Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/6 E. 2022/683 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/6 Esas – 2022/683
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/6 Esas
KARAR NO : 2022/683

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-…(TC.
2- …(TC.
3- … (TC.
VEKİLİ : Av. UETS
DAVALI : 1- … (TC.
VEKİLİ : Av. UETS
DAVALI : 2- … SİGORTA A.Ş. –
VEKİLİ : Av. UETS
DAVALI : 3- … (TC.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/09/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 17.05.2018 tarihinde saat 19.45 sıralarında, davalı yana ait , sürücü … sevk ve idaresindeki 16 … 83 plaka sayılı araç , Recep Yazıcıoğlu Caddesi üzerinde Kazım Karabekir Cadddesi istikametine seyir halinde iken, Kanarya Sokak kavşağına geldiğinde yine Kanarya Sokak kavşak istikametine sola dönüş yaptığı esnada aracının sol ön ve arka tekerlekleri ile, Recep Yazıcıoğlu Caddesi üzerinde , Kazım Karabekir Caddesi istikametinden Malazgirt Caddesi istikametine, babaannesinin arkasında yürüyen ve Kanarya Sokak kavşağında kaldırım kenarında karşıdan karşıya geçmek için bekleyen müvekkili küçük …ye çarpmış ve dava konusu yaralanmalı trafik kazası bu şekilde meydana geldiği, dava konusu kazada müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığı, dava konusu kazanın hemen akabinde olay yerine gelen Gürsu Trafik Denetleme ekipleri söz konusu kaza ile ilgili tutanak tutmuş olup, iş bu tutanakta davalı araç sürücüsünün sola dönüş trafik kuralını ihlal ettiği bu suretle davalı servis aracı sürücüsünün asli kusurlu ve müvekkilimizin ise kusursuz olduğu tutanağa geçirildiği, ayrıca dava konusu kaza ile ilgili Bursa C. Başsavcılığınca adli tahkikat başlatılmış olup, iş bu tahkikat sonucunda Bursa 28 . Asliye Ceza Mahkemesi 2018/… E. nezdinde ceza dava dosyası açıldığı, açılan ceza dava dosyasında mahkemece istenen kazaya ilişkin bilirkişi raporunda da davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu trafik bilirkişi tarafından açıkça beyan edildiği, müvekkili küçük Kuzey’in kazanın etkisi ile ağır yaralanmış, adli raporda da belirtildiği üzere hayati tehlike oluşacak şekilde yaralanmış, aylarca tedavi görmüş , karaciğer ve dalağında yırtılma meydana gelmiş, ameliyat geçirerek yoğun bakım ünitesinde yaşam savaşı vermiş olduğu, bu süreç içinde gerek küçüğün tedavi giderleri, yol masrafları, gerekse de anne babanın çalışamadığı süreçler nedeniyle oluşan gelir kayıpları gibi, bir çok maddi zarar meydana geldiği, müvekkilinin yaşının küçük olması nedeniyle kaza neticesinde korku dolu anlar yaşamış, ağır bir travma geçirmiş ve bu nedenle tarifi mümkün olmayan acılar yaşadığı, dava konusu kaza neticesinde ibraz edeceği raporlarda da görüleceği üzere müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte ve hayati riski mevcut olacak şekilde yaralandığı, müvekkilini manen yaralayan bir diğer husus ise davalı yanların bunun bir kaza olduğu, büyütülecek bir durumun söz konusu olmadığı, ucunda ölüm de olabileceği, bu kadarına da şükret gibi ikna edici tutum ve davranışlarda bulunması olduğu, yine sürücü kaza yerinden dahi kaçmış canına kast ettiği küçüğün durumu ile dahi ilgilenmemiş, hastaneye gelmemiş, geçmiş olsun demekten dahi imtina ettiği, müvekkili küçük dava konusu kaza sonrası ciddi sağlık problemleri yaşamış, aylarca tedavi görmüş, ölümden dönmüş, bu süreçte geceleri aniden uykusundan uyanmış, şiddetli elem ve kederin etkisi altında günlük yaşamını devam ettirmeye çalışmış ve ağır manevi kayıplar yaşadığı, hala kazanın manevi etkileri ile mücadele etmekte ve yaşı gereği de sürekli kabuslar ile uyanarak her an kaza gününü yaşamaya devam etmekte olduğu, yine küçüğün anne ve babası da çocuklarının kaza nedeniyle hastanede yaşam mücadelesi vermesine tanık olmuş, bir anne baba olarak en kıymetli varlıklarını kaybedebilecek olmanın korkusu ile günlerce yaşamaya mahkum edildiği, KTK 97 gereği davalı sigorta firmasına, ve davalılara zararın tazmini için başvurulmuş olup , istenilen evrakların temin edilmesine binaen yapılan görüşmeler neticesiz kalmış ve uzlaşma sağlanamadığı, yine bir diğer zorunlu dava şartı olan ticari davalarda zorunlu arabulucuk şartı da yerine getirilmiş, davalı yanlar ile yapılan arabuluculuk görüşmelerinde uzlaşma sağlanamamış ve görüşmeler neticesiz kaldığı belirtilerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik; davacı müvekkilleri için şimdilik toplam 3000 TL. maddi tazminatın (her biri için ayrı ayrı 1.000 tl) diğer davalılar açısından kaza tarihi olan 17.05.2018 tarihinden, davalı sigorta firması açısından temerrüt tarihi olan 12.10.2018 (firmaya ilk başvuru tarihi) tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte; davalıların tümünden müştereken ve müteselsilen tahsili ve; davacı müvekkili için ayrı ayrı küçük…için 15.000 TL, anne …için 15.000 TL. baba … için 15.000 TL. olmak üzere toplam 45.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta firması dışında ki davalıların tümünden tahsili ile dava sonuna kadar dava konusu kazaya karışan davalı yana ait 2015 model KİA marka 16 … 83 plakalı sayılı araca ihtiyati haciz mahiyetind ihtiyati tedbir konulmasını, avukatlık vekalet ücreti ve yargılama harç ve giderlerinin davalı yanlara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde davacı …nin babaannesinin arkasında yürüdüğü ve Kanarya sokak kavşağında kaldırım kenarında karşıdan karşıya geçmek için beklediği belirtilmişse de bu husus doğru olmadığı, nitekim müvekkil kaza tarihinde saat 19:50 sıralarında aracı ile birlikte Recep Yazıcıoğlu Caddesinden Kanarya sokağa dönmek istemiş ve yolu kontrol etmek için durduğu, bu sırada müvekkilin önünden davacı …nin babaannesi… el arabası ile geçtiği, müvekkil…’nin yoldan geçmesi üzerine yani yolun karşısına geçmesinden sonra aracını hareket ettirdiği esnada kimse herhangi bir tepki vermediği, 2-3 metre gittiğinde aracında bir değişiklik fark eden ancak ne olduğunu anlayamayan müvekkil hemen aracını durdurarak aracından inmiş ve yolda yaralanan 2-3 yaşlarında bir kız gördüğü, arabanın kör noktasında yani hiçbir sürücünün göremeyeceği bir noktada bulunan…müvekkilin geçtiği esnada aracın tekerleğinin altında kaldığı, dolayısıyla müvekkil trafik kurallarını ihlal eder şekilde örneğin yayalara yol vermeden ya da hız sınırını aşarak vb. sebeplerle kazaya sebebiyet vermediği, babaanne…’nin geçmesini bekleyen müvekkil …yi fark etseydi onun da geçmesini bekleyeceği, zira müvekkil Emniyet Merkezinde vermiş olduğu “…kaza anında ben çocuğu hiç görmedim görseydim dururdum…” şeklindeki ifadesi ile bu hususu dile getirdiği, kamera kayıtları incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkil babaannesinin arkasında yürüyen …yi çocuğun çok küçük ve boyunun kısa olması, aracın ön kapı direğinin görüşünü engellemesi, ebeveyni ve yoldan geçen yayanın etkisinde perdelenmeye maruz kalması gibi sebeplerle fark edemediği, müvekkilin davacı …yi fark edememesinde herhangi bir kusur veya ihmali bulunmadığı, Trafik kurallarına uygun bir şekilde yayaların geçiş hakkına uyarak hareket ettiği, ancak henüz 2 yaşında olan…küçüklüğü nedeniyle müvekkilin yönetimindeki aracın kör noktasında aracın tampon hizasında bulunduğundan müvekkil haklı ve olağan olarak …yi fark etmediği, zira henüz 2 yaşında olan çocuk yayanın boy uzunluğu ve müvekkilin yönetimindeki aracın yüksekliği dikkate alındığında müvekkilin çocuğu fark etmemesinin normal/olağan olduğu açıkça anlaşılacağı, müvekkilin, babaannesi…’ye geçmesi için yol verirken…’nin arkasında …nin yürüdüğünü öngörmesi mümkün olmadığı, nitekim araç trafiğinin bulunduğu bir noktada çocuğu yanında götüren ve çocuk üzerinde denetim ve gözetim yükümlülüğü bulunan… önde el arabası ile birşey taşırken henüz 2 yaşında olan …yi arkada bir başına bıraktığı, 2 yaşında bir çocuğun araç trafiğinin olduğu bir ortamda tek başına ve görüş açısının dışında bırakılması hayatın olağan akışına aykırı olduğu, müvekkilden hayatın olağan akışına aykırı olan bu durumu düşünmesi ve bu duruma göre hareket etmesi beklenemeyeceği, …’nin çocuğun elinden tutarak ya da belki de el arabası üzerine alarak çocuğu kontrol etmesi gerekirken bunu yapmaması açık ve asli kusurlu olduğu, bu nedenle…’nin kusur durumunun incelenmesi gerektiği, araç trafiğinin olmadığı bir yolda hatta evde bile her hareketi kontrol altında bulunması gereken 2 yaşlarında bir çocuğun hareketlerine en çok dikkat edilmesi gereken yerlerden biri olan araç trafiğinin bulunduğu bir yolda ve her ne kadar araç durmuş olsa da bir aracın yaya yoluna yaklaştığı esnada karşıdan karşıya geçerken arkada yürüyen çocuğun bir başına bırakılması, kullandığı el arabasında taşıdığı yüke daha çok ihtimam göstermesi asıl ve asli kusurlu olanın çocuğun babaannesi olduğu gerçeğini açıkça ortaya koyduğu, dosya kapsamında ihmali davranışta bulunan babaanne… yönünden de kusur incelemesi yapılması gerekmekte olduğu, müvekkil aracındaki değişikliği fark ettiği an aracını durdurarak araçtan inmiş ve davacı …nin yaralandığını anladığında hemen yardımına koştuğu, kaza nedeniyle derin bir üzüntü duyduğu, günlerce hatta aylarca bu olayın etkisi geçmediği, müvekkil istemeden ve bilmeyerek de olsa böyle bir olayın gerçekleşmesi nedeniyle uyku dahi uyuyamadığını, bu denli derin üzüntü duyan müvekkilin mağdurun yaralanmasını istemeyeceği apaçık bir gerçek olduğu, kazanın ardından müvekkilin kaçmış olduğu iddiaları ise asılsız olduğu, olay tarihinde 61 yaşında bulunan müvekkil olayın ardından şoka girdiği, kendisine geldiğinde yolun ortasında bulunan aracını yolun kenarına çekmek için tekrar aracına bindiği, zaten tüm bunlar gerçekleşmeden çevredekiler hemen ambulansı aradıkları, müvekkilin olay yerinden kaçması durumu söz konusu olmadığı, nitekim olay yerinde bulunan müvekkil 112 görevlilerinin çocuğu götürdükleri görmüş ve polis ekipleri tarafından olay yerinden alındığı, kazadan sonraki zamanlarda da geçmiş olsun dileklerini davacılara sunduğu, tüm bunlar müvekkilin kaçma durumunun olmadığını açıklamakta olduğu, hatta müvekkil …nin hastane masrafları için davacılara yardımda da bulunduğu, yine davacılara tarlada yetişen ürünlerden götürdüğü, kaza mahallinde düzenlenen trafik kaza tespit tutanağını ve ceza dava dosyasında kazaya ilişkin aldırılan bilirkişi raporundaki tespitleri kabul etmediklerini, müvekkilin beyanları ve davacı …nin aracın kör noktasında kaldığı dikkate alınmadan hazırlanan raporun bir geçerliliği bulunmadığı, yine ceza dosyasında aldırılan bilirkişi raporunun aleyhe kısımlarına tarafımızca itiraz edildiği, ayrıca bilirkişi raporunda müvekkilin sola dönmek istediğinden seyir istikametindeki yolun sonunda yavaşladığı, sola dönüş yapılacağını bildirir sol sinyalini yaktığı ve yolun solundan aynı istikamete seyreden yayanın sokağın karşı istikametine geçmesini beklediği ve eş zamanlı yayanın karşısından gelen el arabası sürücüsü bayanında geçmesini beklediği, güvenlik kamerası görüntülerinde kamera saatine göre 19:45:26. saniyede çocuğun annesinin(babaannesi) yanından geride kalmaya başladığı, çocuğun aracın ön sol kısmına denk gelmesi, çocuğun boyu ve aracın ön kapı direğinin görüşünü engellemesi neticesi çarpmanın gerçekleştiğinin görüldüğü belirtildiği, bilirkişi raporu içeriğinde müvekkilin kurallara riayet ettiğinden ve görüşünün engellenmesi sonucu …ye çarptığından bahsedilerek sonuç kısmında müvekkilin asli kusurlu olmasından bahsedilmesi, raporun müvekkilin kusurlu olduğunu ortaya koyacak şekilde değerlendirilemeyeceğini ve çelişkiler içerdiğini göstermekte olduğu, müvekkil Karayolları Trafik Kanunu’nda yer alan doğrultu değiştirme manevralarına uygun olarak hareket etmiş, kavşağa geldiğinde kurallara uygun olarak karşıya geçen yayalara geçiş hakkını vermiş, dikkatli, tedbirli ve gerekli özen yükümlülüğüne uygun olarak hareket ettiği, nitekim müvekkilin davacı …nin babaannesine ve diğer yayalara geçiş önceliği verdiği de ortada olduğu, Yargıtay 4. HD’nin 2001/4012 E.//2001/8028 K. Sayılı 17/09/2001 tarihli kararında manevi tazminata hükmedilebilmesi için çocuğun yaralanma derecesi, bu yaralanma nedeniyle ana babanın üzülme derecesi ve BK’nun 49.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmiş olması gerekeceği, olay bakımından Yargıtay kararında belirtilen BK m.49(TBK m.56/2) hükmünün unsurları gerçekleşmediği, bu nedenle manevi tazminat istemlerinin reddi gerektiği, yaralanma halinde, yaralananın yakınlarının maddi tazminat isteme hakları bulunmadığı, bu nedenle davacı …nin anne ve babasının maddi tazminat istemlerinin reddi gerektiği, tazminat talepleri günümüz şartlarına, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun olmadığı, 16 … 83 plakalı araç diğer davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalanmış olup, maddi ve manevi tazminat talepleri poliçe limit dahilinde olması sebebiyle sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesini, 16 … 83 plakalı araç üzerine aracın 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi bakımından konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, tüm yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; davalılar … ve … Sigorta A.Ş’ye usulüne uygun yapılan tebligata rağmen yasal süresi içerisinde, cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür.
DELİLLER; Kaza tespit tutanağı, poliçe ve hasar dosyası, Bursa 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyası, Gürsu Cüneyt Yıldız Devlet Hastanesi kayıtları, Bursa Yüksek İhtisas EĞitim ve Araştırma Hastanesi kayıtları, SGK kayıtları, tanık beyanları, Adli Trafik Bilirkişisi Kusur Raporu, Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Raporu, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Adli Tıp Raporu, Aktüer bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; 17/05/2018 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflarca gösterilen kanıt ve belgeler toplanmış, tanıkların dinlenmesine karar verilmiştir.
Davacılar Tanığı…:” Olay günü…benim yanımdaydı. Onu ben bakıyordum. Oyuncak almak için dışarı çıkmıştır. Arkamdan … ben göremedim ama o beni görmüş. Çocuk oyuncakları görünce benden biraz bir metre kadar uzaklaştı. Davalı … arkamdan geliyormuş hiç bana korna çalmamış. … arabasıyla benim yanımdan geçip torunuma çarpıp göğsün üzerinden geçti. O esnada biz ana yolda değildik ara yoldaydık. Çocuğum can çekişiyordu. O halde bizi bırakıp arabayla yoluna devam etti. Arabanın nasıl geldiğini ben göremedim arkamdan geldiği için. Bana yol verdiğini söylemiş ancak ben kendisini hiç görmedim…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı …; ” Ben olay günü Gürsu Mini çarşının önünde oturuyordum. … olduğunu öğrediğim teyze ile yanındaki küçük çocuk karşıdan geliyordu. Teyze çeşmeden su doldurmuştu el arabası ile geliyordu. Çocukda arkasından geliyordu. Ben kaza anında başka bir tarafa baktığım için kaza anını görmedim. Kaza olunca baktığımda çocuk yerde yatıyordu. Teyze çocuğu hemen kucağına aldı. çarpan araç sahibi kaza olunca durdu araçtan indi. Çocuk teyzenin kucağındaydı. Çocuğa bişey oldumu diye bakmaya başlladı. Teyze çocuuğun kafasına su döktü. Araç sahibide huzurda bulunan … çocuğun başındada bekliyordu. Sonra ambulansın geldiğini gördüm. Ambulanstan sonrasında ben olmadığın için bilmiyordum. Olay anında araç sahibinin teyze ve çocuğa yol verip vermediğini görmedim ancak bende olsam o çocuğu görmezdim. Çünkü çocuk çok ufak, araba büyük, yüksek olduğu için göremezdim. Aracın kör noktasında bulunuyordu…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davalı Tanığı İbrahim Biçer: “ben olay günü kahveden geliyordum. Olay olduktan sonra kaza mahalline geldim. Babaannesi çocuğun kafasına su döküyordu. Kaza anını görmedim. Davalı … komşumuz olur. Kendisini tanırım. Olay yerinde o anda oda vardı. O anda herkeste bir telaş vardı. Benim olayla ilgili gördüğüm bildiğim bundan ibarettir…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce; Davacı …nin ve dosyanın Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığına sevki saağlanarak davacının kaza nedeniyle malul kalıp kalmadığı ve oranı ile kaza ile mevcut maluliyet durumu arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda rapor tanzim edilmesine karar verilmiştir.
Bursa Uludağ Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 26/02/2020 tarihli adli raporunda özetle; 17.05.2018 tarihinde trafik kazası geçiren hastada karacığer ve dalak yaralanmasına ameliyat yapılmadığı. könservatif tedavi uygulandığı, klinik ve radyolojik açıdan normal sınırlarda iyileştiği, mevcut yaralanmasının 30/03/2013 tarih, 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ve 11 Ekim 2008 Tarihinde yayınlanan 27021 sayılı Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre değerlendirilmesinde fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinin mahal olmadığı, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın bilirkişiye tevdii ile kusur durumu konusunda rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilerek dosya konusunda uzman Adli Trafik Bilirkişisi Tamer Akgöz’e teslim edilmiştir.
16/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 16 … 83 Plaka Sayılı Kamyonet Sürücüsü Davalı …’ ün; dava konusu trafik kazasında 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun sürücülere ait asli kusurlardan 84/f “Doğrultu Değiştirme Manevralarını Yanlış Yapma ” maddesini ihlal ettiğinden %100 oranında kusurlu olduğu, yaya …nin; dava konusu trafik kazasının oluşumunda herhangi bir trafik kural ihlali yapmadığından atfı kabil kusuru olmadığına dair görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, Dosyanın yeniden kusur oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek itiraz ve dosya kapsamında mevcut deliller itibariyle yeniden rapor alınmasına karar verilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi’nin 30/12/2020 tarihli adli tıp raporunda özetle; Tüm beyanlar, dava ve cevap dilekçeleri, kaza anına ait kamera görüntülerini içeren CD, trafik kazası tespit tutanağı ve kroki ile birlikte tüm dosya kapsamı incelendiğinde kazanın yukarıda “olay” kısmında anlatıldığı şekilde gerçekleştiği anlaşılmış, mevcut olay anı görüntüleri ve kroki içeriğinden davacı yaya …nin…’nin arkasında kavşak giriş/çıkış bölgesinden karşıdan karşıya geçtiği, bu mahalde ilk geçiş hakkının yayalarda olduğu, bu haliyle olayda… ve davacı yaya …ye kusur atfedilemeyeceği anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde rapor tanzim etme cihetine gidildiği, mevcut verilerle; davalı sürücü … idaresindeki kamyonet ile kavşak mahalline dönüş yapmak amacıyla geldiğinde yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, kavşak başından geçiş yapan davacı yayanın varlığını dikkate alarak uygun zamanda dönüşe başlaması gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediği kavşak alnında yeterli kontrolü sağlamadan dönüşe başlayarak kavşak başından geçiş yapana davacı yayaya çarptığı olayda, asli yönden, %100 (yüzde yüz) kusurlu olduğu, 2016 doğumlu davacı yaya…kavşak başından geçiş yaptığı sırada sol tarafından dönüş manevrası ile gelen aracın sadmesine maruz kaldığı olayda, kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın Aktüerya Bilirkişiye tevdi ile davacının varsa talep edebileceği maddi tazminat talebine yönelik rapor düzenlenmesine karar verildiği, bu nedenle dosya tüm ekleri ile birlikte konusunda uzman Aktüerya bilirkişi Fikri Tunç Keskin’e teslim edilmiştir.
14/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Hukuki durumun taktiri ve değerlendirilmesi sayın mahkemeye ait olmak üzere dosya
kapsamında mevcut belge ve bilgiler incelendiğinde;
davalı sigorta şirketince 16 … 83 plakalı araca ilişkin nolu ve
24.10.2017-24.10.2018 tarihli KZMSS poliçe düzenlendiği,
davacı …’nin kaza tarihi olan 17.05.2018 tarihinde 2 Yıl,2 Ay 21 Gün
yaşında olduğu dikkate alındığında ve kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi
bir işte çalışması söz konusu olamayacağına ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan
bahsedilemeyeceğine göre; davacı…için 6 ay olarak belirlenen süre için geçici
iş göremezlik tazminatı hesaplaması yapılmadığına,
davacının maluliyeti konusunda da bir tespit olmadığı için 6 ay sonunda işlemiş
dönem, işleyecek dönem ve pasif dönem hesabının yapılamadığına, davalıların maddi tazminat açısından sorumluluklarının doğmayacağına,
davalılardan araç maliki ve sürücüsü için talep edilen manevi tazminat talebinin
KZMSS poliçesi kapsamında bulunmadığına,
manevi tazminat talebinin taktirinin sayın mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, dosyanın aktüer bilirkişiye tevdii ile, davacı tarafın itirazları doğrultusunda ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiştir.
20/10/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Hukuki durumun taktiri ve değerlendirilmesi sayın mahkemeye ait olmak üzere dosya
kapsamında mevcut belge ve bilgiler kapsamında kök raporda yer alan değerlendirmelerimizi
aynen tekrar ile,
davalı sigorta şirketince 16 … 83 plakalı araca ilişkin 44998302 nolu ve
24.10.2017-24.10.2018 tarihli KZMSS poliçe düzenlendiği,
davacı …’nin kaza tarihi olan 17.05.2018 tarihinde 2 Yıl,2 Ay 21 Gün
yaşında olduğu dikkate alındığında ve kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi
bir işte çalışması söz konusu olamayacağına ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan
bahsedilemeyeceğine göre; davacı…için 6 ay olarak belirlenen süre için geçici
iş göremezlik tazminatı hesaplaması yapılmadığına,
davacının maluliyeti konusunda da bir tespit olmadığı için 6 ay sonunda işlemiş
dönem, işleyecek dönem ve pasif dönem hesabının yapılamadığına,
davalıların maddi tazminat açısından sorumluluklarının doğmayacağına,
yol giderlerinin istenebileceğinin sayın mahkemece taktiri durumunda bir doktor bilirkişiden
yatış süreleri dikkate alınarak tedavi süresince kaç kez hastaneye gittiğinin belirlenmesi gerekeceğine,
bakım giderinin taleple bağlılık ilkesi gereğince davacı tarafından talep edilmediği
gözetilerek hesaplanmadığı ancak sayın mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda 16.714,88 TL olacağına,
bakım giderinden davalıların sorumluluğunun doğacağına,
davalılardan araç maliki ve sürücüsü için talep edilen manevi tazminat talebinin
KZMSS poliçesi kapsamında bulunmadığına,
manevi tazminat talebinin taktirinin sayın mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce; dosyanın daha önceki aktüer bilirkişi ve 1 doktor bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek, davacının SGK tarafından karşılanmayan zorunlu tedavi giderleri ve tedavi için yol masrafları konusunda rapor düzenlenmesine karar verilerek dosya tüm ekleri ile birlikte aktüer bilirkişi Fikri Tunç Keskin ile Adli Tıp Uzman Dr. a teslim edilmiştir.
25/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 17.05.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu
karaciğer ve dalak yaralanması oluşan, konservatif tedavi uygulanan davacı …’nin
bu yaralanma ile ilgili muayene, hastane yatışı, ilaç gibi tedavi giderlerinin SGK güvencesi ile
karşılandığı, davacının SGK tarafından karşılanmayan zorunlu tedavi gideri olmadığı, belirtilen tıbbi belgelere (7, 8, 9) istinaden; iyileşme sürecinde üç kere Bursa
Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesine kontrole gittiği anlaşılan küçüğün adı geçen
sağlık kuruluşuna gidiş-geliş ulaşımının özel araçla yapılmasının uygun olduğu, Google
Haritalar uygulamasından küçüğün ikametgahı ()
ile Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi arasındaki mesafenin 11 km olarak
hesaplandığı, 15.10.2021 tarihinden itibaren yürürlükte olan taksimetre tarifesine göre (açılış=
5,5 TL, km= 4,7 TL) yapılan hesaplamada ulaşım giderinin toplam 343,2 TL olduğu ,hukuki durumun taktiri ve değerlendirilmesi sayın mahkemeye ait olmak üzere dosya
kapsamında mevcut belge ve bilgiler kapsamında kök raporda ve ek raporda yer alan
değerlendirmelerimizi aynen tekrar ile,
… adına düzenlenmiş herhangi bir tedavi giderine ait fatura ve makbuz
bulunmadığına,
davacı …’nin ulaşım giderinin toplam 343,2 TL olduğu,
manevi tazminat talebinin taktirinin sayın mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili 31/03/2022 tarihli ıslah dilekçesinde özetle;dava dilekçesi ile 3.000,00 TL olarak talep ettiği maddi tazminat alacağını, toplam 17.058,08 TL olarak ıslah ettiklerini, bilirkişi raporu doğrultusunda, ıslah talebinin kabulüne , tüm alacaklara temerrüt tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faizi ile birlikte, davalılardan tahsiline, ıslah dilekçesinin davalı tarafa gönderilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 17.05.2018 günü, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki 16 … 83 plaka sayılı kamyonet ile Recep Yazıcıoğlu Caddesinde seyir halindeyken olay mahalli kavşak mahallinde sola dönüş manevrası ile Kanarya Sokağa giriş yaptığı esnada seyir istikametine göre… ile birlikte sağ taraftan kaplamaya girip…’nin gerisinden karşıdan karşıya geçmekte olan 2016 doğumlu davacı yaya …ye çarpması neticesinde dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde, davalı sürücü … idaresindeki kamyonet ile kavşak mahalline dönüş yapmak amacıyla geldiğinde yola gereken dikkat ve özeni göstermesi, kavşak başından geçiş yapan davacı yayanın varlığını dikkate alarak uygun zamanda dönüşe başlaması gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediği kavşak alnında yeterli kontrolü sağlamadan dönüşe başlayarak kavşak başından geçiş yapana davacı yaya …ye çarptığı olayda, %100 (yüzde yüz )oranında kusurlu olduğu, 2016 doğumlu davacı yaya…kavşak başından geçiş yaptığı sırada sol tarafından dönüş manevrası ile gelen aracın sadmesine maruz kaldığı olayda kusursuz olduğu, meydana gelen trafik kazası nedeniyle kaza tarihinde yürürlükte olan 30/03/2013 tarih, 28603 sayılı resmi gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği’ne göre, davacı …nin fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet oranı tayinin mahal olmadığı, tedavilerinin devam ettiği dönem olan iyileşme süresinin 6 (altı) aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği,
davacı …’nin kaza tarihi olan 17.05.2018 tarihinde 2 Yıl,2 Ay 21 Gün
yaşında olduğu dikkate alındığında ve kaza tarihindeki yaşı itibariyle, kazanç getiren herhangi
bir işte çalışması söz konusu olamayacağına ve bu yönden mahrum kalınan bir kazançtan
bahsedilemeyeceğine göre; davacı…için 6 ay olarak belirlenen süre için geçici
iş göremezlik tazminatı ve
davacının maluliyeti konusunda da bir tespit olmadığından davalıların bu nedenle geçici iş göremezlik ve maluliyete ilişkin maddi tazminat açısından sorumluluklarının bulunmadığı, ayrıca davacı küçük …nin yaralanması nedeniyle, davacılar …ve …’nin çalışamadığı süreçler nedeniyle oluşan gelir kayıplarına ilişkin tazminat talebi yönünden yapılan incelemede, dosyaya celp edilen SGK kayıtlarında baba Talip
Törenin 11.12.2017 tarihinde işten ayrıldığı, anne …’nin 13.12.2016 tarihinde işten
ayrıldığı anlaşılmakla, mevcut delillere göre kaza öncesinde çalışmayan anne babanın, trafik kazası geçirmiş olan küçük çocuğuna bakmak için
işinden ayrıldığı ya da kaza nedeniyle çalışmadan geçirmek zorunda kaldığı günler arasında illiyet bağı kurulamadığından sübut bulmayan gelir kayıplarına ilişkin maddi zarar nedeniyle davalıların sorumluluklarının doğmadığı, yine davacıların tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat talebi yönünden yapılan incelemede ise, Gürsu Cüneyt Yıldız Devlet Hastanesi kayıtları ile Bursa Yüksek İhtisas EĞitim ve Araştırma Hastanesi kayıtlarından davacının muayenesine ilişkin tedavi masraflarının
SGK’ya fatura edildiği, davacılardan herhangi bir ücret alınmadığı, dosyada davacılar
tarafından yapılan tedaviye yönelik düzenlenmiş herhangi bir tedavi giderine ait fatura ve makbuz
bulunmadığından tedavi giderleri açısından davalıların sorumluluklarının doğmadığı, ancak davacının bakıcı/bakım giderlerinin de tedavi gideri olarak kabulü ile davacının iyileşme süresi ve yaşı dikkate alınarak hesap edilen 16.714,88 TL bakıcı giderinden ve tedavi için hesaplanan 343,20 TL ulaşım giderinden davalılar sürücü ve araç maliki ile davaya konu 16 … 83 plakalı aracın, 44998302 nolu ve
24.10.2017-24.10.2018 tarihli KZMSS poliçesi ile nezdinde sigortalı olan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmakla, Mahkememizce benimsenen gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu ile dava ve ıslah dilekçesi de dikkate alınarak, maddi tazminat istemine yönelik davanın kabulü ile; 343,20 TLyol gideri, 16.714,88 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 17.058,08 TL maddi tazminatın, (davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 17.05.2018 tarihinden itibaren; davalı … Sigorta A.Ş yönünden 30.10.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Davacıların manevi tazminat talebi yönünden, bilindiği üzere Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Dolayısıyla yukarıdaki açıklamalar ışığında, taraflar arasında meydana gelen davacı…yaralanması ile sonuçlanan kazada, tarafların kusur oranları, olayın meydana geldiği tarih, olayın meydana geliş şekli, davacının kaza nedeniyle yaralanması varlığı ve derecesi, davacılarda kaza nedeniyle oluşan acı ve elemin etkisi nazara alınarak davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın hak ve nesafet kuralları çerçevesinde takdir edilerek manevi tazminat talebinin davalılar … ve … ‘ten kaza tarihi olan 17.05.2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davanın kısmen kabulune dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM; Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat istemine yönelik davanın KABULÜ ile; 343,20 TLyol gideri, 16.714,88 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 17.058,08 TL maddi tazminatın, (davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 17.05.2018 tarihinden itibaren; davalı … Sigorta A.Ş yönünden 30.10.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Manevi tazminat istemine yönelik davanın KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17.05.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gereken 2.531,44-TL harcın peşin alınan 404,05-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.127,39-TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak ( davalı … Sigorta A.Ş. 914,89- TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) Hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden; davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00- TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Manevi tazminat talebi yönünden; davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-Manevi tazminat talebi yönünden; davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca belirlenen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalı …’e VERİLMESİNE,
7-Davacılar tarafından maddi tazminat talebi yönün yapılan yargılama giderine ilişkin, 294,75-TL harç,( başvuru harcı 44,40-TL, maddi peşin harç 10,25-TL, ıslah harcı 240,10-TL) 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 912,90-TL müzekkere ve tebligat masrafı, 300,00-TL İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul Trafik İhtisas Dairesi adli tıp rapor ücreti, 117,00-TL Bursa Uludağ Üniversitesi adli tıp rapor ücreti olmak üzere toplam 3.124,65-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
8-Davacılar tarafından manevi tazminat talebi yönün yapılan 153,70-TL (peşin harç) yargılama giderinin davanın kabul ret oranı dikkate alınarak 63,32-TL’sinin davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Davalı … tarafından yapılan 100,00-TL tebligat ve müzekkere giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6155 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
11-Kesinleşme süreci tamamlanana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır