Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/482 E. 2022/94 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/482
KARAR NO : 2022/94
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI :… -TC Kimlik no- …

DAVALI :1- … – … …
VEKİLİ :Av. … -….UETS
DAVALI :2- … – …
DAVA :Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ :07/11/2019
KARAR TARİHİ :26/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :22/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
şirketin üç yıllık ortağı olduğunu, ortak olarak metal
isleme işleri yapmakta olduklarını, Küçük sanayi 65 Bloktaki işyerini davalı şahsın haziran 2016 ayında işi terkederek Bulgaristan’a
gittiğini, 2014 yılında şirket işlerinden dolayı mahkemelik olduklarını, şirketin müdürünün davalı olduğunu, şirketin
yüzde elli ortağı olduğunu, o gidince tüm imza yetkisinin kalktığını, kendisinde yetki olmadığı için mütevelli heyetini toplayamadığını, herhangi bir iş yapamadığını, şirket ortağı olarak bu şirketin tasfiyesini istediğini, bu nedenle iş bu davayı açma gereğinin
doğduğunu, firmanın …Metal Makine Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti
olarak kurulduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinin de ortağı olduğu … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin uzun süredir genel kurul toplantısının yapılmadığını, şirket organlarının eksik olduğu iddiasıyla şirketin tasfiyesi amacıyla mahkememiz nezdinde işbu davayı ikame ettiğini, ancak, limited şirketin tasfiyesine ilişkin davaların şirket tüzel kişiliğine karşı açılması gerektiğini, müvekkili yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, şirket ortaklarına bu davanın yöneltilmesinin mümkün olmadığını, her ne kadar bu durum kanunda açıkça düzenlenmemiş ise de, Yargıtay içtihatları ve doktrinde kabul edildiği üzere bu davalar şirket tüzel kişiliği aleyhine açılabileceğini, süresi içerisinde davaya cevap verilmemiş ise de, husumet yokluğu dava şartı olup, def’ i değil itiraz niteliğinde olduğunu, dolayısıyla yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceğini, ayrıca husumet mahkemece yargılamanın her aşamasında re’ sen gözetilmesi gerektiğini, 6100 sayılı HMK’ nın 115. Maddesine göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Maddelerini içerdiğini, her ne kadar davaya cevap dilekçesi verilmemiş ise de, husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin olduğunu, ayrıca def’i değil itiraz niteliğinde olduğunu, dolayısıyla yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle de mahkemece yargılamanın her aşamasında re’ sen gözetilmesi gerektiğini, müvekkilinin taraf sıfatı(pasif husumet) bulunmadığını, davanın müvekkili yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava TTK’nun 636/3 maddesi kapsamında davalı limited şirketin haklı sebeplerle feshinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
Mahkememizce SMMM bilirkişi…den 16/01/2022 tarihli rapor alınmış, bilirkişi raporunda;
şirketin Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bağlı olarak … sicil numarası ile 13.07.2012
tarihinde tescil edildiğini, şirketin sermayesi beheri 25-TL den 12.000 hisseden ibaret olaup 300.000.00-TL olduğu, kuruluşta her biri 4000 hisse 100.000-TL sermayeye sahip 3 ortak bulunmakta olduğu, …, … ve …, kuruculardan …hissesinin tamamını 14.01.2013 tarihinde yeni ortak…’na devrederek ortaklıktan çıktığını, …’ da hisselerinin yarısını 01.11.2013 tarihinde şirket ortağı …’a
diğer yarısını … devrederek ortaklıktan çıktığını, 2 ortağın sermayeleri 150.000.00-TL olduğu, kuruluşta şirketi temsil etmek üzere tek başına münferiden … şirket müdürü
seçildiğini, 29.06 2012 tarihinde alınan bu karara göre şirket müdürlüğü görevi devam
etmekte olduğu,
yapılan araştırmalarda şirketin adresinde bulunmadığı ve yeni adresinin de nerede olduğu
bilinmediği, vergi dairesinden gelen bilgi yazısında şirketin 16.07.2012 tarihinde işe başladığı 31.07.2015
tarihinde resen terk ettirildiğinin anlaşıldığı, vergi denetim kurulu gelen
30.09.2020 tarihli incelemeye başlama tutanağı ile mükellefin 2016 yılının hesaplarının
incelenmesine başlandığı bildirildiğinden 01.01.2016 tarihi itibari ile adına yeniden
mükellefiyet tesis edildiği bildirildiğini, ancak vergi ile ilgili araştırmada 2014 senesindeki bir çekle alakalı olduğu 2016
senesini ilgilendirmediği dolayısıyla 31.07.2015 tarihli resen terkin geçerli olduğu ve şirketin o
günden bu güne kadar gayri faal olduğu tespit edildiği, resen terk tarihine kadar olan aylık KDV’ce muhtasar
beyannamelerini beyan ettiği 2014 kurumlar vergisi beyannamesini kuruma verdiği ancak terk
edildiği kıst döneme ait 2015 yılı kurumlar vergisi beyannamesini maliyeye bildirmediği tespit
edildiği, mali müşavirinin …olduğu, sonuç olarak şirket 2015 temmuz ayından bu güne kadar gayri faaal olup bildirilen hiçbir
adresinde şirkete ulaşmak mümkün olmamıştır. Tasfiyeye gidilebilmesi için son yılın defterler,
tüm beyannameleri, kamu borçlarının olup olmadığını gösteren belgelerin,, tasfiyeye giriş
bilançolarının , alıcılar ve satıcılar ile ilgili gerçek bilgilerin varsa demirbaş makine gibi maddi
duran varlıkların listesinin , değerlerinin, ve daha tasfiye için gerekli diğer evrakların eksiksiz
olarak hazır edilmesi gerektiğini, tasfiye için gerekli hiçbir defter ve belge temin edilemediğini bildirmiştir.
Limited Şirketlerde Sona Erme sebeplerini düzenleyen TTK’nun 636/2.maddesi uyarınca ” Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değil ise veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi, müdürleri dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse, şirketin feshine karar verir. ” hükmünü içermektedir. Bu dava ile davalı gerçek kişilere husumet yöneltilemeyeceğinden diğer davalılara karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin yönünden ise HMK 320/4 maddesi gereğince; Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır. İki defa işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.
Açıklanan yasal ve hukuksal olgu karşısında, davacı tarafından dava takip edilmediğinden ve dava iki defadan fazla olarak işlemden kaldırıldığınan dolayı HMK 320/4.maddesi gereğince; davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …’a karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE,
2-Davalı Uludağ Pres Plazma LTD ŞTİ’ye karşı açılan davanın 2.kez takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla 320/son fıkra maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 80,70.-TL maktu harçtan 44,40.-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,40.-TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 984,50.-TL yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … vekiline ödenmesine,
6-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı … vekilinin yüzünde, davacı ve diğer davalı şirketin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/01/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza