Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/749 E. 2021/899 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/749 Esas
KARAR NO : 2021/899

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -… UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….UETS
İHBAR OLUNAN: … – …

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 09/12/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2021
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde, Müvekkilin, ….miktarındaki kat irtifakı tesis edildiği, arsanın 2. Katta 5 No.lu meskenin kat irtifakına ayrılan 2/14 arsa payının maliki olduğu, müvekkilin bu taşınmazın maliki olması sebebiyle müdürü ve ortağı bulunduğu… San. Tic. Ltd. Şti. Ve… Taşımacılık Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti. adına kullandığı kredilerin teminatı olarak kredi sözleşmesi gereğince davalı banka lehine 200.000,00 TL. limit bedelle … Tapu Sicil Müdürlüğünce 04/02/2005 tarihinde …. yev. No.su ile ipotek tesis edildiği, müvekkilin sahibi ve ortağı olduğu firmaların davalı bankadan kullanmış olduğu 11.10.2005 tarih 45.000,00 TL., 21.12.2006 TARİH 35.000,00 TL. ve 13.11.2006 tarih 29.500,00 TL. bedelli genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarını davalı bankaya ödediği ve riskini ortadan kaldırdığı, bu hususun davalı bankaca tanzim edilen 05.03.2019 tarihli belgeden de anlaşıldığı, Müvekkilin daha sonra …San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ndeki hisselerinin tamamını 25.09.2013 tarihli genel kurul kararı ile … isimli şahsa devrettiği, anılan şirketin tek ortaklı yeni bir tüzel kişiliğe sahip olduğu ve … Nak. Elekt. Elektronik San. ve Tic. Ltd. Şti. Ünvanını aldığı, bu hususun 10.10.2013 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanarak tescil edildiği, ancak müvekkilin dava dışı… İnş. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında akdedilen kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarının tamamını ödedikten sonra ipoteğinde sona erdiğini düşünerek hareket ettiği, bu tarihten sonra müteaddid defalar Müvekkil davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması için müracaatta bulunduğu, ancak davalı banka tarafından, müvekkilin hisse devrini gerçekleştirdiği, …’in sahibi bulunduğu …Ltd. Şti.’ne davalı banka tarafından kredi kullandırıldığını ve maliki bulunduğu taşınmazın bu şirketin kullandığı kredinin teminatı olarak ipoteğin devam ettiğini öğrendiği, davalı banka ile müvekkilin sahibi olduğu … İnş. Ltd. Şti. Arasında kredi ilişkisinin sona erdiği davalı bankaca ipoteğin devam ettirilmesinin hukuka aykırı olduğu, usulüne uygun tescil edilmiş bir ipoteğin varlık kazanabilmesi için temel borç ilişkisinin varlığına ihtiyaç olduğu, Medeni Kanun alacağa bağlılık ilkesini kabul ettiğinden alacak sona erdiği takdirde ipoteğinde kendiliğinden sona ereceği, ipoteğin görevinin alacağı teminat altına almak olduğu, bir an için müvekkilin … ile … Ltd. Şti arasında sözleşme devrine dair bir anlaşma olduğunun varsayılması halinde dahi müvekkilin 3. kişi olması sebebiyle devreden taraf lehine vermiş olduğu kefaletler bakımından borçlu sıfatında değişiklik gerçekleştiği ve devreden tarafın borçlarına ilişkin verilen kefaletlerin sözleşmenin devri sonucu varlıklarını sürdürebilmeleri için T.B.K.
198/11 hükmünün kıyasen uygulanması sonucu teminat verenin yani müvekkilin yazılı onayının alınmasının gerektiği, rızanın verilmemesi halinde kefalet sözleşmesinin de sona erdiği, bankanın dava dışı … Ltd. Şti’ne kredi kullandırırken müvekkilden yazılı onay almadığı, müvekkilin ipotek borçlusu olduğu … İnş. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında akdedilen kredi sözleşmesinin sona ermesinden sonra dava dışı … Ltd. Şti ile yeni bir kredi sözleşmesi imzalamış olmakla müvekkilinde işbu sözleşmede herhangi bir sıfatla imzası bulunmadığı, dolayısıyla aynı sözleşmeye dayalı olarak yeni bir kredi kullandırılmasının söz konusu olmadığı, davalı banka tarafından düzenlenen resmi senedin 1. Maddesinde, … İnş. Ltd. Şti.’nin davalı bankaya tevdii kredi sözleşmeleri uyarınca … İnş. Ltd. Şti.’ne banka tarafından açılmış ve açılacak kredi ve kredi hesaplarından dolayı doğmuş ve doğacak borçların teminatı olarak dava konusu ipoteğin vazedildiği anlaşılmakla ve müvekkilin sadece … İnş. ve dava dışı … Taşımacılık San. Tic. Ltd. Şti. adına davalı banka lehine ipotek tesisine imkan tanıdığı, davalı bankanın yukarıda izah edilen tutumu, Müvekkil ile akdedilen sözleşmenin “tip sözleşme” oluşu sebebiyle de T.BK. 21 v.d. maddelerinde düzenlenen “genel işlem koşullarına” aykırılık oluşturduğu, Sonuç ve Talep: Yukarıda izah edilen sebeplerle, müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile davalı lehine tesis edilen …sayılı taşınmazda davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına ve müvekkilin borçlu bulunmadığının tespitine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; davalı banka tarafından, müvekkilin hisse devrini gerçekleştirdiği, …’in sahibi bulunduğu … Ltd. Şti.’ne davalı banka tarafından kredi kullandırıldığını ve maliki bulunduğu taşınmazın bu şirketin kullandığı kredinin teminatı olarak ipoteğin devam ettiğini öğrendiği, davalı banka ile müvekkilin sahibi olduğu … İnş. Ltd. Şti. Arasında kredi ilişkisinin sona erdiği davalı bankaca ipoteğin devam ettirilmesinin hukuka aykırı olduğu, usulüne uygun tescil edilmiş bir ipoteğin varlık kazanabilmesi için temel borç ilişkisinin varlığına ihtiyaç olduğu, Medeni Kanun alacağa bağlılık ilkesini kabul ettiğinden alacak sona erdiği takdirde ipoteğinde kendiliğinden sona ereceği, ipoteğin görevinin alacağı teminat altına almak olduğu, bir an için müvekkilin …İnş. ile … Ltd. Şti arasında sözleşme devrine dair bir anlaşma olduğunun varsayılması halinde dahi müvekkilin 3. kişi olması sebebiyle devreden taraf lehine vermiş olduğu kefaletler bakımından borçlu sıfatında değişiklik gerçekleştiği ve devreden tarafın borçlarına ilişkin verilen kefaletlerin sözleşmenin devri sonucu varlıklarını sürdürebilmeleri için T.B.K.
198/11 hükmünün kıyasen uygulanması sonucu teminat verenin yani müvekkilin yazılı onayının alınmasının gerektiği, rızanın verilmemesi halinde kefalet sözleşmesinin de sona erdiği, bankanın dava dışı … Ltd. Şti’ne kredi kullandırırken müvekkilden yazılı onay almadığı, müvekkilin ipotek borçlusu olduğu … İnş. Ltd. Şti. ile davalı banka arasında akdedilen kredi sözleşmesinin sona ermesinden sonra dava dışı … Ltd. Şti ile yeni bir kredi sözleşmesi imzalamış olmakla müvekkilinde işbu sözleşmede herhangi bir sıfatla imzası bulunmadığı, dolayısıyla aynı sözleşmeye dayalı olarak yeni bir kredi kullandırılmasının söz konusu olmadığı, davalı banka tarafından düzenlenen resmi senedin 1. Maddesinde, … İnş. Ltd. Şti.’nin davalı bankaya tevdii kredi sözleşmeleri uyarınca … İnş. Ltd. Şti.’ne banka tarafından açılmış ve açılacak kredi ve kredi hesaplarından dolayı doğmuş ve doğacak borçların teminatı olarak dava konusu ipoteğin vazedildiği anlaşılmakla ve müvekkilin sadece … İnş. ve dava dışı …San. Tic. Ltd. Şti. adına davalı banka lehine ipotek tesisine imkan tanıdığı, davalı bankanın yukarıda izah edilen tutumu, müvekkil ile akdedilen sözleşmenin “tip sözleşme” oluşu sebebiyle de T.BK. 21 v.d.
maddelerinde düzenlenen “genel işlem koşullarına” aykırılık oluşturduğu, Sonuç ve Talep: Yukarıda izah edilen sebeplerle, müvekkilin borçlu olmadığının tespiti ile davalı lehine tesis edilen …sayılı taşınmazda davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına ve müvekkilin borçlu bulunmadığının tespitine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava genel kredi sözleşmesine teminat amaçlı davacı tarafından davalı banka lehine Bursa … Beşevler 349 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin fekki talepli olduğu tespit edildi.
Dosya kapsamı gereği dosya Bankacı bilirkişi …’a tevdi edilmiş olup bilirkişinin 21/09/2021 tarihli raporunda özetle; ” Bilirkişiliğimizce yapılması gereken husus; … İnş. Ltd. Şti.’ne kullandırılan kredilerle ilgili borcun icra takip tarihi itibariyle hesaplanması ve ipotek limiti ile kıyaslanmasından ibarettir. Mahkemenin davacının ipotek sebebi ile sorumlu olduğuna karar verilmesi halinde; Hesaplanan tutar ipotek limitinin üzerinde olması halinde davacının ipotek limiti ile sorumlu olacağı kanaatine ulaşılmıştır.
Yapılan borç hesaplamasında takip tarihi itibariyle hesaplanan tutar, davacı / borçlunun ipotek limitinin üzerindedir. Bu nedenle sorumluluk tutarı da 200.000,00 TL. olan ipotek limiti ile sınırlıdır. ” kanaatine varılmıştır.
Davacı daha önceden şirket ortağı ve müdürü olduğu … İnş…. Ltd. Şti ve…Taşımacılık… Ltd. Şti. adına kullanmış olduğu krediler nedeniyle banka lehine dava konusu …. üzerindeki ipoteği tesis ve tescil ettirmiştir. Daha sonra davacı … İnş. Şirketini ve hisselerini …’e devrederek, devri ilan ettirmiştir. Akabinde şirket … Madencilik … Ltd. Şti unvanını alarak ticari faaliyetine devam etmiştir.
Davacının ipoteği bu aşamada fek edilmediğinden, dava dışı … Madencilik adına kullandırılan kredilerin teminatı olarak bu ipotek de devam etmiştir.
İpotek, bir kişisel alacağın teminat altına alınmasını amaçlayan ve bir taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir aynî haktır. Diğer mutlak haklar gibi ipotek de herkese karşı ileri sürülebilir ve rehinli alacaklıya öncelikle alacağını alma hakkı verir. 4721 Sayılı Türk Medenî Kanunu m. 881 hükmü“Hâlen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir.” şeklindedir.
Yine TMK 883. Madde “Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir.” şeklinde olup, ipotek kendiliğinden sona ermez. Borç bittiğinde alacaklının terkin için tapu müdürlüğüne başvurması gerekir. Eğer borç ödenmiş ise borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek borçlusu, alacaklıdan ipoteğin terkinini isteyebilir.
Tüm bu açıklamalar ışığında; davacı , dava dışı tüzel kişi … Madencilik Ltd. Şti. lehine verilen, fekki bildirilinceye kadar doğmuş veya doğacak bütün borçları 200.000 TL’ye kadar temin eden ipoteğin şirket hissesini devrettiği gerekçesi ile fekkini talep etmiş ise de; ipoteğin ayni hak olması, terkin edilmediği takdirde kural olarak sona ermeyeceği, rotatif kredilerde kullanılan krediler kapatılsa dahi, ileride kullanılabilecek diğer kredilerin de teminatını teşkil edeceği, eğer borç tamamen bitmiş ise alacaklıdan terkini istenebilir ise de, davacının borcun tamamen sıfırlandığı anda alacaklıdan böyle bir terkin isteminde bulunduğunu ispatlayamadığı, böyle bir …ve belgenin dosyaya sunulmadığı, şirket hissesinin el değiştirmesinin, ipotekle bağlantısının bulunmadığı, ipoteğin ayni bir teminat olduğu ve kural olarak şahsa bağlı değil alacağa bağlı olduğu, dolayısıyla alacak sona ermediği sürece diğer değişikliklerin ipoteğin varlığını ve diğer şartlarını değiştirmeyeceği gözetilerek ipoteğin fekki talebinin ve davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının dosyaya sunmuş olduğu uzman görüşü incelendiğinde, sonuç kısmında “….borcun ve teminatların kesin olarak sona ermesinden daha sonraki başka tarihli bir sözleşme olan genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandığı krediler bakımından …nun taşınmazının teminat teşkil edeceği söylenemezborcun ve teminatların kesin olarak sona ermesinden daha sonraki başka tarihli bir sözleşme olan genel kredi sözleşmesine dayalı olarak kullandığı krediler bakımından …nun taşınmazının teminat teşkil edeceği söylenemez.” şeklinde bir ifade mevcut olup bu kısım tamamıyla hatalıdır. Kefalete yönelik kısımlar mahkememizin de kabulünde ise de ipoteğe yönelik değerlendirmeleri ve görüşleri kabul etmek mümkün olmamıştır.
Şöyle ki; mahkememizce TMK 883. Maddenin lafzından ipoteğin terkin ile sona ereceği sonucu çıkarılmıştır. Tapuya terkin ve tescile ilişkin maddeler yapıları gereği geniş yoruma müsait değildir. Dolayısıyla lafzi yorum yapılarak bu sonuca kolaylıkla ulaşılabilir. Kaldı ki; ayni hakların sicil dışında sona ermesi yahut kazanılması mümkün ise de; bunun üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi ancak tapu siciline tescil yahut terkin yolu ile mümkündür. Davalı bankanın kullandırmış olduğu rotatif kredilerin teminatını teşkil eden ipotek, dava dışı tüzel kişi şirket lehine verilmiştir. Bankanın terkin edilmeyen bir ipoteğin varlığına güvenerek kredi kullandırması mümkündür. Eğer borcun sona erdiği tarihte davacı … ipoteğin terkinini bankadan talep etse idi, TMK 884. Madde uyarınca bankanın bunu reddetme olanağı bulunmayacak, (reddetse dahi dava yolu ile ipoteğin terkini sağlanabilecek) ve ileride kullandıracağı kredileri de bu ipoteğin varlığına güvenmeyerek daraltabilecekti. Ama davacı tarafından böyle bir başvuru yapılmadığından ve sicilden terkin edilmeyen ipoteğin varlığına güvenen banka şirket lehine yeni krediler kullandırmıştır. Nitekim davalı bankanın şirket içi pay değişikliklerini, şirket içi alacak durumlarını sürekli takip etme olasılığı bulunmamaktadır. Terkin edilmeyen bir ipoteğe güvenerek başkaca krediler kullandırması mümkündür. Dolayısıyla bankacı bilirkişi tarafından borcun varlığının devam ettiği saptandığı için ipotek de devam etmektedir. Dolayısıyla uzman görüşünün ipoteğe yönelik kısımlarının benimsenmesi ve uygulanması mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekliyle hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30.-TL maktu harcın peşin alınan 3.415,50.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.356,20.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Asgari Avukatluk Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 22.450,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı.11/11/2021

İş bu kararın gerekçesi 14/12/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.