Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/454 E. 2019/125 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/454 Esas – 2019/125
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/454 Esas
KARAR NO : 2019/125

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ : Av.

DAVALI : …. …. …. BANKASI AŞ. –
VEKİLİ : Av.

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/05/2017
KARAR TARİHİ : 19/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 13/05/2015 tarihinde telefonda kendisini polis olarak tanıtan bir suç örgütü tarafından dolandırıldığını, müvekkilinin dolandırıcı şahıslardan korkarak … adına düzenlenen davalı bankaya ait hesap numarasına kredi kartına atm üzerinden peş peşe 2.650,00 TL, 1.400,00 TL, 5.000,00 TL, 1.200,00 TL, 5.000,00 TL olmak üzere toplamda 15.250,00 TL havale yaptığını, olay sırasında orada bulunan sivil polisler tarafından olayın tespiti ile müvekkilinin sivil polisler il ebirlikte Setbaşı Şubesine giderek banka görevlileri … ve … ve özel güvenlik görevlilerine durumu anlattığını, banka görevlilerinin kart hesabı üzerine bloke işlemi uygulandığını ve gerekli tedbirin alındığını ifade ettiklerini, ardından müvekkilinin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/70671 esas sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, savcılığın müvekkiline bloke konulan parayı şubeden çekebileceğini söylediğini, müvekkilinin banka şubesine gittiğinde hesap üzerinde herhangi bir bloke veya tedbir işlemini uygulamadığını öğrendiğini, davalı bankanın 5549 sayılı suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi hakkında kanundan ve bankacılık kanunundan doğan yükümlülüklerinin ifasının özensizlik göstermek suretiyle davacının zararına sebebiyet vererek müvekkiline yalan beyanda bulunduğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin uğradığı 15.250,00 TL maddi zarar ile davalının kusuru sebebiyle müvekkilinin yaşadığı sıkıntıların telafisi için 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekillik ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmakla görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, dava konusu dolandırıcılğa karıştığı iddia edilen hesaba tedbir konulmasına ilişkin müvekkili bankaya gönderilen bir mahkeme veya savcılık kararı bulunmadığından müvekkili bankaya kusur yüklenemeyeceğini, davacının müvekkili bankaya müracaatında kendisine belirtildiği gibi müvekkili bankanın 3.kişilerin hesaplarında tasarruf yetkisi ve tasarrufu kısıtlama yetkisi bulunmadığını, davanın hukuki ve yasal dayanaktan yoksun olduğundan bahisle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Duruşmada dinlenen davacı tanıkları anlatımlarında özetle; dolandırıcılık olaylarında blokeyi ancak müşterinin kendi hesabı olması halinde koyabildiklerini, yasal yollarla bloke koyulduğunu, bloke işlemlerinin Genel Müdürlük tarafından yapıldığını, banka görevlisi olarak müşterinin dilekçesini alıp Genel Müdürlüğe göndermekle yükümlü olduklarını bildiklerini beyan etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dolandırıcılık sebebiyle davacının kredi kartından dava dışı … hesabına gönderdiği meblağa ilişkin olarak davalı bankaca gerekli önlemlerin alınmadığı gerekçesiyle alacak ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacının davalı bankadaki hesabına ait hesap hareketleri, banka kayıtları, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/70671 soruşturma sayılı dosyası, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş’ye yazılan yazı cevapları ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde;
Dolandırıcılık olayına karışan davacı, kendi hesabından bilgisi ve rızası ile, dava dışı … hesabına 13.05.2015 tarihinde peş peşe olmak üzere toplam 15.250,00 TL para yatırdığı, her ne kadar davacı dava dilekçesinde, dolandırıcılık eyleminin gerçekleşmesinden hemen sonra derhal davalı bankanın Setbaşı şubesine giderek şubede çalışan operasyon sorumlusu …, gişe görevlisi … ve özel güvenlik görevlilerine durumun anlattıklarını, banka personelinin durumu bilgisayar sistemine işlediklerini, ilgili kart hesabı üzerine bloke işlemi uygulandığını, gerekli tedbirlerin alındığını beyan ettiklerini belirtmiş ise de, banka yazı cevapları ve dinlenen tanık beyanları ile bu durumun ispatlanamadığı, ayrıca davacı tarafından davalı bankaya yazılı bir başvurunun da bulunmadığının anlaşıldığı, her ne kadar davacı tarafından para yatırılan hesapta harcama işlemi 20.05.2015 ve 22.05.2015 tarihinde gerçekleşmiş ise de, paranın yatırıldığı 13.05.2015 tarihi ile harcama işleminin yapıldığı tarihe kadar dolandırıcılığa karışan … hesabına tedbir konulmasına ilişkin bankaya gönderilen bir mahkeme ya da savcılık kararının da bulunmadığı, davalı bankaya ilk tebliğ edilen yazının 15.05.2015 tarihli Osmangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü yazısı olup, söz konusu yazıda tedbir talebinin bulunmadığı, her ne kadar banka, ilgili emniyet müdürlüğüne hitaben verdiği 28.05.2015 tarihli cevabi yazıda sehven … hesabında kullanım işleminin gerçekleşmediği şeklinde bilgi verilmiş ise de, sehven verilen bu bilgiden önce 20.05.2015 ve 22.05.2015 tarihinde hesaptaki paranın zaten çekilmiş olduğu, bankaca sehven hesapta halen paranın mevcut olduğu bilgisinin verilmesi üzerine Bursa Cumhuriyet Başsavcılı’nın 26.10.2015 tarihli yazısı ile blokede tutar olması halinde davacıya ödenmesinin talep edildiği, hesapta para bulunmadığından bu hususun davalı bankaca 25.11.2015 tarihli cevabi yazı ile bildirilerek 28.05.2015 tarihli banka cevabi yazısında sehven harcama işleminin yapılmadığı bilgisinin verildiğinin belirtildiği anlaşılmakla, somut olayda davalı bankaya yüklenebilecek herhangi bir kusur tespit edilemediği, güvenlik zafiyeti bulunduğunun ispatlanamadığından sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 44,40 TL harcın, başlangıçta alınan 277,51 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 233,11 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Bursa Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2019

Katip 221547
E-imzalıdır

Hakim 150129
E-imzalıdır