Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/679 E. 2020/339 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/679
KARAR NO : 2020/339
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – …. UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/07/2020

Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının yapı kooperatifi üyesi olduğunu, ancak kooperatifin genel kurul kararları ile tespit edilen kooperatif aidatlarını ödemediğini, daha önce de aidatları ödememesi üzerine davalı aleyhine Bursa 16.İcra Müdürlüğünün 2018/… esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, duran takip dolayısıyla Bursa 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/… esas 2019/…karar sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını ve kabulüne karar verildiğini, davalının yine 01/06/2018 tarihinden dava tarihine kadar olan aidat borçlarını ödememekte ısrar etmediğini belirterek davanın kabulü ile davalının 01/06/2018 tarihinden dava tarihine kadar ödenmeyen toplam 24.500,00.-TL kooperatif aidatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ CEVABI :Davalı vekili cevap dilekçesinde, davalının 12/01/2011 tarihinde kooperatif üyeliği olan taşınmazını dava dışı … isimli şahsa sattığını, tapu satış senedi suretini mahkemeye ibraz ettiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:Derdest dava kooperatif aidatlarının ödenmemesi sebebiyle talep edilen alacak davasıdır.
Davacı kooperatif, davalının üyesi olduğunu ve 22.07.2018 tarihli genel kurulda alınması öngörülen 24.500 TL kooperatif aidatını ödemediği iddiası ile işbu davayı açmıştır.
Davalı ise kooperatif alacağı olan konutu 12.01.2011 tarihinde dava dışı …’e sattığını bu sebeple aidat alacağından sorumluluğunun bulunmadığını iddia etmektedir.
Uyuşmazlık, kooperatif üyesinin üyeliği devam ederken kooperatif hissesine düşen konutu devretmesinin, kooperatif aidatlarından sorumlu tutulmamasını gerektirip, gerektirmediği noktasında toplanmaktadır.
Davalının kooperatif üyeliğinin devri için dilekçe verdiği yönünde savunması mevcut ise de, kooperatif hissesinin devrinde devralanın da başvurması gerektiği gözetilerek, davalının kooperatif üyeliğinin devam ettiği anlaşılmıştır. Buna ilişkin evraklar Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyamız arasında bulunan 2018/… Esas sayılı dosyasında mevcut olup incelenmiş ve davalının ortaklar pay defterinde ortak olarak göründüğü ayrıca yukarıda tarihi yazılı genel kurula çağrıldığı görülmüştür.
Konutun devredilmesi salt kooperatif hissesinin de devredildiği manasına gelmez. Kooperatif hisse devri yazılı şekil şartı ile, devreden ve devralanın iradelerinin bu hususta uyuşması sonucu mümkün olur. Akabinde bu sözleşme ile kendisine başvurulan kooperatifin devralanın şartları taşıması halinde ortaklığa alınmasına karar vermesi gerekir.
Davalının konutu devrettiği fakat , kooperatif hissesinin devrine ilişkin bir sözleşmeyi kooperatife sunmadığı görülmüştür. Dolayısıyla davalının üyeliği devam etmekle; kooperatif aidatından da sorumlu olması bunun en doğal tezahürü olarak karşımıza çıkacaktır.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin benzer bir olaya ilişkin 22.10.2018 tarih, 2016/1786 Esas ve 2018/4845 Karar sayılı ” ……kooperatifin tüm olağan ve olağanüstü genel kurul toplantılarına çağrıldığı ve hazirun cetvellerinde ortak olarak gösterildiği, davacının kooperatif ortaklığını devir etmemesi, genel kurul kararları ile kararlaştırılan akçeli yükümlülüklerini davalı isletme kooperatifine karşı yerine getirmekte olduğu, 2011 tarihinde tasdik edilen davalı site işletme kooperatifi ortaklar pay defterinde davacının halen kooperatif ortağı olarak kayıtlı bulunması nedeniyle, davacının üyeliği gereği tahsis edilen dairesini …e satmış olmasına rağmen kooperatif üyeliğini devir etmeyerek davalı kooperatifle ilişkisini halen devam ettirdiği, salt taşınmaz devrinin ortaklığın devri anlamına gelmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmiştir…..” şeklinde bir onama kararı da mevcuttur.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Davanın KABULÜNE,
24.500,00.-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Alınması gereken 1.673,59.-TL harçtan peşin yatırılan 418,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.255,19.-TL harcın ve 1.320,00 TL arabuluculuk masrafının toplamı olan 2.575,19 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
Davacı vekili lehine takdir edilen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 3.675,00.-TL ücret-i vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça karşılanan yargılama giderleri ve peşin harçlar dahil edilerek hesaplanan 510,02.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/07/2020
İş bu kararın gerekçesi 19/08/2020 tarihinde yazılmıştır.
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza