Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/764 E. 2020/738 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/764 Esas
KARAR NO : 2020/738

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -(TCKN: …)
VEKİLİ : Av. İLHAN YILDIZ –
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiln, davalı olan keşideci … Tohumculuk Tar. San. ve Tic. A.Ş., lehtar ve cirantaya karşı alacağının tahsili için 18.03.2019 tarihinde Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı dosya ile genel haciz yoluyla ilamsız takip başlattığını, yürütülen takibe istinaden gönderilen ödeme emri davalıya tebliğ edildiğini, davalı 01.04.2019 tarihinde, borca, takibe, faize ve fer’ilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, Bursa 12. İcra Müdürlüğün de yapılan itiraza binaen itirazın yasal sürede yapıldığı ve usulüne uygun olduğundan’ bahisle takibin durmasına karar verdiğini, yapılan bu itiraz yersiz ve hukuka aykırı olup, başlatılan icra takibini sürümcemede bırakma amacı ile yapıldığını, davalının kambiyo senedi vasfına haiz 23.04.2016 keşide tarihli 25.000 TL değerinde yazılı çekte keşideci olduğu görüldüğünü, ciro yoluyla yetkili hamil ve hak sahibi olan müvekkilin, çek dolayısıyla aleyhine zenginleşen davalı keşideciye karşı süresi içerisinde icra takibinde bulunarak alacağını tahsil etmeye çalıştığını, yetkili hamil olan müvekkil keşideciden alacak talebinde bulunabileceğini, bu bakımdan icra takibiyle alacak talebinde bulunmakla açılan takibe karşı davalı yapılan itiraz sonucunda takibin akamete uğradığını, kambiyo senetlerine özgü takip hakkı olmayan müvekkil, ciro silsilesi ile yetkili hamil olmakla keşideciden talepte bulunma hakkına sahip olduğunu, açılan davada ispat yükü davalıda olup davalının, senet nedeniyle zenginleşmediğini ispat etmesi gerektiğini, somut olayda da görüldüğü üzere kambiyo senedini düzeleyen taraf aynı zamanda sebepsiz zenginleşen taraf olduğunu, Yargıtay’ın yerleşik kararlarını da göz önünde bulundurarak davalı olan taraf sebepsiz zengileşmediğini kanıtlamakla yükümlü olduğunu, davalının itirazında haklı ve hukuki bir gerekçesi olmadığını, davalı şirket, çek dolayısyla sebepsiz zenginleştiğini bildiği halde icra takibine itiraz ettiğini, bu şekilde icra takibini akamete uğratmaya yönelik itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, kötü niyetli davalı aleyhine %20″den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davanın kabulüne ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça çekten bahsedilmesine rağmen, belgenin kanuni süresi içerisinde bankaya ibraz edilmemiş olup, çek vasfında olmadığını, davacı tarafça, tahrif edilmiş en son keşide tarihi (23.04.2016) nazar-ı dikkate alınsa bile bir yıllık süre içerisinde sebepsiz zenginleşmeye yönelik dava açılmadığını ve talepte bulunulmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, davacı tarafın hukuka uyar bulunmayan, haksız, mesnetsiz iddialarını kabul etmediğini, aralarında akdi ilişki olmaması nedeniyle davacının, müvekkil şirkete karşı dava açmasına ve talepte bulunmasına olanak olmadığını, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, icra takibine mesnet gösterilen belge, 23.06.2013 keşide tarihli olduğunu, keşide tarihinde, çıplak gözle dahi görülecek şekilde tahrifatlar yapıldığını, keşide bölümünde müvekkil şirket yetkilisinin değişiklik yapmadığını ve müvekkilin şirket yetkilisinin el ürünü olmadığını, keşide tarihi; önce 23.06.2015 yapıldığını, akabinde bu tarih çizilerek 13.03.2016 yapıldığını ve nihayetinde bu tarihte tahrif edilerek 23.04.2016 yapıldığını, davacı taraf, müvekkil şirket aleyhine kötü niyetli şekilde icra takibi başlattığını ,alacaklı olmadığı halde ve vasfını yitirmiş, zamanaşımına uğramış, tahrif edilmiş belgeye dayalı yapılan haklı itiraz üzerine de yine kötü niyetli şekilde iş bu davayı açmıştığını, bu bağlamda, müvekkil lehine, icra takibinde asıl alacak olarak görünen 25.000,00-TL meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, davacının yetkili hamili olduğunu iddia ettiği, dava konusu çekten ötürü davalı keşideciden 6102 sayılı TTK’nın 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkin yapılan takibe itirazın istemi olup çek bedelinin davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Bursa 12. İcra Müd. 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 18.03.2019 tarihinde, İNG Bank Nevşehir Şubesine ait, 0057106 çek numaralı, 23.04.2016 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çek nedeniyle ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Ön inceleme duruşmasında öncelikle davalı yanın zamanaşımı defi değerlendirilmesinde; takibe konu çek aslının mahkememizce celp edilip incelenmesinde, davalı … Tic. A.Ş.’nin keşideci olarak yazılı bulunduğu çekte, keşide tarihinde paraf yapılarak 23.04.2016 tarihinin yazılı olduğu, TK 732/4 madde hükmü gereğince, hamilin, çekin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden günden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresi içinde keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme davsını açması gerektiği, davaya dayanak çekin süresi içinde muhatap bankaya ibraz edilmediğinden başvuru hakkını kaybeden yetkili hamil davacının ibraz süresinin bitiminden itibaren bir yıl içinde sebepsiz zenginleşmeye dayalı takip talebinde bulunabileceği, her ne kadar takibe konu çekin keşide tarihinde tahrifat iddiası mevcutsa da tahrifatlı olduğu iddia edilen keşide tarihi 23.04.2016 tarihi olup, bu tarihe göre süresinde ibraz edilmeyen çek için öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin çekin keşide ve ibraz tarihinden itibaren yapılacak hesap ile takibin ve davanın açıldığı tarih itibariyle dolmuş bulunduğu anlaşılmakla, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın peşin alınan 257,12- TL harçtan mahsubu ile bakiye 202,72-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Taraflarca yatırılan sarf olunmayan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/12/2020

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı