Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/576 E. 2020/1 K. 02.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/576 Esas
KARAR NO : 2020/1

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …
(T.C NO: …) …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
(T.C NO: …) …
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 02/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Müvekkilinin maliki olduğu … markalı, 2007 Model, Dizel Yakıtlı, manuel vitesli, beyaz renkli sedan kasa tipli, 16 … 05 palaka sayılı aracı 14/09/2018 tarihinde … galeri sahibi …’den satın aldığını, Müvekkilinin aracı satın almadan önce … Ekspertiz’den 12/09/2018 tarihinde alınan Ekspertiz raporunda aracın bütün parçlarının orjinal olduğu ve aracın kilometresinin 230.955 KM olduğunu, araçta herhang ibir hasarın olmadığının belirtildiğinin, müvekkilinin hazırlanan rapora güvenip aracı satın aldığını, aracı kullanmaya başladıktan bir süre sonra şanzıman yağ damlattığını, vitesinde sorun olduğunu, bunun üzerine tamire götürdüğünü, aracın şanzımanında çatlak olduğunu, satış işlemi öncesi bu bölgenin silikonla kapatıldığını, periyodik muayenede de aracın gerçek kilometresinin 665.669 KM olduğu anlaşıldığının, müvekkilinin hasarlı araç tamiri için … Turizm Tic. A.Ş’bıraktığını, ve aynı zamanda araçtaki hasarın tespiti edilmesi için mahkeme başvurduğunu, Bursa 5. Sulh Hukuk Mahkemesindce 2018/… D.İş esas numaralı dava dosyasında hasarlı aracın tespiti için bilirkrişiye inceleme yaptırıldığını ve aracın vites geçişlerinde problem olduğu, radyatör hortumunda su kaçağı olduğu, motorda hafif üfleme olduğu, aracın kilometresinin 12/09/2018 tarihli ekspertiz raporunda aracın kilometresi ile oynanarak düşürüldüğünü, mahkeme ve bilirkişi tarafından araç hasar tespiti için tolam 844.60-TL masraf yapıldığını, hasarlı aracın tamiri için 10.985,92-TL ücret ödendiğini, 412,50-TL kilometre düşürülmesine ilişkin değer kaybı olduğu tespit edildiğini, müvekkili tarafından bu durumun davalılara bildirildiğini, aracın hasarlı v eayıplı olması nedeni oluşan zararın tazmini sağlamaları için beyan etttiğini ancak davacının herhangi bir cevap vermediini, araç için yapılan bu bedellerin ödenmesi için 28.11.2018 tarihinde ihtar çekildiğini, buna rağmen bedelin ödenmediğini, aracın kilometresini düşürmek ceza hukuku anlamında nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan iş bu dava ile birlikte aynı zamanda davalı hakkında 03/12/2018 tarihinde nitelikli dolandırıcılık suçundan dolayı Cumhuriyet Başsavcılığı’na 2018/… hazırlık numaralı dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu, anılan bu sebeplerden dolayı, hasarlı ve kilometresi düşürülmek suretiyle hileli olarak müvekkiline ayıplı şekilde satılan 16… 05 araçtan dolayı müvekkilinin uğramış olduğu zararların telafisi için, garaıcın gizli ayıplı olarak satımından dolayı satış bedelinin indirim yapılmasına, araçtaki ayıp nedeniyle yapılan masrafların ve tespit edilen değer kaybı ile birlikte aracın hasarı nedeniyl e24 günlük zaman diliminde aracın kullanılmamasından kaynaklanan zararın ödenmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL’nin ihtarın çekildiği tarihten itibaren işleyeek ticari fazi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine, bırakılmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 30/12/2019 tarihli cevap dilekçesini özetle; Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiğini, belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlü olduğunu, diğer durumlarda Türk Borçlar Kanunu’nun 223. Maddesinin ikinci fıkrasının uygulandığını, davacının aracı 2.5 ay kullandıktan sonra ayıp ihbarında bulunduğunu, alınan bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, müvekkilinin km düşürmediğini ve durumunu bilmediğini, araçta tespit edilen hasarlar bu yaştaki bir araçta normal karşılanacak mutat masraflar olduğunu, bu nedenle istikrar kazanmış yargıtay içtihatlarında aracı piyasa rayicinden uygun alan kişi bu ayıpları bilerek aldığını, bunun bilirkişi incelemesinde dikkate alınmasını satın alma tarihindeki gerçek rayiç ile dosyadaki aracın satış bedeli üzerinden de bir değerlendirme yapılmasını talep ettiklerini, davanın TTK 23. Maddesi gereği hak düşürücü süreden ve re’sen gözetilecek nedenlerle reddi yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde; Mal, alışverişe konu olan; taşınır eşya, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallar ile elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri her türlü gayri maddi malları, Satıcı; kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem, olarak tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1.maddesinde her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için her iki tarafında ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda bu kapsamda yapılan değerlendirmede; davacının tacir olmadığı, ticari amaçlı olmayan araç satım sözleşmesinden kaynaklı davalı galeri sahibine yöneltilen aracın hasarı ve ayıbı nedeniyle oluşan zararın tazminine ilişkin alacak davasında davacının tüketici sıfatı göz önüne alınarak Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Hükümlerine tabi olduğundan; davanın niteliği itibari ile de TTK’nun 4.maddesinde sözü edilen mutlak ticari davalardan olmadığı göz önüne alındığında; uyuşmazlığın tüketici uyuşmazlığı olup, Tüketici Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davaya bakmaya görevli mahkemenin de Tüketici Mahkemesi olduğu sonucuna varılmakla, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
Davanın Görev Dava Şartı Yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Davanın konusu itibariyle davaya bakmaya görevli mahkeme TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğundan HMK 20. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep edilmesi halinde Görevli TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Harç, masraf, avans ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece karara bağlanmasına, herhangi bir sebeple görevli mahkemede yargılamaya devam olunmaması halinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile yargılama giderlerine hükmedilebileceğine dair “2 hafta içerisinde Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu”açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 02/01/2020

Katip …
E-imzalıdır

Hakim …
E-imzalıdır