Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/634 E. 2021/991 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/634 Esas – 2021/991
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/634 Esas
KARAR NO : 2021/991

HAKİM : …
KATİP :….

DAVACI : … (TC. ….)
VEKİLİ : Av. …..UETS
DAVALI : … TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – ….
VEKİLİ : Av. ….UETS
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı … aleyhine davalı şirket tarafından Istanbul Anadolu 8.İcra Müdürlüğü 2018/…Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu cari hesap tablosu, dolayısıyla da esas alacağa konu faturalardan dolayı borcu bulunmayan … tarafından söz konusu takibe süresinde itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, borca itiraz ile birlikte ayrıca icra dairesinin yetkisine de itirazında da bulunulduğunu ve itirazın alacaklı davalı tarafından kabul edilerek dosya yetkili olan Bursa İcra Müdürlüklerine gönderildiğini, yetkisizlikle İstanbul’dan Bursa’ya gelen icra dosyası Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas numarası ile yeniden ödeme emri gönderildiğini, borçlu asile ödeme emri yollanmadan uyap sistemi üzerinden vekile yapılan tebligat gözden kaçırıldığından dolayı işbu takipten davacı haberdar olamamış ve süresi içinde itiraz edilemediğini, davalı tarafın var olduğu iddia edilen borcun aslında bulunmadığını, icra takibine dayanağı cari hesap ekstresine konu tüm mallar davalı şiketin ssk’lı çalışanı … ile davacı müvekkili arasında yapılan tutanak ile davalı… Kozmetik “in çalışanına teslim edilmiş ve taraflarca imza altına alındığını, ayrıca davacı müvekkili eczacı söz konusu liste ile iade edilen ürünler için iade faturası kesmiş, davalı şirkete ulaştırmış, kendi muhasebe kayıtlarına da işlemiş olduğunu, iş bu faturalar kısmi kesildiği için ayrı şekilde ayrı ayrı iade faturaları kesildiğini, tüm bu iade faturaları 30.11.2018 tarihli olup 012547 numaralı 4.985.447-TL 012848 numaralı 1.104,78-TL 012549 numaralı 507,52-TL, 012550 numaralı 2.809,05-TL, 012551 numaralı 357.56 -TL, 012552 numaralı 233,57 TL olmak Üzere 6 adet faturadan oluştuğunu, bu faturalar incelendiğinde takdirde müvekkili haklılığını ortaya çıkacağını, takibe konu edilen şekilde bir borcu olmayan davacı müvekkilin İcra takibi kesinleştiği ve banka hesaplarına haciz konulduğu için maddi sıkıntı yaşadığını, malvarlığına ilişkin alınan bu haksız karar nedeniyle hiçbir işlem yapamadığını, ticari hayatın gereklerini yerine getiremediğini, maddi zorlukların yanı sıra mesleki olarak da itibarı zedelendiğini, anılan bu sebeplerle; müvekkili davalı… Kozmetik Ve Medikal Ürünler Paz. Tic. AŞ’ye borçlu olmadığının tespitine, yapılacak yargılama sonucunda davacının Bursa 13. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, müvekkili aleyhine yapılan İcra takibinin öneclikle teminat şartı aranmaksızın icra takibinin durdurulmasına, mahkeme aksi kanaatte ise teminatlı olarak tedbiren icra takibinin durdurulmasına, davalı aleyhine %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekaleti ücretin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiğinin aksine müvekkili şirkete herhangi bir ürün iade edilmemiş olup dosyada mübrez iade faturaları da hiçbir zaman müvekkili şirkete usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmediğini, davacı tarafça taraflar arasındaki cari hesaba konu tüm malların davacı eczacı tarafından müvekkili şirkete iade edildiği iddia edilmekte olduğunu, ancak işbu iddianın kabulünün mümkün olmadığını, zira bugüne değin davacı eczacı tarafından müvekkili şirkete iade edilmiş herhangi bir ürün bulunmadığını, nitekim davacı tarafın bu iddiasını yazılı deliller ile ispat etmesi gerektiğini, bunun dışında söz konusu malların müvekkili şirketin SGKlı çalışanı ile imzalanan tutanak ile personele teslim edildiği iddiası da gerçek dışı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket çalışanlarının müvekkili nam ve hesabına işlem yapma, imza atma, tutanak ve ürün iadesi alma hak ve yetkisi bulunmadığını, zira davacı taraftan alınan ve müvekkili şirkete teslim edilen ürün de bulunmadığını, bu hususta tutanakta adı geçen şahsın tutanak tanığı olarak mahkemenizce de gerekli görülmesi halinde huzurda dinlenmesini talep ettiği, bunun dışında davacı taraf iade edilen mallara ilişkin iade faturalarının düzenlendiğini ve bu faturaların müvekkili şirkete ulaştırıldığını iddia etmekte ise de bugüne değin müvekkili şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş herhangi bir iade faturası da bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı şirketin öncelikle ürünlerin müvekkil şirkete iade edildiğini ispat etmesi gerektiğini, zira müvekkil şirkete tebliğ dahi edilmemiş faturaların tanzimi tek başına ürünlerin iade edildiğini ispata yetmediğini, müvekkili şirketin ticari politikası gereğince hiçbir şekilde ürün iadesi kabul edilmediğini, tüm bunların yanı sıra müvekkili şirket politikası gereğince satılan ürünlerin ithal olması ve raf ömrü bulunması ve yeniden satışının da mümkün olmaması nedeniyle hiçbir şekilde iade ürün kabul etmediğini, bu husus ürün satış aşamasında da açık ve net bir şekilde alıcılara ifade edilmekte olduğunu, dolayısıyla davacı tarafın iddiaları taraflar arasındaki ticari ilişkinin teamüllerine de aykırılık teşkil ettiğini, anılan bu sebeplerle; davanın reddine, davacı-borçlu aleyhine alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; cari hesap alacağından kaynaklı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu Bursa 13. İcra Müdürlüğünün 2019/… sayılı icra dosyasının uyap sistemi üzerinden celp ve incelenmesinde; davalı tarafından davacı aleyhine, 06/07/2018 tarihli cari hesap alacağından kaynaklı, 9.995,15-TL asıl alacak, 913,12-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.908,27-TL miktar üzerinden takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların bağlı bulundukları vergi dairelerine müzekkere yazılarak, tarafların 2018 yılına ait BA/BS formlarının dosyamıza celbedildiği görülmüştür.
Mahkememizce; davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi yönünden, dava dosyası, ibraz edilen deliller ve davacıya ait ticari defter ve dayanağı kayıtlar üzerinde, 28/02/2020 tarihinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek, dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman SMMM Bilirkişi …..’ye teslim edilmiştir.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi yönünden ise; İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılarak, dosyanın uyap üzerinden ekleri ile birlikte gönderilerek, SMMM bilirkişiye tevdii ile; tespit edilen uyuşmazlık noktaları göz önüne alınmak suretiyle icra takibine konu edilen faturalar ile davacı tarafın davaya konu ettiği iade faturalarının davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı, takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak miktarı, ayrıca incelenen ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunup bulunmadığı, sahibi lehine delil niteliği taşıyıp taşımadığı, varsa teslim kayıtları konusunda rapor tanzim edilmesi istenilmiştir.
03/03/2020 tarihli, davacı taraf ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınan bilirkişi raporunda özetle; 2018 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri T.T.K’nın 69 Maddesi ile V.U.K’nun 220.madde sayılar defterlerin 223. Mad.de belirtilen tasdik makamına, 225 Madde de belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yaptırılmış olduğunun tespit edildiğini, davacı -davalı tarafın 2018 yılında BA-BS yönünden Bağlı oldukları vergi dairelerinden alınan formlar incelendiğinde; Davacının 2018 Yılında 30.11.2018 tarihinde 6 Adet Alış İade Faturaları; Toplam Matrah : 8.472,00TL ( BS Formundaki Kdv Hariç Tutar) 9.997,45TL (Kdv Dahil Tutar), Davalı tarafın 2018 yılında (BA) Alış lade Faturaları olmadığı BA-BS Formlardan tespit edildiği, Davalının 2018 yılında 4 adet belge karşılığında; Toplam Matrah: 7.428,00TL (BS) Satış Faturaları tutarında Mal/Hizmet satışında bulunduğu, Davacının 2018 yılında (BA) Alış Faturaları olmadığı, tespit edildiği, Davacı tarafın 30.11.2018 Tarihinde A- 12547, A-12548, A-12549, A-12550 A-,12551, A-12552 No’lu toplam 6 adet alış iade faturası Toplamı : 9.997,45TL (kdv dahil) olduğu, Davacının Ticari defteri Yevmi defter kayıtlarında 1250 nolu yevmiye numarası ile 6 Adet alış iade faturası: Toplamı : 9.997,45TL borç kaydı yaptığı, 31.12.2018 yılında 1372 nolu yevmiye maddesi ile 23,66-TL tutarı ile Kapanış Kaydı oluşturduğu 1390 nolu yevmiye maddesi ile 23,66-TL tutarı Dönem karı/zararı hesabına devrederek kapattığı tespit edildiği, bu durumda davacının hesabı kapalı olduğu ve borç bulunmadığı görülmüş olduğu, yapılan incelemelerin, tahmin ve kanaatin geçerli delil olarak kabul edilip edilmeyeceği mahkemenin takdirine bırakıldığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/…. Talimat sayılı dosyası ile, davalı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesi alınan 09/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı, …. ün, davalı şirketi, ürünlerinin tesliminin, davalı şirket çalışanı veya yetkililerince teslim alındığının ispatı halinde, iade olarak düzenlenen toplam, 9,997,95 TL olduğunu, davalı … Ticaret A.Ş.nin de, davacıdan 9.995.15-TL alacağının mevcut olduğunu, iade edilen ürünler davalının muhasebe kayıtları ile aynı olması nedeniyle bu hususta ayrıca temkinli yaklaşıldığını, açıklanan nedenlerle ürünlerin, aynı tarihte farklı faturalar halinde seri şekilde düzenlenen faturaların, davalıya fiziki tesliminin ispatı gerekmekte olduğunu, talimat mahkemesince, ilgili kargo şirketinden, celp ettireceği belge asılları ile birlikte fatura tesliminden ziyade ürün tesliminin ispatı gerektiğini, mevcut duruma göre, davacının, iade ürünlerden kaynaklı alacağının somut delil ve fiziki ürün teslimi ile mümkün olabileceğini, aksi takdirde, işbu menfi tespit davasında, davacının haklı nedenle borcunun olmadığını ispat edememiş olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce SGK’ya müzekkere yazılarak, 2017-2018 yılına ait davalı şirket çalışanlarının gönderilmesi istenilmiş olup, 28/01/2021 tarihli yazı cevabında, ilgili şirkete ait Bordro Toplu Listesinin gönderildiği görülmüştür.
Davacı tarafından dava konusu iade edilen ürünler için iade faturasının davalı şirkete 03.12.2018 tarihinde …Kargo ile 600384346975 barkod numarasıyla iadeli taahhütlü davalıya gönderdiğini beyan ettiği, Mahkememizce, …Kargoya müzekkere yazılarak, davacı şirket tarafından davalı şirkete 03/12/2018 tarihinde … Kargo ile 600384346975 barkod numarası ile, iadeyi taahhütlü gönderilen, kargonun araştırılarak mahkememize bilgi verilmesinin istenildiği, 26/04/2021 tarihli yazı cevabında; yapılan araştırma sonucu ilgili Kargoya ait detay bilgilerini içerir sistem ekran görüntüsünün ve teslim nüshasının yazı cevabında ekinde gönderildiğine ilişkin cevap verildiği görülmüştür.
Mahkememizce, …Kargo müzekkere cevabı gereği, ….in SGK yazı cevabındaki bilgileri doğrultusunda Uyap’a tanık olarak eklenerek tanık olarak dinlenmek üzere İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/07/2021 tarih ve 2021/… Talimat sayılı yazı cevabı ile, talimat gereğinin yerine getirildiği ve tanığın beyanının alındığı görülmüştür.
Tanık ….. beyanında:” Ben davalı Kosmo Klinik şirketinde resepsiyon görevlisi olarak çalışıyordum. Ben dava konusu edilen kargoyu alıp almadığımı hatırlamıyorum. Ancak kargo koli şeklinde iade kargosuysa bunu benim teslim almam mümkün değildir. Bunu depodan teslim alınması gerekir. Ben sadece evrak teslim almaya görevliyim. Ben ürünleri iade alıp almadığımı hatırlamıyorum. Ama dediğim gibi eğer iade ürün söz konusuysa bunu benim almam söz konusu değildir. İade ürünler depodan alınır. Bana göstermiş olduğunuz kargonun teslim alındığına dair imza bana ait değildir” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.

Mahkememizce SGK kayıtlarında ismi geçen … UYAP a tanık olarak eklenerek, tanık olarak dinlenmek üzere Kocaeli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazıldığı, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/10/2021 Tarihli, 2021/… Talimat sayılı yazı cevabı ile, tanığın beyanının alındığı görülmüştür.
Tanık … beyanında; ” 2018 -2019 yılları arasında ben davalı şirkette bölge satış sorumlusu olarak çalışmıştım, bana gösterilen 15/09/2018 tarihli irsaliyenin ürünleri başlıklı belge altındaki imza bana aittir, ancak ürünlerin teslim alındığına dair ibare benim el yazım ile yazılmamıştır. Bu ibare davacı tarafından ben imzayı attıktan sonra belgeye eklenmiştir. Davacı bu listede yer alan ürünleri iade etmek istediğini bildirmişti. Ben de şirket ile görüşmeden iade alamıyacağımı kendisine bildirdim. Kendisi yine de bu belgeyi hazırlamış, ben bu listede yer alan ürünlerin hiçbirini teslim almadım. Davacının eczanesinde çalışan dermokozmetik uzmanının işten ayrılması nedeniyle davacının elinde kalan dermokozmetik ürünlerini iade etmek istediğini kendisinden duymuştum. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir. “şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı olduğu, davacı tarafın icra takibine konu akdi ilişkiyi inkar etmediği, icra takip dayanağı cari hesap ekstresine konu tüm malların davalı şiket çalışanı … ile yapılan tutanak ile davalı… Kozmetik “in çalışanına teslim edilip ve taraflarca imza altına alındığını, ayrıca söz konusu liste ile iade edilen ürünler için iade faturasını davalı şirkete gönderdiğinden bahisle icra takibi nedeniyle borçlu olmadığını iddia etmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmesi sonucunda davacı tarafından kesilen iade faturalarının davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmadığı görülmüştür. Davacı tarafın icra takibine konu ürünleri davalı tarafa iade ettiğini yazılı delillerle ispatlaması gerekmektedir. Dinlenen tanık beyanları karşısında, davacı tarafın iade faturasına konu ürünleri davalı tarafa teslim ettiğini ispatlayamadığı anlaşılmakla, mahkememizce davanın reddine, davacının dosya kapsamından kötü niyetli olduğu kanaatine ulaşılmadığından, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı aleyhine kötüniyet tazminatı hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar yasası gereği alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 186,29-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 126,99-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana İADESİNE
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/12/2021
Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır