Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/599 E. 2021/839 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/599 Esas
KARAR NO : 2021/839

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … …UETS
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2019
KARAR TARİHİ : 28/10/2021
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, Davalı,… Bankası tarafından davacı aleyhine Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… 2018… Sayılı itirazın iptali dava dosyasında davalı asıl borçlu …SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Ve kefilleri … ile … arasında 27.12.2017 tarih ve 28.04.2010 tarihli GNGKS imzaladıklarını, bu 2 adet sözleşmeye … ve …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, sözleşme gereği borçların ödenmediği ve borcun muaccel hale geldiği, Bursa 10. İcra Md. 2016/…sayılı icra dosyasında takip taleplerinin 3 ve 4 nolu bendinde gösterilen Ticari Kredili Mevduat borcu ile BCH borcundan …’in kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, takibe itiraz eden … hakkında 102.806,72 TL’nin tahsilini istediklerini beyan ettikleri, yapılan yargılamada alınan kapsamlı ve ayrıntılı Bilirkişi Raporları doğrultusunda davacı …’in … San.ve Tic.Ltd.Şti. Nin borçlarından dolayı müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu yönünde görüş bildirdiği ve …’İN Bursa 1. Asliye Ticaret mahkemesinin 2016/… Sayılı dosyasında yargılama bitmeden … bankası ile 26.10.2018 tarihli protokol yaparak dava dışı … Bankası A.Ş. Ye takip konusu borç için 190.050,00 TL ödiyerek hakkundaki icra dosyasını sonuçlandırdığı, akabinde … tarafından Bursa 19. İcra Müd. 2019/… sayılı dosyası ile asıl borçlu müteselsil kefil davalı …’a rücuen alacağı için 21.01.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, borçlu … 25.01.2019 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takip bu tarihte durduğu, davacı müvekkil … … Ltd.Şti. Deki hisselerini 23.11.2012 tarihinde diğer şirket hissedarı davalı …’a devrettiği ve şirket ortaklığından ayrıldığı, bu durumun 03.12.2012 tarihi itibariyle şirketin dava dışı … Bankası A.Ş.’nce muaccel hale gelmiş ödenmemiş hiçbir kredi borcunun bulunmadığı, müvekkilinin borçsuz bir şekilde hisselerini devredip şirketten ayrıldığı, dava dışı Banka 27.12.2007 ve 28.04.2010 tarihli kredi sözleşmeleri haricinde daha sonra 15. 05.2014 tarihinde … Ltd.Şti.’ne Genel Kredi ve Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalattığı ve 28.08.2014 tarihinde de yeni kefil olarak şirket ortağı olan …’ı yeni kefil aldığı, dolayısıyla eski sözleşmelerin sona erdiği, bu şirkete kullandırılan yeni kredi sözleşmelerinde de müvekkili davacının imzası bulunmadığı, davacı müvekkil … şirket ortaklığından ayrıldıktan sonraki dönemde dava dışı Banka tarafından … Ltd.Şti.’ne kullandırılan yeni kredilerden bilgi sahibi olmadığı, dava dışı alacaklarını şirketten yıllar önce ayrılmış olan müvekkilinin eski sözleşmelerdeki kefil imzalarını bahane ederek bu alacaklarını müvekkilden tahsil etme yoluna gittiği ve imzalarını bahane ederek bu alacaklarını müvekkilden tahsil etme yoluna gittiği ve muvekkilini mağdur ettiğini, kefaletten dolayı Bankaya ödenen 190.050,00 TL lik tutar nedeniyle Bursa 19. İcra Md. 2019/… Sayılı dosyası ile asıl borçlu müteselsil kefil davalı …’a 21.01.2019 tarihinde icra takibi başlatıldığı, Banka takibine itiraz etmeyen ve halen Bankaya borçlu olan …, müvekkilinin … adına … Bankasına para ödediğini bilmesine rağmen müvekkilinin icra takibine kötü niyetle itiraz ettiğini” açıklayarak “itirazın iptaline, %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, asıl alacağa 21.01.2019 takip tarihinden itibaren reeskont avans faiz oranının uygulanmasına yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkile karşı ileri sürülen hususların hiçbirisinin doğru olmadığı, davacı tarafça yapılan ödemeden müvekkilinin haberi olmadığı, … Ltd.Şti. Nin kullanmış olduğu 27.12.2007 ve 28.04.2010 tarihli GNGKS ‘lerinin imzaladığı tarihlerde bu şirketin %95 oranında ortağı ve yetkili müdürü olduğu, bu hususun icra dosyasında bulunan kredi sözleşmelerinde ve şirketin ticari kayıtlarında belli olduğu, müvekkilinin … Bankası A.Ş. Sanayi Sitesi şubesine giderek 15.05.2014 tarihinde 500.000,00 TL Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi (GNGKS) imzaladığı ve bu kredi sözleşmesinde davacının herhangi bir şekilde kefaleti bulunmadığı ve yine 08.08.2014 tarihinde kefalet tutarında 100.000,00 TL lık artış yapıldığı bu kefalet artışında da davacının herhangi bir mizası bulunmadığı” açıklanarak ” davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava şirket hisse devrinden sonra genel kredi sözleşmesi kaynaklı başlatılan Bursa 10.İcra Müdürlüğünün 2016/…esas sayılı dosyasında başlatılan takipte kefil olan davacının ödemiş olduğu 190.050,00.-TL için diğer kefile rücu edip edemeyeceği ve bu kredilerden sorumlu olup olmadığına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Dosya kapsamı gereği bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş olup Bankacı bilirkişinin raporunda özetle; Yapılan hesaplamalar doğrultusunda Davacı müşterek borçlu kefil …’in dava dışı ….SAN.VE TİC. LTD. ŞTİ.’nin T. … Bankana olan kredi borcunu sözleşmelerden kaynaklanan kefaleti nedeniyle 26.10.2018 tarihinde ödediği ve takip borcundan kurtulduğu, Davacının 26.10.2018 tarihi itibariyle Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019… sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibinde davalı /diğer müteselsil kefil ve müşterek borçludan talep edebileceği alacak tutarı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Hesaplamaların yapılmasında ve sonuç tablosunda hususa dikkat edilmiştir. Hesaplamalarımız sonucunda bulunan ASIL ALACAK tutarı, talep edilen ASIL alacak tutarından DÜŞÜK olduğundan yerleşik Yargıtay kararları paralelinde taleple bağlılık ilkesi gereği HESAPLANAN ASIL ALACAK TUTARININ TALEP EDİLEBİLİR ASIL ALACAK TUTARI OLACAĞI, yine taleple bağlılık ilkesi gereği diğer borç kalemlerinde en düşük değerlerin talep edilebilir tutar olacağı gereği; takipte HESAPLANAN alacak tutarlarının DAVACI/BANKA’nın alacaklarında TALEPTE BULUNABİLECEK ALACAK TUTARLARI olacağı kanaatine varılarak bu husus tabloda son sütunda gösterilmiştir. Yukarıda açıklanan yargıtay içtihatları ve 6098/587 maddesi hükmü gereğince görüş ve kanaatimiz; 2019…Sayılı takip talebine konu Asıl alacak tutarının 1/2 sinin davacı lehine rücu edilmesinin uygun görülmesi halinde … ‘in …’dan TALEP EDİLEBİLİR TUTAR OLACAĞI hesaplamadır. Takip talebindeki Asıl Alacak tutarının 1/2 sinin iadesine karar verilmesi halinde
Hesaplama:
HESAPLAR
HESAPLANAN
TALEP EDİLEN
TALEP EDİLEBİLİR
ASIL ALACAK
95.025,00 TL
190.050,00 TL
95.025,00 TL
İŞLEMİŞ FAİZİ %9
1.306,60 TL
4.133,59 TL
1.306,60 TL
TOPLAM
96.331,60 TL
194.183,59 TL
96.331,60 TL
Toplam 96.331,60 TL ALACAĞIN, ASIL ALACAK KISMINA 95,025,00 TL TAKİP TARİHİNDEN İTİBAREN İŞLEYECEK YUKARIDA BELİRTİLEN %9TEMERRÜT FAİZİ, %5 BSMV, İCRA MASRAFLARI, VEKÂLET ÜCRETİ İLE BİRLİKTE FAZLAYA DAİR HAKLAR SAKLI KALMAK KAYDIYLA BK.100.MD. talepli olarak hesaplandığını” bildirmiştir. “

Dava müteselsil kefilin kredi borcunun tamamını ödemesi akabinde , kendi hissesine düşenden fazlasını ödediği iddiasıyla diğer kefile rücuuna ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu 587. Madde “Birbirlerinden bağımsız olarak aynı borç için kefil olanlardan her biri, kefalet borcunun tamamından sorumlu olur. Ancak, borcu ödeyen kefil aksine anlaşma olmadıkça, diğerlerine toplam kefalet miktarındaki payı oranında rücu hakkına sahiptir.” şeklinde olup, davanın tarafları birbirinden bağımsız olarak dava dışı …’in yine dava dışı … Bankası A.Ş.’den olan 2 adet kredi sözleşmesi sebebiyle kefil olmuşlardır. Davalı …’ın bu kredilerden her iki kredide de kefil olarak imzası mevcut olup, davacı …’in ise yalnızca 28.04.2010 tarihli kredi sözleşmesinde toplamda 200.000,00 TL miktarda kefil olduğu anlaşılmıştır.
Davacının şirketten ayrılması sebebiyle kredi kaynaklı borcu olmadığı, dolayısıyla tüm borçtan davalının sorumlu olması gerektiği yönündeki iddiasına, şirket ortaklığı yahut yöneticiliğinin kefalet sözleşmesinden bağımsız olması ve ortaklıktan ayrılmanın tek başına kefalet sorumluluğunu sona erdirmeyeceği gerekçesiyle itibar edilmemiştir.
Yalnız; Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 02.11.2015 Tarih , 2015/3265 Esas ve 2015/13711 Karar sayılı kararında ” Davacının, menfi tespit davasına konu olan 26/02/2008 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, ancak dava dışı asıl borçlu şirketle davalı banka arasında akdedilen ve davalının imzasını içermeyen 26.2.2008 tarihli sözleşmeden sonra düzenlenmiş olan başka genel kredi sözleşmelerinin de bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde davalının kefalet imzasının bulunduğu 26/02/2008 tarihli genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, başka bir anlatımla dava konusu kredi alacağının, hangi sözleşmeden doğduğunun belirlenmesi önem taşımaktadır….” şeklindedir. Dolayısıyla davacının ilgili kredilerden sorumlu olup olmadığı, kullandırılan kredilerin hangi genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığına yönelik ek rapor düzenlenmesi istenilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda ilgili iki kredinin birbiri ile bağlantılı olduğu, dolayısıyla her iki kefilin de sorumluluğu bulunduğu yönünde rapor düzenlemiştir. Nitekim dava dışı bankanın kefillere karşı açmış olduğu Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016… Esas sayılı dosyasında düzenlenen bilirkişi raporunda da davacının borçtan sorumlu olduğu yönünde görüş mevcuttur ve mahkeme kararı da bu yöndedir.
Dolayısıyla her iki kefil arasında başkaca dosyaya yansıyan bir anlaşma da bulunmadığından TBK 587. Madde uyarınca kefalet limitindeki pay oranında paylaşım yapılması gerekmiştir. Her iki tarafın da 28.04.2010 tarihli genel kredi sözleşmesindeki kefalet limitleri eşit olduğundan , paylaşımın da eşit olması gerekmektedir.
Dolayısıyla davacının ödediği bedelin yarısını davalıdan isteme hakkı olduğu gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekliyle hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın kısmen kabulü ile takibin davalının Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2019…esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline,
Takibin 95.025,00.-TL asıl alacak, 1.306,60.-TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 96.331,60.-TL üzerinden devamına,
Davaya takip konusu alacak likit olduğundan 95.025,00.-TL’nin %20’si oranında 19.005,00.-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 6.491,16-TL karar ve ilam harcının başlangıçta davacıdan alınan
2.274,66.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.216,50.-TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
3-7155 Sayılı Kanunun 23.maddesi ile 6325 Sayılı Kanun 18/A-12-13 maddeleri uyarınca 1.320,00 TL zorunlu arabuluculuk hizmeti giderinin kabul red oranına göre (kabul %50, red %50) 660,00.-TL sinin davalıdan, 660,00.-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca taktir ve tayin olunan 12.977,38-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibari ile yürürlükte 12.977,38.-TL ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan toplam 681,50.-TL yargılama giderin kabul red oranına göre (kabul %50, red %50) 340,75.-TL si ve 2.274,66.-TL harç toplamı olan 2.615,41.-TL’nin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerini yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/10/2021

… bu kararın gerekçesi 02/12/2021 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
¸E-imzalıdır.

Hakim …
¸E-imzalıdır.