Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/626 E. 2021/150 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/626 Esas
KARAR NO : 2021/150

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … -(TCKN: …)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … (TCKN:…) …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … …adlı işletmenin sahibi olduğunu, davalı tacir ile aralarında mermer satışına ilişkin Aralık 2014’te anlaşma yapıldığını, anlaşmaya istinaden davacının davalı tarafından talep edilen ölçülerde ve miktarlarda fatura içeriğinde belirtilen malzemeyi davalıya teslim ettiğini, ticari borca ilişkin 30.07.2019 tarihinde Bursa 16.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından haksız surette ilamsız icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, zorunlu dava şartı olan arabuluculuk sürecinde borca ilişkin olumlu sonuç alınamadığını, bu nedenle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında mermer satışına ilişkin aralık 2014 yılında anlaşma yapıldığının iddia edildiğini, taraflar arasında mermer satışına ilişkin bir anlaşma bir akdi ilişkinin söz konusu olmadığını, taraflar arasında ticari bir alış verişin olmadığını, dava konusu faturaya TTK’de belirtilen 8 günlük yasal sürede itiraz edilemediğini, faturaya itiraz edilememiş olması taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunduğunu göstermediğini, dava konusu faturanın sözleşmenin ifa safhasıyla ilgili olduğunu, TTK madde 21.2’ye göre itiraz olunmamak suretiyle kabul edildiği varsayılan fatura içeriği sözleşmenin ifası ile ilgili olarak faturada yer alması olağan sayılan hususlara, satılan malın veya yapılan işin adedi, türü, bedeli, ücreti gibi hususlara ilişkin olabileceğini, bu nedenle alınan faturaya itiraz olunmaması, taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunduğunu göstermediğini, bu hususun Yargıtay Kararları ile sabit olduğunu, faturaya itiraz olunmaması, faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğini, faturanın verilmesine neden olan işin yapılmış olduğunu göstermediğini, müvekkilinin mermer fiyatları konusunda mesleki bilgisi olduğunu, ilgili tarihlerde teslim edildiği iddia edilen fatura içeriğindeki malzemelerin birim maliyetlerinin temin maliyetleri ile aynı olma ihtimali olduğu kanaatinde olduğunu, mermer fiyatlarının minimum alış fiyatının 2014 yılı itibari ile 45 TL nin altında olmadığını, davacının malzemeleri aldığı fiyatla davalıya sattığını iddia ettiği satış fiyatı aynı olduğu tespit edildiğinde davacının herhangi bir kar elde etmediğinin ortaya çıkacağını, ticari satımda esas unsurlardan biri de satıcının kar elde etmesi olduğunu, mahkemece yapılacak olan inceleme ile, taraflar arasında herhangi bir satış sözleşmesi olmadığının anlaşılacağını, davacı …, davalı …’in eşinin abisi olduğunu, davalının eşi …, 2014 yılının Temmuz ayının sonuna kadar davacı … ile birlikte çalıştığını, …- …… işletmesinin tüm ticari faaliyeti, müşteri ilişkileri dava dışı … tarafından yürütüldüğünü, taraflar arasındaki anlaşmazlıklar sebebiyle … abisinin yanından ayrıldığını ve eşinin üzerine… Mermer – … olarak kendi işyerini açtığını, dava konusu yapılan 23.12.2014 tarihli, 36303 nolu, 218.300 TL. tutarındaki fatura içeriğinden anlaşılacağı üzere malzemelerin, 375 metrekare 3 cm mermer, 510 metrekare 2 cm mermer,310 metrekare 2 cm guartz kompeze 4 imston, 499,80 metrekare 2 cm granit tez olduğunun görüleceğini, davacı taraf söz konusu fatura içeriğinde belirtilen malzemeleri 23.12.2014 tarihli, …nolu sevk irsaliyesi ile teslim edildiğini iddia ettiğini, dava konusu yapılan fatura içeriğindeki malzemeler, müvekkili tarafından satın alınmadığını ve bu durumun sevk irsaliyesinden açıkça anlaşılacağını, sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında ad-soyad-imza kısımlarının boş olduğunu, sevk irsaliyesinde sevkiyatı yapan araç plaka numarasının da belirtilmemiş olduğunu, davacı tarafça öncelikle taraflar arasında alım-satım akdinin ispatı dolayısıyla da teslim edildiği iddia edilen fatura konusu malzemelerin kime, ne zaman teslim edildiği hususunun ispatı gerektiğini, dava konusu faturada belirtilen malzemeler tek bir sevk irsaliyesi ile sevk edilecek ağırlıkta olmadığını, dava konusu fatura içeriğinde belirtilen malzemeler yaklaşık 101.688 kg yani 100 ton ağırlığında olduğunu, 100 ton ağırlığındaki malzemelerin tek bir araçla, tek bir irsaliye ile sevkini mümkün kılacak( istiap haddi 100 ton) olan bir araç olmadığından bu durum hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, davacı tarafça fatura konusu malzemelerin nakliyesine ilişkin herhangi bir fatura, makbuz ibrazının söz konusu olmadığını, dava konusu teslim edildiği iddia edilen malzemeler en az 10 tırla taşınabilecek kapasitede olduğunu, davacı davalıdan alacağı olmadığını bildiğini, ve bunun 23.12.2014 tarihli, …sevk irsaliyesi sabit olduğunu, delil olarak sunulan sadece tek bir sevk irsaliyesi ile yaklaşık 100 ton malzemenin sevk edilmiş gibi gösterilmiş olması ve teslim eden kişinin de … olması , dosya kapsamından açıkça anlaşılabileceğini, fatura tarihi 23.12.2014 olmasına rağmen davacı yaklaşık 4,5 yıl kadar yani 30.07.2019 tarihine kadar herhangi bir takip başlatmadığını, hakkını aramadığını ve ihtarname göndermediğini, fatura zamanaşımı süresinin dolmasına 5 ay kala kötü niyetli olarak icra takibine konu yapılmış olması da davacının kötüniyetinin göstergesi olduğunu, bu nedenler ile davalı aleyhine açılan hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali davasının reddine, davacının kötüniyetli olduğu dosya kapsamından açıkça anlaşılacağı üzere davacının asıl alacağı %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 16.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 30.07.2019 tarihinde, fatura alacağından kaynaklı, 218.300,00 TL asıl alacak, 124.372,69-TL faiz olmak üzere toplam 342.672,69-TL üzerinden takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki ticari nitelikteki satım sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşmesi bulunmamaktadır. Fatura konusu malın teslim edildiğine dair yazılı bir belge de yoktur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Yazılı bir belge bulunmaması sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmelidir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi haline ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı defterlerini ibraz ettiği halde, mazeret nedeniyle davalı tarafın inceleme gününde defterlerin ibraz edilemediği, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen 16.11.2020 tarihli bilirkişi raporu mahkememize ibraz edilmiş, davalı tarafın defter ibrazına yönelik mazereti kabul edilerek davalı tarında ticari defterlerinin incelenmesi sonucu 15.12.2020 tarihli ek bilirkişi raporu mahkememize ibraz edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporlarına göre, davacı firmanın 2014 yılı Yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, davalı firmanın 2014-2015 yılları (yevmiye, defteri kebir, envanter) defterinin açılış tasdiklerinin ve (yevmiye) defterlerinin kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı;
Davacı firma tarafından, davalı firmaya düzenlenen ve icra takibine konu olan 23.12.2014 tarih ve … numaralı faturanın davacı firma ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafından BS formu ile satış bildirildiği, davacı firma ticari defterlerinde takip tarihinde davacı firmanın, davalıdan 218.300,00 TL alacaklı gözüktüğü;
Davacı tarafından, davalı şirkete düzenlenen ve icra takibine konu olan faturanın, davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı tarafından BA formu ile alış bildirildiği, davalı firmanın ticari defterlerinde icra takip tarihinde davalının, davacı firmaya 218.300,00 TL borçlu gözüktüğü tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, her ne kadar tek başına faturaya TTK’nun 21.maddesinde düzenlendiği üzere sekiz günlük süre içerisinde itiraz edilmemesi, akdi ilişkinin ve alacağın varlığını tek başına ispata yeterli değil ise de, delil olarak dayanılan taraf ticari defterlerinin incelenmesi sonucu HMK’nun 222.maddesi uyarınca tarafların ticari defterlerinin birbirini doğrulayan hususlarda kesin delil oluşturduğu, takip ve dava konusu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup, davalı tarafından BA formu ile alış olarak bildirildiği, akdi ilişkinin ve fatura içeriğinin davalı tarafça kabul edilmiş sayılacağı, davalı tarafın ödemeye ilişkin belge de sunmadığı anlaşılmakla, bu sebeple mahkememizce davacının dava değerini asıl alacak üzerinden açması ve takip talebi dikkate alınarak davanın kabulü ile davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takibinin 124.372,69-TL işlemiş faiz dışında, 218.300,00-TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullar ile birlikte devamına, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile Bursa 16.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, icra takibinin 124.372,69-TL işlemiş faiz dışında, 218.300,00-TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 43.660,00- TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 14.912,08-TL harçtan peşin alınan 3.728,02-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.184,06-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-13 madde uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 23.731,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6- Davacı tarafça yapılan 3.778,82-TL harç ve 631,00-TL bilirkişi ücreti ve tebligat masrafından oluşan toplam 4.409,82-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinn yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2021
Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı