Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/598 E. 2021/1060 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/598
KARAR NO : 2021/1060
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…. UETS
Av. … -….UETS
DAVALI : … – …

VEKİLİ : Av. … -…UETS
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin tekstil alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalı…San. Dış Tic. Ltd. Şti. de dahil olmak üzere başka firmalardan da kumaş alımı yapmakta olduğunu ve bu kumaşları cari ticari ilişki içerisinde bulunduğu başka firmalara veya konfeksiyon üretimi yapan firmalara sattığını, bu ticari ilişki kapsamında davalı tarafça numune olarak müvekkiline gönderilen kumaşın ayıpsız olmasına güvenilerek kumaş alınarak cari ilişki içerisinde bulunduğu …, …, … Turz. Gıda Hayv. İnş. San. Tic. A.Ş. şirketlerine satış yapıldığını, ancak ilgili şirketlerin davalı tarafça müvekkili şirketlere gönderilen kumaşların, “üretilen mallarda kumaştan kaynaklanan sorunlar olması nedeniyle gerekenden daha ince çıktığını, son derece dayanıksız olduğu, küçük bir esnetme ile dahi dikiş kısımlarından ve normal yüzeylerden ayrıldığını, bu haliyle bu ürünlerin normal bir pazarda satılma şansının bulunmadığını” müvekkili şirkete iletildiğini, bu sebeplerle ilgili şirketlerin söz konusu kumaştan diktikleri pantolon ve kıyaletleri müvekkili şirkete iade ettiğini, oluşan zarara ilişkin olarak davalıya gerekli bildirimlerin yapıldığını, hatta ayıplı ürünlerin örnekleri de incelenmek üzere kargo yoluyla gönderildiğini, davalı tarafın ayıbı kabul etmeyerek Zeytinburnu 4. Noterliği’nin 11.05.2018 tarih ve …. yevmiye no’lu ihtarnamesi ile ilgili fatura bedellerini talep ettiğini, bu nedenle, davanın kabulüne; müvekkili şirketin uğramış olduğu 20.000,00.-TL’lik zararın yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak ödenmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf usulüne uygun tebligat yapılmasın rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ticari satım nedeni ile ayıplı olduğu iddia edilen maldan kaynaklanan 20.000,00.-TL’nin davalıdan tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.

Mahkememiz 24/09/2020 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosya kapsamı gereği keşif yapılmasına karar verilmiş olup, 09/10/2020 tarihinde keşif icra edilmiştir.
Yapılan keşif neticesinde 3 adet tekstil mühendisi bilirkişiden oluşan heyet raporunda; Dosyada bulunan mevcut tüm belgeler, yerinde yapılan inceleme ve tespitler ile yukarıda etraflıca izah edilen inceleme ve değerlendirme ışığında;
“Davacının, davalıdan sipariş ettiği kumaşların hangi gramaj ve hangi amaç için yapıldığının tespitiyle ilgili olarak tarafımıza sunulmuş ve olan whatsapp görüşmelerine göre talebin 7-7,5 oz olduğu, tespiti istenen kumaşların ise bu talep edildiği iddia edilen gramajın altında kumaşlar olduğunun görüldüğü, düşük gramajlı kumaşların açma ve yırtılmalarının gramaj düşüklüğü sebebiyle daha kötü olduğu, Bilirkişi heyetine sipariş öncesi satıcıyı gönderilmiş alıcı ve satıcının üzerinde mutabık kaldığı bir sipariş referans numunesinin olmadığı, dolayısıyla bilirkişi heyetinin talep edilen ile nihai geleni karşılaştırma olasılığının olmadığı, Mamul ürünlerde gereğinden fazla silikon bazlı yumuşatıcı olduğu bu sebeple kumaşa boya terbiye aşamasında doğru apre yapılmadığı, bunun da olumsuz yönde kumaşın açmasını etkilediği, Kumaşlar da “açık” ayıp olduğu, davalının silikonu doğru oranda olan kumaş sevk etmemiş, davacı firmanın da ön inceleme yapmadığı için açık ayıp olarak gönderilen kumaşları kontrol etmeden direkt kesime vermiş olduğu tespit edilmiştir. Sektörel ticari teamül gereği: kesilen kumaşlarda reklamasyonun kabul edilmediği, ancak kesilen mal ile ilgili bu teamülü bilmesi gereken alıcının bu anlamda ticari teamüle uygun olarak basiretli tacir davranışı göstermediği; kumaşları kesime sevk etmeden temel incelemeyi yapmadığı, tespiti istenen malın diğer kısmının ise kesilmemiş toplar halinde olduğu, bunlarla ilgili alıcının ticari örfe göre iade hakkının olduğu, Kumaşların talep edilen kumaşlardan düşük gramajda olup olmadığı konusunda davacının ibraz ettiği whatsapp yazışmalarının delil niteliği ve hukuki değerlendirmesinin takdir hakkının Mahkemenize ait olduğu, ancak tespiti istenen kumaşların talep edildiği iddia edilen kumaşlardan daha düşük olduğu, bunun da kumaşta beklenen mukavemetten düşük olmasının sebeplerinden biri olduğu, davalı firmanın (… Tekstil), davacı firmaya (… davaya konu kumaşlardan toplam 11.970,00-mt satış yaptığı; bunun 5.760,60-mt. si davacı firma (…) uhdesinde top halinde satın alındığı halde bulunmakta olup, 6.209,40-mt.” si ise davacı firma (…) tarafından kesilerek konfeksiyon ürünü yapıldığı tespit edildiği” belirtilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından yapılan değerlendirmelerde sevk edilen malların açık ayıplı olduğu vurgulanmıştır. Türk Ticaret Kanunu 23/11-c maddesi “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. ” şeklinde olup, tacirler arası mal alım satımında malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise iki gün içinde durumun satıcıya ihbar edilmesi gerektiği açıktır. Bilirkişi heyetinin tespiti malın açıkça ayıplı olduğuna yöneliktir. Davacı ayıba yönelik herhangi bir ihbar yapmamış, aksine malları başkaca firmalara satarak teslim etmiştir. Dolayısıyla onlardan gelen iade talepleri üzerine zararları karşılanarak işbu dava açılmıştır. Fakat ayıp ihbarı süresi içerisinde yapılmadığından davacının ayıba dayalı olarak herhangi bir talepte bulunması mümkün olmayacağından, davacının basiretli bir tacir gibi davranmayarak, kendi mesleği de kumaşlar üzerine olmasına rağmen inceleme ve satıcıya bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yine Türk Ticaret Kanunu 2. Madde “Kanunda aksine bir hüküm yoksa, ticari örf ve âdet olarak kabul edildiği belirlenmedikçe, teamül, mahkemenin yargısına esas olamaz. Ancak, irade açıklamalarının yorumunda teamüller de dikkate alınır. (2) Bir bölgeye veya bir ticaret dalına özgü ticari örf ve âdetler genel olanlara üstün tutulur. İlgililer aynı bölgede değillerse, kanunda veya sözleşmede aksi öngörülmedikçe, ifa yerindeki ticari örf ve âdet uygulanır. ” şeklinde düzenlenmiş olup, kanunda açıkça hüküm bulunmaması halinde ticari teamülün uygulanabilirliği gündeme gelebilecektir. Oysa bilirkişinin tespitlerinde kesimi yapılmayan kumaşların ticari teamül gereği iade edilebileceği bildirilmiştir. Yukarıda ticari satımlara yönelik kanuni düzenleme mevcuttur. Dolayısıyla açık kanun hükmü mevcut iken, ticari örf ve adet yahut teamüllerin uygulanması yahut olayda irade açıklamalarının yorumunda kullanılması mümkün olmayacaktır. Bu sebeple bilirkişinin bu görüşlerine itibar edilmemiştir.
Yapılan incelemede Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020…Esas sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştirildiği, fakat birleşen davanın konusu incelendiğinde, ayıplı olduğu iddia edilen malların faturaları dışında başkaca faturaların da dava konusu edildiği, bu hususun inceleme konusu yapılması gerekeceğinden davamızın uzamasına sebebiyet vereceği gözetilerek, Birleşen Bursa 1. ASTM 2020…Esas sayılı dosyasının tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmek suretiyle yargılamaya devam edilmesine karar verilmiş, mahkememiz 2019/…Esas sayılı dosyasında ise açıklanan nedenlerle davanın REDDİNE, karar verilmek suretiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Birleşen Bursa 1. ASTM 2020…Esas sayılı dosyasının tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilerek farklı esas üzerinden yürütülmesine,
Mahkememiz 2019/…Esas sayılı dosyasında;
Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30.-TL harcın peşin alınan 341,55.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 282,25.-TL’nin istemi halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk masrafı olan 1.320,00.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta tahsil tezkeresi düzenlenilmesine,
4- Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden , karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca istem halinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 23/12/2021

İş bu kararın gerekçesi 14/01/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı