Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/619 E. 2020/207 K. 10.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/619
KARAR NO : 2020/207
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … -TC Kimlik no- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … -TC Kimlik no- …

2-…-…
VEKİLİ : Av…. ….UETS
3-… –

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/11/2019
KARAR TARİHİ : 10/06/2020
Mahkememize açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Makine Mühendisleri Odasına…sicil numarası ile kayıtlı olan davacının davalıların yapı müteahhidi olduğu … kain taşınmaz üzerinde inşa edilen A,B,C,D bloklar ile yer altı otopark ve havuz kısımlarından müteşekkil inşaatın mekanik proje tesisatının davacı tarafından proje edilmesi konusunda TMMOB Makine Mühendisleri Odası tarafından belirlenen asgari ücret tarifesi üzerinden hesap edilen 52.000,00.-TL bedel ile anlaştıklarını ve hazırlanan projelerin 25/06/2018 tarihinde onaylandığını, davalı borçlular tarafından mevcut alacağın ödenmemesi üzerine Bursa 1.İcra Müdürlüğü’nün 2018/…esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, yapılan takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu belirterek takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 1. Maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup, aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkeme’lerinin görevini belirleyen 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesinin 1. Fıkrası “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.” düzenlemesini getirmiştir.
Ticari davaların neden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4. Maddesi 1. Fıkrası ise; ” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda ve maddenin b, c, d, e, f, bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. ” düzenlemesini getirmiştir.
Mahkememizce davacının tacir olup olmadığı konusu araştırılmış, ön inceleme duruşmasında davacı vekilinin müvekkilinin 2018 yılında tacir olmadığını bildiğini, ancak karşı tarafın tacir olduğunu ve karşı tarafın ticari işletmesini ilgilendirdiğinden davayı ticaret mahkemesinde açtıklarını beyan etmiş, ayrıca davacı vekiline müvekkilinin tacir olup olmadığı konusunda da beyanda bulunmak üzere süre verilmiş ve davacı vekilinin 20/05/2020 tarihli beyan dilekçesi ile müvekkilinin 2018 yılında tacir kaydı olmayıp esnaf işletmesi de olmadığını, davacının 2018 yılında dava dışı bir şirketin yöneticisi olduğunu, huzurdaki davada davalıların ticaret şirketi olduğundan ve yapılan işin davalıların münhasıran ticari işletmesiyle ilgili olduğundan davayı görevli mahkeme kanaatinde oldukları Asliye Ticaret Mahkemesinde açtıklarını beyan etmiştir.
Türk Ticaret Kanunu sistematiğinde taraflardan yalnız biri için ticari nitelikteki sözleşmeler kanunda aksine bir hüküm yoksa diğeri için de ticari iş sayılsalar da, bu tek başına davanın ticari dava olarak nitelendirmesi sonucunu doğurmaz. Ticari bir işin ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için, mutlak yahut nisbi ticari davalardan biri olması gerekir. Davacının tacir sıfatının bulunmaması ve davaya konu uyuşmazlığın sayılan istisnalardan havale, vedia, fikir ve sanat eserleri üzerindeki haklara ilişkin uyuşmazlıklardan herhangi biri olmadığı gözetilerek nisbi ticari davadan söz edilemeyeceğinden bahisle mahkememiz ilgili uyuşmazlığı çözmekle görevli değildir.
Bu beyanlar ışığında eldeki davanın ticari davalardan olmadığı anlaşılmış, eldeki davanın ticari dava olmaması nedeniyle genel görevli ”ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ” sıfatı ile yargılamaya devam olunması gerektiği, mahkememizin görevsiz olduğu sonuç ve kanaatine varılmış; dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 10/06/2020

İş bu kararın gerekçesi 10/06/2020 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza