Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/741 E. 2019/105 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/741 Esas
KARAR NO : 2019/105

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … –
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/12/2019
Mahkememize 8. Asliye Hukuk Mahkemesinden Görevsizlikle gelen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Dava dışı … Sağlık Hizmetleri ve Yapı San. Tic. Ltd. Şti. Ünvalı şirket ile devremülk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede 15/12/2014 – 15/11/2017 tarihleri arasında 36 ay taksitlendirme yapıldığı ve 15/11/2017 vade 4852 senet nolu 20.000 TL bedelli tanzim tarihi boş teminat senedi imzalandığının yazılı olduğunu, davacının ödemeleri yerine getirdiğini, dava dışı şirketin inşaatı yapmadığını, davacının teminat amaçla imzaladığı senedi ise ciro ettiğini teminat amaçlı sene için davalı tarafça, İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğünün 2018/32221 esas sayılı dosyasında davacı hakkında kambiyo senedine dayalı icra takibine başladığını, davacının ,davalı tarafa,takipten dolayı borcunun bulunmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitine icra takibinin iptaline, kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 S.Y. ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, Bu düzenlemeler ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 3/1-(k-l) maddesinde; ” Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 73/1. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 83/2.maddesinde; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, Taraflar arasındaki ilişkinin hukuki nitelendirmesine gelince; mahkememizin değerlendirmesine göre davalı taraf inşaat sektöründe faaliyet gösteren ticari şirkettir. Davacı taraf ise tacir değildir ve dava dilekçesi ekinde sunduğu devre mülk sözleşmesi nedeni ile teminat olarak verildiğini ileri sürürek iş bu menfi tespit davasını açtığı anlaşılmakla , bu hali ile dava konusu bononun 6502 Sayılı TKHK’nun md 4/5.bendindeki tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle alınan kıymetli evrak niteliğinde olacağı ve bu durumda da davalı hamile karşı da ileri sürülebileceğinden davaya bakma görevi aynı Yasanın 73.maddesi uyarınca tüketici mahkemelerine ait olduğundan mahkememiz görevsizdir. Mahkememiz görevsiz olduğundan bu nedenle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlere,
1-Dava dilekçesinin reddi ile mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Dosyanın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde talep halinde yetkili ve görevli Bursa Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, iki haftalık süre içinde talep edilmediği takdirde davanın AÇILMAMIŞ SAYILACAĞININ İHTARINA,
3-Dair, dosya üzerinden HMKnın 341. Ve 345. Maddeleri gereğince 2 haftalık yasal süre içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/12/2019

Katip … Hakim …
¸ ¸