Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/578 E. 2022/718 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/578
KARAR NO : 2022/718
HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16694-96343-29479] UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – [16153-51979-82566] UETS
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 09/06/2022
Mahkememizde açılan davanın açık muhakemesi sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkiline ait 16 HE 436 dorse – 16 … 764 plaka nolu TIR’a davalı tarafa ait forklift 26/06/2019 tarihinde yükleme yaparken kasa kapağına çarparak müvekkiline ait aracın yakıt deposunu deldiğini, bu nedenle yakıt deposundaki mazotun yere aktığını, aracın 3 gün çalışmadığını, kaza nedeni ile davalının kusurlu olduğunu, davalı tarafça yükleme yapılırken, sorumluğun davalı tarafa ait olduğunu, buna rağmen gerekli dikkat ve özenin gösterilmediğini, müvekkiline ait araca hasar verildiğini, bu nedenle meydana gelen 10.000,00 TL’lik zararın, işleyecek ticari reeskont faizi ile birlikte, davalı taraftan tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: kazanın sorumlusunun müvekkili şirket olmadığını, davacıya ait dorseye bağlı tır’ı kullanan şoförün tır’ın kapak kolunu ürünleri yüklemeye uygun şekilde paralel olarak ayarlaması gerekinken bu ayar da mandalın kapalı bırakılması ile mümkün iken; tır şoförünün mandalı açık halde bırakması sonucunda kaza meydana geldiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında sözleşme bulunmadığını, davacının müvekkilinin iş yaptığı ana sanayi Türk Traktör Firmasının taşıyıcı olarak iş yaptırdığı aracı firma olduğunu, bu nedenle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava taşıma sözleşmesi sebebiyle aracın davalı tarafça yüklenmesi sırasında davacının aracının yakıt deposuna zarar verilmesi sebebiyle uğranılan maddi zarar ve mahrum kalınan karın tazminine ilişkin tazminat davasıdır.

Mahkememizce dosya makine mühendisi ve taşımacılık konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmesi istenilmiştir. Bilirkişilerin 06/05/2022 tarihli raporunda; “Davacının dava konusu olay sonuncunda 8.500,00TL yakıt deposu yenileme ve yakıt gideri olarak 8.500,00TL gideri olduğu, Davacının dava konusu olay sonuncunda 3 gün (3) kazanç kaybına uğradığı bununda karşılığının 1.500,00TL olduğu, Davacının (Taşıyıcının) eşyanın yüklenmesi için Davalının (gönderenin) fabrikasında hazır bulunması ve yüklemenin yapılması sözleşmenin kurulduğu; davalının çalışanı tarafından yükleme için kullanılan yükleme aracı ile tıra zarar verilmesinden de davalı tarafın tamamen sorumlu olduğunu” bildirmiştir.
Fakat bilirkişi raporu denetime elverişli olmadığı gibi teknik değil hukuki değerlendirmeler içermektedir. Tahkikat sırasında dinlenen tanıklardan, dava konusu kamyonun kapaklarının yükleyici tarafından açıldığı, manivela kolunun açık bırakılmasının yükleyicinin hatası olmadığı, kapakları açma işinin taşıyıcı tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki lojistik uzmanının görüş ve değerlendirmeleri ise tamamen olayla alakasızdır. Zira TTK 878 uyarınca davalının bu zarardan sorumlu olduğundan bahsetmiş ise de, bu madde taşınanın zıyaı yahut hasarı halinde taşıyanın sorumluluğuna ilişkindir. Oysa davamıza konu olayda durum bundan tamamen farklıdır. Kaldı ki zaten bu değerlendirmeyi yapmak hakime ait olup, bilirkişinin bu değerlendirmeyi yapması da hukuka uygun değildir.
Açıklanan nedenlerle bilirkişi raporuna itibar edilmemiş, dosyaya sunulan delil ve bilgilerden, tanık beyanlarından anlaşıldığı üzere kapağı açık bırakanın kamyonun şoförü olduğu dolayısıyla yükleme sırasında bu parça kapağın arkasında kaldığından folklift operatörü tarafından açık olduğunun fark edilmesinin mümkün olamayacağı, kimsenin kendi kusuruna dayalı olarak zarar talep edemeyeceği, yeniden bilirkişi raporu alınmasının ise dosyaya bir şey katmayacağı, olayın aslında çok açık olduğu gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70.-TL harç ile 1.320,00.-TL arabuluculuk masrafının peşin alınan 170,78.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.229,92.-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafça yapılan 13,00.-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 Sayılı HMK’nun 333.maddesi uyarınca istem halinde taraflara İADESİNE,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okundu, usulen anlatıldı. 09/06/2022

İş bu kararın gerekçesi 0707/2022 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı