Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/606 E. 2020/622 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/606 Esas
KARAR NO : 2020/622

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 19/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunması nedeni ile davalı borçlunun müvekkil şirkete cari hesap ekstresinde yer alan faturalar gereği asıl alacak miktarı olan 11.374,37 TL borcunun bulunduğunu, davalının ilgili cari hesap borcunu ödememesi nedeniyle davalı aleyhine Bursa 6.İcra Dairesi’nin 2019/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, başlatılan takibe de haksız olarak yetkiye, borca ve faize itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil borçlu şirketin bu tür bir borcunun bulunmadığını, cari hesap ekstresine iddia edilen hangi fatura ve hangi meblağdaki ödemelerin yapılmadığına yönelik bir temerrüt durumunun da bulunmadığını, kaldı ki ekli tanık listesi ile ifade verecek tanıkların da söz konusu alacaklı şirket sahibinin uzun süre hastanede kalmış ve müteakiben vefat etmesi ile ödemelerin de esas alınmayıp, cari hesaba yansıtılmamış olduğunu belirterek davanın reddini ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 6.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 29.01.2019 tarihinde, cari hesap alacağından kaynaklı 11.374,37 -TL asıl alacak, 1.836,01- TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.210,38-TL alacak üzerinden takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağı olduğu anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Faturaya konu malın teslim edildiğine dair yazılı bir belge de yoktur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Yazılı bir belge bulunmaması sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmelidir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı tarafın 2016,2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defterlerini ibraz ettiği, 2017 ticari defterlerini ise mahkememizce verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için mahkememizce yazılan talimat gereği, davalı tarafın İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ticari defterlerini ibraz ettiği görülmüştür.
Her ne kadar davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınan 09/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın 2016.2018 ve 2019 yıllarına ticari defterlerinin sahibi lehline delil teşkil edebileceği, ancak davacı şirketin davalı şirketle arasındaki ticari ilişkinin 2017 yılında gerçekleştiği, 2018 ve 2019 yılında hiçbir işlem olmadığı, 2017 yılına ait ticari defterlerin ibraz edilmemesi sebebiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının tespit edilemediği belirtilmiş ise de, BA-BS formalarının incelenmesinde davacının davalıya satmış olduğu KDV hariç 35.136,00 TL ve 59.903,00 TL tutarında faturaların davacı ve davalı tarafından bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan edildiği, davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucu alınan 30/03/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalının davacıya takip talebi kadar borçlu olduğunun tespit edildiği, davacının davasını ispat ettiği, davacı tarafından davalıya borcun ödenmesi konusunda herhangi bir ihtar gönderildiğine dair dosya kapsamında mevcut belgenin bulunmadığından davacının davalıdan işlemiş faiz talebinde bulunamayacağı anlaşılmakla, bu sebeple mahkememizce dava ve takip talebi dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile davalı-borçlu tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 1.836,01-TL işlemiş faiz alacağı dışında 11.374,37-TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullar ile birlikte devamına, ayrıca alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile Bursa 6.İcra Müdürlüğü 2019/… Esas Sayılı takip dosyasına davalı-borçlu tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, icra takibinin 1.836,01-TL işlemiş faiz alacağı dışında 11.374,37-TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullar ile birlikte DEVAMINA,
2-Alacak likit ve yasal şartlar oluşmakla davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 2.274,87-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3- Alınması gereken 776,99-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 225,61-TL harcın mahsubu ile bakiye 551,38-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin kabul ret oranına göre 1.136,55-TL’sinin davalıdan; 183,45-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan 276,41-TL harç ve 1.090,00-TL bilirkişi ücreti ve tebligat masrafından oluşan toplam 1.366,41-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 1.176,50-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 1.836,01-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa İADESİNE,
dair kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinn yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/11/2020

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı