Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/636 E. 2021/860 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/636 Esas – 2021/860
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/636 Esas
KARAR NO : 2021/860

HAKİM :…
KATİP : …
DAVACI : …ANONİM ŞİRKETİ …
VEKİLİ : Av. …UETS
DAVALI : … GENEL MÜDÜRLÜĞÜ -…UETS
VEKİLİ : Av….UETS
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 04/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptal davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili 28/11/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. isimli sigortalıya ait …” adresinde kain işyeri…Nolu Poliçe ile 14.07.2018-14.07.2019 tarihleri arasında davacı şirkete sigortalanmış olduğunu, sigortalı işyeri “…” ve “…” marka filtre markalarının ana bayisi olup, araç, ağır vasıta ve iş makinelerinin filtre elemanlarının toptan satışı yapılmakta olduğunu, 13.05.2019 günü sabah 08:30 sıralarında işyerine gelen şube çalışanları, işyerini açtıklarında şirketin bodrum katını tamamen su basmış olduğunu ve su seviyesinin zeminden 35-40 cm. yükselmiş olduğunu, palet üzerinde dizili bütün ürünlerin ıslanmış olduğunu ve kullanılamaz hale geldiğinin görülmüş olduğunu, yapılan incelemeler sonucu, meydana gelen su baskınının, sigortalı işyerinin de bulunduğu bloğa temiz su sağlayan şebeke hattının binaya girmeden zeminde patlaması sonucu gerçekleştiğinin tespit edilmiş olduğunu, şebeke temiz su hatlarında, abonelerin temiz su hatlarına kadar olan hat davalı BUSKİ’nin sorumluluğunda, su saatinden itibaren tesisatta oluşan arızalar ise abonelerin sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle sigortalı işyerinin, saatine kadar olan hatta meydana gelen arıza nedeniyle oluşan zarardan davalı BUSKİ sorumlu olduğunu, yine yapılan Ekspertiz incelemesi sonucu, toplam 530 adet muhtelif marka hava, yakıt ve yağ filtresinin mevcut hali ile satışa arz edilemeyeceğinin belirlendiğini, 750,00.-TL. sovtaj bedelinin tenzilinden sonra hasar tutarının 70.868,50.-TL. olduğu tespit edilmiş ve tespit edilen hasar tutarı 09.07.2019 tarihinde davacı şirket tarafından sigortalısına ödenerek tazmin edildiğini, davacı şirket tarafından, davalı kurumun kusuru ile meydana geler kaza nedeniyle sigortalısına ödenen tazminatın, davacı şirketin T.T.K. md. 1472 vd. hükümleri gereği haiz olduğu yasal halefiyete binaen ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili için, davalı kurum aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğü 2019/… sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalı kurumun itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, müvekkili tarafça her ne kadar arabuluculuk bürosuna başvuru yapılmış ise de anlaşma sağlanamadığını, anılan bu sebeplerle; davanın kabulüne ve davalı kurumun Bursa 5. İcra Müdürlüğü 2019/…. sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu İtirazın iptali ile takibin aynen devamına, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekilinin 27/01/2020 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu zarar sigortalı firmanın iç tesisatından kaynaklanmış olduğunu, şebeke temiz su hatlarında abonelerin su saatlerine kadar olan hat BUSKİ ‘nin sorumluluğunda, su saatinden itibaren tesisatta oluşan arızalar ise abonelerin sorumluluğunda olduğunu, söz konusu adreste oluşan arıza ile ilgili 12.05.2019 Pazar günü saat 12.26 da “185 Çağrı Merkezine” su patlak ihbarı gelmiş olup, nöbetçi ekip tarafından yapılan kontrolde, arızadan çıkan su arazide görülmüş olduğunu, arazideki suyun herhangi bir yere zararı olduğu ihbarı da gelmediğini, 13/05/2019 Pazartesi günü Kaçak Arama ekibi ile birlikte gidilerek onarımı için söz konusu arıza İçmesuyu Bakım Onarım bölge ekibine aktarıldığını, 13.05.2019 tarihinde saat 09.00 da İçme Suyu Bakım Onarım Bölge ekibi ile Kaçak Arama ekibinin ortak çalışması ile arıza yerinin saptandığını, yapılan kazıda parke taşlarının altında, inşaat zamanında su sayacının olduğu tahmin edilen ve içinde sayacın olmadığı görülen sayaç rögarı içinde bulunan vana kapatılınca su akışının kesildiği görülmüş olduğunu, dolayısıyla arızanın sigortalı firma tarafından yaptırılan ve davalı müvekkili görev, yetki ve sorumluluk alanı dışında kalan içme suyu iç tesisat hattında olduğunun saptandığını, açıklanan sebeplerle, müvekkil idareye atfedilecek bir sorumluluğun olmadığını, davacı yanın dosyaya sunmuş olduğu eksper raporunun “Ekspertiz Bulguları” bölümünde “ su seviyesinin başlangıçta daha yüksek olduğu ancak bir miktar düştüğü anlaşılmıştır.”denildiği, öncelikle bodrum katın başlangıçta 35/40cm yüksekliğe kadar temiz su ile dolduğu iddiasına itiraz ettiğini, sonrasında ise 35/40cm. yüksekliğindeki suyun hangi sebeple düştüğünü eksper raporunda belirtmemiş olup, sigortalı işyerinin çalışanları tarafından gerçekleştirildiği belirtilen kurtarma çalışmasında hangi müdahalelerin yapıldığı, bu kurtarma çalışmasının zararı arttırıcı ya da azaltıcı nitelikte ve yoğunlukta olup olmadığının da belli olmadığını, dosyaya ibraz edilen olay yeri fotoğraflarında su baskınının yaşandığı iddia olunan depo zemininde “su giderinin olmadığı” görülmekte olduğunu, yapıdaki bu eksiklik ile sigortalının dikkat/özen yükümlülüklerini yerine getirmediklerinin görüldüğünü, ilgili yasal mevzuat kapsamında bina malikinin yapım aşamasında depoda su giderini, havalandırmayı ve yangın tertibatını imal etmesi gerekmekte olup, aksi durumda meydana gelecek zarardan sorumluluğu olduğunun açık olduğunu, sigortalı işyerinde bulunan depoda özellikle su gideri, havalandırma ve yangın tertibatı olup/olmadığının mahkemece yapılacak keşif ile incelenmesi gerektiğini, ayrıca keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda su baskını ve ıslanmaya bağlı olarak filtrelerin içerisinde mevcut kâğıtların renginin sarıdan siyaha doğru değiştiği görüleceğini, bununla birlikte dosyadaki fotoğrafta görülen filtrede böyle bir renk değişiminin olmadığı böylece iddia olunanın aksine afaki bir sayı olan 530 adet filtrenin zarara uğramadığı müvekkili iadarece ispatlandığını, ayrıca eksper raporunda “ Rutubete dahi çok hassas olan ürünlerin muhafazası için zemin izolasyonu iyi yapılmış, duvarlar dahi özel köpükle rutubete karşı izole edilmiştir.” şeklinde belirttiği değerlendirmeye itiraz ettiğini, eksper raporunda hassasiyeti vurgulanarak belirtilen filtrelerin (özellikle hava filtrelerinin) depo olarak tabir edilen zemin altı yerde stoklanması, depolanması ilgili malzemenin teknik özelliklerine baştan aykırılık oluşturduğunu ve sigortalı şirketin ağır kusurunun bulunduğunu, kaldı ki sigortalı işyerinde asma kat da bulunmakta olup, asma katta teknik özellikleri gereği depolanması gereken filtrelerin bodrum katta depolanmış olması sigortalı firmanın ağır kusuru olduğunu, davacı yanın sigortalı firması tarafından düzenlenen “Zayi Olan Malzeme Listesi”ne bakılacağı zaman tüm zayi olduğu iddia olunan ürünlerin döviz cinsinden (EURO) maliyeti ve güncel kur (13.05.2019 tarihi) üzerinden hesaplanmış olup, hukuka aykırı işbu hesaplama yöntemi ve çıkan miktara itiraz ettiğini, davacı ile sigortalı firma arasında akdedilen 200200023018342 Poliçe Numaralı “İşyeri Paket Sigorta Poliçesine” bakılacağı zaman, Risk Bilgileri Bölümünde Rizikonun bulunduğu kat’ a ilişkin olarak Zemin veya Giriş İçeren Katlar denmiş olup, bodrum yok ibaresi yer aldığını, ancak ekspertiz tarafından gerçekleştirilen incelemede “İşyeri, bodrum * zemin4 asma kat olmak üzere üç katlı olup üç katın tamamı depo olarak kullanılmaktadır. Zemin katın bir bölümü ofis olarak ayrılmıştır. Firma çalışanları bodrum katın yaklaşık 35/40cm. Yüksekliğe kadar temiz su ile dolduğunu ifade etmişlerdir.” demekte olduğunu, ayrıca Başak Fitre” nin (sigortalı firma) 22.05.2019 tarihli ve davacı firmaya istinaden göndermiş olduğu yazıda da “ … sabah işyerini açtıklarında şirketin bodrum katını su bastığını belirtmiş olduklarını, anılan bu sebeplerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; rücuen tazminat alacağından kaynaklı takibe itirazın iptali davası olup, yasal süresi içerisinde açılmıştır.
Mahkememizce Bursa 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde, davacı vekili tarafından, 07/08/2019 tarihinde, davalı Buski Genel Müdürlüğü aleyhine, 09/07/2019 düzenleme tarihli, 09/07/2019 faiz başlangıç tarihli, 70.868,50-TL tutarındaki İşyeri Paket Sigorta Poliçesi kapsamında yapılan ödemenin tahsili amacıyla, 70.868,50-TL 09/07/2019 faiz başlangıç tarihli rücuen tazminat, 506,76-TL 09/07/2019-07/08/2019 tarihleri arasında %9 rücuen tazminat işlemiş faiz olmak üzere toplam 71.375,26-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı, davalı idarenin 22/08/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, bir inşaatçı, bir makine mühendisi ve sigorta uzmanı bilirkişi aracılığıyla mahallinde keşif icra edilerek, hasarla su hattının patlaması arasında illiyet bağı bulunup bulanmadığı, patlamanın meydana geldiği su hattının sigortalı firmanın mı yoksa davalı BUSKİ’nin sorumluluk sahasında olup olmadığı, hasar ile su patlaması arasında illiyet bağının bulunması durumunda hasara neden olan su hattındaki patlamanın sigortalı firmanın iç tesisatından kaynaklanıp kaynaklanmadığı, oluşan hasarın poliçe kapsamında olup olmadığı ile hasar miktarı konusunda rapor alınmasına karar verilmiş, 13/03/2020 tarihinde keşif yapılarak dosyanın Makine Mühendisi Bilirkişi…, Sigorta Konusunda Uzmanı Bilirkişi… ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi … teslim edilmiştir.
02/05/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacı ile dava dışı zarar gören arasında… Nolu Poliçe ile 14.07.2018-14.07.2019 tarihlerini kapsayacak şekilde İşyeri Paket Sigorta poliçesi tanzim edildiği, davacının sigortalısına 70.868,50 TL borcu 09.07.2019 tarihinde ödeyerek halef olduğu, davalı BUSKİ tarafından bina girişine getirilen suyun bir sayaç için bağlantı yapılması amacı ile parsel sınırının hemen yanında açılan uygulama boşluğu oluşturulduğu ve rekorlar ile sökülebilir bağlantısının gerçekleştirilmesi açısından sayaç bağlama yerinin hazırlandığı ancak, burada bulunması gereken su sayacının bulunmadığı, bir ara bağlantı borusu ile birleştirilerek binalara suyun aktarıldığı anlaşılmış olup, su baskını yaşamış işletmelerden tesisatın yenilenmesi veya müdahale edilmesi esnasında bina tesisat hattının nereden geçtiği incelenmiş ve patlamanın BUSKİ’nin su sayacına kadar getirdiği yerde olmadığı, patlamanın sayaç bağlantı noktasından sonra meydana geldiği tespit edildiği, meydana geler zarardan dolayı illiyet bağının kesildiğine ilişkin görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, davacı tarafından bildirilen tanık … ve davalı tarafından bildirilen… Ve …n dinlenmesine karar verilerek tanıkların beyanlarının alındığı görülmüştür.
Davacı tanığı …; ” Ben … ve San ve Tic. Ltd Şti nin muhasebe personeliyim. Sabah her zamanki gibi işyerimizi açtık. Bizim yan tarafımızdaki binada çalışan ismini bilmediğim biri geldi. İşyerlerini su bastığını, bizde hasar olup olmadığını sordu. Biz o ana kadar işyerimizi su bastığını fark etmedik. Beyefendi söyleyince bodrum kata indik. Bodrum kata indiğimizde filtrelerin su içinde olduğunu gördük. Sular dizimize kadar geliyordu. Daha sonra İstanbul da olan merkezi aradık. Onlarda sigorta şirketini arayarak işyerine eksper gönderdiler. Eksper geldiğinde suyun nerden geldiğine ilişkin inceleme yapıldı. İşyerimize gelen kişi BUSKİ nin dışarıda çalışma yaptığını söyleyince işyerimizin arkasında BUSKİ nin çalışma yaptığı yere gittik. BUSKİ tarafından küçük kare şeklinde kuyu açılıp üstü kapalı vaziyetteydi. Ancak o esnada bir çalışma yoktu. Daha sora biz BUSKİ yi aradık. BUSKİ de söz konusu kanalizasyonu açan çalışanlardan iki kişiyi iş yerimize gönderdi. BUSKİ den gelen kişilerde bodrum kata inip baktılar. Daha sonrada çalışma yapılan kanalizasyon bölgesine gidip inceleme yaptılar. Bir iki saat sonra bize çalışma yapan arkadaşların kazma esnasında yanlışlıkla boruyu çatlattığını, suyun oradan geldiğini söylediler. BUSKİ bizim şuan yapabileceğimiz bir şey yok siz işinizi sigorta ile halledin şuan çalışma daha devam ediyor dediler. Ertesi gün biz işe geldiğimizde su kendi kendine çekilmişti. BUSKİ den gelen kişilerin suyu vanadan kapatma gibi bir işlemi olmadı, parke taşlarının sökme işlemi BUSKİ tarafından yapıldı. şirketin bodrum katında gider yok, su kendi kendine çekilmiş bizde anlayamadık. ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı tanığı …; “Ben Bimted İsimli firma da içme suyunun şebeke bakım ve onarımı işinde çalışıyorum bu kapsamda davalı BUSKİ ye hizmet veriyoruz. Pazartesi işbaşı yaptığımızda acil bir iş geldi. Binaya su girdiği ihbarı yapıldı. Bizde ekip olarak müdahale ettik. Biz gittiğimizde suyun nerden patladığını bulamadığımız için dinleme cihazı talebinde bulunduk. Cihaz geldiğinde bize yeri işaretledi açtığmıız site sayaç logarını gördük. Kapağı kendim açtım. İçinde su dolu olduğunu gördüm. Elimle kontrol ettiğimde vanaya ulaştım ve vanayı kapattım, su kesildi. Su tahliye ettikten sonra görevli arkadaşlar şikayetçiyi çağırıp arızanın bizden kaynaklanmadığını, site yönetimine ait olduğunu ve iki vananın da aktif olarak çalıştığını dolayısıyla arızanın site yönetimine ait olduğunu bildirdik ve ayrıldık. Biz logarı açtığımızda herhangi bir sayaç yoktu. Sayacı kim taşımış niye taşımış kim sökmüş ben bilmiyorum sayaç olması gerekiyordu. Biz site girişine vana koyuyoruz vanadan sonra tesisat döşemesi siteye aittir. Biz karışmıyoruz ve o vananın da üstünün de resmi olarak kapatılmaması gerekiyordu ancak olay yerine gittiğimizde vananın üstü parke döşeliydi. Vananın hemen yaklaşık 20-30cm ilerisinde su patlağının olduğunu tahmin ettik vanayı kapatınca su kesildi. Biz bunu makine ile tespit ettik. ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı tanığı İsmail Yılmaz; “Ben BUSKİ de içme suyunda su arızasında çalışıyorum. Olay günü su arızası nedeniyle olay yerine intikal ettik. Olay yerine intikal ettiğimizde ekiple birlikte su arızasının kaynaklandığı noktayı tespit ettik. Kazma ve kürekle kazıya başladık. Kazı yaptığımız yerde sayaç odası çıktı. Üzerleri parke ile kapatılmış kayıp şekildeydi. Arkadaşımız vanayı kapattı su kesildi. İki adet vana vardıı, biri kapatılınca su kesildi. Sayaç yoktu. Direk geçiş yapılıp bağlantı yapılmıştı bu bizim bilgimiz dahilinde değildi. Daha sonra su baskını yaşanan bodrum katına gittik. Yerde palet üzerinde mukavva ve üstünde koliler mevcuttu. Yerdeki mukavvalar ve kolilerin altları ıslaktı. İşyerleri, bahçeli konutlar ve villalar ana sayaca kadar yani parsel sınırına kadar BUSKİ nin sorumluluğundadır. BUSKİ nin sayaç odası logar kapağı bellidir ayrıca döşenen BUSKİ borularından da bellidir. İki vana arasına kaynaklı tesisat yapılmıştır. BUSKİ bu işlemi yapmamaktadır bilgisi dahilinde değildir ayrıca sayaç odasının üstü parke taşı ile döşenmiş kapalı vaziyetteydi. Bodrum kata indiğimde dize kadar gelen su yoktu. Az öncede ifade ettiğim gibi yerde ıslaklıklar vardı. Su birinkintisi görmedim.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce Bursa Nilüfer Belediyesi’ne müzekkere yazılarak, sigortalı işyerine ait tesisat projesinin gönderilmesi istenildiği, 18/01/2021 tarihli yazı cevabı ile; bursa İli, …. sayılı taşınmaza ait sıhhi tesisat projesinin, yazı ekinde gönderildiği ve dosyamız arasında alındığı görülmüştür.
Mahkememizce, dinlenen tanık beyanları, tarafların itirazları ve Nilüfer Belediyesi’ne yazılan müzekkere cevabına istinaden, dosyanın daha önceki bilirkişi heyetine tevdii ile, ek rapor tanzim edilmesi istenilmiş olup, dosya tüm ekleri ile birlikte kök rapor hazırlayan bilirkişiye, ek rapor tanzimi için teslim edilmiştir.
28/06/2021 tarihli bilirkişi heyetinin ek raporunda özetle;
dosyaya ilave edilen …da kayıtlı bulunan
… sayılı taşınmaza ait sıhhı tesisat projesi incelendiğinde, bina dışından alınan
suyun, sayaç odası sonrasında binayı çepeçevre dolaştığı, ilgili işyerlerine suyun verildiği görülmekte olduğu, ayrıca
tesisat projesine dikkat edildiğinde bodrum kat tabanında pis su kuyusu bulunmakta ve bu kuyuda 9-10 m3/h (H=9-
10 mms) su boşaltacak pompalar bulunduğu görülmekte olduğu, olağan dışı durumlarda da su kaçaklarının aktif
olması esnasında kuyuya dolan suların dış ortama veya kanalizasyon sistemine atılacağı açık olduğu, tanık ifadelerine bakıldığında, BUSKİ nin su kaçağı arızası bildirimi sonrası olay mahalline geldiği
anlaşılmakta olduğu, sayaç odasını bulmak için kaçak tespit makinesi kullandıklarını ve parkeleri kaldırdıkları ve sayaç
odasını tespit ettikleri anlaşılmakta olduğu, bu durumda BUSKİ borularından binaya aktarılan suyu kontrol eden
mevcut vanaları kapattıklarında suyun kesildiği de beyan edilmekte olduğu, ayrıca BUSKİ nin sokak hattından bina
yanındaki sayaç odasına kadar bölümde olayın öncesinde ve sonrasında hiçbir çalışma yapmadığı anlaşılmakta olduğu, eğer kaçak sokak hattı ile sayaç arasında olsaydı vanalar kapatıldığında su akışı devam eder ve BUSKİ bu kaçağa
müdahale etmek zorunda kalacağı, oysa ki sayaç odasında bulunan iki adet vanadan biri kapatıldığında da su
akışının kesildiği beyan edilmekte olduğu, bu durumda su kaçağı sayaç odasından sonra gerçekleşmiş olacağının ortada olduğu, davalı BUSKİ tarafından bina girişine getirilen suyun bir sayaç için bağlantı yapılması amacı ile parsel
sınırının hemen yanında açılan uygulama boşluğu oluşturulduğu ve rekorlar ile sökülebilir bağlantısının
gerçekleştirilmesi açısından sayaç bağlama yerinin hazırlandığı ancak, burada bulunması gereken su sayacının
bulunmadığı, bir ara bağlantı borusu ile birleştirilerek binalara suyun aktarıldığı anlaşılmış olup,
su baskını yaşamış işletmelerden tesisatın yenilenmesi veya müdahale edilmesi esnasında bina tesisat
hattının nereden geçtiği incelenmiş ve patlamanın BUSKİ’nin su sayacına kadar getirdiği yerde olmadığı,
patlamanın sayaç bağlantı noktasından sonra meydana geldiği tespit edilmiş olup kök raporumuzda herhangi bir
değişiklik olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre yapılan yargılama sonucunda, dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. isimli sigortalıya ait işyeriin …. Nolu Poliçe ile 14.07.2018-14.07.2019 tarihleri arasında davacı şirkete sigortalanmış olduğu, 13.05.2019 günü dava dışı şirketin bodrum katını su basmasından kaynaklı tespit edilen hasar tutarı 70.868,50.-TL.’nin 09.07.2019 tarihinde davacı şirket tarafından sigortalısına ödendiği, iş bu uyuşmazlığın da ödenen bedelin rücuen tahsilinden kaynaklı takibe itirazın iptali davası olduğu, her ne kadar davacı sigorta şirketi yapılan incelemeler sonucu, meydana gelen su baskınının, sigortalı işyerinin de bulunduğu bloğa temiz su sağlayan şebeke hattının binaya girmeden zeminde patlaması sonucu gerçekleştiği ve su saatine kadar olan hatta meydana gelen arıza nedeniyle oluşan zarardan davalı BUSKİ sorumlu olduğunu belirtmiş ise de, mahkememizce yapılan keşif, dinlenen tanık beyanları ve alınan bilirkişi bilirkişi raporuna göre, hasara konu su patlamasının BUSKİ’nin su sayacına kadar getirdiği yerde olmadığı,
patlamanın sayaç bağlantı noktasından sonra meydana geldiği tespit edilmiş olup meydana gelen zararın davalının sorumluluk sahasından kaynaklanmadığı anlaşılmakla usul ve esasa uygun gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek sübut bulmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 853,38-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 794,08-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana İADESİNE
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 10.012,91-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,

Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2021

Katip….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır