Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/604 E. 2020/385 K. 10.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/604 Esas – 2020/385
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/604 Esas
KARAR NO : 2020/385

HAKİM : …
KATİP :…
DAVACI :… SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI: … SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ
o….
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/11/2019
KARAR TARİHİ : 10/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesini özetle; davalı ile müvekkili arasında ticari ilişki kapsamında, cari hesap ekstrasında yer alan faturalar gereği, asıl alacak miktarı olan 4.836,51 TL davalının müvekkiline borçlu olduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine, aleyhine Bursa 6. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı icra takip dosyası ile, asıl alacak üzerinden alacağa takip öncesi işlemiş faizi ile birlikte ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı yanın, takibe, yetkiye, borca ve faize itiraz ettiğini, bunun üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, bu nedenle haksız ve kötü niyetle yapılan itiraz neticesinde duran takibin devamı ve davalının itirazının iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi ibraz etmediği gibi delil de bildirmediği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Bursa 6. İcra Müd. 2019/… Esas sayılı icra takip dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı alacaklı vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 07.08.2019 tarihinde, cari hesap alacağından kaynaklı, 4.836,51 TL asıl alacak, 62,87 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 4.899,38 TL üzerinden takip yapıldığı, davalının takibe 09.08.2019 tarihinde itiraz ettiği ve takibin 09.08.2019 tarihinde durdurulduğu anlaşılmıştır.
Takip konusu alacağın taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklandığı cari hesap alacağından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yazılı bir satım sözleşmesi bulunmamaktadır. Faturaya konu malların davalıya teslim edildiğinde dair yazılı bir belge de yoktur. Kural olarak alacağın varlığı hususunda ispat yükü davacının üzerindedir.
Yazılı bir belge bulunmaması sebebiyle tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmelidir.
Bilindiği üzere taraflar tacirdir. Ticari davalarda dava konusunun tarafların ticari işletmeleri ile ilgili olduğundan ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin yahut alacak miktarının ispatı mümkündür.
HMK’nın 222. Maddesine göre ; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
Buna göre mahkeme taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden resen taraflardan defter ibrazını isteyebilir.
HMK’nın 219.maddesi tarafların belgeleri ibrazı zorunluluğunu düzenlemiştir. Buna göre ; Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir. Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir.
HMK’nın 219.maddesi talep edildiği durumlarda defter ve belgelerin ibraz zorunluluğunu hüküm altına almıştır.
HMK 220.maddesi talep edilmesine rağmen tarafın belgeyi ibraz etmemesinin neticelerini düzenleme altına almıştır. Buna göre ; İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir. Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir belgenin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir. Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.
HMK’nın 220.maddesi bu şekliyle elinde bulunduğu anlaşılan bir belgeyi ibraz etmemenin hüküm ve sonuçlarını ortaya koymuştur. Hiç şüphesizdir ki 220.maddede düzenlenen belge tabiri ticari defter ve belgeleri de kapsamaktadır.
Tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Anılan yasal düzenlemeler uyarınca verilen süreye rağmen bir taraf ticari defter ve belgelerini sunar diğer taraf sunmaz ise bu davranışı ile kendi defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan engel olduğu bu sonucun varlığını ve neticelerini kabul etmiş sayılır. HMK’nın 220.maddesi kapsamında ticari defter ve belgeler bunu tutan tarafın zilliyetliğinde olduğundan 220/2.maddesindeki inkarı da yapamayacaktır.
Dava dosyası, ibraz edilen deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı taraf ve davalı taraf inceleme gününde defterlerini ibraz etmiştir.
Mahkememizce resen bilirkişi olarak atanan mali müşavir bilirkişi ….. …. tarafından düzenlenen 09/06/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacını davalıdan 4.836,51 TL alacaklı olduğu, davacının alacağı ile ilgili olarak davacı tarafından davalıya noter kanalı ile gönderilmiş ve davalı tarafından da tebliğ edilen bir ihtarname olmadığından davacının davalıdan işlemiş faiz talep edemeyeceği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile Bursa 6. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 62,87 TL işlemiş faiz dışında, 4.836,51 TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullarla birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, itirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu ve alacağın belirlenebilir olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile Bursa 6. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın KISMEN İPTALİNE,
Takibin 62,87 TL işlemiş faiz dışında, 4.836,51 TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullarla birlikte devamına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İtirazın alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğu değerlendirilerek davalı-borçlunun asıl alacağın %20 si oranında hesap edilen 967,30 TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 330,39 -TL harçtan peşin alınan 83,67-TL harcın mahsubu ile bakiye 246,72-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin kabul ret oranına göre 1.303,06 TL’sinin davalıdan, 16,94-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 134,47-TL harç ve 625,00 TL muhakeme masrafı olmak üzere toplam 759,47-TL yargılama giderinin kabul ret oranına göre 749,72-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1-2 uyarınca belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,

Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, uyuşmazlığın miktarına göre kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır