Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/469 E. 2023/54 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/469 Esas – 2023/54
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

ESAS NO : 2019/469
KARAR NO : 2023/54
HAKİM : …
KATİP : ….

DAVACI : …İÇ VE DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. UETS
DAVALI : 1- … –
VEKİLLERİ : Av. …UETS
DAVALILAR : 2-… –
3- … NAKLİYAT İNŞAAT GIDA SAN VE TİC LTD ŞTİ – UETS
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/11/2019
KARAR TARİHİ : 19/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının iç ve dış ticari faaliyetlerde bulunduğunu, ve işinin niteliği gereği belli dönemlerde bayileri ile toplantılar organize ettiklerini, yine bu kapsamda Mayıs 2018’de Almanya-Berlin’de yapacağı toplantının konaklama, transfer, toplantı salonu ve ikramlarını organize etmesi için davalılar ile anlaşıldığını. Anlaşma gereği davalı şirketin, davacı şirket adına konaklamalı toplantı yapılacak otel ve transferi gerçekleştirecek otobüs firması ile gerekli görüşmeleri sağlamak, davacının tüm taleplerini iletmek ve davacı adına bedelini ödemek suretiyle rezervasyonu yapmak ve konaklama sonuna kadar süreci takip etme edimlerini yüklendiğini, davalı tarafın sağlayıcı olamayıp aracı konumda olduğunu. Davalı tarafından, 3 gece konaklamak üzere 200 adet çift kişilik oda için 108.000 Euro, 2 gün kullanmak üzere toplantı salonu için 16.000 Euro, 2 gün sunulmak üzere 400 kişilik ikramlar için 9.600 Euro ve 5 otobüslük transfer hizmeti için 9.000 Euro olmak üzere toplamda 142.600 Euro talep edildiğini, bu bedellerin davacı tarafından konaklama öncesinde davalıya ödendiğini, 2018 Mayıs ayında yapılması planlanan toplantının bölümler halinde yapılmasının kararlaştırılması sonucunda, bedeli ödenen hizmetlerden 150 oda, 200 kişilik ikram ve 3 otobüs hizmetinin kullanımının Aralık ayına aktarılmasının talep edildiğini, talebin davalı aracılar tarafından otele iletildiğini, bu işlemin gerçekleştirilebilmesi için otel tarafından ayrıca 10.000 Euro bedel talep edildiğinin kendilerine iletildiğini, bu bedelin de davalılara ödendiğini, erteleme yapılmayan 50 oda, 200 kişilik ikram ve 2 otobüs hizmetinin Mayıs ayında kullanıldığını. Devam eden süreçte davacının program gereği Aralık ayında yapılması beklenen toplantıyı iptal etme kararı aldığını, bu kararın ardından aralık ayındaki toplantının iptal edildiğinin davalı şirkete aylar öncesinden defalarca şifahen bildirildiğini. Davacının organizasyonun iptal edildiğini davalıya bildirmiş olmasına karşın davalı tarafından buna ilişkin hiçbir işlem gerçekleştirilmediğini, hizmet sağlayıcıya bildirimde bulunulmadığını, davalının iptal bildiriminde bulunulduğunu kurumlara iletmemesi nedeniyle iade alması gerekli bedelleri alamamasına neden olduğunu, davalıların gerekli özen ve ihtimamı göstermediklerini. İptal edilen organizasyona ilişkin bedellerin iadesi için davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, davalılar tarafından organizasyona az bir süre kala iptal edildiğinden iade yapılamayacağına dair cevabi ihtarname gönderdiklerini. Ayrıca cevabi ihtarnamede davacının onayı alınmadan… isimli başka bir şirkete devredildiğini. Bertur isimli acentenin işletme belgesinin 2015 tarihinde iptal olduğunun kendilerince tespit edildiğini. Bu nedenle davanın kabulü ile şimdilik 100 Euro’nun ihtarname sonucu temerrüt tarihi olan 17.12.2018 tarihinden itibaren devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, A grubu seyahat acentası olduğunu, toplantı organizasyonları da dahil olmak üzere tüm turizm faaliyetlerini yurt içinde ve yurt dışında yürütmeye tam yetkili olduğunu. Davacının, 2018 yılında Almanya’da bir organizasyon yapmak üzere davalı firmadan 1000 kişilik bir organizasyon için teklif aldığını, ve anlaşma sağlandığını, Ancak toplantı organizasyonuna 2 ay kala davacının, bu organizasyonunu 400 kişiye indirmek için yeni bir teklif istediğini, kendilerine tekrar teklif sunulduğunu, toplantı tarihi geldiğinde davacı firmanın toplantıya sadece 50 kişiyi götüreceğini belirttiğini, davalılar tarafından acente olarak 50 kişi dışında götürmeyi planladıkları kişilerin rezervasyonlarının yanmaması için yurt dışı partner acenteleri ile görüşmek istediklerinin, mümkün olursa organizasyon için rezerve edilen yerlerinin kullanım hakkınının Aralık ayına kadar uzatılması için gereğinin yapılması adına girişimde bulunmak istediklerininin davacı şirkete iletildiğini. … muhasebe müdürü …, firma sahibi … ile görüştüğünü, davalı firmanın bu teklifini onayladıklarının davalı şirkete bildirildiğini, davalı şirketin girişiminin davacı şirket tarafından olumlu karşılanması neticesinde rezervasyonu hale devam eden kişilerle Aralık ayına kadar bu organizasyonu yineleyebileceği hususunda davacı ile anlaşmaya varıldığını, Mayıs ayında gerçekleşen toplantıda toplantı salonunun kapasitesinin çok altında olsa da toplantı salonu değişikliğine gidilmediğinden ötürü ikinci toplantı için aynı toplantı salonu, salon ekipmanları ve coffee break için 10.000 Euro fark talep edildiğini, Davacı tarafından, talep edilen farkın ödeneceğinin bildirildiğini, bu paranın iptal ve iadesinin mümkün olmayacağının açık bir dille belirtildigi mailinin de onaylandığını. Davacı firma tarafından keşide edilen ihtarname ekinde yer alan, davalı şirket tarafından davacıya gönderilen konfirmasyondan da anlaşılacağı üzere; davacı şirketin konaklama-seminer organizasyonu için müvekkil şirket adına… Seyahat Acentesi ile …Otel arasında yapılan rezervasyon; 200 çift kişilik oda, 3 gecelik oda-kahvaltı şeklinde olmak üzere kişi başı 540 Eurodan 108.000,00 Euro, 20-21-22-23 Aralık tarihleri için toplantı salonu 16.000,00 Euro, coffee break ve atıştırmalık 400*12 Eurodan (2 gün olmak üzere) 9.600,00 Euro ve transfer 300 kişilik (5 otobüs) 9.000,00 Euro olmak üzere toplam 142.600,00 Euro bedel kararlaştırıldığını, Normalde bu bedelin Mayıs 2018 tarihli organizasyon rezervasyonunu kapsamaktayken, davacı şirketin Mayıs ayında yapılan organizasyonda yeterli katılımı sağlayamaması sebebiyle davacı şirketin kullanmadığı ancak ücretlerini daha evvel ödediği 100 oda, 200 coffee break, 3 adet transfer ve toplantı salonu haklarının yanmaması için davalıların tamamen şahsi ilişkilerini kullandığını, 10.000,00 Euro fark ile davacının haklarının yanmasınının engellendiğini, Davacı şirket ile yapılan görüşmelerde Aralık 2018 tarihinde bir organizasyon daha yapılması kararlaştırıldığını, Buna dair konfirmasyonun davacı şirkete mail yolu ile gönderildiğini, ve davacı şirketçe bu konfirmasyona herhangi bir itiraz edilmediğini. Süreç içerisinde davacı tarafından belirlenen kişilerin vize başvurularının davalı şirket tarafından yürütüldüğünü, davacı şirketin her bir katılımcı icin parmak izi gerektiğinden katılımcıların konsolosluğun resmi aracı firması …’ya bizzat gelerek parmak izi verdiklerini, Katılımcıların, kendilerine verilen randevulara geldiklerinde evraklarını kendilerinin bizzat konsolosluğa sunduklarını. Bu kısımda katılımcıların yüksek çoğunluğunun banka hesabında parası olmadığından bu sebeple vize başvurularının reddedilmemesi için davalı şirket kasasından desteklendiğini, ve evrakları tanımlanan şekliyle kendileri tarafından konsolosluğa gönderildiğini. Ancak katılımcıların kişisel evraklarının incelenmesi ve konsolosluğun katılımcılar ile yaptığı birebir görüşmeler neticesinde Konsolosluk katılımcıların bir kısmının vize başvurularının reddine karar verildiğini, Konsolosluğun almış olduğu bu karar nedeniyle davalı firmalara herhangi bir sorumluluk yüklenemeyeceğini, başvuru evraklarının tam ve eksiksiz bir biçimde Konsolosluğa verilmesi aşamasında davalıların üzerinde düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini. Davalıların, davacı firmanın taleplerini karşılayabilecek profesyonel kadroya sahip olduğunu, davacı tarafından gönderilmiş katılımcılara ve diğer kişilere gerek uçuşlar, transferler, konaklamalar, ekstra akşam yemeği programları, toplantı süresince katılımcıların ve toplantıyı düzenleyen kişilerin her türlü ekipman ve personel ihtiyacı davalı şirketin partner şirketi olan… Acenta tarafından sorunsuz bir biçimde karşılandığını. Bertur seyahat acentesinin davalının partner firması olduğunu, davalı şirket tarafından… acentası ile iş birliğine gidilmesinin nedenin organizasyonun daha sağlıklı ve sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmesi için bu işbirliğinin bir gereklilik olmasından kaynaklandığını, Bertur acentasının Almanya’da faaliyet göstermesi nedeniyle ilgili acentanin Almanya’nın yasal mevzuatına tabi olduğunu, TÜRSAB kaydının bulunmasının zorunlu olmadığını, bu durumun davacı şirketi olumsuz etkileyecek herhangi bir yönünün de bulunmadığını. Davacı şirketin Aralık ayında gerçekleştirilmesi planlanan organizasyondan 15 gün gibi kısa bir süre önce programın iptal olduğunu davalılara bildirdiğini, ve ödemiş olduğu bedellerin iadesini istediğini, Davacı şirketin söz konusu talebinin herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığını, davacı şirketin dava konusu organizasyon için 400 katılımcı sayısı için anlaşma sağladığını, daha sonra yapılan organizasyona 50 kişinin katılım sağladığını, Analaşmada kararlaştırılan katılımcı sayısı ile organizasyona katılan katılımcı sayısı arasında afaki bir fark meydana geldiğini, davacı şirketin anlaşmanın imzalanması aşamasında basiretli iş adamı gibi davranma yükümlülüğünü ihlal ettiğini, organizasyonu gerçek rakamlar üzerinden değil, hayali rakamlar üzerinden yaptığını. Davacının kendi hatasından kaynaklanan zararının davalı şirketçe tazmin edilmesinin beklenemeyeceğini. Ayrıca davalıların, davacı şirketin dava konusu organizasyondaki sürekli değişkenlik gösteren istekleri ve genel tutumu sebebiyle ticari güvenilirliklerini kaybettiklerini, ve zarara uğradıklarını, davacı şirket tarafından açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME :
Dava; taraflar arasındaki turizm amaçlı yapılan vekalet sözleşmesi sebebi ile kısmi 100 EURO nun ödenmesi amacı ile açılan talebine ilişkindir.
Mahkememizce dosyanın turizm işletmeciliği konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi…’nun 01/07/2022 tarihli raporunda;
“Konsolosluğun insiyatifine bağlı olarak tek girişli ya da çok girişli olarak vizeler verilebilir. Maaş bordrosu, vergi levhası, faaliyet belgesi, mal mülk tapu belgeleri, araç ruhsat fotokopisi vb. gibi iş ve kazanç belgeleri yüksek olduğu zaman vizeler daha kolay alınabiliyor. Seyahat Acenteleri Giden yolcu adına vize başvuru işlemlerini yapabilir. Evrakların ve Konsolosluk tarafından istenenlerin eksiksiz olarak toparlanması ve dosya halinde seyahat acentesine verilmesi sorumluluğu tamamen yolcuya aittir. Eksik evrak ve istenenlerin sunulamaması halinde konsolosluk dosyayı geri çevirir ve vize başvurusunu kabul etmez, eksiklikler tamamlandıktan sonra yeniden başvuru yapılabilir ve konsolosluk tekrar kontrol ederek dosyayı kabul veya ret edebilir. Vize başvuruları Acente tarafından eksiksiz ve doğru bir şekilde hazırlanıp konsolosluğa sunulduktan sonra tüm karar konsolosluk tarafındadır. Olumsuz bir dönüş gerçekleştiğinde acente sorumlu tutulamaz. Vize verilememesine neden olan durumlardan bazıları aşağıdaki gibidir; -Konsolosluk bankada bulunan bakiyeyi yetersiz görmüş olabilir -Yolcunun gidip de dönmeyeceğini düşünmüş olabilir -Yolcu daha önceden yurt dışında veya yurt içinde herhangi bir adli problem yaşamış olabilir -Yolcu eski pasaportunu kaybetmiş olabilir -Hasar görmüş bir pasaport sunulmuş olabilir -Sağlık sigortası vize başvuru şartlarını sağlamamış olabilir, Eğer istenenler tam olduğu halde Konsolosluk dosyayı alıp kabul etmişse ve buna rağmen vize vermemişse yolcudan kaynaklı başka bir nedenden dolayı ret edilmiştir. Bu durumda Vize Başvurusu yapan Acentenin sorumluluğu yoktur,” şeklinde rapor tanzim edilmiştir.
Dosya tarafların rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda tekrar rapor aldırılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi Güleser ERDOĞAN’ın 15/07/2022 tarihli raporunda;
“Toplu rezervasyonlarda “grup rezervasyonu” tanımı tartışmalı olsun olmasın, sektörel teamül ve fiili uygulamalar gerçeğinde, her zaman, özellikle de resmi tatil, bayram, yılbaşı, dini tatiller, özel günler vb. Günlerini kapsayan rezervasyonlar için, bir iptal süresinin olduğu, tüm ilgili sektör firmaları tarafından bilinmekte ve uygulanmaktadır. İptal süresi taraflar arasında akdedilen sözleşmelerde belirtilmek zorundadır. Otelcinin belirsiz bir süre bağlı kalmasını önlemek amacıyla dead-line (opsiyon) bir bekleme ve ödeme süresi taraflarca ve genellikle otelin talep ettiği çerçevede belirlenmektedir. Davalının grup rezervasyonu talebi yazılı sözleşme olarak yapılmamış olsa da, gerçekleştirilen rezervasyonların fiilen bir grup rezervasyonu olduğu kanaatine varılmıştır. Acentenin toplu halde rezerve ettiği odaları, farklı müşterilere, farklı ülkelerde ve/veya farklı kampanyalarla satıyor olması bunu değiştirmez ve acentenin münferit satışları da otelciyi bağlayan bir unsur değildir, acentenin inisiyatifindedir. Ayrıca rezervasyonların “Garantisiz Kontenjan”lar ya da “Münferit rezervasyon”lar olması durumunda dahi bir sözleşme zorunluluğu vardır ve buna dairde bir işlem yapılmadığı görülmektedir. Davacının konaklama başlamadan önce iptal talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Ancak bu talep ilgili yönetmelikte belirtilen grup rezervasyonları için tanınan iptal süresi içerisinde değildir. Bu yüzden de maddi sorumluluğu ve No-Show ödemesi yükümlülüğü kaçınılmazdır. Otel işletmeleri karşılıklı anlaşma sonucu misafirlerine gelişlerinden ayrılışlarına kadar oda temin edeceklerini garanti etmektedirler. Garantili rezervasyonlarda konuklara odanın gelecekleri günden itibaren takip eden günün check-out saatine kadar tutulmak üzere garanti verilir. Yapılan rezervasyonun süresi içinde iptal edilmemesi ve misafirin otele giriş yapmaması durumunda, otelin, rezervasyon sahibine odanın bedelini fatura etme hakkı doğar. Bu işleme No-show işlemi denir. Bu çeşit rezervasyonda konuğun gelmeme veya rezervasyonu yönetmeliklere uygun şekilde iptal etmeme durumunda otelin bir ücret alması garanti edilir. Bu durumu ifade etmek için konuğa/acenteye “No-Show” faturası kesilir. İptal edilen, iptali kabul edilmeyen, tekrar satışa çıkarılan, satılan ve satılamayan odalarla ilgili olarak No-show hesaplamasındaki en önemli veri, resmi otel konaklama, müşteri sayısı ve oda durumları sayıları evrakıdır. Ancak otelin yurtdışında faaliyet göstermesi ve bu bilgilere ulaşılamaması nedeniyle, no-show uygulanan odaların satılıp satılmadığının belirlenmesi imkansızdır. Oda kahvaltı konsepti ise bir satış şeklidir ve yarım pansiyon – tam pansiyon – her şey dahil vs. Gibi çeşitlilik gösterebilmekte, ayrıca satış promosyonu olarak da müşteriye sunulabilmektedir. Verilen fiyat elbette ki anlaşılan konsept üzerindendir ve kahvaltı parasının istenilip istenilmemesi gibi bir durum sektör teamüllerine uygun değildir. No- Show kapsamında asıl olan, odanın boş kalıp satılamaması ve bu yüzden maddi zarara uğranıp uğranmadığı esasına dayanır. Davalılar, oda iptalleri dışında, transfer, coffebreak, atıştırmalık ve toplantı salonu iptalleri sebebiyle mağdur olduğu gerekçesiyle No-Show talebinde bulunamazlar. Kullanılmayan odalara ait Dosyaya sunulmuş herhangi bir no -show faturası, 3. Kişilere ödeme yapıldığına dair bir belgenin dosyaya sunulmadığı. Dosyaya sunulan (Almanca düzenlenen) 05.02.2019 tarihli faturanın davacıya taahhüt edilen hizmetler için düzenlenip düzenlenmediği belirlenemediği gibi, fatura tutarı ile taraflar arasında anlaşma yapılan tutar arasında uyuşmazlık olduğu. Davalı tarafın oda iptalleri dışında, transfer, coffebreak, atıştırmalık ve toplantı salonu iptalleri sebebiyle mağdur olduğu gerekçesiyle No-Show talebinde bulunamayacağı. 10 Ocak 2018 tarihli mail’de; “Oda-kahvaltı- konaklama-iki kişilik oda fiyatı 180 Euro, günlük coffe break ücreti kişi başı 12 Euro, havaalanı-otel-havaalanı transeferi 30 Euro, toplantı salonu günlüğü 8000 Euro” olduğunun belirtildiği. Taraflar arasında 3 gece konaklamak üzere 200 adet çift kişilik oda için 108.000 Euro, 2 gün kullanmak üzere toplantı salonu için 16.000 Euro, 2 gün sunulmak üzere 400 kişilik ikramlar için 9.600 Euro ve 5 otobüslük transfer hizmeti için 9.000 Euro olmak üzere toplamda 142.600 Euro bedelle anlaşma sağlandığı. Mayıs 2018 etkinliğinde 50 Oda, 200 Coffee break ve 2 Otobüs hizmetlerinin kullanıldığı, toplantı salonunun kullanılıp kullanılmadığının, kullanıldı ise kaç gün kullanıldığının belirlenemediği, (taraflar arasında 2 günlük kullanımda anlaşma sağlandığı,) Bu ve benzeri rezervasyonlarda müşteri-acente-otel işletmesi ilişkisi mevcut olup acente müşteri ile otelci arasında aracı konumdadır. Acente ve otelci arasında akdedilen sözleşmede belirtilen oran üzerinden otelci tarafından aracılık hizmeti karşılığı acenteye aracılık bedeli ödenir, uygulamada bu oran fatura bedelinin %10’udur.
Davacı tarafın Mayıs ayında kullandığı, konaklama, Coffee Break, 2 otobüs hizmeti ve toplantı salonu kullanım bedelleri ;
50 OdaX3 günX180 = 27.000 Euro
200 Coffe BreakX2 günX12 = 4.800 Euro
2 Otobüs Transfer ücreti = 3.600 Euro
2 günlük toplantı salonu = 16.000 Euro
TOPLAM = 51.400 Euro
Organizasyonun Aralık 2018 tarihine aktarılması işlemi için davalıların 10.000 Euro talep ettikleri, davacı tarafından bu bedelin ödendiği ve organizasyonun aralık 2018 tarihine ertelendiği, bu bedelin davacı tarafa iadesinin yapılamayacağı, 142.600 Euro-51.400 Euro =91.200 Euro’nun davalı tarafından davacıya ödenmesi gerektiği” kanaati bildirmiştir.
Davacı tarafından, davalıya ilgili organizasyon nedeniyle 142.600 Euro ödenildiği, bunun 51.400 Euroluk kısmının hizmet alımı suretiyle kullanıldığı, bakiyesi yönünden ise, davacının bu hizmeti kullanamaması sebebiyle iade istediği, davacının belirlediği kişilere vize çıkmaması davalıdan kaynaklanmasa da, otel rezervasyonu ve diğer hizmetlerin no-show olarak belirlenip belirlenmediğinin dosyadan anlaşılamadığı, dava dışı otel ve diğer hizmet sağlayıcılar tarafından davalıya herhangi bir no-show faturası kesilmediği, bu hususun dosyaya yansımadığı, davalının bu bedelleri ilgili yerlere ödediğini ispatlayamadığı, yine davacı ile davalı arasındaki sözleşmede no show bedeline yönelik herhangi bir belirleme yapılmadığı, davacının no show durumunda ödeme yapıp yapmayacağının taraflarca belirlenmediği, dolayısıyla ödenen bedelden kullanılmayan hizmetler nedeniyle iade gerekeceği gözetilmiş, bilirkişinin yaptığı hesap ve görüşleri de dikkate alındığında, taleple bağlılık ilkesi gereği 100,00 Euroluk kısmın iadesi yönünde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tamamının bedeli gözetildiğinde davada verilen hüküm kesinlik sınırı altında ise de, istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
100,00 EURO’nun devlet bankalarınca EURO ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödenen en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar yasası gereği alınması gereken 179,90-TL harcın ve 1.320,00.-TL arabululucuk masrafı olmak üzere toplam 1.499,90.-TL’nin peşin yatırılan 44,40.-TL’den mahsubu ile bakiye 1.455,50.-TL harcın ve arabuluculuk masrafının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, bu hususta harç tahsil tezkeresi düzenlenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 2.324,75.-TL yargılama gideri, 44,40.-TL peşin harç olmak üzere toplamda 2.369,15.TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı vekili yararına A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 636,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- HMK’nın 333. Maddesi gereğince kullanılmayan gider avanslarının hükmün kesinleşmesinden sonra ilgilisine iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile Bursa Bölge Adliye Mahkemeleri Nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekiline elektronik ortam açıkça okundu, usulen anlatıldı.19/01/2023

İş bu kararın gerekçesi 20/02/2023 tarihinde yazılmıştır.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim ….
✍e-imzalı