Emsal Mahkeme Kararı Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/450 E. 2020/240 K. 22.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BURSA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
BURSA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/450 Esas
KARAR NO : 2020/240

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…. UETS
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -… UETS

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile; Bursa ilinde ticari faaliyetlerde bulunan … ile müvekkili arasında akdedilen sözlü anlaşmaya istinaden davalının müvekkili aracılığı ile iplik ürünü satın aldığını, ödemeleri yapacağı konusunda müvekkiline taahhütte bulunduğunu, ancak söz konusu ödeme yapılmayınca davalı hakkında Bursa 11. İcra Müdürlüğünün 2018/…Esas sayılı dosyası ile davalıya karşı icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle icra takibinin durduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile %20 oranından az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı asil 22/06/2020 tarihli oturumdaki beyanında; 2012 yılı öncesinde kendi adına tekstil üzerine kendi iş yerimi çalıştırdığını, uzun süredir tekstil piyasasında çalıştığını, 2012 yılında ise iflas ettiğini, iş yerimi kapattığını, ancak piyasada iyi bir çevresi olduğunu, ı 2016 yılı gibi davalı … Tekstil Şahıs şirketi ile yapmış oldukları anlaşma çerçevesinde kendilerine 2.kalite iplik piyasası temini bakımından dava dışı…Tekstil A.Ş. İle aralarındaki temin ticaretini yaptığını, hatta davalı firma dışında halende çalıştığı …Tekstil ile de aynı şekilde çalışmakta olduğunu, kendisinin bu ticaret karşılığında davalı firmaya yatırdığı bir para olmadığını, ancak yapacakları kar karşılığında %50 kar payını bana vereceklerini söylediklerinden 20.000 USD gibi bir para beklentisinin olduğunu, bunun da 8 aylık çalışmaya tekabül ettiğini, 8 ay çalışma süresi içerisinde, … Tekstil Firmasından kendilerine 2.kalite iplik tedarik ettiğini, teslim ettiğini, onların da tekstil ürünü haline getirip satışını da kısmen ben kısmen kendileri yaptıklarını, bu çalışmalardan ise bana karşı söylendiği gibi hiç vermediklerini, kendisinin onlar adına…Tekstil Firmasına para da yatırdığını, bu dava ve icra takibine konu ettikleri 3 adet dekontta sözü edilen toplam 4.650 USD tutarların kendisinin davalı firma adına yatırdığı paralar olduğunu, yani bu parayı ben kendi cebimden yatırdığını, o tarihte ortaklık gereği ve muhatap kendisi olduğundan; malınız hazır şu kadar daha yatırmanız gerekiyor dedikleri için bu parayı kendisinin yatırdığını, çalışmasının ve emeğinin karşılığını alamadığını, ancak bu parayı talep ettiğini, davalı tarafın bahsettiği gibi dava dışı…Firmasından mal çekip piyasada kendi adına satmasının ve satıp ve parasını almasıın söz konusu olmadığını, zaten…Tekstil firmasından faturalı mal çıkışı davalı firmaya da faturalı mal girişi kayıtlarında belli olduğunu, malı kendisinin teslim alıp kendisinin teslim ettiğini, ben bu bahse konu ortaklık hakkında başkaca bir belgesi olmadığı için yalnızca bu 3 adet dekonta dayalı alacağı için icra takibi yapılmasını uygun gördüğünü, talebinin de bundan ibaret olduğunu, davalının şahıs firması olduğunu, şirket olmadığını, … ile aynı kişi olduğunu beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davacı tarafın husumet ehliyetini yanlış tarafa gösterdiğini, gerçeğe aykırı bulunan alacak talebini müvekkilinden değil şirketten yapması gerektiğini, davacı tarafın müvekkilinden alacaklı olmasının söz konusu bile olmadığını, müvekkilinin davacıya verdiği paraları müvekkili adına…Tekstil Enerji San. Tic. A.Ş. ‘nin hesabına yatırdıktan sonra sanki müvekkili adına mal alır gibi kendi imzası ile dava konusu meblağdan çok daha yüksek miktarlarda mal aldığını ve ve bu meblağdan daha yüksek miktarlara tekabül eden kısmını müvekkiline kötü niyetli olarak teslim etmediğini, ayrıca davacının müvekkilinin eşini ve çocuğunu tehdit ettiği için Bursa 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… Esas sayılı dosyasında ceza aldığını, davacının ceza mahkemesinde karar verilene kadar öne sürmediği bir hususla ilgili ceza davasından kurtulmaya yönelik olarak icra takibini başlattığını, bu nedenle davacı tarafından müvekkili aleyhine açılan haksız davanın reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, itirazın iptali davası olup; yasal süresi içinde açılmıştır.
Taraflar arasındaki iş ilişkisine bakıldığında öncesinde tacir olup kendi adına ticari faaliyetini yürütüyor iken iflas etmesi nedeniyle iş yerini kapatmasına müteakip 2016 yılı gibi davalı … – … iş yeri ile yapmış oldukları anlaşmada davacının davalı adına dava dışı…Tekstil A.Ş. Şirketinden 2. Kalite iplik tedariki yapıp, davalıya bu şekilde iplik tedarik ettikten sonra davalı tarafça üretilen mamul ürününde davalı adına satışını yapmak şeklinde gerçekleşen iş ilişkisinde davacı iddialarına göre 8 aylık çalışma karşılığı elde edilen gelirin %50’sinin kendisine ait olacağı, davalı iddiasına göre kendilerine…Tekstil firmasından iplik alımına aracılık ettiği ancak kendilerinin bu iş için…Tekstil firmasına para yatırıp, davacının ise…Tekstil firmasından kendilerine gönderilecek malı alıp kendilerine getirmediği ve piyasada sattığı, her şekilde satışın…Tekstil firması tarafından davalı firma adına faturalandırılarak gönderildiği, davacının ise bu ticari ilişkiye bir nevi aracılık ettiği, davacının icra takibine ve davaya konu ettiği 3 adet dekontlu gönderilerin ise kendisinin davalı adına yatırdığı paralar olup, iadesini istediği, davalı iddiasına göre ise kendisinin…Tekstil firmasına gönderilmek üzere davalıya verdikleri paralar olup, iadesi gerekmediği iddia ve beyan edilmiş ise, her halükarda taraflar arasındaki iplik alımı ve mamul satışına aracılık şeklinde gerçekleşen ve karşılığında iş karşılığı bedeli almaya hak kazanılan ilişkinin adi ortaklık ilişkisi olup, talep edilen tutarın adi ortaklık ilişkisi içinde davalı adına 3. Şahıs firmaya yatırılan tutar olduğu, davanın adi ortaklık nedeniyle adi ortaklık adına yatırılan bir miktar paranın iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
30/06/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı yasanın 3. maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5/3. maddesi uyarınca; Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisinden çıkartılıp, görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nın 1. maddesinde; görevin kamu düzenine ilişkin olduğu düzenlenmiş olup aynı yasanın 114/1-c maddesinde; görevin dava şartı olduğu belirtilerek, mahkemenin görevli olup olmadığını davanın her aşamasında mahkemenin kendiliğinden araştıracağı hükmüne yer verilmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin görevi 6102 Sayılı TTK’nun 5/1.maddesi ile ” tüm ticari davalar ” olarak belirlendikten sonra ticari davaların nelerden ibaret olduğunu düzenleyen aynı yasanın 4.maddesi ile ise; ” Her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda düzenlenen hususlar ile maddenin b, c, d, e, f bentlerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. ” düzenlemesini getirmiş olup; eldeki davaya bakıldığında, taraflar arasındaki hukuki uyuşmazlığın adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklı alacak davası olduğu ve buna göre davacı tarafın adi ortaklığa koyduğu sermaye payının ya da bir başka deyişle alacağının tahsili talep edilmiş olmakla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesi hükümleri ( TBK’nun 620 ve devamı maddeleri ) gereğince ve 642.maddelerindeki tasfiye hükümlerinin somut uyuşmazlığa uygulanmak sureti ile çözümlenmesi gerekmekte olup; davanın nitelik itibari ile mutlak ticari dava sayılamayacağı, HMK’nun 2.maddesi ile TTK’nun 4 ve 5.maddeleri kapsamında eldeki davaya Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği kanaatine varıldığından, davacının davasının görev yönünden reddine, dosyanın görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması nedeniyle; HMK’nun 20.maddesi uyarınca dosyanın kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde; dosyanın görevli Bursa Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama harç ve giderlerinin 6100 Sayılı HMK’nun 331/2. Maddesi uyarınca görevli mahkemece dikkate ALINMASINA,
5-Kararın birer örneğinin davacı gider avansından karılanmak üzere taraflara TEBLİĞİNE,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesinden sonra 6100 sayılı HMK’nun 333. Maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı asil ve vekili ile davalı vekilinin yüzünde, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Yargı yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2020

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı