Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/602 E. 2019/82 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/602 Esas – 2019/82
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
(Görevsizlik)
ESAS NO : 2019/602 Esas
KARAR NO : 2019/82
HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VASİ/(LAR) :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2019
KARAR TARİHİ : 27/11/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri hakkında Bursa 12. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı dosyasında; alacaklısı …, borçluları müvekkiller ….. ve eşi ….. Yılmazlar olan, 05/06/2015 düzenleme, 05/06/2016 ödeme tarihli 16.500,00TL bedelli bono nedeniyle icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin 17.04.2011 tarihinde ……. Oto Kiralama adlı Çarşamba semtinde bulunan firmadan 1 günlüğüne siyah renk Fiat, Punto Evo marka bir araç, 100TL bedelle peşin ödenerek kiraladıklarını, kendilerine sözleşme imzalatıldığı gibi birtakım evraklar da imzalatıldığını, imzalatılan sözleşmenin altında matbu nitelikte olan bono, olası gelecek trafik cezaları ve diğer cezalara teminat olsun söylemiyle boş olarak imzalatıldığını, sonrasında kiraladığı aracı teslim ettiğini, müvekkilin imzaladığı sözleşmeleri geri istediğinde ise “bak yırttık çöpe atıyoruz senin borcun kalmadı” denilerek müvekkilinin imzaladığı evrakların iade edilmediğini, aradan 5 yıl geçtikten sonra müvekkili ile eşi hakkında dava ve takip konusu bono nedeniyle icra takibi başlatıldığını, müvekkilleri tarafından suç duyurusu yapıldığından; Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/367 Esas, 2019/757 Karar sayılı 16/10/2019 tarihli ilamı uyarınca davalının bedelsiz senedi kullanma suçundan mahkumiyeti yönünde hüküm verildiğini, müvekillerinin davalıya herhangi bir borçları bulunmadığından; müvekkillerinin borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin tedbiren durdurulması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve davalı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin teminatı olarak davalıya verilen senetten dolayı başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
HMK’nın 2/1. maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 4/I-a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilâmsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacılar vekili, müvekkili şirketin davalıdan araç kiraladığını ve kira borcunu ödediği halde, araç kiralama sözleşmesinin alt kısmında bulunan senet metninin hukuka aykırı şekilde davalı tarafça doldurularak müvekkil şirket aleyhine Bursa 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını belirterek bono sebebiyle borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.
Bu durumda; uyuşmazlığın taraflar arasında yapılan araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünde araç kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı anlaşıldığından, davanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekeceğinden, mahkememiz bu davaya bakmaya görevli bulunmadığından mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. ( Yargıtay 20. H.D. ‘nin 19/07/2016 tarih 2018/4111 – 2018/6320 E/K sayılı, Yargıtay 19. H.D.’nin 26/01/2017 tarih 2016/3083-2017/535 E/K sayılı kararı ve 05/11/2015 tarih 2015/4118-2015/14135 E/K sayılı kararı )
HÜKÜM; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Dosyanın HMK’ nun 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep edilmesi halinde görevli Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama, harç ve giderlerinin 6100 sayılı HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca görevli mahkemece DİKKATE ALINMASINA,
4-Kararın birer örneğinin davacı gider avansından karşılanmak üzere taraflara TEBLİĞİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca davacıya İADESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/11/2019

Katip 154101

Hakim 151521