Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/70 E. 2019/7 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/70 Esas
KARAR NO : 2019/7

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – … …
2- … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2019
KARAR TARİHİ : 12/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davaya konu 80.000 TL bedelli bononun 12/01/2019 tarihinde davalı tarafından müvekkillerine kendi el yazılarıyla zorla imzalatıldığını, senedin geçerli bir borcu ihtiva etmediğini, bononun tanziminin müvekkillerinin iradelerinin tehdit suretiyle sakatlanarak gerçekleştirildiğini, davalının senette adı yer almamasına rağmen haksız zilyet olarak senedi elinde bulundurduğunu, davaya konu senedin ödeme yerini içermemesi nedeniyle adi senet niteliğinde olduğunu, bu sebeple dava konusu senetlerin iptali ile müvekkilerinin davalıya borçlu olmadığının tespitini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekilinin 01/03/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacıların senedin zorla imzalatıldığı, senedin geçerli bir borcu ihtiva etmediğini, bonunun tanziminin tehdit suretiyle sakatlanarak gerçekleştirildiği iddialarının asılsız olduğunu, anlaşılamadığını, zira Güniş İkiş’in senedi ciro edip müvekkiline teslim ettiğini ve müvekkil ile borç ilişkisi başlatıldığını,davacı …’in eşi olan diğer davacı …. ‘e 80.000,00 TL miktarlı bir borcu olduğu, buna karşılık bono imzalamıs hususunun hatayın olağan akışına aykırılık iddiası kabul edilebilir olmadığını, davacıların davaya konu senedin müvekkil tarafından tehdit suretiyle zorla imzalatıldığı iddiasının da kabul edilmesi mümkün olmadığını, şöyle ki davacı … ve müvekkilinin babası Osman Ataç, kendi adına kayıtlı Aydın İli, Efeler İlçesi, Kardeşköy Mahallesi, 2051 Parsel, M9B-4-I-A pafta’da bulunan arsayı miras paylaştırma yolu ile değil, bir bedel karşılığı davacı …’e satmak istemediklerini, açıklamaya çalıştıkları ve yargılama esnasında re’sen göz önüne alınabilecek nedenlerle, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ilk olarak 22/01/2019 tarihinde Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/327 Esasına kayıtlı olarak açılmış olup; Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29/04/2019 tarih ve 2019/327 – 335 E/K sayılı görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi olunmuştur.
19/12/2018 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren 30630 Sayılı Yasa ile Değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5.maddesine eklenen madde (3) Dava Şartı Arabuluculuk başlıklı, madde 5/A- (1) gereğince; bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
Aynı yasa ile 6325 Sayılı Kanuna ek olarak getirilen Dava şartı Arabuluculuk başıklı madde 18/A-1-2 gereği; ”…. İlgili Kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” başlıklı hükümleri uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak öngörülmüş olup; davanın mahiyeti ve yasa maddesi ile getirilen tarafların arabuluculuk yolu ile üzerinde müzakere edip anlaşmaları mümkün bulunan bir miktar alacağa ilişkin olması nedeni ile yasa hükümlerinin özü itibari ile arabuluculuğa tabi olması gerektiği mahkememizce değerlendirilmiş olup; davacı yanca arabuluculuk yoluna başvurulmaksızın iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 Sayılı TTK’nun 5/A – (9) maddesi, 6325 Sayılı Kanunun 18 (A) 1-2 maddesi gereği davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL maktu harcın 1.366,20-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.321,80-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/09/2019

Katip …

Hakim …