Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/779 E. 2021/658 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/779 Esas – 2021/658
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/779
KARAR NO : 2021/658

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI : …. SİGORTA A.Ş. .
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Dava dışı Murat Gümüş’ün sürücüsü ve maliki olduğu 16 SS … plakalı aracın 14.11.2011 tarihinde müvekkili …’nın Yeni Mah. Devecikonağı Cad.Yalıntaş/M. Kemalpaşa adresinde karşıdan karşıya geçtiği sırada, müvekkiline çarpmak suretiyle yaralanmasına sebebiyet verdiğini, bu kaza nedeniyle müvekkilinin ağır yaralandığını ve uzun süre tedavi gördüğünü, çeşitli ameliyatlar geçirdiğini, 6 ay boyunca hiç ayağa kalkamadan yatağa muhtaç kaldığını, Gerçekleşen kazada müvekkile atfı kabil kusur bulunmamakla birlikte ; kazaya bağlı müvekkilin mevcut rahatsızlıkları da ele alındığında hayati tehlike oluşturmasının önüne geçmek için müvekkilinin hastaneye yetiştirildiğini ve kaza tespit tutanağının tutulmasına imkan olmadığını, davalı şirket tarafından sigortalı bulunan 16 SS … plakalı aracın üçüncü kişilere vereceği zararlar şirketçe düzenlenen poliçe ile teminat altına alındığını, bu kapsamda mevzuat uyarınca davalı şirkete 13.11.2019 tarihinde ihtarname gönderildiğini ancak anılan ihtarnamenin bila tebliğ iade döndüğünü, bu nedenle müvekkilinin kalıcı arazları, tedavi masrafları, bakıcı giderleri ve gelir kaybı gibi uğranılan maddi zararlarının davalı şirketten haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faizleriyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Borçlar Kanunu’na göre zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu tarihte başladığını, zamanaşımı süresinin başlangıcının, alacağın muaccel olduğu gün, yani sigortalının rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği günden itibaren başlayan beş günlük ihbar tarihinin son günü olduğunu, dava konusu kazanın 14.11.2011 tarihinde gerçekleştiğini, dolayısıyla zarar görenin başvurusunun iki yıllık zamanaşımı süresinin bitiminden sonra yapıldığını, bu nedenle başvurunun zamanında yapılmadığını, yetki yönünden davanın yetkisiz mahkemede açıldığına, KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediğini, sürücünün kazada kusuru olmadığından müvekkili şirketin sorumluluğunun doğmadığını, arz ve izah edilen nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazası sebebiyle davacıda meydana gelen beden gücü kaybına ilişkin maddi ve manevi tazminat davasına ilişkindir.
Tarafların SGK hizmet dökümleri, Mustafakemalpaşa Devlet Hastanesi ile Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesinden tedavi evrakları ile Bursa Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/3541 esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız içerisine alınmıştır.
Mahkememizin 17/12/2020 tarihli duruşmasının bir nolu ara kararı doğrultusunda Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak kaza mahallinde keşif yapılarak kusura ilişkin rapor tanzim edilmesi ve keşif mahallinde tanıkların dinlenilmesi istenilmiş olup, talimat mahkemesince hazırlanan kusur raporunda,
“Yayanın olaydaki davranışının Karayolları Trafik Kanununun 68. Maddesinin birinci fıkrasının “ b ” bendinde belirtilen: Madde 68, Yayaların uyacakları kurallar aşağıda belirtilmiştir. Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu, vaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. Ancak, yüz metre mesafede yaya geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde yayalar, taşıt trafiği için engel teşkil etmemek şartı ile ve yolu kontrol ederek kendi güvenliklerini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu geçebilirler. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 138. Maddesinde belirtilen: Yollarda güvenli geçiş, önce sola sonra sağa bakılarak sakınca yoksa taşıt yoluna girmek, geçiş sırasında sola ve sağa bakılarak yürüyüşe devam etmek, taşıt yoluna girmeden güvenle duramayacak kadar yaklaşmış taşıtlar varsa ilk geçiş hakkını onlara verip geçişlerini beklemek suretiyle yapılır. Şeklindeki hükümlerinin ihlali niteliğinde olduğu ve bu kazanın oluşumunda Tamamen %100 (Yüzde Yüz) oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
16 SS … Plakalı Kamyonet Sürücüsü Tahir Murat GÜMÜŞ
Sürücünün olaydaki davranışı: Kazayı önleme adına alabileceği tedbir bulunmayan sürücü Murat GÜMÜŞ’ün, kazanın oluşumunda Kusurunun Bulunmadığı kanaatine varıldığını” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Dosya 18/03/2021 Tarihinde ATK Başkanlığı Trafik İhtisas Kuruluna gönderilecek rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup, ATK 09/04/2021 tarihli raporunda “Sürücü …..Ş’ün, %10 (yüzde on) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’nın, yaşı gereği sergilemiş olduğu davranış faktörleri sonuç üzerinde %90 (yüzde doksan) oranında müessir olduğuna dair rapor tanzim edilmiştir. “
Kusurun takdiri hakime aittir. Her ne kadar iki raporun sonuç kısımları birbirinden farklı olarak düzenlenmiş ise de; adli tıp raporundaki görüş farklılığı tamamen yorum kaynaklı olup teknik bir veriye dayalı olarak davalıya kusur yüklememektedir. Davalıya kusur izafe edilmesi sebebi olarak müteyakkız davranmadığı şeklinde sav ileri sürülmüş ise de, bunun tespitinin yapılması mümkün değildir. Teknik olarak Karayolları Trafik Kanunu sistematiğinde, müteyakkız davranmama sebebiyle kusur izafe edilmesini gerektirir bir kural mevcut olmayıp, teknik olarak davalının bu kazanın meydana gelmemesi için alabileceği bir önlem bulunmamaktadır. Nitekim olayın sıcaklığı ile tutulan tutanaklar ve ilk bilirkişice düzenlenen rapor olay yerini görerek ve olay yerindeki havayı teneffüs ederek düzenlenmiştir. Kaza tespit tutanağında davalının en sağ şeritte seyir halinde olduğu , davacı asilin ise iki şeritli yolun ortasında davalının aracına çarptığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla davalının kazanın meydana gelmesinde kusurunun olmadığı yönünde mahkememizde kanaat tezahür etmiştir.
Alınan kusur raporları ile birlikte dosya içeriği birlikte incelendiğinde davacının haksız fiilde kusuru ispatlayamadığından davanın REDDİNE karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu harcın, peşin alınan 44,40.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 14,90.-TL harcın davacıdan tahsiline, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 1.000,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okundu, usulen anlatıldı. 16/09/2021

İş bu kararın gerekçesi 07/10/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip 256544
✍e-imzalı

Hakim 190236
✍e-imzalı