alınan adli tıp raporu yeterli olduğu kanaatine varıldığı, davacının iyileşme süresi ve maluliyeti dikkate alındığında, efor kaybı zararının; 43.294,12TL olduğu, bu miktarın geçici iş göremezlik kısmının 15.572,72TL, sürekli iş göremezlik kısmının 27.721,39TL olacağı hesaplandığı, söz konusu efor kaybından sürücü ve araç maliki ile kazaya sobebiyet veren 16 … 826 plakalı aracın zorunlu mali sorumluluk kapsamında 51734292 sayılı poliçe ile sigortalısı olan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmakla, ıslah dilekçesi de dikkate alınarak geçici ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat istemine yönelik davanın kabulü ile; 43.294,12TL maddi tazminatın davalı Sigorta A.Ş yönünden, sigorta şirketine 18.04.2019 tarihinde yapılan başvuru dikkate alınarak, 03/05/2019 temerrüt tarihinden itibaren; diğer davalılar yönünden dava tarihi olan 16/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Davacının ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede, TBK. m. 54’de ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar bedensel zarar olarak düzenlendiği, bu
hükümden de anlaşılacağı üzere vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabileceği, bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardan olduğu, ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmekte olduğu, ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zarar hesaplanırken zarar görenin ekonomik geleceği sarsılmasaydı elde edeceği kazanç ile ihlâl fiili sonucunda gelecekte elde edeceği muhtemel kazanç karşılaştırılması gerektiği, ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlarda da zarar görenin çalışma süresinin göz önünde bulundurulması gerektiği, somut olayda, kazanın meydana gelmiş olduğu tarihte davacının motosikleti ile gazete dağıtıcılığı işi yaptığı, çalıştığı sektör açısından ekonomik geleceğinin sarsılmasına yol açacak derecede vücudunda maluliyetin oluşmadığı, davacının ileride iş bulmasını imkansızlaştıracak, zorlaştırabilecek ya da kariyer yükselmesine engel olabilecek bir mesleğe sahip bir kimse olmadığı, davacının kaza olmasaydı ileride elde edeceği kazanç ile kazanın meydana gelmesi ile elde ettiği gelir arasındaki fark ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı zararı olduğundan, dosya ve eki belgelerden davacının böyle bir zararın mevcut olmadığı anlaşılmakla, Mahkememizce davacının ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan zararının karşılanmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede, bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Takdir edilecek manevi tazminatın tutarı her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasında meydana gelen davacının maluliyeti ile sonuçlanan, tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihindeki paranın alım gücü, maluliyet varlığı ve oranı değerlendirilerek davacıda oluşan acı ve elemin kısmende olsa giderilmesi amacıyla 10.000 TL manevi tazminatın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalılar …ve davalı … mirasçıları…, ….’den kaza tarihi olan 21/04/2018 tarihinden itibaren; yasal faiz işletilerek davanın kabulune dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Geçici ve sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat istemine yönelik davanın KABULÜ ile; 43.294,12TL maddi tazminatın davalı Sigorta A.Ş yönünden 03/05/2019 temerrüt tarihinden itibaren; diğer davalılar yönünden dava tarihi olan 16/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı maddi tazminat isteminin REDDİNE,
3-Manevi tazminat istemine yönelik davanın KABULÜ ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …….. müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Harçlar yasası gereği alınması gereken 3.640,53-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 935,75-TL harcın karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 2.704,78-TL’nin davalılardan (davalı … Anonim A.Ş 2.066,08-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden maddi tazminat talebi yönünden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 6.428,24 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebi yönünden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalılar …, …. müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı maddi tazminat talebinin reddi yönünden, karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, müştereken ve müteselsilen davalılara VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 1.406,45-TL harç, 1.100,00-TL bilirkişi ücreti, 150,00-TL keşif araç gideri, 756,00-TL müzekkere ve tebligat masrafı, 820,00-TL İstanbul adli tıp rapor ücreti olmak üzere toplam 4.232,45-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre, 3.438,28-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
10-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalılar vekili Av …..ı’nın yüzüne karşı, diğer davalı … vekili ile ihbar olunan tarafın yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/06/2022

Katip…. Hakim ….
E-imzalıdır E-imzalıdır