Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/774 E. 2020/410 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/774 Esas
KARAR NO : 2020/410

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … (TCN:…) …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin balık ticareti yapmakta olup, davalı yan ile ücreti mukabilinde kendisine balık getirmesi için anlaşıldığını, müvekkilinin 150.000 TL Türk Lirasını davalı yanın hesabına balık alım avansı olarak açıklamalı olarak yatırdığını, ancak davalı yan balıkları müvekkili şirkete teslim etmediğini, İşbu sebeple ücreti davacı müvekkili tarafından ödenmiş olmasına rağmen karşılığında balıkları müvekkile teslim etmeyen davalı yan aleyhine balık alım avansı olarak yatırılan ücretin iadesi için Bursa 16. İcra Dairesi 2019/… Sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun yetki hususunda itiraz da bulunduğunu, ifanın yapıldığı yerin Bursa olduğunu, avans ödemesine konu balıkların satışı her iki tarafın talebi üzerine …Belediyesine ait balık halinde yapıldığını, bu hususta Bursa 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 2019/… sayılı karar ile davalı borçlunun yetki itirazını reddettiğini ve Bursa Adliyesi Arabuluculuk Bürosunun yetkili olduğuna karar verdiğini bu sebeple karşı tarafın salt yerleşim yeri nedeni ile yetki itirazını kabul etmediklerini, davalı yan tarafından ödeme emrine yapılan itiraz neticesinde takibin durduğunu, anılan bu sebeplerden dolayı, davalı yanın yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, müvekkilinin mağdur olmaması sebebiyle davalı yanın malvarlığına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri vekalet ücretinin de davalı yana hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 24/02/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin adresi İstanbul olduğunu, yapılan sözlü anlaşma uyarınca tutulan balıkların davacıya teslim edileceği yerde İstanbul …. olduğunu, dolayısıyla gerek müvekkilinin ikametgahı gerekse de sözleşmenin ifa yeri İstanbul olduğundan Bursa’daki icra daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olmadığını, yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkilinin icra takibindeki gibi bir borcu olmadığını, müvekkili temerrüde düşürülmediği halde faiz talep edildiğini, bu nedenle icra takibine itiraz etmek zorunda olduklarını, müvekkilinin 2019 ayı yaz döneminde Tarım Bakanlığınca belirlenen sıra dahilinde orkonis avı sırasının geldiğini, bu ava gidince bir sonraki sezonda av yasağı olduğunu davacıya açıkladığını, dolayısıyla balıkların tesliminin bir bölümünün de 2020-2021 av sezonunda tamamlanacağını birlikte kararlaştırıldığını, dolayısıyla bu borcun ifa zamanın daha gelmediğini, davacı bir yandan müvekkile gelerek konuşacağını davaya gerek olmadığını, kalan balıkları 2020-2021 sezonunda istediğini söylerken davaya da devam etmesi ve kendisine müvekkil tarafından teslim edilen balıkları yok kabul etmesi iyi niyetli olmadığını açıkça gösterdiğini, anılan bu sebeplerle; davanın esastan reddine karar verilmesini, davacı aleyhine % 20 den az olmamak kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, müvekkili ile vekili arasındaki vekalet sözleşmesi gereği vekile ödenecek vekalet ücretinin kötü niyetli davacıdan HMK m 329/1 gereği alınıp davalıya verilmesine ve davacı hakkında HMK m 329/2 hükümlerinin uygulanmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini, talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Eldeki dava itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davalarında özel bir dava şartı veya dava ön şartı söz konusudur. Buna göre “itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yargı çevresinde bulunan bir icra dairesinde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması” gerekir. Başka bir deyişle icra takibinde de yetkiye itiraz edildiğine göre öncelikle icra dairesinin yetkisi tartışılmalıdır.
Davalı taraf yasal süresi içinde ibraz etmiş olduğu cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuştur.
Dava konusu ticari satımdan kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Somut olayda sözleşmenin ifa yeri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunduğu, davacı tarafın sözleşmenin ifa yerinin Bursa olduğuna dair iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği, bu nedenle somut olayda BK.89.maddesine göre yetkili mahkemenin mahkememiz olamayacağı, davacının yerleşim yerinin Simav/Kütahya; davalının yerleşim yerinin Sarıyer/İstanbul olduğu, somut olayda takipte yetkili icra dairesinin İİK 50 maddesi yollamasıyla HMK genel hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, HMK 6. Maddesine göre yetkili icra dairesinin davalı gerçek/tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesi olduğu kanaatine varılarak davalı-borçlunun icra takibine yönelttiği yetki itirazı bu yönden haklı görülmüştür. Mahkememizin yargı çevresi içinde yapılmış geçerli bir takipten söz edilemeyeceğinden dava ön şartının tahakkuk etmediği sonucuna varılarak dava usulden reddedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-İcra takibi yetkisiz icra dairesinde başlatılmış olduğundan, mahkememiz yargı çevresi içerisinde başlatılmış geçerli bir takip bulunmadığı nazara alınarak dava ön şartı gerçekleşmemiş olmakla, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 2.561,63 TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 2.507,23 TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana İADESİNE
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Yargılama giderlerinden sayılan 1.320,00 TL arabuluculuk masrafının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,

Dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda, açıkça okunup anlatıldı. 17/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır