Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/776 E. 2020/544 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/776 Esas
KARAR NO : 2020/544

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … DAĞITIM A.Ş …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … (TCN: …) …

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/12/2019
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …isimli işçinin 01/01/2007 ile 15/05/2010 tarihleri arasında müvekkili şirket bünyesinde çalıştığını ancak davalı …’ta göründüğünü ve iş akdinin askerlik sebebiyle sona erdiğini ancak kendisine kıdem tazminatı ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı alacağının davalılardan tahsili talebiyle açmış olduğu davanın Bursa 4. İş Mahkemesi’nin 2017/… Esas ve 2018/… Karar sayılı dosyası ile görüldüğünü, dosya kapsamına göre adı geçen işçi davalı … çalışanı olduğunu, müvekkili şirket çalışanı olmadığından müvekkiline husumet yöneltilmesinin doğru olmadığını, mahkemece müvekkil şirket asıl işveren olarak kabul edilip pasif husumet yokluğu itirazının dikkate alınmadığını, Bursa 4. İş Mahkemesi’nin gerekçeli kararından sonra davacı vekili Bursa 6. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası ile ilgili Mahkemenin ilamına göre davalı … ve müvekkili şirket aleyhine 10.733,26-TL tutarında icra takibi başlattığını, kıdem tazminatı, ilam vekalet ücreti, harçlar yargılama gideri ve işlemiş kanuni faiz talep edildiğini, müvekkili şirket … Elektrik tarafından söz konusu ilam istinaf edildiğini ve icra dosyasına mehil vesikası sunulduğunu ancak Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddedilerek istinaf konusu ilamın kesinleştirilmesi üzerine icra dosya kapak hesabı çıkartıldığını, 22.03.2019 tarihinde 13.196,28-TL borç ödenerek dosyanın kapatıldığını, söz konusu kıdem tazminatı sebebiyle müvekkili kurumun hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen işçiyi fiilen çalıştıran asıl işveren davalı … yerine müvekkili kurumun asıl işveren olarak kabul edilmesi neticesinde bu ödeme müvekkili şirket tarafından yapılmak zorunda kalındığını, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan 01/12/2009 tarihli … Hizmet Alım Sözleşmesine istinaden yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personel alacaklarından davalının doğrudan doğruya sorumlu olduğunu, bu nedenle davalının çalışanın açtığı alacak davasının aleyhe sonuçlanması nedeniyle müvekkili şirketin ödediği 13.196,28-TL’nin alacaklıya yapılan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsilini, yargılama giderleri ve ve vekaleti ücretin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak tebligata rağmen cevap dilekçesi ibraz etmediği ibraz etmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davacı …Ş ile davalı taraf arasında imzalanan 01/12/2019 tarihli … Hizmet Alım Sözleşmesi gereğince, davacı …Ş bünyesinde, alçak gerilimden beslenen müşterilere ait elektrik sayaçlarının endeks tespiti, tespit edilen endekslerin el bilgisayarlarına kaydedilmesi, fatura/fatura bildirimi tanzimi ve müşteriye bırakılması, tespit edilmiş bilgilerin GPRS üzerinden davacı bilgisayarlarına aktarılması, müşteri sayaçlarının ve mühürlerinin kontrolü, kaçak ve usulsüz elektrik kullananların tespitine ilişkin işin davalı tarafından yürütülmesi kapsamında dava dışı işçi …’ın yüklenici firmada çalışması, sonrasında işçilik alacakları yönünden açmış olduğu davada hüküm altına alınan tutarların sözleşme ile belirlenen sorumluluklar kapsamında davalıdan rücu’en tahsiline ilişkindir.
Dava dışı işçi …’ın davacı kurum üst iş veren ile davalı firmada çalıştığı dönemler itibari ile sorumlulukların belirlenmesi bakımından hizmet dönemlerine ilişkin SGK kayıtları dosyamız içerisine getirtilmiştir.
Davacı ve davalı arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi dosyamız içerisine ibraz edilmiştir.
Dava dışı işçi tarafından davacı …Ş aleyhine yürütülen Bursa 4. İş Mahkemesi’nin 2017/… Esas ve 2018/… Karar sayılı İş Mahkemesi dosyası ile söz konusu ilamın icrası bakımından …. Dağıtım A.Ş’ye karşı yürütülen Bursa 6. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı icra dosyası getirtilerek dosyamız içerisine alınmış, dava dosyası ve ibraz edilen deliller kapsamında dava dışı işçi …’ın davacı üst işveren kurum …. Dağıtım A.Ş nezdinde ve davalı firma bünyesinde çalışma hizmet dönemleri göz önüne alınarak; Bursa 4. İş Mahkemesi’nin 2017/… Esas ve 2018/… Karar sayılı kararı ile hüküm altına alınan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden davalı firmanın sorumlu olduğu tutarların belirlenmesi ve netice itibari ile davacının davalıdan rücuen tahsilini talep edebileceği tutarın belirlenmesi yönünden nitelikli hesaplamalar Uzmanı Adli Bilirkişi ….’ e tevdii edilerek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi tarafından ibraz edilen, mahkememizce istenilen şekilde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; dava dışı işçi …’ın davacı kurum nezdinde ve davalı bünyesinde çalışma tarihleri, SGK kayıtlarına göre belirlenerek dava dışı işçinin 01.11.2007 – 15.05.2010 tarihleri arasında davalı firmanın çalışanı olduğu belirlenerek; çalışma süresi bakımından gün sayısı tespit edilmiş ve davalının İş Mahkemesi ilamı ile belirlenen tutardan sorumluluk tutarı tespit edilerek, ayrıca ilamın icrası aşamasında yapılan giderler bakımından sorumluluğu da tespit edilerek sözleşme hükümleri kapsamında sorumlulukların tamamen davalı firmadan ya da davacı kurum ile davalı firmadan 1/2’şer oranında tahsili bakımından takdiri mahkemeye bırakarak seçenekli şekilde rapor düzenlendiği görülmüş, rapor içeriği ve yapılan tespitler mahkememizce de uygun görülerek hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama ve inceleme sonucunda davacı …Ş bünyesinde davalı taraflarla yapılan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacı kurum bünyesinde ve davalı firma nezdinde çalıştırılan işçilerin sorumluluk durumları ile ilgili yapılan belirlemenin, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 23.maddesi gereğince genel şartnamenin 6. Bölüm 38. Maddesinde düzenleme altına alınmış olup; buna göre; “yüklenicinin iş verdiği alt yüklenicilerin gündelikçi, haftalıkçı veya aylıkçı olarak işyerinde çalıştırdığı işçi, personel ve teknik elamanların tamamı yüklenicinin elemanları hükmünde olup bunların ücretlerinin ödenmesinden de doğrudan doğruya yüklenici sorumludur.” hükmü taraflar arasında kabul edilmiş olup; bu kapsamda davacı …Ş.’nin hizmet alım ihalesi kapsamında düzenlenen hizmet alım sözleşmesi ile davalı firmaya verilen hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında ve nedeni ile çalıştırılan işçilerin her türlü kanuni hak ve alacaklarından davalı alt işveren firmaların sorumlu olacağı kararlaştırılmış olmakla; davacı …Ş’nin bu sebeple ödenen tutarların tamamı bakımından davalı firmaya rücu edebileceği sözleşme hükmü ile açıkça belirlenmiştir.
4857 Sayılı İş Kanunun 2/6.maddesinde; ” Bir işverenden iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenler ile uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu iş yerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye, asıl işveren – alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren alt işverenin işçilerine karşı o iş yeri ile ilgili olarak bu kanunda iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. ” hükmü bulunmakta olup; davacı asıl işveren olan …. Dağıtım A.Ş., alt işverenin işçilerine karşı o iş yeri ile ilgili olarak İş Kanunundan kaynaklanan yükümlülükler nedeni ile alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup; asıl ve alt işverenler dış ilişki itibari ile dava dışı işçiye karşı müteselsilen sorumludurlar. (Yargıtay 23. H.D.’nin 2014/6531 Esas 2015/4785 Karar )
İç ilişkide alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide ise bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan TBK’nın 167.maddesinde düzenlenen ; ” Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça borçlulardan her biri alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. ” şeklinde düzenlenen hükümle de müteselsil sorumlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirlenmiş olup; bu kapsamda taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükmü ile çalıştırılan işçiler ile ilgili İş Kanunundan kaynaklı sorumlulukların davalı alt işveren firmaya ait olacağı kararlaştırıldığından; davacı kurum … Elektrik Dağıtım A.Ş’nin ödediği tutarın tamamını sorumlu olduğu oranda davalıdan rücuen tahsilini talep edebileceği açıktır.
Yukarıda belirlenen sözleşme ve mevzuat hükümleri kapsamında yapılan incelemede; davacı idare … Elektrik Dağıtım A.Ş’nin bahse konu İş Mahkemesi ilamı ile belirlenen dava dışı işçi …’ın kıdem tazminatı yıllık işçi alacaklarından ilam alacağı ve yargılama giderleri ile icra takip masraflarından oluşan kalemlerin, dava dışı işçinin davalı firmada çalışma süreleri göz önüne alınarak tespit edilerek belirlenmiş olup; buna göre, dava dışı işçinin davalı firmada çalışma süreleri göz önüne alınarak yapılan hesaplama sonucunda, her ne kadar davacının Bursa 6. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı icra dosyasına bürüt üzerinden 13.196,28 TL ödemede bulunmuş ise de, nete çevrilmesi halinde davacının 11.591,81 TL ödemesi gerektiği, yapılan hesaplamalar sonucunda davalının 11.591,81 TL tutardan sorumlu olduğu sonucuna varılarak; anılan tutarın ödeme tarihi olan 22/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; 11.591,81-TL alacağın, ödeme tarihi olan 22/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 791,84-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 225,36-TL harcın mahsubu ile bakiye 566,48-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin ret kabul oranına göre 1.159,50-TL’sinin davalıdan; 160,50-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 349,26-TL harç, 842,50-TL tebligat ve bilirkişi ücretinden oluşan toplam 1.191,76-TL yargılama giderinin ret kabul oranına göre 1.046,85-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, davalı tarafın yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2020

Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı